» 26 / Su’arâ  98:

Kuran Sırası: 26
İniş Sırası: 47
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 98
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِذْ (ÎZ̃) = iƶ : çünkü
2. نُسَوِّيكُمْ (NSVYKM) = nusevvīkum : sizi eşit tutuyorduk
3. بِرَبِّ (BRB) = birabbi : Rabbine
4. الْعَالَمِينَ (ELAELMYN) = l-ǎālemīne : alemlerin
çünkü | sizi eşit tutuyorduk | Rabbine | alemlerin |

[] [SVY] [RBB] [ALM]
ÎZ̃ NSVYKM BRB ELAELMYN

nusevvīkum birabbi l-ǎālemīne
إذ نسويكم برب العالمين

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 98
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إذ | ÎZ̃ çünkü When
نسويكم س و ي | SVY NSVYKM nusevvīkum sizi eşit tutuyorduk we equated you
برب ر ب ب | RBB BRB birabbi Rabbine with (the) Lord
العالمين ع ل م | ALM ELAELMYN l-ǎālemīne alemlerin (of) the worlds.

26:98 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

çünkü | sizi eşit tutuyorduk | Rabbine | alemlerin |

[] [SVY] [RBB] [ALM]
ÎZ̃ NSVYKM BRB ELAELMYN

nusevvīkum birabbi l-ǎālemīne
إذ نسويكم برب العالمين

[] [س و ي] [ر ب ب] [ع ل م]

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 98
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إذ | ÎZ̃ çünkü When
,Zel,
,700,
T – time adverb
ظرف زمان
نسويكم س و ي | SVY NSVYKM nusevvīkum sizi eşit tutuyorduk we equated you
Nun,Sin,Vav,Ye,Kef,Mim,
50,60,6,10,20,40,
V – 1st person plural (form II) imperfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
برب ر ب ب | RBB BRB birabbi Rabbine with (the) Lord
Be,Re,Be,
2,200,2,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
العالمين ع ل م | ALM ELAELMYN l-ǎālemīne alemlerin (of) the worlds.
Elif,Lam,Ayn,Elif,Lam,Mim,Ye,Nun,
1,30,70,1,30,40,10,50,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
ÎZ̃ NSVYKM BRB ELAELMYN

إذ نسويكم برب العالمين

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 98

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِذْ: çünkü | نُسَوِّيكُمْ: sizi eşit tutuyorduk | بِرَبِّ: Rabbine | الْعَالَمِينَ: alemlerin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إذ ÎZ̃ çünkü | نسويكم NSWYKM sizi eşit tutuyorduk | برب BRB Rabbine | العالمين ELAELMYN alemlerin |
Kırık Meal (Okunuş) : |: çünkü | nusevvīkum: sizi eşit tutuyorduk | birabbi: Rabbine | l-ǎālemīne: alemlerin |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎZ̃: çünkü | NSVYKM: sizi eşit tutuyorduk | BRB: Rabbine | ELAELMYN: alemlerin |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sizi, âlemlerin Rabbiyle bir tuttuğumuz zaman.
Adem Uğur : Çünkü biz sizi âlemlerin Rabbi ile eşit tutuyorduk.
Ahmed Hulusi : "Hani sizi Rabb-ül âlemîn ile eşit kılmıştık. "
Ahmet Tekin : 'Biz, sizi, âlemlerin bütün varlıkların Rabbi ile eşit tutuyor muşuz?'
Ahmet Varol : Çünkü sizi alemlerin Rabbine eşit tutuyorduk.
Ali Bulaç : "Çünkü sizi (yalancı olanları) alemlerin Rabbiyle eşit tutuyorduk.
Ali Fikri Yavuz : Çünkü (ey putlar), sizi âlemlerin Rabbine denk tutuyorduk.
Bekir Sadak : (96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlardan olsak derler.
Celal Yıldırım : Çünkü sizi, âlemlerin Rabbı ile eşit seviyede tutuyorduk.
Diyanet İşleri : “Çünkü sizi, âlemlerin Rabbi ile bir tutuyorduk.”
Diyanet İşleri (eski) : (96-102) Orada putlarıyla çekişerek: 'Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak' derler.
Diyanet Vakfi : Çünkü biz sizi âlemlerin Rabbi ile eşit tutuyorduk.
Edip Yüksel : 'Çünkü sizi evrenlerin Rabbine denk tutuyorduk.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Çünkü biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Çünkü sizi alemlerin Rabbi seviyesinde tutuyorduk.
Elmalılı Hamdi Yazır : Çünkü sizi rabbül'âlemîn seviyyesinde tutuyorduk
Fizilal-il Kuran : Çünkü sizleri alemlerin Rabb'ine denk tutmuştuk.
Gültekin Onan : "Çünkü sizi (yalancı olanları) alemlerin rabbiyle eşit tutuyorduk."
Hakkı Yılmaz : (96-102) Onlar, onun içinde birbirleriyle çekişirlerken dediler ki: “Vallahi biz, gerçekten apaçık bir sapıklık içinde idik. Çünkü biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk. Ve bizi yalnızca o günahkârlar saptırdı. Artık bizim için yardımcılardan, torpilcilerden hiçbir kimse ve candan bir yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakın yoktur. Ah keşke bizim için bir geri dönüş olsaydı da biz de mü’minlerden olsaydık!”
Hasan Basri Çantay : «Çünkü sizi aalemlerin Rabbi ile bir seviyyede tutuyorduk».
Hayrat Neşriyat : 'Çünki, sizi âlemlerin Rabbiyle bir tutuyorduk.'
İbni Kesir : Hani biz, sizi alemlerin Rabbı ile bir tutmuştuk.
İskender Evrenosoğlu : Âlemlerin Rabbi ile sizi (putları) bir tutuyorduk.
Muhammed Esed : çünkü, siz(in gibi yaratılmış varlıklar)ı alemlerin Rabbiyle bir tutuyorduk;
Ömer Nasuhi Bilmen : «Çünkü biz sizi (ey putlar) Âlemlerin Rabbine müsavî tutuyorduk.»
Ömer Öngüt : “Çünkü biz sizi âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk. ”
Şaban Piriş : Çünkü sizi evrenin sahibi ile eşit tutmuştuk.
Suat Yıldırım : (96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!"
Süleyman Ateş : "Çünkü sizi âlemlerin Rabbine eşit tutuyorduk."
Tefhim-ul Kuran : «Çünkü sizi (yalancı olanları) alemlerin Rabbiyle eşit tutuyorduk.
Ümit Şimşek : 'O vakit sizi Âlemlerin Rabbiyle bir tutuyorduk.
Yaşar Nuri Öztürk : "Çünkü sizi âlemlerin Rabbi'yle aynı düzeyde tutuyorduk."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}