» 26 / Su’arâ  206:

Kuran Sırası: 26
İniş Sırası: 47
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 206
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
2. جَاءَهُمْ (CEÙHM) = cā'ehum : kendilerine gelse
3. مَا (ME) = mā : şey
4. كَانُوا (KENVE) = kānū : oldukları
5. يُوعَدُونَ (YVAD̃VN) = yūǎdūne : tehdid ediliyor
sonra | kendilerine gelse | şey | oldukları | tehdid ediliyor |

[] [CYE] [] [KVN] [VAD̃]
S̃M CEÙHM ME KENVE YVAD̃VN

ṧumme cā'ehum kānū yūǎdūne
ثم جاءهم ما كانوا يوعدون

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 206
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
جاءهم ج ي ا | CYE CEÙHM cā'ehum kendilerine gelse comes to them
ما | ME şey what
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū oldukları they were
يوعدون و ع د | VAD̃ YVAD̃VN yūǎdūne tehdid ediliyor promised

26:206 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

sonra | kendilerine gelse | şey | oldukları | tehdid ediliyor |

[] [CYE] [] [KVN] [VAD̃]
S̃M CEÙHM ME KENVE YVAD̃VN

ṧumme cā'ehum kānū yūǎdūne
ثم جاءهم ما كانوا يوعدون

[] [ج ي ا] [] [ك و ن] [و ع د]

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 206
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
جاءهم ج ي ا | CYE CEÙHM cā'ehum kendilerine gelse comes to them
Cim,Elif,,He,Mim,
3,1,,5,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ما | ME şey what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū oldukları they were
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يوعدون و ع د | VAD̃ YVAD̃VN yūǎdūne tehdid ediliyor promised
Ye,Vav,Ayn,Dal,Vav,Nun,
10,6,70,4,6,50,
V – 3rd person masculine plural passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
S̃M CEÙHM ME KENVE YVAD̃VN

ثم جاءهم ما كانوا يوعدون

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 206

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |ثُمَّ: sonra | جَاءَهُمْ: kendilerine gelse | مَا: şey | كَانُوا: oldukları | يُوعَدُونَ: tehdid ediliyor |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ثم S̃M sonra | جاءهم CEÙHM kendilerine gelse | ما ME şey | كانوا KENWE oldukları | يوعدون YWAD̃WN tehdid ediliyor |
Kırık Meal (Okunuş) : |ṧumme: sonra | cā'ehum: kendilerine gelse | : şey | kānū: oldukları | yūǎdūne: tehdid ediliyor |
Kırık Meal (Transcript) : |S̃M: sonra | CEÙHM: kendilerine gelse | ME: şey | KENVE: oldukları | YVAD̃VN: tehdid ediliyor |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sonra onlara vaadedilen azap geldi.
Adem Uğur : Sonra tehdit edilmekte oldukları (azap) başlarına gelse!
Ahmed Hulusi : Sonra, uyarıldıkları başlarına gelse. . .
Ahmet Tekin : Sonra tehdit edilmekte oldukları azap da başlarına gelse, bir şey değişmeyecek.
Ahmet Varol : Sonra kendilerine vaadedilen başlarına gelse,
Ali Bulaç : Sonra kendilerine va'dolunan (azab günü) geliverse,
Ali Fikri Yavuz : Sonra kendilerine verilen azab vaadi gelip çatarsa,
Bekir Sadak : (205-20) 7 Bana soylesene, Biz onlara yillar yili nimetler vermis olsak, sonra da tehdit edildikleri sey baslarina gelse, kendilerine verilmis olan nimetler onlara bir fayda saglar mi?
Celal Yıldırım : (205-206) Söylesen ya, eğer biz onları yıllarca (bolluk ve refah içinde) yararlandırıp geçindirsek, sonra da va'dolundukları (günün azabı) onlara geliverse,
Diyanet İşleri : Sonra da kendilerine tehdit edildikleri şey gelse, (hâlleri nice olurdu?)
Diyanet İşleri (eski) : (205-207) Söylesene, Biz onlara yıllar yılı nimetler vermiş olsak, sonra da tehdit edildikleri şey başlarına gelse, kendilerine verilmiş olan nimetler onlara bir fayda sağlar mı?
Diyanet Vakfi : (205-206) Ne dersin! Eğer biz onları yıllarca yaşatıp nimetlerden faydalandırsak, sonra tehdit edilmekte oldukları (azap) başlarına gelse!
Edip Yüksel : Ve sonra kendilerine söz verilen başlarına gelse,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sonra kendilerine vaad edilen (azab) gelip çatarsa,
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sonra kendilerine yapılan tehdit gelip çatsa,
Elmalılı Hamdi Yazır : Sonra kendilerine edilen vaid gelip çatarsa
Fizilal-il Kuran : Sonra tehdit edildikleri azap başlarına gelse;
Gültekin Onan : Sonra kendilerine vaadolunan (azab günü) geliverse,
Hakkı Yılmaz : (205-207) Gördün mü/hiç düşündün mü, onlara senelerce kazanç sağlatsak, sonra kendilerine vaat edilen gelip çatıverse, o kazandıkları şeylerin kendilerine hiçbir yararı olmayacaktır.
Hasan Basri Çantay : (205-206-207) Şimdi sen bana haber ver: Biz onları senelerce yaşatıb fâidelendirsek de sonra kendilerine tehdîd olunageldikleri (azâb gelib) çatıverse o yaşayıb fâidelenmiş oldukları (yıllar) kendilerini kurtarabilir mi?
Hayrat Neşriyat : (205-206) Söyleyin bakalım! Eğer onları senelerce (yaşatıp) ni'metlendirsek, sonra da o tehdîd edilmekte oldukları (azab) başlarına gelse (ne yapacaklar?)
İbni Kesir : Sonra kendilerine vaadolunan şey başlarına gelse,
İskender Evrenosoğlu : Sonra vaadolundukları şey (azap) onlara geldi.
Muhammed Esed : ve sonra vaad edildikleri (azap) başlarına gelmişse;
Ömer Nasuhi Bilmen : Sonra onlara tehdit edilmiş oldukları şey gelecek olsa.
Ömer Öngüt : Sonra da kendilerine vaad olunan şey (başlarına) gelse.
Şaban Piriş : Sonra da onlara vaat edilen azap gelse...
Suat Yıldırım : (205-207) Ne dersin? Onları yıllarca yaşatsak da, sonra tehdit edildikleri o azap başlarına gelse, onca seneler yaşayıp zevklenmeleri kendilerini kurtarabilir mi?
Süleyman Ateş : Sonra tehdid edildikleri (azâb) kendilerine gelse,
Tefhim-ul Kuran : Sonra kendilerine va'dolunan (azab günü) geliverse,
Ümit Şimşek : Sonra da kendilerine vaad edilen şey başlarına geliverse,
Yaşar Nuri Öztürk : Sonra, tehdit edildikleri şey kendilerine ulaşsa,


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}