» 7 / A’râf  51:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

 » 7 / A’râf  Suresi: 51
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : onlar ki
2. اتَّخَذُوا (ETḢZ̃VE) = tteḣaƶū : yerine koydular
3. دِينَهُمْ (D̃YNHM) = dīnehum : dinlerini
4. لَهْوًا (LHVE) = lehven : bir eğlence
5. وَلَعِبًا (VLABE) = veleǐben : ve oyun
6. وَغَرَّتْهُمُ (VĞRTHM) = ve ğarrathumu : ve kendilerini aldattı
7. الْحَيَاةُ (ELḪYET) = l-Hayātu : hayatı
8. الدُّنْيَا (ELD̃NYE) = d-dunyā : dünya
9. فَالْيَوْمَ (FELYVM) = felyevme : bugün
10. نَنْسَاهُمْ (NNSEHM) = nensāhum : biz de onları unuturuz
11. كَمَا (KME) = kemā : gibi
12. نَسُوا (NSVE) = nesū : unuttukları
13. لِقَاءَ (LGEÙ) = liḳā'e : karşılaşacaklarını
14. يَوْمِهِمْ (YVMHM) = yevmihim : günleriyle
15. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : bu
16. وَمَا (VME) = ve mā : ve
17. كَانُوا (KENVE) = kānū : ettikleri
18. بِايَاتِنَا (B ËYETNE) = biāyātinā : ayetlerimizi
19. يَجْحَدُونَ (YCḪD̃VN) = yecHadūne : bile bile inkar
onlar ki | yerine koydular | dinlerini | bir eğlence | ve oyun | ve kendilerini aldattı | hayatı | dünya | bugün | biz de onları unuturuz | gibi | unuttukları | karşılaşacaklarını | günleriyle | bu | ve | ettikleri | ayetlerimizi | bile bile inkar |

[] [EḢZ̃] [D̃YN] [LHV] [LAB] [ĞRR] [ḪYY] [D̃NV] [YVM] [NSY] [] [NSY] [LGY] [YVM] [] [] [KVN] [EYY] [CḪD̃]
ELZ̃YN ETḢZ̃VE D̃YNHM LHVE VLABE VĞRTHM ELḪYET ELD̃NYE FELYVM NNSEHM KME NSVE LGEÙ YVMHM HZ̃E VME KENVE B ËYETNE YCḪD̃VN

elleƶīne tteḣaƶū dīnehum lehven veleǐben ve ğarrathumu l-Hayātu d-dunyā felyevme nensāhum kemā nesū liḳā'e yevmihim hāƶā ve mā kānū biāyātinā yecHadūne
الذين اتخذوا دينهم لهوا ولعبا وغرتهم الحياة الدنيا فاليوم ننساهم كما نسوا لقاء يومهم هذا وما كانوا بآياتنا يجحدون

 » 7 / A’râf  Suresi: 51
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الذين | ELZ̃YN elleƶīne onlar ki Those who
اتخذوا ا خ ذ | EḢZ̃ ETḢZ̃VE tteḣaƶū yerine koydular took
دينهم د ي ن | D̃YN D̃YNHM dīnehum dinlerini their religion
لهوا ل ه و | LHV LHVE lehven bir eğlence (as) an amusement
ولعبا ل ع ب | LAB VLABE veleǐben ve oyun and play
وغرتهم غ ر ر | ĞRR VĞRTHM ve ğarrathumu ve kendilerini aldattı and deluded them
الحياة ح ي ي | ḪYY ELḪYET l-Hayātu hayatı the life
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünya "(of) the world."""
