» 26 / Su’arâ  207:

Kuran Sırası: 26
İniş Sırası: 47
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 207
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. مَا (ME) = mā : yoktur
2. أَغْنَىٰ (ÊĞN) = eğnā : (hiç) yararı
3. عَنْهُمْ (ANHM) = ǎnhum : kendilerine
4. مَا (ME) = mā : şeylerin
5. كَانُوا (KENVE) = kānū : oldukları
6. يُمَتَّعُونَ (YMTAVN) = yumetteǔne : yaşatılıyor
yoktur | (hiç) yararı | kendilerine | şeylerin | oldukları | yaşatılıyor |

[] [ĞNY] [] [] [KVN] [MTA]
ME ÊĞN ANHM ME KENVE YMTAVN

eğnā ǎnhum kānū yumetteǔne
ما أغنى عنهم ما كانوا يمتعون

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 207
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ما | ME yoktur Not
أغنى غ ن ي | ĞNY ÊĞN eğnā (hiç) yararı (will) avail
عنهم | ANHM ǎnhum kendilerine them
ما | ME şeylerin what
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū oldukları enjoyment they were given?
يمتعون م ت ع | MTA YMTAVN yumetteǔne yaşatılıyor enjoyment they were given?

26:207 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

yoktur | (hiç) yararı | kendilerine | şeylerin | oldukları | yaşatılıyor |

[] [ĞNY] [] [] [KVN] [MTA]
ME ÊĞN ANHM ME KENVE YMTAVN

eğnā ǎnhum kānū yumetteǔne
ما أغنى عنهم ما كانوا يمتعون

[] [غ ن ي] [] [] [ك و ن] [م ت ع]

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 207
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ما | ME yoktur Not
Mim,Elif,
40,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
أغنى غ ن ي | ĞNY ÊĞN eğnā (hiç) yararı (will) avail
,Ğayn,Nun,,
,1000,50,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
عنهم | ANHM ǎnhum kendilerine them
Ayn,Nun,He,Mim,
70,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
ما | ME şeylerin what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū oldukları enjoyment they were given?
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يمتعون م ت ع | MTA YMTAVN yumetteǔne yaşatılıyor enjoyment they were given?
Ye,Mim,Te,Ayn,Vav,Nun,
10,40,400,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form II) passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
ME ÊĞN ANHM ME KENVE YMTAVN

