» 26 / Su’arâ  189:

Kuran Sırası: 26
İniş Sırası: 47
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 189
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَكَذَّبُوهُ (FKZ̃BVH) = fekeƶƶebūhu : fakat onu yalanladılar
2. فَأَخَذَهُمْ (FÊḢZ̃HM) = feeḣaƶehum : nihayet onları yakaladı
3. عَذَابُ (AZ̃EB) = ǎƶābu : azabı
4. يَوْمِ (YVM) = yevmi : gününün
5. الظُّلَّةِ (ELƵLT) = Z-Zulleti : gölge
6. إِنَّهُ (ÎNH) = innehu : gerçekten o
7. كَانَ (KEN) = kāne : idi
8. عَذَابَ (AZ̃EB) = ǎƶābe : azabı
9. يَوْمٍ (YVM) = yevmin : bir günün
10. عَظِيمٍ (AƵYM) = ǎZīmin : büyük
fakat onu yalanladılar | nihayet onları yakaladı | azabı | gününün | gölge | gerçekten o | idi | azabı | bir günün | büyük |

[KZ̃B] [EḢZ̃] [AZ̃B] [YVM] [ƵLL] [] [KVN] [AZ̃B] [YVM] [AƵM]
FKZ̃BVH FÊḢZ̃HM AZ̃EB YVM ELƵLT ÎNH KEN AZ̃EB YVM AƵYM

fekeƶƶebūhu feeḣaƶehum ǎƶābu yevmi Z-Zulleti innehu kāne ǎƶābe yevmin ǎZīmin
فكذبوه فأخذهم عذاب يوم الظلة إنه كان عذاب يوم عظيم

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 189
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فكذبوه ك ذ ب | KZ̃B FKZ̃BVH fekeƶƶebūhu fakat onu yalanladılar But they denied him,
فأخذهم ا خ ذ | EḢZ̃ FÊḢZ̃HM feeḣaƶehum nihayet onları yakaladı so seized them
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābu azabı (the) punishment
يوم ي و م | YVM YVM yevmi gününün (of the) day
الظلة ظ ل ل | ƵLL ELƵLT Z-Zulleti gölge (of) the shadow.
إنه | ÎNH innehu gerçekten o Indeed, it
كان ك و ن | KVN KEN kāne idi was
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābe azabı (the) punishment
يوم ي و م | YVM YVM yevmin bir günün (of) a Day
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmin büyük Great.

26:189 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

fakat onu yalanladılar | nihayet onları yakaladı | azabı | gününün | gölge | gerçekten o | idi | azabı | bir günün | büyük |

[KZ̃B] [EḢZ̃] [AZ̃B] [YVM] [ƵLL] [] [KVN] [AZ̃B] [YVM] [AƵM]
FKZ̃BVH FÊḢZ̃HM AZ̃EB YVM ELƵLT ÎNH KEN AZ̃EB YVM AƵYM

fekeƶƶebūhu feeḣaƶehum ǎƶābu yevmi Z-Zulleti innehu kāne ǎƶābe yevmin ǎZīmin
فكذبوه فأخذهم عذاب يوم الظلة إنه كان عذاب يوم عظيم

[ك ذ ب] [ا خ ذ ] [ع ذ ب] [ي و م] [ظ ل ل] [] [ك و ن] [ع ذ ب] [ي و م] [ع ظ م]

