» 7 / A’râf  98:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

 » 7 / A’râf  Suresi: 98
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَوَأَمِنَ (ÊVÊMN) = eveemine : Ya da emin midirler?
2. أَهْلُ (ÊHL) = ehlu : halkı
3. الْقُرَىٰ (ELGR) = l-ḳurā : (o) ülkelerin
4. أَنْ (ÊN) = en :
5. يَأْتِيَهُمْ (YÊTYHM) = ye'tiyehum : onlara gelmeyeceğinden
6. بَأْسُنَا (BÊSNE) = be'sunā : azabımızın
7. ضُحًى (ŽḪ) = DuHen : kuşluk vakti
8. وَهُمْ (VHM) = vehum : ve onlar
9. يَلْعَبُونَ (YLABVN) = yel'ǎbūne : eğlenirlerken
Ya da emin midirler? | halkı | (o) ülkelerin | | onlara gelmeyeceğinden | azabımızın | kuşluk vakti | ve onlar | eğlenirlerken |

[EMN] [EHL] [GRY] [] [ETY] [BES] [ŽḪV] [] [LAB]
ÊVÊMN ÊHL ELGR ÊN YÊTYHM BÊSNE ŽḪ VHM YLABVN

eveemine ehlu l-ḳurā en ye'tiyehum be'sunā DuHen vehum yel'ǎbūne
أوأمن أهل القرى أن يأتيهم بأسنا ضحى وهم يلعبون

 » 7 / A’râf  Suresi: 98
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أوأمن ا م ن | EMN ÊVÊMN eveemine Ya da emin midirler? Or felt secure
أهل ا ه ل | EHL ÊHL ehlu halkı (the) people
القرى ق ر ي | GRY ELGR l-ḳurā (o) ülkelerin (of) the cities
أن | ÊN en that
يأتيهم ا ت ي | ETY YÊTYHM ye'tiyehum onlara gelmeyeceğinden comes to them
بأسنا ب ا س | BES BÊSNE be'sunā azabımızın Our punishment
ضحى ض ح و | ŽḪV ŽḪ DuHen kuşluk vakti (in) daylight
وهم | VHM vehum ve onlar while they
يلعبون ل ع ب | LAB YLABVN yel'ǎbūne eğlenirlerken (were) playing?

7:98 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

Ya da emin midirler? | halkı | (o) ülkelerin | | onlara gelmeyeceğinden | azabımızın | kuşluk vakti | ve onlar | eğlenirlerken |

[EMN] [EHL] [GRY] [] [ETY] [BES] [ŽḪV] [] [LAB]
ÊVÊMN ÊHL ELGR ÊN YÊTYHM BÊSNE ŽḪ VHM YLABVN

eveemine ehlu l-ḳurā en ye'tiyehum be'sunā DuHen vehum yel'ǎbūne
أوأمن أهل القرى أن يأتيهم بأسنا ضحى وهم يلعبون

[ا م ن] [ا ه ل] [ق ر ي] [] [ا ت ي] [ب ا س] [ض ح و] [] [ل ع ب]

