REM – prefixed resumption particle V – 2nd person masculine plural (form VIII) imperative verb PRON – subject pronoun الفاء استئنافية فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله
|
ELLH
llahe
Allah'tan
Allah
Elif,Lam,Lam,He, 1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah" لفظ الجلالة منصوب
وأطيعون
ط و ع | ŦVA
VÊŦYAVN
ve eTīǔni
ve bana ita'at edin
and obey me.
Vav,,Tı,Ye,Ayn,Vav,Nun, 6,,9,10,70,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 2nd person masculine plural (form IV) imperative verb PRON – subject pronoun PRON – 1st person singular object pronoun الواو عاطفة فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والياء المحذوفة ضمير متصل في محل نصب مفعول به
Diyanet İşleri : “Öyle ise Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin!”
Diyanet İşleri (eski) : (142-152) Kardeşleri Salih onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Burada bahçelerde, pınar başlarında, ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında güven içinde bırakılır mısınız? Dağlarda ustalıkla evler oyar mısınız? Artık Allah'tan sakının, bana itaat edin. Yeryüzünü ıslah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin' dedi.
Diyanet Vakfi : Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
Edip Yüksel : 'ALLAH'ı dinleyip bana uymalısınız.'
Fizilal-il Kuran : Öyleyse Allah'tan korkunuz da çağrıma uyunuz.
Gültekin Onan : "Artık Tanrı'dan korkup sakının ve bana itaat edin."
Hakkı Yılmaz : (142-152) "Hani kardeşleri Sâlih, onlara demişti ki: “Allah'ın koruması altına girmez misiniz? Şüphesiz ki ben, sizin için güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'ın koruması altına girin ve bana itaat edin. Ben sizden hiçbir ücret istemiyorum da. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi üzerinedir. Siz burada; bahçelerde, pınarlarda ve ekinlerin, salkımları sarkmış hurmalıkların arasında güven içinde bırakılacak mısınız? Ve siz, dağlardan ustaca evler yontuyorsunuz. Artık Allah'ın koruması altına girin ve benim dediklerimi yapın. Ve yeryüzünde bozgunculuk yapıp ıslah etmeyen o aşırı giden kimselerin emrine uymayın.” "
Hayrat Neşriyat : 'Artık, Allah’dan sakının ve bana itâat edin!'
İbni Kesir : Artık Allah'tan korkun da bana itaat edin.
İskender Evrenosoğlu : Öyleyse Allah'a karşı takva sahibi olun (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve bana itaat edin (bana tâbî olun).
Muhammed Esed : öyleyse, artık Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyın ve bana itaat edin!
Ömer Nasuhi Bilmen : (143-144) «Şüphe yok, ben size bir emîn resûlüm. Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.»
Ömer Öngüt : “Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin. ”
Şaban Piriş : Allah’tan korkun ve bana itaat edin.
Suat Yıldırım : (142-145) Kardeşleri Salih onlara şöyle dedi: "Hâlâ inkâr ve isyandan sakınmayacak mısınız? Bilin ki ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Öyleyse Allah’a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin! Bu hizmetten dolayı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretimi verecek olan ancak Rabbülâlemin’dir.
Süleyman Ateş : "Allah'tan korkun ve bana itâ'at edin."
Tefhim-ul Kuran : «Artık Allah'tan korkup sakının ve bana itaat edin.»
Ümit Şimşek : 'Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]