Kırık Meal (Arapça) : |وَمَا : | يَنْبَغِي : bu yaraşmaz | لَهُمْ : onlara | وَمَا : ve zaten | يَسْتَطِيعُونَ : yapamazlar | Kırık Meal (Harekesiz) : |وما WME | ينبغي YNBĞY bu yaraşmaz | لهم LHM onlara | وما WME ve zaten | يستطيعون YSTŦYAWN yapamazlar | Kırık Meal (Okunuş) : |ve mā : | yenbeğī : bu yaraşmaz | lehum : onlara | ve mā : ve zaten | yesteTīǔne : yapamazlar | Kırık Meal (Transcript) : |VME : | YNBĞY : bu yaraşmaz | LHM : onlara | VME : ve zaten | YSTŦYAVN : yapamazlar | Abdulbaki Gölpınarlı : Ve bu, onlara yakışmadığı gibi buna güçleri de yetmez. Adem Uğur : Bu onlara düşmez; zaten güçleri de yetmez. Ahmed Hulusi : Onların işlevine uymaz! (Zaten) buna yetecek kuvvelere de sahip değillerdir! Ahmet Tekin : Bu, onların yapabileceği bir şey değil. Yapmaya güçleri de yetmez. Ahmet Varol : Bu onlara yaraşmaz ve güç de yetiremezler. Ali Bulaç : Bu, onlara yaraşmaz ve güç de yetiremezler. Ali Fikri Yavuz : Kur’an’ı indirmek, onlara uygun düşmez; hem de buna güçleri yetmez. Bekir Sadak : Bu onlara dusmez, zaten gucleri de yetmez. Celal Yıldırım : Hem bu, onlara göre uygun ve lâyık da değildir; hem güçleri de yetmez. Diyanet İşleri : Zaten bu onların harcı değildir, buna güçleri de yetmez. Diyanet İşleri (eski) : Bu onlara düşmez, zaten güçleri de yetmez. Diyanet Vakfi : Bu onlara düşmez; zaten güçleri de yetmez. Edip Yüksel : Onlar bunu ne yaparlar, ne de becerirler. Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bu onlara hem yaraşmaz hem güçleri yetmez. Elmalılı (sadeleştirilmiş) : bu onlara hem yaraşmaz, hem güçleri yetmez. Elmalılı Hamdi Yazır : Bu onlara hem yaraşmaz hem güçleri yetmez? Fizilal-il Kuran : Bu onların sıfatları ile bağdaşmaz. Zaten onlar bunu yapamazlar da. Gültekin Onan : Bu, onlara yaraşmaz ve güç de yetiremezler. Hakkı Yılmaz : Bu onlara yaraşmaz, onlar güç yetiremezler de. Hasan Basri Çantay : Bu, onlara hem yakışmaz, hem onlar (buna esasen) güc yetiremezler. Hayrat Neşriyat : Hem (bu) onlara düşmez; zâten güç de yetiremezler. İbni Kesir : Bu, onlara düşmez de, buna güçleri de yetmez. İskender Evrenosoğlu : Ve (bu), onlara yakışmaz (onların harcı değildir) ve onlar, (buna) muktedir olamazlar. Muhammed Esed : çünkü bu onların harcı değildir; zaten, buna güçleri de yetmez. Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onlara layık olmaz ve güç de yetiremezler. Ömer Öngüt : Bu onlara düşmez, zaten güçleri de yetmez. Şaban Piriş : Bu onlara düşmez, buna güçleri de yetmez. Suat Yıldırım : Bu, onların yapacağı iş değildir! Hem isteseler de buna güçleri yetmez! Süleyman Ateş : Bu, onlara yaraşmaz ve zaten yapamazlar da. Tefhim-ul Kuran : Bu, onlara yaraşmaz ve güç de yetiremezler. Ümit Şimşek : Bu onlara yakışmaz; buna güçleri de yetmez. Yaşar Nuri Öztürk : Onlara yaraşmaz, zaten güçleri de yetmez.