» 26 / Su’arâ  96:

Kuran Sırası: 26
İniş Sırası: 47
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 96
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : derler ki
2. وَهُمْ (VHM) = vehum : onlar
3. فِيهَا (FYHE) = fīhā : orada
4. يَخْتَصِمُونَ (YḢTṦMVN) = yeḣteSimūne : çekişerek
derler ki | onlar | orada | çekişerek |

[GVL] [] [] [ḢṦM]
GELVE VHM FYHE YḢTṦMVN

ḳālū vehum fīhā yeḣteSimūne
قالوا وهم فيها يختصمون

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 96
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū derler ki They (will) say
وهم | VHM vehum onlar while they
فيها | FYHE fīhā orada in it
يختصمون خ ص م | ḢṦM YḢTṦMVN yeḣteSimūne çekişerek (are) disputing,

26:96 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

derler ki | onlar | orada | çekişerek |

[GVL] [] [] [ḢṦM]
GELVE VHM FYHE YḢTṦMVN

ḳālū vehum fīhā yeḣteSimūne
قالوا وهم فيها يختصمون

[ق و ل] [] [] [خ ص م]

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 96
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū derler ki They (will) say
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وهم | VHM vehum onlar while they
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
فيها | FYHE fīhā orada in it
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
يختصمون خ ص م | ḢṦM YḢTṦMVN yeḣteSimūne çekişerek (are) disputing,
Ye,Hı,Te,Sad,Mim,Vav,Nun,
10,600,400,90,40,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
GELVE VHM FYHE YḢTṦMVN

قالوا وهم فيها يختصمون

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 96

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالُوا: derler ki | وَهُمْ: onlar | فِيهَا: orada | يَخْتَصِمُونَ: çekişerek |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالوا GELWE derler ki | وهم WHM onlar | فيها FYHE orada | يختصمون YḢTṦMWN çekişerek |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālū: derler ki | vehum: onlar | fīhā: orada | yeḣteSimūne: çekişerek |
Kırık Meal (Transcript) : |GELVE: derler ki | VHM: onlar | FYHE: orada | YḢTṦMVN: çekişerek |
Abdulbaki Gölpınarlı : Orada birbirleriyle çekişerek derler ki.
Adem Uğur : Orada birbirleriyle çekişerek şöyle derler:
Ahmed Hulusi : Onlar orada tartışarak dediler ki:
Ahmet Tekin : Orada birbirleriyle çekişirlerken, şöyle derler:
Ahmet Varol : Orada (putlarıyla) çekişerek derler ki:
Ali Bulaç : Orada birbirleriyle çekişip tartışarak derler ki:
Ali Fikri Yavuz : Kâfirler, putları ve öncüleriyle cehennemde çekişirlerken, birbirlerine şöyle demektedirler:
Bekir Sadak : (96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlardan olsak derler.
Celal Yıldırım : Orada tartışıp çekişerek derler ki:
Diyanet İşleri : Orada onlar taptıklarıyla çekişerek şöyle derler:
Diyanet İşleri (eski) : (96-102) Orada putlarıyla çekişerek: 'Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak' derler.
Diyanet Vakfi : Orada birbirleriyle çekişerek şöyle derler:
Edip Yüksel : Orada çekişerek şöyle konuşacaklar:
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (95-96) Ve bütün o İblis orduları onun içinde birbirleriyle çekişirlerken dediler ki:
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : onun içinde birbirleriyle çekişirlerken şöyle demektedirler:
Elmalılı Hamdi Yazır : (95-96) Ve bütün o İblis orduları onun içinde birbirleriyle çekişirlerken şöyle demektedirler
Fizilal-il Kuran : Orada birbirleri ile tartışmaya tutuşarak derler ki,
Gültekin Onan : Orada birbirleriyle çekişip tartışarak derler ki:
Hakkı Yılmaz : (96-102) Onlar, onun içinde birbirleriyle çekişirlerken dediler ki: “Vallahi biz, gerçekten apaçık bir sapıklık içinde idik. Çünkü biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk. Ve bizi yalnızca o günahkârlar saptırdı. Artık bizim için yardımcılardan, torpilcilerden hiçbir kimse ve candan bir yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakın yoktur. Ah keşke bizim için bir geri dönüş olsaydı da biz de mü’minlerden olsaydık!”
Hasan Basri Çantay : Orada birbiriyle çekişerek şöyle dediler:
Hayrat Neşriyat : (96-97) Onlar orada (putlarıyla) çekişerek derler ki: 'Allah’a yemîn olsun ki, (biz)elbette apaçık bir dalâlet içinde imişiz.'
İbni Kesir : Orada birbirleriyle çekişerek derler ki:
İskender Evrenosoğlu : Onlar (taptıkları şeyler ve onlara tapanlar) orada hasım olarak (düşmanca çekişerek) dediler ki…
Muhammed Esed : O Gün orada onlar, birbirlerini suçlayarak derler ki:
Ömer Nasuhi Bilmen : (96-97) Ve onlar orada birbirleriyle husumette bulunarak diyecekler ki: «Allah'a kasem olsun, biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz.»
Ömer Öngüt : Orada birbirleriyle çekişerek derler ki:
Şaban Piriş : Orada, birbirleriyle çekişerek, şöyle derler:
Suat Yıldırım : (96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!"
Süleyman Ateş : Onlar orada (putlarıyle) çekişerek derler ki:
Tefhim-ul Kuran : Orada birbirleriyle çekişip tartışarak derler ki:
Ümit Şimşek : Cehennemde çekişip dururken derler ki:
Yaşar Nuri Öztürk : Onun içinde birbiriyle çekişirlerken şöyle derler:


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}