فاليوم ي و م | YVM FELYVM felyevme bugün So today
ننساهم ن س ي | NSY NNSEHM nensāhum biz de onları unuturuz We forget them
كما | KME kemā gibi as
نسوا ن س ي | NSY NSVE nesū unuttukları they forgot
لقاء ل ق ي | LGY LGEÙ liḳā'e karşılaşacaklarını (the) meeting
يومهم ي و م | YVM YVMHM yevmihim günleriyle (of) their day,
هذا | HZ̃E hāƶā bu this,
وما | VME ve mā ve and [what]
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū ettikleri (as) they used to
بآياتنا ا ي ي | EYY B ËYETNE biāyātinā ayetlerimizi with Our Verses
يجحدون ج ح د | CḪD̃ YCḪD̃VN yecHadūne bile bile inkar they reject.

7:51 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

onlar ki | yerine koydular | dinlerini | bir eğlence | ve oyun | ve kendilerini aldattı | hayatı | dünya | bugün | biz de onları unuturuz | gibi | unuttukları | karşılaşacaklarını | günleriyle | bu | ve | ettikleri | ayetlerimizi | bile bile inkar |

[] [EḢZ̃] [D̃YN] [LHV] [LAB] [ĞRR] [ḪYY] [D̃NV] [YVM] [NSY] [] [NSY] [LGY] [YVM] [] [] [KVN] [EYY] [CḪD̃]
ELZ̃YN ETḢZ̃VE D̃YNHM LHVE VLABE VĞRTHM ELḪYET ELD̃NYE FELYVM NNSEHM KME NSVE LGEÙ YVMHM HZ̃E VME KENVE B ËYETNE YCḪD̃VN

elleƶīne tteḣaƶū dīnehum lehven veleǐben ve ğarrathumu l-Hayātu d-dunyā felyevme nensāhum kemā nesū liḳā'e yevmihim hāƶā ve mā kānū biāyātinā yecHadūne
الذين اتخذوا دينهم لهوا ولعبا وغرتهم الحياة الدنيا فاليوم ننساهم كما نسوا لقاء يومهم هذا وما كانوا بآياتنا يجحدون

[] [ا خ ذ ] [د ي ن] [ل ه و] [ل ع ب] [غ ر ر] [ح ي ي] [د ن و] [ي و م] [ن س ي] [] [ن س ي] [ل ق ي] [ي و م] [] [] [ك و ن] [ا ي ي] [ج ح د]

 » 7 / A’râf  Suresi: 51
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الذين | ELZ̃YN elleƶīne onlar ki Those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
اتخذوا ا خ ذ | EḢZ̃ ETḢZ̃VE tteḣaƶū yerine koydular took
Elif,Te,Hı,Zel,Vav,Elif,
1,400,600,700,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
دينهم د ي ن | D̃YN D̃YNHM dīnehum dinlerini their religion
Dal,Ye,Nun,He,Mim,
4,10,50,5,40,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لهوا ل ه و | LHV LHVE lehven bir eğlence (as) an amusement
Lam,He,Vav,Elif,
30,5,6,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ولعبا ل ع ب | LAB VLABE veleǐben ve oyun and play
Vav,Lam,Ayn,Be,Elif,
6,30,70,2,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
وغرتهم غ ر ر | ĞRR VĞRTHM ve ğarrathumu ve kendilerini aldattı and deluded them
Vav,Ğayn,Re,Te,He,Mim,
6,1000,200,400,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person feminine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الحياة ح ي ي | ḪYY ELḪYET l-Hayātu hayatı the life
Elif,Lam,Ha,Ye,Elif,Te merbuta,
1,30,8,10,1,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünya "(of) the world."""
