» 26 / Su’arâ  101:

Kuran Sırası: 26
İniş Sırası: 47
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 101
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَا (VLE) = ve lā : ve yoktur
2. صَدِيقٍ (ṦD̃YG) = Sadīḳin : bir dostumuz
3. حَمِيمٍ (ḪMYM) = Hamīmin : sıcak
ve yoktur | bir dostumuz | sıcak |

[] [ṦD̃G] [ḪMM]
VLE ṦD̃YG ḪMYM

ve lā Sadīḳin Hamīmin
ولا صديق حميم

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 101
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | VLE ve lā ve yoktur And not
صديق ص د ق | ṦD̃G ṦD̃YG Sadīḳin bir dostumuz a friend
حميم ح م م | ḪMM ḪMYM Hamīmin sıcak close.

26:101 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve yoktur | bir dostumuz | sıcak |

[] [ṦD̃G] [ḪMM]
VLE ṦD̃YG ḪMYM

ve lā Sadīḳin Hamīmin
ولا صديق حميم

[] [ص د ق] [ح م م]

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 101
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | VLE ve lā ve yoktur And not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
صديق ص د ق | ṦD̃G ṦD̃YG Sadīḳin bir dostumuz a friend
Sad,Dal,Ye,Gaf,
90,4,10,100,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
حميم ح م م | ḪMM ḪMYM Hamīmin sıcak close.
Ha,Mim,Ye,Mim,
8,40,10,40,
ADJ – genitive masculine singular indefinite adjective
صفة مجرورة
VLE ṦD̃YG ḪMYM

ولا صديق حميم

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 101

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَا: ve yoktur | صَدِيقٍ: bir dostumuz | حَمِيمٍ: sıcak |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولا WLE ve yoktur | صديق ṦD̃YG bir dostumuz | حميم ḪMYM sıcak |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve lā: ve yoktur | Sadīḳin: bir dostumuz | Hamīmin: sıcak |
Kırık Meal (Transcript) : |VLE: ve yoktur | ṦD̃YG: bir dostumuz | ḪMYM: sıcak |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ne bir can dostu.
Adem Uğur : ''Ne de yakın bir dostumuz''.
Ahmed Hulusi : "Güveneceğimiz bir dostumuz da yok. "
Ahmet Tekin : 'Yakın bir dost da yok.'
Ahmet Varol : Candan bir dostumuz da yok.
Ali Bulaç : "Ne de candan, yakın bir dost."
Ali Fikri Yavuz : Ne de yakın bir dost...
Bekir Sadak : (96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlardan olsak derler.
Celal Yıldırım : (100-101) Artık (bugün için) ne şefaatçilerimiz vardır, ne de candan sıcak bir dostumuz...
Diyanet İşleri : “Candan bir dostumuz da yok.”
Diyanet İşleri (eski) : (96-102) Orada putlarıyla çekişerek: 'Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak' derler.
Diyanet Vakfi : (100-101) Şimdi artık bizim ne şefaatçilerimiz var, ne de yakın bir dostumuz.
Edip Yüksel : 'Ne de yakın bir dostumuz.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Ne de yakın bir dost.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : ne de sadık bir dost!
Elmalılı Hamdi Yazır : Ne de yakın bir sadîk
Fizilal-il Kuran : Cana yakın bir dostumuz da yok.
Gültekin Onan : "Ne de candan, yakın bir dost."
Hakkı Yılmaz : (96-102) Onlar, onun içinde birbirleriyle çekişirlerken dediler ki: “Vallahi biz, gerçekten apaçık bir sapıklık içinde idik. Çünkü biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk. Ve bizi yalnızca o günahkârlar saptırdı. Artık bizim için yardımcılardan, torpilcilerden hiçbir kimse ve candan bir yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakın yoktur. Ah keşke bizim için bir geri dönüş olsaydı da biz de mü’minlerden olsaydık!”
Hasan Basri Çantay : «ne de candan bir dost yok».
Hayrat Neşriyat : (100-101) 'Şimdi artık bizim, ne şefâatçilerimiz, ne de yakın bir dostumuz vardır!'
İbni Kesir : Ve sıcak bir dostumuz da yoktur.
İskender Evrenosoğlu : Ve (bizim için) sadık bir dost yoktur.
Muhammed Esed : ne de candan bir dostumuz.
Ömer Nasuhi Bilmen : (100-101) «Artık bize ne şefaat edicilerden var. Ne de yakın bir dost var.»
Ömer Öngüt : “Sıcak bir dostumuz da yoktur. ”
Şaban Piriş : Sıcak bir dost da yok..
Suat Yıldırım : (96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!"
Süleyman Ateş : "Ne de sıcak bir dostumuz."
Tefhim-ul Kuran : «Ne de candan, yakın bir dost.»
Ümit Şimşek : 'Ne de candan bir dostumuz.
Yaşar Nuri Öztürk : Ne sıcak, samimi bir dostumuz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}