REM – prefixed resumption particle EMPH – emphatic prefix lām CERT – particle of certainty الواو استئنافية اللام لام التوكيد حرف تحقيق
جئناهم
ج ي ا | CYE
CÙNEHM
ci'nāhum
onlara getirdik
We had brought them
Cim,,Nun,Elif,He,Mim, 3,,50,1,5,40,
V – 1st person plural perfect verb PRON – subject pronoun PRON – 3rd person masculine plural object pronoun فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بكتاب
ك ت ب | KTB
BKTEB
bikitābin
bir Kitap
a Book
Be,Kef,Te,Elif,Be, 2,20,400,1,2,
P – prefixed preposition bi N – genitive masculine indefinite noun جار ومجرور
فصلناه
ف ص ل | FṦL
FṦLNEH
feSSalnāhu
açıkladığımız
which We have explained
Fe,Sad,Lam,Nun,Elif,He, 80,90,30,50,1,5,
V – 1st person plural (form II) perfect verb PRON – subject pronoun PRON – 3rd person masculine singular object pronoun فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
على
|
AL
ǎlā
göre
with
Ayn,Lam,, 70,30,,
P – preposition حرف جر
علم
ع ل م | ALM
ALM
ǐlmin
bilgiye
knowledge -
Ayn,Lam,Mim, 70,30,40,
N – genitive masculine indefinite noun اسم مجرور
هدى
ه د ي | HD̃Y
HD̃
huden
yol gösterici
as guidance
He,Dal,, 5,4,,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
ورحمة
ر ح م | RḪM
VRḪMT
ve raHmeten
ve rahmet olan
and mercy
Vav,Re,Ha,Mim,Te merbuta, 6,200,8,40,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – accusative feminine indefinite noun الواو عاطفة اسم منصوب
لقوم
ق و م | GVM
LGVM
liḳavmin
bir toplum için
for a people
Lam,Gaf,Vav,Mim, 30,100,6,40,
P – prefixed preposition lām N – genitive masculine indefinite noun جار ومجرور
يؤمنون
ا م ن | EMN
YÙMNVN
yu'minūne
inanan
who believe.
Ye,,Mim,Nun,Vav,Nun, 10,,40,50,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَلَقَدْ: gerçekten | جِئْنَاهُمْ: onlara getirdik | بِكِتَابٍ: bir Kitap | فَصَّلْنَاهُ: açıkladığımız | عَلَىٰ: göre | عِلْمٍ: bilgiye | هُدًى: yol gösterici | وَرَحْمَةً: ve rahmet olan | لِقَوْمٍ: bir toplum için | يُؤْمِنُونَ: inanan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولقد WLGD̃gerçekten | جئناهم CÙNEHMonlara getirdik | بكتاب BKTEBbir Kitap | فصلناه FṦLNEHaçıkladığımız | على ALgöre | علم ALMbilgiye | هدى HD̃yol gösterici | ورحمة WRḪMTve rahmet olan | لقوم LGWMbir toplum için | يؤمنون YÙMNWNinanan |
Kırık Meal (Okunuş) : |veleḳad: gerçekten | ci'nāhum: onlara getirdik | bikitābin: bir Kitap | feSSalnāhu: açıkladığımız | ǎlā: göre | ǐlmin: bilgiye | huden: yol gösterici | ve raHmeten: ve rahmet olan | liḳavmin: bir toplum için | yu'minūne: inanan |
Kırık Meal (Transcript) : |VLGD̃: gerçekten | CÙNEHM: onlara getirdik | BKTEB: bir Kitap | FṦLNEH: açıkladığımız | AL: göre | ALM: bilgiye | HD̃: yol gösterici | VRḪMT: ve rahmet olan | LGVM: bir toplum için | YÙMNVN: inanan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Biz onlara öyle bir kitap gönderdik ki onu bilgiyle açıkladık, o kitapta, ne lazımsa hepsini bildirdik, inananlara doğru yolu gösterir ve rahmettir.
Adem Uğur : Gerçekten onlara, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, ilim üzere açıkladığımız bir kitap getirdik.
Ahmed Hulusi : Gerçek ki onlara, iman eden topluluğa rahmet ve hidâyet kılavuzu olacak, ilime dayanan ayrıntılı bir BİLGİ kaynağı getirdik.
Ahmet Tekin : Onlara, ilmî esaslara göre ayrıntılı olarak açıkladığımız; iman edecek bir kavim için hidayet rehberi ve rahmet olan kitabı, Kur’ân’ı getirdik.
Ahmet Varol : Biz onlara bilgi ile açıkladığımız, iman edenler topluluğu için yol gösterici ve rahmet olan bir kitap getirdik.
Ali Bulaç : Andolsun, biz onlara bir Kitap getirdik; iman edecek bir topluluğa bir hidayet ve bir rahmet olmak üzere bir bilgiye dayanarak onu çeşitli biçimlerde açıkladık.