ما أغنى عنهم ما كانوا يمتعون

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 207

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |مَا: yoktur | أَغْنَىٰ: (hiç) yararı | عَنْهُمْ: kendilerine | مَا: şeylerin | كَانُوا: oldukları | يُمَتَّعُونَ: yaşatılıyor |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ما ME yoktur | أغنى ÊĞN (hiç) yararı | عنهم ANHM kendilerine | ما ME şeylerin | كانوا KENWE oldukları | يمتعون YMTAWN yaşatılıyor |
Kırık Meal (Okunuş) : |: yoktur | eğnā: (hiç) yararı | ǎnhum: kendilerine | : şeylerin | kānū: oldukları | yumetteǔne: yaşatılıyor |
Kırık Meal (Transcript) : |ME: yoktur | ÊĞN: (hiç) yararı | ANHM: kendilerine | ME: şeylerin | KENVE: oldukları | YMTAVN: yaşatılıyor |
Abdulbaki Gölpınarlı : O yaşayıp geçinmeleri, onları herhangi bir sûretle kurtarabilir mi ki?
Adem Uğur : Faydalandırıldıkları nimetler onlara hiç yarar sağlamayacaktır.
Ahmed Hulusi : Sahip olduklarıyla yaşadıkları zevkler, onlara hiçbir yarar sağlamaz!
Ahmet Tekin : Sahip oldukları servetler ve refahları, vaktiyle kendilerine verilmiş olan fırsatlar, devamlı tehdit edildikleri azaptan kendilerini kurtaramadı.
Ahmet Varol : Yararlandırıldıkları onlara ne sağlayabilir?
Ali Bulaç : Onların 'meta ile yararlandıkları' şey, kendilerini (görecekleri azabtan) bağımsız kılamaz.
Ali Fikri Yavuz : O yaşadıkları zevkin kendilerine hiç faydası olmıyacaktır.
Bekir Sadak : (205-20) 7 Bana soylesene, Biz onlara yillar yili nimetler vermis olsak, sonra da tehdit edildikleri sey baslarina gelse, kendilerine verilmis olan nimetler onlara bir fayda saglar mi?
Celal Yıldırım : O yararlandırılıp geçindirildikleri bolluk ve refahın kendilerine bir faydası olur mu ?
Diyanet İşleri : (Dünyada) yararlandırıldıkları şeyler onlara fayda sağlamazdı.
Diyanet İşleri (eski) : (205-207) Söylesene, Biz onlara yıllar yılı nimetler vermiş olsak, sonra da tehdit edildikleri şey başlarına gelse, kendilerine verilmiş olan nimetler onlara bir fayda sağlar mı?
Diyanet Vakfi : Faydalandırıldıkları nimetler onlara hiç yarar sağlamayacaktır.
Edip Yüksel : O tattıkları nimetler kendilerine bir yarar sağlamaz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O yaşadıkları zevkin kendilerine hiçbir faydası olmayacaktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : o yaşatıldıkları zevkin kendilerine hiç faydası olmayacaktır.
Elmalılı Hamdi Yazır : O yaşatıldıkları zevkın kendilerine hiç faidesi olmıyacaktır
Fizilal-il Kuran : Vaktiyle refah içinde geçirdikleri hayat kendilerine hiçbir fayda sağlamaz.
Gültekin Onan : Onların 'meta ile yararlandıkları' şey, kendilerini (görecekleri azabtan) bağımsız kılamaz.
Hakkı Yılmaz : (205-207) Gördün mü/hiç düşündün mü, onlara senelerce kazanç sağlatsak, sonra kendilerine vaat edilen gelip çatıverse, o kazandıkları şeylerin kendilerine hiçbir yararı olmayacaktır.
Hasan Basri Çantay : (205-206-207) Şimdi sen bana haber ver: Biz onları senelerce yaşatıb fâidelendirsek de sonra kendilerine tehdîd olunageldikleri (azâb gelib) çatıverse o yaşayıb fâidelenmiş oldukları (yıllar) kendilerini kurtarabilir mi?
Hayrat Neşriyat : Faydalandırılmakta oldukları şeyler (ni'metler o gün) kendilerine bir fayda vermez.
İbni Kesir : Eğlendirilmiş olmaları onlara bir fayda sağlamaz.
İskender Evrenosoğlu : Onların metalandırıldıkları şeyler, onlara fayda vermez (onları müstağni kılmaz).
Muhammed Esed : kendilerine vaktiyle verilmiş olan fırsatın onlara ne yararı olabilir?
Ömer Nasuhi Bilmen : O faidelenmiş oldukları şey, onları neden kurtarabilir?
Ömer Öngüt : Faydalandırıldıkları nimetler onlara hiçbir fayda sağlamaz.
Şaban Piriş : Nimet içinde bulunmaları onlara ne fayda sağlar?
Suat Yıldırım : (205-207) Ne dersin? Onları yıllarca yaşatsak da, sonra tehdit edildikleri o azap başlarına gelse, onca seneler yaşayıp zevklenmeleri kendilerini kurtarabilir mi?
Süleyman Ateş : O yaşatıldıkları (zevk-u sefâ sürdükleri) şeyler, kendilerine ne yarar sağlardı?
Tefhim-ul Kuran : Onların 'meta ile yararlandıkları' şey, kendilerini (görecekleri azabtan) bağımsız kılamaz.
Ümit Şimşek : Nasiplendikleri onca nimetler onlara ne fayda verir?
Yaşar Nuri Öztürk : O yararlandıkları nimetler onların hiçbir işine yaramaz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}