» 26 / Su’arâ  187:

Kuran Sırası: 26
İniş Sırası: 47
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 187
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَأَسْقِطْ (FÊSGŦ) = feesḳiT : o halde düşür
2. عَلَيْنَا (ALYNE) = ǎleynā : üzerimize
3. كِسَفًا (KSFE) = kisefen : parçalar
4. مِنَ (MN) = mine : -ten
5. السَّمَاءِ (ELSMEÙ) = s-semāi : gök-
6. إِنْ (ÎN) = in : eğer
7. كُنْتَ (KNT) = kunte : isen
8. مِنَ (MN) = mine : -dan
9. الصَّادِقِينَ (ELṦED̃GYN) = S-Sādiḳīne : doğrular-
o halde düşür | üzerimize | parçalar | -ten | gök- | eğer | isen | -dan | doğrular- |

[SGŦ] [] [KSF] [] [SMV] [] [KVN] [] [ṦD̃G]
FÊSGŦ ALYNE KSFE MN ELSMEÙ ÎN KNT MN ELṦED̃GYN

feesḳiT ǎleynā kisefen mine s-semāi in kunte mine S-Sādiḳīne
فأسقط علينا كسفا من السماء إن كنت من الصادقين

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 187
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأسقط س ق ط | SGŦ FÊSGŦ feesḳiT o halde düşür Then cause to fall
علينا | ALYNE ǎleynā üzerimize upon us
كسفا ك س ف | KSF KSFE kisefen parçalar fragments
من | MN mine -ten of
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāi gök- the sky,
إن | ÎN in eğer if
كنت ك و ن | KVN KNT kunte isen you are
من | MN mine -dan of
الصادقين ص د ق | ṦD̃G ELṦED̃GYN S-Sādiḳīne doğrular- "the truthful."""

26:187 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

o halde düşür | üzerimize | parçalar | -ten | gök- | eğer | isen | -dan | doğrular- |

[SGŦ] [] [KSF] [] [SMV] [] [KVN] [] [ṦD̃G]
FÊSGŦ ALYNE KSFE MN ELSMEÙ ÎN KNT MN ELṦED̃GYN

feesḳiT ǎleynā kisefen mine s-semāi in kunte mine S-Sādiḳīne
فأسقط علينا كسفا من السماء إن كنت من الصادقين

[س ق ط] [] [ك س ف] [] [س م و] [] [ك و ن] [] [ص د ق]