 » 7 / A’râf  Suresi: 98
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أوأمن ا م ن | EMN ÊVÊMN eveemine Ya da emin midirler? Or felt secure
,Vav,,Mim,Nun,
,6,,40,50,
INTG – prefixed interrogative alif
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الهمزة همزة استفهام
الواو عاطفة
فعل ماض
أهل ا ه ل | EHL ÊHL ehlu halkı (the) people
,He,Lam,
,5,30,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
القرى ق ر ي | GRY ELGR l-ḳurā (o) ülkelerin (of) the cities
Elif,Lam,Gaf,Re,,
1,30,100,200,,
N – genitive plural noun
اسم مجرور
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يأتيهم ا ت ي | ETY YÊTYHM ye'tiyehum onlara gelmeyeceğinden comes to them
Ye,,Te,Ye,He,Mim,
10,,400,10,5,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع منصوب و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بأسنا ب ا س | BES BÊSNE be'sunā azabımızın Our punishment
Be,,Sin,Nun,Elif,
2,,60,50,1,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ضحى ض ح و | ŽḪV ŽḪ DuHen kuşluk vakti (in) daylight
Dad,Ha,,
800,8,,
T – accusative masculine indefinite time adverb
ظرف زمان منصوب
وهم | VHM vehum ve onlar while they
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
يلعبون ل ع ب | LAB YLABVN yel'ǎbūne eğlenirlerken (were) playing?
Ye,Lam,Ayn,Be,Vav,Nun,
10,30,70,2,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَوَأَمِنَ: Ya da emin midirler? | أَهْلُ: halkı | الْقُرَىٰ: (o) ülkelerin | أَنْ: | يَأْتِيَهُمْ: onlara gelmeyeceğinden | بَأْسُنَا: azabımızın | ضُحًى: kuşluk vakti | وَهُمْ: ve onlar | يَلْعَبُونَ: eğlenirlerken |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أوأمن ÊWÊMN Ya da emin midirler? | أهل ÊHL halkı | القرى ELGR (o) ülkelerin | أن ÊN | يأتيهم YÊTYHM onlara gelmeyeceğinden | بأسنا BÊSNE azabımızın | ضحى ŽḪ kuşluk vakti | وهم WHM ve onlar | يلعبون YLABWN eğlenirlerken |
Kırık Meal (Okunuş) : |eveemine: Ya da emin midirler? | ehlu: halkı | l-ḳurā: (o) ülkelerin | en: | ye'tiyehum: onlara gelmeyeceğinden | be'sunā: azabımızın | DuHen: kuşluk vakti | vehum: ve onlar | yel'ǎbūne: eğlenirlerken |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊVÊMN: Ya da emin midirler? | ÊHL: halkı | ELGR: (o) ülkelerin | ÊN: | YÊTYHM: onlara gelmeyeceğinden | BÊSNE: azabımızın | ŽḪ: kuşluk vakti | VHM: ve onlar | YLABVN: eğlenirlerken |
Abdulbaki Gölpınarlı : Yahut memleketlerdeki halk, kuşluk çağı oynayıp dururken azâbımızın birdenbire gelmeyeceğinden emin mi?
Adem Uğur : Ya da o ülkelerin halkı kuşluk vakti eğlenirlerken kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden emin mi oldular?
Ahmed Hulusi : Yoksa o bölgelerin halkları, kuşluk vakti oynaşıp eğlenirlerken, kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden eminler mi?
Ahmet Tekin : Yoksa o ülkelerin halkı, ileri gelenleri, idarecileri kuşluk vakti eğlenirlerken kendilerine azâbımızın gelmeyeceğinden emin mi oldular?
Ahmet Varol : Yahut kasabaların halkı, eğlenmekte oldukları bir kuşluk vaktinde kendilerine şiddetli azabımızın gelmeyeceğinden güvende miydiler?
Ali Bulaç : Ya da o ülkeler halkı, kuşluk vakti eğlenceye dalmışken, onlara zorlu azabımızın gelmeyeceğinden güvende miydiler?
Ali Fikri Yavuz : Yine o memleketlerin halkı, gündüz ortasında oynayıp eğlenirlerken, azabımızın gelip çatmasından emin mi oldular.
Bekir Sadak : Yahut kasabalarin halki, kusluk vakti eglenirlerken azabimizin kendilerine gelmesinden guvende miydiler?
Celal Yıldırım : Veya kasabalar halkı, oynayıp eğlenirlerken kuşluk vakti kendilerine gelecek azabımızdan emin midirler?
Diyanet İşleri : Ya da o memleketlerin halkları kuşluk vakti gülüp oynarken kendilerine azabımızın gelmesinden emin mi oldular?