Elif,Lam,Dal,Nun,Ye,Elif,
1,30,4,50,10,1,
ADJ – nominative feminine singular adjective
صفة مرفوعة
فاليوم ي و م | YVM FELYVM felyevme bugün So today
Fe,Elif,Lam,Ye,Vav,Mim,
80,1,30,10,6,40,
REM – prefixed resumption particle
T – accusative masculine time adverb
الفاء استئنافية
ظرف زمان منصوب
ننساهم ن س ي | NSY NNSEHM nensāhum biz de onları unuturuz We forget them
Nun,Nun,Sin,Elif,He,Mim,
50,50,60,1,5,40,
V – 1st person plural imperfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
كما | KME kemā gibi as
Kef,Mim,Elif,
20,40,1,
P – prefixed preposition ka
SUB – subordinating conjunction
جار ومجرور
نسوا ن س ي | NSY NSVE nesū unuttukları they forgot
Nun,Sin,Vav,Elif,
50,60,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لقاء ل ق ي | LGY LGEÙ liḳā'e karşılaşacaklarını (the) meeting
Lam,Gaf,Elif,,
30,100,1,,
N – accusative masculine (form III) verbal noun
اسم منصوب
يومهم ي و م | YVM YVMHM yevmihim günleriyle (of) their day,
Ye,Vav,Mim,He,Mim,
10,6,40,5,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
هذا | HZ̃E hāƶā bu this,
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
وما | VME ve mā ve and [what]
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū ettikleri (as) they used to
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
بآياتنا ا ي ي | EYY B ËYETNE biāyātinā ayetlerimizi with Our Verses
Be,,Ye,Elif,Te,Nun,Elif,
2,,10,1,400,50,1,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
جار ومجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
يجحدون ج ح د | CḪD̃ YCḪD̃VN yecHadūne bile bile inkar they reject.
Ye,Cim,Ha,Dal,Vav,Nun,
10,3,8,4,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |الَّذِينَ: onlar ki | اتَّخَذُوا: yerine koydular | دِينَهُمْ: dinlerini | لَهْوًا: bir eğlence | وَلَعِبًا: ve oyun | وَغَرَّتْهُمُ: ve kendilerini aldattı | الْحَيَاةُ: hayatı | الدُّنْيَا: dünya | فَالْيَوْمَ: bugün | نَنْسَاهُمْ: biz de onları unuturuz | كَمَا: gibi | نَسُوا: unuttukları | لِقَاءَ: karşılaşacaklarını | يَوْمِهِمْ: günleriyle | هَٰذَا: bu | وَمَا: ve | كَانُوا: ettikleri | بِايَاتِنَا: ayetlerimizi | يَجْحَدُونَ: bile bile inkar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |الذين ELZ̃YN onlar ki | اتخذوا ETḢZ̃WE yerine koydular | دينهم D̃YNHM dinlerini | لهوا LHWE bir eğlence | ولعبا WLABE ve oyun | وغرتهم WĞRTHM ve kendilerini aldattı | الحياة ELḪYET hayatı | الدنيا ELD̃NYE dünya | فاليوم FELYWM bugün | ننساهم NNSEHM biz de onları unuturuz | كما KME gibi | نسوا NSWE unuttukları | لقاء LGEÙ karşılaşacaklarını | يومهم YWMHM günleriyle | هذا HZ̃E bu | وما WME ve | كانوا KENWE ettikleri | بآياتنا B ËYETNE ayetlerimizi | يجحدون YCḪD̃WN bile bile inkar |
Kırık Meal (Okunuş) : |elleƶīne: onlar ki | tteḣaƶū: yerine koydular | dīnehum: dinlerini | lehven: bir eğlence | veleǐben: ve oyun | ve ğarrathumu: ve kendilerini aldattı | l-Hayātu: hayatı | d-dunyā: dünya | felyevme: bugün | nensāhum: biz de onları unuturuz | kemā: gibi | nesū: unuttukları | liḳā'e: karşılaşacaklarını | yevmihim: günleriyle | hāƶā: bu | ve mā: ve | kānū: ettikleri | biāyātinā: ayetlerimizi | yecHadūne: bile bile inkar |
Kırık Meal (Transcript) : |ELZ̃YN: onlar ki | ETḢZ̃VE: yerine koydular | D̃YNHM: dinlerini | LHVE: bir eğlence | VLABE: ve oyun | VĞRTHM: ve kendilerini aldattı | ELḪYET: hayatı | ELD̃NYE: dünya | FELYVM: bugün | NNSEHM: biz de onları unuturuz | KME: gibi | NSVE: unuttukları | LGEÙ: karşılaşacaklarını | YVMHM: günleriyle | HZ̃E: bu | VME: ve | KENVE: ettikleri | B ËYETNE: ayetlerimizi | YCḪD̃VN: bile bile inkar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, dinlerini eğlence ve oyun saymışlardır, dünyâ yaşayışı, onları aldatmıştır. Onlar, nasıl bugüne kavuşacaklarını unutup bile-bile âyetlerimizi inkâr ettilerse biz de bugün onları unuturuz.
