Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّهُمْ : çünkü onlar | عَنِ : | السَّمْعِ : işitmekten | لَمَعْزُولُونَ : uzaklaştırılmışlardır | Kırık Meal (Harekesiz) : |إنهم ÎNHM çünkü onlar | عن AN | السمع ELSMA işitmekten | لمعزولون LMAZWLWN uzaklaştırılmışlardır | Kırık Meal (Okunuş) : |innehum : çünkü onlar | ǎni : | s-sem'ǐ : işitmekten | lemeǎ'zūlūne : uzaklaştırılmışlardır | Kırık Meal (Transcript) : |ÎNHM : çünkü onlar | AN : | ELSMA : işitmekten | LMAZVLVN : uzaklaştırılmışlardır | Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki onlar, vahyi duymaktan uzaklaştırılmışlardır. Adem Uğur : Şüphesiz onlar, vahyi işitmekten uzak tutulmuşlardır. Ahmed Hulusi : Muhakkak ki onlar algılama kapasitesinden yoksundurlar! Ahmet Tekin : Onlar, kesinlikle vahyi işitmekten uzak tutulmuşlardır. Ahmet Varol : Çünkü onlar (vahyedileni) duymaktan kesinlikle uzak tutulmuşlardır. Ali Bulaç : Çünkü onlar, (vahyedileni) işitmekten kesin olarak uzak tutulmuşlardır. Ali Fikri Yavuz : Şeytanlar, vahyi işitmekten kesin olarak menedilmişlerdir. Bekir Sadak : Dogrusu onlar vahyi dinlemekten uzak tutulmuslardir. Celal Yıldırım : Onlar (inen vahyi) dinlemekten kesinlikle uzak tutulmuşlardır. Diyanet İşleri : Çünkü onlar (vahyi) işitmekten uzaklaştırılmışlardır. Diyanet İşleri (eski) : Doğrusu onlar vahyi dinlemekten uzak tutulmuşlardır. Diyanet Vakfi : Şüphesiz onlar, vahyi işitmekten uzak tutulmuşlardır. Edip Yüksel : Çünkü onlar işitmekten men edilmişlerdir. Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şüphesiz onlar vahyi işitmekten uzak tutulmuşlardır. Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar (vahyi) işitmekten kesinlikle mahrum edilmişlerdir. Elmalılı Hamdi Yazır : Onlar işitmekten sureti kat'ıyyede azledilmişlerdir Fizilal-il Kuran : Çünkü onların vahyi işitmeleri engellenmiştir. Gültekin Onan : Çünkü onlar, (vahyedileni) işitmekten kesin olarak uzak tutulmuşlardır. Hakkı Yılmaz : Şüphesiz onlar duyumdan/vahiyden kesinlikle uzak tutulmuşlardır. Hasan Basri Çantay : Şübhe yok ki onlar (meleklerin sözünü) işitmekden kat'î surerde azledilmişlerdir. Hayrat Neşriyat : Çünki onlar (meleklerin sözlerini) işitmekten elbette uzak tutulmuş olanlardır. İbni Kesir : Onlar, gerçekten işitmekten uzak tutuldular. İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki onlar, (vahyi) işitmekten kesin olarak azledilmiş (men edilmiş) olanlardır. Muhammed Esed : Ayrıca, onların onu dinlemeleri (de) kesin olarak engellenmiştir! Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok ki, onlar işitmekten elbette azledilmişlerdir. Ömer Öngüt : Şüphesiz ki onlar işitmekten uzak tutulmuşlardır. Şaban Piriş : Çünkü onlar, vahyi dinlemekten uzak tutulmuşlardır. Suat Yıldırım : Çünkü onlar vahyi işitmekten kesinlikle menedilmişlerdir. Süleyman Ateş : Çünkü onlar, (meleklerin sözlerini) işitmekten uzaklaştırılmışlardır. Tefhim-ul Kuran : Çünkü onlar, (vahyedileni) işitmekten kesin olarak uzak tutulmuşlardır. Ümit Şimşek : Zaten onlar vahyi işitmekten alıkonmuşlardır. Yaşar Nuri Öztürk : Çünkü onlar, dinleyişten azledilmişlerdir.