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 187
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأسقط س ق ط | SGŦ FÊSGŦ feesḳiT o halde düşür Then cause to fall
Fe,,Sin,Gaf,Tı,
80,,60,100,9,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine singular (form IV) imperative verb
الفاء استئنافية
فعل أمر
علينا | ALYNE ǎleynā üzerimize upon us
Ayn,Lam,Ye,Nun,Elif,
70,30,10,50,1,
P – preposition
PRON – 1st person plural object pronoun
جار ومجرور
كسفا ك س ف | KSF KSFE kisefen parçalar fragments
Kef,Sin,Fe,Elif,
20,60,80,1,
N – accusative masculine plural indefinite noun
اسم منصوب
من | MN mine -ten of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāi gök- the sky,
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,,
1,30,60,40,1,,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
إن | ÎN in eğer if
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
كنت ك و ن | KVN KNT kunte isen you are
Kef,Nun,Te,
20,50,400,
V – 2nd person masculine singular perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
من | MN mine -dan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الصادقين ص د ق | ṦD̃G ELṦED̃GYN S-Sādiḳīne doğrular- "the truthful."""
Elif,Lam,Sad,Elif,Dal,Gaf,Ye,Nun,
1,30,90,1,4,100,10,50,
N – genitive masculine plural active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَأَسْقِطْ: o halde düşür | عَلَيْنَا: üzerimize | كِسَفًا: parçalar | مِنَ: -ten | السَّمَاءِ: gök- | إِنْ: eğer | كُنْتَ: isen | مِنَ: -dan | الصَّادِقِينَ: doğrular- |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فأسقط FÊSGŦ o halde düşür | علينا ALYNE üzerimize | كسفا KSFE parçalar | من MN -ten | السماء ELSMEÙ gök- | إن ÎN eğer | كنت KNT isen | من MN -dan | الصادقين ELṦED̃GYN doğrular- |
Kırık Meal (Okunuş) : |feesḳiT: o halde düşür | ǎleynā: üzerimize | kisefen: parçalar | mine: -ten | s-semāi: gök- | in: eğer | kunte: isen | mine: -dan | S-Sādiḳīne: doğrular- |
Kırık Meal (Transcript) : |FÊSGŦ: o halde düşür | ALYNE: üzerimize | KSFE: parçalar | MN: -ten | ELSMEÙ: gök- | ÎN: eğer | KNT: isen | MN: -dan | ELṦED̃GYN: doğrular- |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gökyüzünden parçalar düşür üstümüze eğer doğru söyleyenlerdensen.
Adem Uğur : Şayet doğru sözlülerden isen, üstümüze gökten azap yağdır.
Ahmed Hulusi : "Eğer sözünde sadıksan, hadi üzerimize semâdan parçalar düşürt. "
Ahmet Tekin : 'Eğer iddianda doğru isen, gökten üzerimize kütleler düşür.'
Ahmet Varol : Eğer doğru söyleyenlerdensen haydi gökten üzerimize parçalar düşür.'
Ali Bulaç : "Eğer doğru sözlü isen, bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver."
Ali Fikri Yavuz : Eğer doğru söyliyenlerdensen, hemen üzerimize gökten bir parça düşür.”
Bekir Sadak : (185-18) 7 «Ben ancak buyulenmisin birisin. Bizim gibi bir insandan baska bir sey degilsin. Dogrusu seni yalancilardan saniyoruz. Eger dogru sozlu isen gogun bir parcasini ustumuze dusur» dediler.
Celal Yıldırım : Eğer doğrulardan isen haydi göğün bir parçasını üzerimize düşür» dediler.
Diyanet İşleri : “Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi gökten üzerimize bir parça düşür.”
Diyanet İşleri (eski) : (185-187) 'Sen ancak büyülenmişin birisin. Bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Doğrusu seni yalancılardan sanıyoruz. Eğer doğru sözlü isen göğün bir parçasını üstümüze düşür' dediler.
Diyanet Vakfi : Şayet doğru sözlülerden isen, üstümüze gökten azap yağdır.
Edip Yüksel : 'Doğru sözlü isen üzerimize gökten kütleler indir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Şayet doğru sözlülerden isen, üstümüze gökten bir parça düşürüver.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Üzerimize gökten bir parça düşürüver, eğer doğru söyleyenlerden isen.»
Elmalılı Hamdi Yazır : Üzerimize Semâdan bir kıt'ayı düşürüver haydi sâdıklardan isen
Fizilal-il Kuran : Eğer doğru söylüyorsan başımıza gökten parçalar yağdır.
Gültekin Onan : "Eğer doğru sözlü isen, bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver."
Hakkı Yılmaz : (185-187) Onlar: “Sen, kesinlikle büyülenmişlerden birisin. Sen de bizim gibi bir beşerden başka bir şey değilsin. Biz senin kesinlikle yalancılardan biri olduğundan eminiz. Şâyet doğrulardan isen, üstümüze gökten bir parça düşürüver!” dediler.
Hasan Basri Çantay : «Eğer doğruculardan isen gökden üstümüze bir parça düşür».
Hayrat Neşriyat : 'Eğer (iddiâsında) doğru kimselerden isen, haydi üzerimize gökten parçalar düşür!'
İbni Kesir : Eğer sadıklardan isen bize, gökten bir parça indir.
İskender Evrenosoğlu : Öyleyse eğer sen, sadıklardan (doğru söyleyenlerden) isen üzerimize gökyüzünden bir parça düşür.
Muhammed Esed : Eğer doğru sözlü biriysen, haydi, göğü parça parça başımıza indir (de görelim)!"
Ömer Nasuhi Bilmen : «Artık sen eğer sâdıklardan isen üzerimize gökten bir parça düşürüver.»
Ömer Öngüt : “Şayet doğru sözlülerden isen, o halde üzerimize gökten parçalar düşür. ”
Şaban Piriş : Eğer, doğru söylüyorsan haydi üzerimize gökten bir parça düşürüver.
Suat Yıldırım : Eğer peygamberlik iddiasında doğru isen haydi gökten üstümüze bir parça düşür, üstümüze azap indir."
Süleyman Ateş : "Eğer doğrulardansan o halde üzerimize gökten parçalar düşür."
Tefhim-ul Kuran : «Eğer doğru sözlülerden isen, bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver.»
Ümit Şimşek : 'Doğru söylüyorsan, üzerimize gökten bir parça düşür.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Eğer doğru sözlülerdensen, hadi üzerimize gökten parçalar düşür!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}