Adem Uğur : O kâfirler ki, dinlerini bir eğlence ve oyun edindiler de dünya hayatı onları aldattı. Onlar, bu günleri ile karşılaşacaklarını unuttukları ve âyetlerimizi bile bile inkâr ettikleri gibi biz de bugün onları unuturuz.
Ahmed Hulusi : Onlar, Din anlayışlarını (hakikat ve sistem - Sünnetullah ilmini) eğlence ve oyuna çevirmiş, (sefil) dünya hayatına aldanmış kimselerdir. . . Onlar bugünlerine kavuşacaklarını unuttukları gibi; delillerimizi nasıl bile bile inkâr ediyorlardıysa; biz de bugün onları unuturuz!
Ahmet Tekin : Kâfirler, dinlerini, şeriatlarını, medeniyetlerini eğlence, oyun konusu yapanlar; eğlenceleri ve oyunları dinleri haline getirenler ve dünya hayatının kendilerini aldattığı kimselerdir. Onlar bugün diriltilerek hesaba çekilip cezalandırılacaklarını nasıl unuttularsa, bile bile âyetlerimizi, peygamberlerimizin sünnetlerini nasıl inkâr ettilerse biz de bugün onları cehennemde unutuyoruz.
Ahmet Varol : Onlar dinlerini oyun ve eğlence edinmişlerdir ve dünya hayatı kendilerini aldatmıştır. Onlar bu günle karşılaşacaklarını unuttukları ve bizim ayetlerimizi bile bile inkar ettikleri gibi biz de bugün onları unuturuz.
Ali Bulaç : Onlar, dinlerini bir eğlence ve oyun (konusu) edinmişlerdi ve dünya hayatı onları aldatmıştı. Onlar, bu günleriyle karşılaşmayı unuttukları ve bizim ayetlerimizi 'yok sayarak tanımadıkları' gibi, biz de bugün onları unutacağız.
Ali Fikri Yavuz : O kâfirler ki, dinlerini bir eğlence ve bir oyun edinmişlerdi ve dünya hayatı da kendilerini aldatmıştı; bunlar, şu güne kavuşmayı unuttukları ve âyetlerimizi inkâr ettikleri gibi, biz de bugün onları unutacağız.
Bekir Sadak : (50-51) Cehennemlikler cennetliklere, «Bize biraz su veya Allah'in size verdigi riziktan gonderin» diye sesenirler, onlar da, «Dogrusu Allah dinlerini alay ve eglenceye alan, dunya hayatina aldanan inkarcilara ikisini de haram etmistir» derler. Bugunle karsilacaklarini unuttuklari, ayetlerimizi bile bile inkar ettikleri gibi biz de onlari unutuyoruz.
Celal Yıldırım : O kâfirler ki, dinlerini oyun ve eğlence edindiler ve dünya hayatı onları aldattı da aldattı. Onlar bu günle karşılaşacaklarını unuttukları ve âyetlerimizi inatla inkâr ettikleri gibi, bugün de biz onları unuturuz (rahmetimize lâyık görmeyiz).
Diyanet İşleri : Onlar dinlerini oyun ve eğlence edinmişler ve dünya hayatı da kendilerini aldatmıştı. İşte onlar bu günlerine kavuşacaklarını nasıl unuttular ve âyetlerimizi nasıl inkâr edip durdularsa, biz de onları bugün öyle unuturuz.
