: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |إِنِّي: doğrusu ben | أَخَافُ: korkuyorum | عَلَيْكُمْ: size | عَذَابَ: azabından | يَوْمٍ: bir günün | عَظِيمٍ: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إني ÎNYdoğrusu ben | أخاف ÊḢEFkorkuyorum | عليكم ALYKMsize | عذاب AZ̃EBazabından | يوم YWMbir günün | عظيم AƵYMbüyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |innī: doğrusu ben | eḣāfu: korkuyorum | ǎleykum: size | ǎƶābe: azabından | yevmin: bir günün | ǎZīmin: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎNY: doğrusu ben | ÊḢEF: korkuyorum | ALYKM: size | AZ̃EB: azabından | YVM: bir günün | AƵYM: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki ben, o pek büyük günün azâbı size gelip çatacak, ondan korkuyorum.
Adem Uğur : Doğrusu sizin hakkınızda muazzam bir günün azabından endişe ediyorum.
Ahmed Hulusi : "Doğrusu, çok büyük bir sürecin azabı üzerinizdedir (diye) korkuyorum. "
Ahmet Tekin : 'Ben sizin adınıza, büyük bir günün azâbından korkuyorum.'
Ahmet Varol : Doğrusu ben sizin hakkınızda büyük bir günün azabından korkuyorum.'
Ali Bulaç : "Doğrusu, ben sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum."
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu ben, size gelecek büyük bir günün azabından korkuyorum.”
Bekir Sadak : (124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sakinin; davarlari, ogullari, bahceleri ve akarsulari size O vermistir. Dogrusu hakkinizda buyuk gunun azabindan korkuyorum» dedi.
Celal Yıldırım : Ben, elbette size karşı o büyük günün azabından endişe ediyorum.»
Diyanet İşleri : “Çünkü ben, sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum.”
Diyanet İşleri (eski) : (124-135) Kardeşleri Hud, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum' dedi.
Diyanet Vakfi : Doğrusu sizin hakkınızda muazzam bir günün azabından endişe ediyorum.
Edip Yüksel : 'Sizin için müthiş bir günün cezasından korkarım.'
Fizilal-il Kuran : Sizin hesabınıza 'büyük gün'ün azabından endişe ederim.
Gültekin Onan : "Doğrusu, ben sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum."
Hakkı Yılmaz : (124-135) Hani kardeşleri Hûd onlara demişti ki: “Siz Allah'ın koruması altına girmez misiniz? Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Ve buna karşılık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim âlemlerin Rabbi üzerinedir. Her yüksek tepeye, alâmet bir bina kurarak mı eğleniyorsunuz? Sonsuzlaşmanız için/sanki sonsuzlaşacakmışsınız gibi sanayi üreten yerler [fabrikalar/kaleler] mi edinirsiniz? Yakaladığınız vakit de zorbaca mı yakaladınız? Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Size o bildiğiniz şeyleri verenin [davarlar, oğullar, bağlar, bahçeler, pınarlar verenin] koruması altına girin. Şüphesiz ki ben, sizin hakkınızda büyük bir günün azabından korkuyorum.”
Hasan Basri Çantay : «Ben cidden üstünüze (gelecek) büyük bir günün azabından korkuyorum».
Hayrat Neşriyat : 'Şübhesiz ki ben, sizin üzerinize (dehşeti) büyük bir günün azâbından korkuyorum!'
İbni Kesir : Doğrusu hakkınızda büyük bir günün azabından korkuyorum.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki ben, azîm günün (kıyâmet gününün) azabının sizin üzerinize olmasından korkarım.
Muhammed Esed : Doğrusu, ben sizin için o büyük ve zorlu günün azabından korkuyorum!"
Ömer Nasuhi Bilmen : «Şüphe yok ki, ben sizin üzerinize pek büyük bir günün azabından korkarım.»
Ömer Öngüt : “Doğrusu sizin hakkınızda büyük bir günün azabından korkuyorum. ”
Şaban Piriş : Ben, sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum.
Suat Yıldırım : (131-135) Allah’a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiğiniz bunca nimetleri veren, size davarlar ve evlatlar ihsan eden, bağ ve bahçeler, pınarlar lütfeden o Rabbinize karşı gelmekten sakının. Müthiş bir günün azabının tepenize ineceğinden, gerçekten endişe ediyorum!"
Süleyman Ateş : "Doğrusu ben size büyük bir günün azâbı(nın çarpması)ndan korkuyorum."
Tefhim-ul Kuran : «Doğrusu, ben sizin için büyük bir günün azabından korkmaktayım.»
Ümit Şimşek : 'Doğrusu, sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Büyük bir günün azabı üstünüzedir diye korkuyorum."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]