Diyanet İşleri (eski) : Yahut kentlerin halkı, kuşluk vakti eğlenirlerken azabımızın kendilerine gelmesinden güvende miydiler?
Diyanet Vakfi : Ya da o ülkelerin halkı kuşluk vakti eğlenirlerken kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden emin mi oldular?
Edip Yüksel : Ülkelerin halkları, azabımızın gündüzün onlar oynarlarken kendilerine gelmeyeceğinden emin mi oldular?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yoksa o ülkelerin halkı, kuşluk vakti eğlenirlerken onlara azabımızın gelmeyeceğinden emin mi idiler?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yine o köy, kasaba halkı, kuşluk vakti oynayıp eğlenirlerken kendilerine azabımızın gelivermeyeceğinden emin miydiler?
Elmalılı Hamdi Yazır : Yine o köy kasaba ahâlisi kuşluk vakti oynayıb eğlenib dururlarken kendilerine azâbımızın gelivermiyeceğinden emin mi oldular?
Fizilal-il Kuran : Acaba o ülkelerin halkları, kuşluk vakti eğlenirlerken, azabımızın gelmeyeceğinden emin midirler?
Gültekin Onan : Ya da o ülkeler ehli, kuşluk vakti eğlenceye dalmışken, onlara zorlu azabımızın gelmeyeceğinden güvencede (emin) miydiler?
Hakkı Yılmaz : (97-99) Acaba o kentlerin halkı, geceleyin uyurlarken kendilerine azabımızın gelmesinden güvende oldular mı? Yoksa o kentlerin halkı, kuşluk vakti anlamsız işlerle uğraşırlarken onlara azabımızın geleceğinden güvende oldular mı? Öyleyse Allah'ın ince plânından güvende oldular mı? Ziyana uğramış topluluktan başkası Allah'ın ince plânından kendini güvende görmez.
Hasan Basri Çantay : Yoksa o memleketlerin ehâlîsi, kendileri güpegündüz oynarlarken, azabımızın onlara gelib çatmasından mı (korkmayıb) emîn oldu (lar)?
Hayrat Neşriyat : Veya o şehirlerin halkı, kendileri eğlenirlerken, azâbımızın kendilerine kuşluk vakti(güpegündüz) gelmesinden mi emîn oldular?
İbni Kesir : Yoksa kasabaların halkı; kendileri, güpegündüz oynarlarken azabımızın onlara gelip çatmasından emin mi oldular?
İskender Evrenosoğlu : Ve o ülkelerin halkı şiddetli azabımızın onlara, onlar oynarlarken (oyalanırlarken) kuşluk vakti gelmesinden (gelmeyeceğinden) emin miydiler?
Muhammed Esed : Yahut artık hangi toplumun insanları, azabımızın, güpegündüz onlar (dünyayla) oyalanıp dururken başlarına kopmayacağından emin olabilirler?
Ömer Nasuhi Bilmen : Ya o beldeler ahalisi, Bizim azabımızın onlara gündüzün oynar dururlarken geleceğinden emin mi bulundular?
Ömer Öngüt : Yahut o memleketlerin halkı kuşluk vakti eğlenirlerken kendilerine azabımızın gelemeyeceğinden emin mi oldular?
Şaban Piriş : (97-99) Ülkelerin halkı, azabımızın geceleyin, onlar uykuda iken başlarına gelmeyeceğinden emin midir? Ya da ülkelerin halkı azabımızın güpegündüz onlar eğlencede iken başlarına gelmeyeceğinden emin midir? Allah’ın tuzağından emin midirler? Allah’ın tuzağından mahvolmuş toplumdan başkası asla emin olmaz.
Suat Yıldırım : Yoksa onlar güpegündüz eğlenirlerken azabımızın kendilerine gelmesinden emin mi oldular?
Süleyman Ateş : Ya da (o) ülkelerin halkı, kuşluk vakti eğlenirlerken azâbımızın onlara gelmeyeceğinden emin midirler?
Tefhim-ul Kuran : Ya da o ülkeler halkı, kuşluk vakti eğlenceye dalmışken, onlara zorlu azabımızın gelmeyeceğinden güvende miydiler?
Ümit Şimşek : Veya o beldelerin ahalisi, onlar gündüz vakti oyalanırken azabımızın gelmeyeceğinden de mi emin oldular?
Yaşar Nuri Öztürk : Yoksa o kentler halkının, bir kuşluk vakti oynayıp eğlenirken azabımızın yakalarına yapışmayacağına ilişkin bir garantileri mi vardı?


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}