Diyanet İşleri (eski) : (50-51) Cehennemlikler cennetliklere, 'Bize biraz su veya Allah'ın size verdiği rızıktan gönderin' diye seslenirler, onlar da, 'Doğrusu Allah dinlerini alay ve eğlenceye alan, dünya hayatına aldanan inkarcılara ikisini de haram etmiştir' derler. Bugünle karşılaşacaklarını unuttukları, ayetlerimizi bile bile inkar ettikleri gibi biz de onları unutuyoruz.
Diyanet Vakfi : O kâfirler ki, dinlerini bir eğlence ve oyun edindiler de dünya hayatı onları aldattı. Onlar, bu günleri ile karşılaşacaklarını unuttukları ve âyetlerimizi bile bile inkâr ettikleri gibi biz de bugün onları unuturuz.
Edip Yüksel : Onlar dinlerini hafife aldılar ve dünya hayatı kendilerini aldattı. Bugünleriyle karşılaşacaklarını unuttukları ve ayetlerimizi reddettikleri için bugün biz de onları unuturuz!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar ki, dinlerini bir eğlence ve oyun yerine koydular ve dünya hayatı kendilerini aldattı. Onlar, bugüne kavuşacaklarını nasıl unuttular ve âyetlerimizi nasıl inkâr ettilerse, biz de bugün onları öyle unuturuz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O kafirlere ki, oyunu ve eğlenceyi kendilerine din edindiler ve dünya hayatı kendilerini aldattı. Nasıl ki, onlar bu günlerine kavuşacaklarını unutup ayetlerimizi inkar ettilerse Biz de bugün onları öyle unutacağız.
Elmalılı Hamdi Yazır : O kâfirlere ki oyunu, eğlenceyi kendilerine din edindiler, ve o Dünya hayatı kendilerini aldattı, onlar bu günlerine mülâkı olacaklarını unuttukları ve âyetlerimizi inkâr ettikleri gibi biz de bu gün onları unutacağız
Fizilal-il Kuran : Onlar dinlerini oyun ve eğlence yerine koydular, dünya hayatı kendilerini baştan çıkardı. Onlar nasıl bu günler ile karşılaşacaklarını unuttular ve ayetlerimizi ısrarla yalanladılarsa, bugün de biz onları unutuyoruz.
Gültekin Onan : Onlar dinlerini bir eğlence ve oyun (konusu) edinmişlerdi ve dünya hayatı onları aldatmıştı. Onlar bu günleriyle karşılaşmayı unuttukları ve bizim ayetlerimizi 'yok sayarak tanımadıkları' gibi, biz de bugün onları unutacağız.
Hakkı Yılmaz : (50,51) "Ve ateşin ashâbı, cennetin ashâbına, “Biraz su veya Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden bize aktarın” diye seslendiler. Onlar da, “Allah, dinlerini alaya ve eğlenceye alan, basit, iğreti dünya hayatına aldanan kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenlere ikisini de gerçekten yasaklamıştır!” dediler. –Bu günle karşılaşacaklarını umursamadıkları, âyetlerimizi/ alâmetlerimizi/ göstergelerimizi bile bile inkâr ettikleri gibi, Biz de bugün onları umursamayacağız/ cezalandıracağız.– "
Hasan Basri Çantay : (O kâfirler) ki onlar dînlerini bir eğlence ve bir oyun edinmişlerdi. Onları dünyâ hayaatı aldatmışdı. İşte onlar nasıl şu günlerine kavuşmayı unutdular, âyetlerimizi nasıl bilerek inkâr etdiler idiyse biz de bugün onları öylece unutacağız.
Hayrat Neşriyat : Onlar ki, dinlerini bir eğlence ve bir oyun edindiler ve dünya hayâtı onları aldattı!(Onlar) bu günleriyle karşılaşmayı unuttukları ve âyetlerimizi bilerek inkâr etmekte oldukları gibi, artık bugün (biz de) onları unutacağız!
