» 26 / Su’arâ  203:

Kuran Sırası: 26
İniş Sırası: 47
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 203
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَيَقُولُوا (FYGVLVE) = feyeḳūlū : derler
2. هَلْ (HL) = hel : -miyiz?
3. نَحْنُ (NḪN) = neHnu : biz
4. مُنْظَرُونَ (MNƵRVN) = munZerūne : süre verilerlerden
derler | -miyiz? | biz | süre verilerlerden |

[GVL] [] [] [NƵR]
FYGVLVE HL NḪN MNƵRVN

feyeḳūlū hel neHnu munZerūne
فيقولوا هل نحن منظرون

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 203
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فيقولوا ق و ل | GVL FYGVLVE feyeḳūlū derler Then they will say,
هل | HL hel -miyiz? """Are"
نحن | NḪN neHnu biz we
منظرون ن ظ ر | NƵR MNƵRVN munZerūne süre verilerlerden "(to be) reprieved?"""

26:203 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

derler | -miyiz? | biz | süre verilerlerden |

[GVL] [] [] [NƵR]
FYGVLVE HL NḪN MNƵRVN

feyeḳūlū hel neHnu munZerūne
فيقولوا هل نحن منظرون

[ق و ل] [] [] [ن ظ ر]

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 203
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فيقولوا ق و ل | GVL FYGVLVE feyeḳūlū derler Then they will say,
Fe,Ye,Gaf,Vav,Lam,Vav,Elif,
80,10,100,6,30,6,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
هل | HL hel -miyiz? """Are"
He,Lam,
5,30,
INTG – interrogative particle
حرف استفهام
نحن | NḪN neHnu biz we
Nun,Ha,Nun,
50,8,50,
PRON – 1st person plural personal pronoun
ضمير منفصل
منظرون ن ظ ر | NƵR MNƵRVN munZerūne süre verilerlerden "(to be) reprieved?"""
Mim,Nun,Zı,Re,Vav,Nun,
40,50,900,200,6,50,
N – nominative masculine plural (form IV) passive participle
اسم مرفوع
FYGVLVE HL NḪN MNƵRVN

فيقولوا هل نحن منظرون

 » 26 / Su’arâ  Suresi: 203

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَيَقُولُوا: derler | هَلْ: -miyiz? | نَحْنُ: biz | مُنْظَرُونَ: süre verilerlerden |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فيقولوا FYGWLWE derler | هل HL -miyiz? | نحن NḪN biz | منظرون MNƵRWN süre verilerlerden |
Kırık Meal (Okunuş) : |feyeḳūlū: derler | hel: -miyiz? | neHnu: biz | munZerūne: süre verilerlerden |
Kırık Meal (Transcript) : |FYGVLVE: derler | HL: -miyiz? | NḪN: biz | MNƵRVN: süre verilerlerden |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derler ki: Bize mühlet verilir mi acaba?
Adem Uğur : O zaman: Bize (iman etmemiz için) mühlet verilir mi acaba? diyeceklerdir.
Ahmed Hulusi : (O vakit) derler ki: "Bize ek süre tanınır mı ki?"
Ahmet Tekin : O zaman: 'Bize iman etmemiz için mühlet verilir mi, acaba?' diyecekler.
Ahmet Varol : Bunun üzerine: 'Bize süre tanınır mı?' derler.
Ali Bulaç : Derler ki: "bize bir süre tanınır mı?"
Ali Fikri Yavuz : “Bize bir mühlet verilir mi?” diyecekler.
Bekir Sadak : O zaman «Erteye birakilmaz miyiz?» derler.
Celal Yıldırım : Acaba bize mühlet verilmez mi ? derler.
Diyanet İşleri : (201-203) Onlar, farkında olmadan ansızın kendilerine gelecek olan elem dolu azabı görüp de, “Bize mühlet verilmez mi?” demedikçe, ona inanmazlar.
Diyanet İşleri (eski) : O zaman 'Erteye bırakılmaz mıyız?' derler.
Diyanet Vakfi : O zaman: Bize (iman etmemiz için) mühlet verilir mi acaba? diyeceklerdir.
Edip Yüksel : O zaman, 'Bize biraz daha süre verilmez mi?' derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O zaman «Bize (iman etmemiz için) mühlet verilir mi acaba?...» diyeceklerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : (O zaman) diyecekler: «Acaba bize bir mühlet verilir mi?»
Elmalılı Hamdi Yazır : Desinler ki acaba bize bir müsaade edilir mi?
Fizilal-il Kuran : O zaman «Acaba bize mühlet verilir mi?» derler.
Gültekin Onan : Derler ki: "Bize bir süre tanınır mı?"
Hakkı Yılmaz : Sonra da onlar, “Biz süre tanınanlardan mıyız?” diyeceklerdir.
Hasan Basri Çantay : (Gelecekdir de «Acaba) bize bir mühlet verilir mî?» diyeceklerdir.
Hayrat Neşriyat : Bunun üzerine (onlar): 'Biz (acabâ îmân etmemiz için) mühlet verilen kimseler(olur) muyuz?' derler.
İbni Kesir : O zaman derler ki: Acaba bekletilemez miyiz?
İskender Evrenosoğlu : “O zaman biz, bekletilenler (mühlet verilenler) olur muyuz?” dediler.
Muhammed Esed : ve o zaman onlar: "Acaba geri bırakılamaz mıyız?" diye feryad edecekler.
Ömer Nasuhi Bilmen : İmdi derler ki: «Biz mühlet verilmişlerden miyiz?»
Ömer Öngüt : O zaman: “Acaba bize mühlet verilir mi?” derler.
Şaban Piriş : İşte o zaman: -Acaba bize biraz daha süre tanınır mı? derler.
Suat Yıldırım : İşte o zaman: "Acaba, bize, azıcık olsun, bir mühlet verilir mi" derler.
Süleyman Ateş : (Birden onu karşılarında bulunca) "Acaba bize süre verilir mi?" derler.
Tefhim-ul Kuran : Derler ki: «Bize bir süre tanınır mı?»
Ümit Şimşek : O zaman 'Bize mühlet yok mu?' derler.
Yaşar Nuri Öztürk : O zaman şöyle derler: "Acaba bize süre verilir mi?"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}