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 189
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فكذبوه ك ذ ب | KZ̃B FKZ̃BVH fekeƶƶebūhu fakat onu yalanladılar But they denied him,
Fe,Kef,Zel,Be,Vav,He,
80,20,700,2,6,5,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فأخذهم ا خ ذ | EḢZ̃ FÊḢZ̃HM feeḣaƶehum nihayet onları yakaladı so seized them
Fe,,Hı,Zel,He,Mim,
80,,600,700,5,40,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābu azabı (the) punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
يوم ي و م | YVM YVM yevmi gününün (of the) day
Ye,Vav,Mim,
10,6,40,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الظلة ظ ل ل | ƵLL ELƵLT Z-Zulleti gölge (of) the shadow.
Elif,Lam,Zı,Lam,Te merbuta,
1,30,900,30,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
إنه | ÎNH innehu gerçekten o Indeed, it
,Nun,He,
,50,5,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كان ك و ن | KVN KEN kāne idi was
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābe azabı (the) punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
يوم ي و م | YVM YVM yevmin bir günün (of) a Day
Ye,Vav,Mim,
10,6,40,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmin büyük Great.
Ayn,Zı,Ye,Mim,
70,900,10,40,
ADJ – genitive masculine singular indefinite adjective
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَكَذَّبُوهُ: fakat onu yalanladılar | فَأَخَذَهُمْ: nihayet onları yakaladı | عَذَابُ: azabı | يَوْمِ: gününün | الظُّلَّةِ: gölge | إِنَّهُ: gerçekten o | كَانَ: idi | عَذَابَ: azabı | يَوْمٍ: bir günün | عَظِيمٍ: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فكذبوه FKZ̃BWH fakat onu yalanladılar | فأخذهم FÊḢZ̃HM nihayet onları yakaladı | عذاب AZ̃EB azabı | يوم YWM gününün | الظلة ELƵLT gölge | إنه ÎNH gerçekten o | كان KEN idi | عذاب AZ̃EB azabı | يوم YWM bir günün | عظيم AƵYM büyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |fekeƶƶebūhu: fakat onu yalanladılar | feeḣaƶehum: nihayet onları yakaladı | ǎƶābu: azabı | yevmi: gününün | Z-Zulleti: gölge | innehu: gerçekten o | kāne: idi | ǎƶābe: azabı | yevmin: bir günün | ǎZīmin: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |FKZ̃BVH: fakat onu yalanladılar | FÊḢZ̃HM: nihayet onları yakaladı | AZ̃EB: azabı | YVM: gününün | ELƵLT: gölge | ÎNH: gerçekten o | KEN: idi | AZ̃EB: azabı | YVM: bir günün | AƵYM: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken onu yalanladılar da karanlık günün azâbı helâk etti onları; şüphe yok ki bu, o günün pek büyük bir azâbıydı.
Adem Uğur : Velhasıl onu yalancı saydılar da, kendilerini o gölge gününün azabı yakalayıverdi. Gerçekten o, muazzam bir günün azabı idi!
Ahmed Hulusi : Böylece Onu yalanladılar da bu yüzden o kararan günün şiddetli azabı onları yakaladı. . . Muhakkak ki o aziym bir sürecin azabı idi.
Ahmet Tekin : Onu da yalanladılar. Onların işini gölgeli günün azâbı bitirdi. Hakikaten o büyük bir günün azâbı idi.
Ahmet Varol : Onu yalanladılar ve bunun üzerine kendilerini gölge gününün azabı yakaladı. Gerçekten o büyük bir günün azabıydı.
Ali Bulaç : Sonunda onu yalanladılar, böylece onları o gölgelik gününün azabı yakaladı. Gerçekten o, büyük bir günün azabıydı.
Ali Fikri Yavuz : Böylece Şuayb’ı tekzib ettiler de, (güneşin bunaltıcı sıcaklığından gölgelenmek için bulutun altında sığındıkları zaman, yakılıb mahvedildikleri) o gölge gününün azabı kendilerini yakalayıverdi. Gerçekten o büyük bir günün azabı idi.
Bekir Sadak : Ama onu yalanladilar. Bunun uzerine onlari bulutlu bir gunun azabi yakaladi. Gercekten o gun, azabi buyuk bir gundu.