İbni Kesir : Onlar ki; dinlerini alayla eğlenceye aldılar. Dünya hayatı da kendilerini aldattı. İşte onlar; bu günlerine kavuşmayı nasıl unutmuşlar idiyse, ayetiçin katmerlidir. Ne var ki bilmezsiniz. lerimizi nasıl bilerek inkar etmişler idiyse; Biz de bugün onları öylece unuturuz.
İskender Evrenosoğlu : Onlar, onların dînini oyun ve eğlence edinen ve dünya hayatının onları aldattığı kimselerdir. Böylece onlar bugünlerine ulaşacaklarını nasıl unuttularsa ve nasıl âyetlerimizi bile bile inkâr ettilerse, bugün de Biz onları unuturuz.
Muhammed Esed : o kimseler ki, dünya hayatına kapılıp eğlenceyi ve geçici zevkleri dinleri haline getirmişlerdi." diye karşılık verecekler. (Ve Allah:) "Onlar bu (Hesap) gününün gelip çatacağını nasıl gözardı edip unuttular ve ayetlerimizi nasıl inkar ettilerse biz de bugün onları öyle gözardı edeceğiz" diyecek,
Ömer Nasuhi Bilmen : O kimseler ki, dinlerini bir eğlence ve bir oyun ittihaz ettiler ve onları dünya hayatı aldatmış oldu. Artık onlar bu günlere yetişeceklerini unuttukları gibi ve Bizim âyetlerimizi inkar eder oldukları gibi Biz de onları bugün unutacağız.
Ömer Öngüt : O kâfirler ki, dinlerini bir eğlence ve oyun edindiler. Dünya hayatı onları aldattı. Onlar bugünleriyle karşılaşacaklarını nasıl unuttular ve âyetlerimizi bile bile nasıl inkâr ettilerse, biz de bugün onları unuturuz.
Şaban Piriş : Onlar, dinlerini oyun ve eğlence edinmişler ve dünya hayatı da onları aldatmıştır. Bugün, bu karşılaşma günlerini unuttukları ve bile bile ayetlerimizi inkar ettikleri gibi biz de onları unutacağız.
Suat Yıldırım : O kâfirlere ki onlar dinlerini oyun ve eğlence konusu haline getirmişlerdi; dünya hayatı kendilerini aldatmıştı. İşte onlar, kendilerinin en önemli günü olan bu günkü karşılaşmayı unuttular ve âyetlerimizi bilerek inkâr ettikleri gibi, Biz de bugün onları unutup kendi hallerine terk edeceğiz.
Süleyman Ateş : Onlar ki dinlerini bir eğlence ve oyun yerine koydular ve dünyâ hayâtı, kendilerini aldattı. Onlar, bu günleriyle karşılaşacaklarını nasıl unuttular ve âyetlerimizi bile bile nasıl inkâr ediyor idilerse, biz de bugün onları öyle unuturuz!.
Tefhim-ul Kuran : Onlar, dinlerini bir eğlence ve oyun (konusu) edinmişlerdi ve dünya hayatı onları aldatmıştı. Onlar, bu günleriyle karşılaşmayı unuttukları ve bizim ayetlerimizi 'yok sayarak tanımadıkları' gibi, biz de bugün onları unutacağız.
Ümit Şimşek : O kâfirler ki, dinlerini eğlence ve oyun edinmişler, dünya hayatına aldanıp gitmişlerdi. Onlar bugüne kavuşmayı nasıl unuttular ve âyetlerimizi inkâr ettilerse, bugün de Biz onları unuturuz.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlar kendi dinlerini eğlence ve oyun haline getirdiler, iğreti hayat onları aldattı. Onlar bugüne kavuşacaklarını unutmuşlardı. Ayetlerimize karşı direniyorlardı. Bugün de biz onları unutuyoruz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}