Ali Fikri Yavuz : Andolsun, biz onlara (Mekke’lilere) bir kitab (Kur’an) getirdik ki, iman edecek olan herhangi bir kavme, bir hidayet ve rahmet (temel nizam) olsun. Onun için tam bir ilim üzere, onun hükümlerini ayrı ayrı beyan ettik.
Bekir Sadak : And olsun ki Biz onlara bir Kitap getirdik, inanan bir millet icin yol gosterici ve rahmet olarak onu bilgiyle uzun uzun acikladik.
Celal Yıldırım : And olsun ki onlara öyle bir kitap getirdik ki, imân edecek bir millete doğru yolu göstermek ve rahmet olmak üzere onu kusursuz bir bilgi ile bir bir açıklayıp (yerli yerince indirdik).
Diyanet İşleri : Andolsun biz onlara, bilerek açıkladığımız bir kitabı, inanan bir toplum için bir yol gösterici ve rahmet olarak getirdik.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki Biz onlara bir Kitap getirdik, inanan bir millet için yol gösterici ve rahmet olarak onu bilgiyle uzun uzun açıkladık.
Diyanet Vakfi : Gerçekten onlara, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olarak, ilim üzere açıkladığımız bir kitap getirdik.
Edip Yüksel : Bilgiyle detaylandırdığımız, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir kitabı onlara getirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Gerçekten onlara, bilgiye göre açıkladığımız, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir kitap getirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Muhakkak biz onlara, inanacak herhangi bir kavme hidayet ve rahmet olması için, tam bir bilgi ile bölüm bölüm açıkladığımız bir kitap gönderdik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Filhakıka biz onlara öyle bir kitâb gönderdik ki iyman edecek her hangi bir kavme bir düsturı hidayet ve rahmet olmak için tam bir ılm üzere onu fasıla fasıla ayırd ettik
Fizilal-il Kuran : Biz onlara, ilme dayalı ayrıntılı açıklamalarla donattığımız, müminlere doğru yol kılavuzu ve rahmet olan bir kitap (Kur'an) gönderdik.
Gültekin Onan : Andolsun, biz onlara bir kitap getirdik. İnanacak bir topluluğa bir hidayet ve bir rahmet olmak üzere bir bilgiye dayanarak onu çeşitli biçimlerde açıkladık.
Hakkı Yılmaz : Hiç kuşkusuz onlara, inananlar için bir kılavuz ve rahmet olarak, tam bir bilgiyle ayrıntılı olarak açıkladığımız bir Kitap getirmiştik.
Hasan Basri Çantay : Andolsun, biz onlara öyle bir kitâb getirmişizdir ki îman edecek herhangi bir kavme (mahz-ı) hidâyet ve rahmet olmak için onu tam bir ilim üzere tafsıyl etmişizdir.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz (biz) onlara bir Kitab da getirdik ki, îmân edecek bir topluluğa, bir hidâyet ve bir rahmet olarak bir ilim üzere onu iyice açıkladık.
İbni Kesir : Andolsun ki; Biz, onlara kitab indirdik. Onu bilgiye dayanarak uzun uzun açıkladık. İnanan bir kavim için hidayet ve rahmet olarak.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun; onlara bir kitap getirdik ve âmenû olan bir kavim için onu rahmet ve hidayet(e erdiren) olarak bir ilim üzerine ayrı ayrı açıkladık.
Muhammed Esed : "Çünkü Biz, gerçekten de onlara, inanacak bir toplum için bir doğru yol, içinde bilgiye dayalı ayrıntılı açıklamalarda bulunduğumuz bir kitap ulaştırdık".
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak onlara bir kitap getirdik. İşte onu imân edecek bir kavim için bir hüda ve rahmet olmak için tam bir ilim üzere mufassalan irad ettik.
Ömer Öngüt : Andolsun ki biz onlara ilim ile açıkladığımız, inanan bir topluluk için hidayet ve rahmet olarak bir kitap getirdik.
Şaban Piriş : Biz onlara, ilim ile açıkladığımız, iman eden bir toplum için de kılavuz ve rahmet olan bir kitap getirmiştik..
Suat Yıldırım : Gerçekten onlara tam bir vukufla mânalarını bir bir bildirdiğimiz ve iman edecek kimseler için bir hidâyet, bir rahmet olan bir kitap getirdik.
Süleyman Ateş : Gerçekten onlara, bilgiye göre açıkladığımız, inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmet olan bir kitap getirdik.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, biz onlara ilme dayalı açıklamalar veren bir Kitap verdik ki bu kitap iman edenler için bir hidayet ve rahmettir.
Ümit Şimşek : Biz onlara bir kitap getirmiş ve o kitabı, iman eden bir topluluk için bir hidayet ve bir rahmet olmak üzere, İlâhî ilmimizle açıklamış bulunuyoruz.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun ki, biz onlara, ilme uygun biçimde, ayrıntılı kıldığımız bir Kitap getirdik. İnanan bir topluluk için bir kılavuz, bir rahmettir o.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]