Celal Yıldırım : Buna rağmen onu yalanladılar. O sebeple gölge (yapan bulutun ortaya çıktığı) günün azabı onları yakalayıverdi. Şüphesiz ki bu büyük bir günün azabı idi.
Diyanet İşleri : Onlar Şu’ayb’ı yalanladılar. Derken gölge gününün azabı onları yakaladı. Şüphesiz o, büyük bir günün azabı idi.
Diyanet İşleri (eski) : Ama onu yalanladılar. Bunun üzerine onları bulutlu bir günün azabı yakaladı. Gerçekten o gün, azabı büyük bir gündü.
Diyanet Vakfi : Velhasıl onu yalancı saydılar da, kendilerini o gölge gününün azabı yakalayıverdi. Gerçekten o, muazzam bir günün azabı idi!
Edip Yüksel : Onu yalanladılar ve sonuç olarak Sayvan Gününün cezası kendilerini yakaladı; müthiş bir günün cezasıydı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hülasa, onu yalancı saydılar da kendilerini o gölge gününün azabı yakalayıverdi. O cidden büyük bir günün azabı idi!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hülasa onu yalanladılar, kendilerini de o gölge gününün azabı yakalayıverdi. O cidden büyük bir günün azabı idi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hasılı onu tekzib ettiler, kendilerini de o zulle gününün azâbı alıverdi ki o cidden büyük bir günün azâbı idi
Fizilal-il Kuran : Eykeliler, Şuayb'i yalanladılar. Bunun üzerine «Yakar bulut günü» nün azabı yakalarına yapıştı. O gerçekten müthiş bir günün azabı idi.
Gültekin Onan : Sonunda onu yalanladılar, böylece onları o gölgelik gününün azabı yakaladı. Gerçekten o, büyük bir günün azabıydı.
Hakkı Yılmaz : Bunun üzerine o'nu yalanladılar da kendilerini o gölge gününün azabı yakalayıverdi. Şüphesiz o büyük bir günün azabı idi.
Hasan Basri Çantay : Hulâsa: Onu tekzîb etdiler de kendilerini o gölge gününün azâbı yakalayıverdi. Hakıykat bu, o günün büyük azâbı idi.
Hayrat Neşriyat : Böylece onu yalanladılar da kendilerini o gölge gününün azâbı yakalayıverdi. Gerçekten o, (dehşeti pek) büyük bir günün azâbı idi.
İbni Kesir : Onu da yalanladılar ve onları bulutlu bir günün azabı yakaladı. Doğrusu o, büyük bir günün azabı idi.
İskender Evrenosoğlu : Böylece onu tekzip ettiler (yalanladılar). Bunun üzerine, “gölge günün azabı” onları aldı (yakaladı). Muhakkak ki o, azîm günün (büyük bir günün) azabıydı.
Muhammed Esed : Böylece onu yalanlamış oldular; ve bu yüzden, (kopkoyu) gölgelerle kaplı bir günün azabı onları kıskıvrak yakaladı.
Ömer Nasuhi Bilmen : Velhasıl O'nu tekzîp ettiler. Derken onları Zulle gününün azabı yakaladı. Şüphe yok ki o, pek büyük bir günün azabı olmuş idi.
Ömer Öngüt : Amma onu yalanladılar. Bunun üzerine kendilerini o gölge gününün azabı yakalayıverdi. Gerçekte o gün, azabı büyük bir gün idi.
Şaban Piriş : Onu yalanlamışlardı da, onları bulutlu bir günün azabı yakalamıştı. O, büyük günün azabı idi.
Suat Yıldırım : Hasılı onu yalancı saydılar. Bunun üzerine o gölge gününün azabı onları bastırıverdi. Gerçekten o, müthiş bir günün azabı idi.
Süleyman Ateş : Onu yalanladılar, nihâyet o gölge gününün azâbı, kendilerini yakaladı. Gerçekten o, büyük bir günün azâbı idi.
Tefhim-ul Kuran : Sonunda onu yalanladılar, böylece onları o gölgelik gününün azabı yakaladı. Gerçekten o, büyük bir günün azabıydı.
Ümit Şimşek : Onu yalanladılar. Ve o gölgeli günün azabı onları yakaladı. O gerçekten büyük bir günün azabı idi.
Yaşar Nuri Öztürk : Onu yalanladılar; bunun üzerine o gölgelik gününün azabı onları yakalayıverdi. O, gerçekten büyük bir günün azabıydı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}