» 7 / A’râf  91:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

 » 7 / A’râf  Suresi: 91
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَأَخَذَتْهُمُ (FÊḢZ̃THM) = feeḣaƶethumu : derken onları yakalayıverdi
2. الرَّجْفَةُ (ELRCFT) = r-racfetu : o müthiş sarsıntı
3. فَأَصْبَحُوا (FÊṦBḪVE) = feeSbeHū : çökekaldılar
4. فِي (FY) = fī :
5. دَارِهِمْ (D̃ERHM) = dārihim : yurtlarında
6. جَاثِمِينَ (CES̃MYN) = cāṧimīne : diz üstü
derken onları yakalayıverdi | o müthiş sarsıntı | çökekaldılar | | yurtlarında | diz üstü |

[EḢZ̃] [RCF] [ṦBḪ] [] [D̃VR] [CS̃M]
FÊḢZ̃THM ELRCFT FÊṦBḪVE FY D̃ERHM CES̃MYN

feeḣaƶethumu r-racfetu feeSbeHū dārihim cāṧimīne
فأخذتهم الرجفة فأصبحوا في دارهم جاثمين

 » 7 / A’râf  Suresi: 91
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأخذتهم ا خ ذ | EḢZ̃ FÊḢZ̃THM feeḣaƶethumu derken onları yakalayıverdi Then seized them
الرجفة ر ج ف | RCF ELRCFT r-racfetu o müthiş sarsıntı the earthquake,
فأصبحوا ص ب ح | ṦBḪ FÊṦBḪVE feeSbeHū çökekaldılar then they became
في | FY in
دارهم د و ر | D̃VR D̃ERHM dārihim yurtlarında their home(s)
جاثمين ج ث م | CS̃M CES̃MYN cāṧimīne diz üstü fallen prone.

7:91 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

derken onları yakalayıverdi | o müthiş sarsıntı | çökekaldılar | | yurtlarında | diz üstü |

[EḢZ̃] [RCF] [ṦBḪ] [] [D̃VR] [CS̃M]
FÊḢZ̃THM ELRCFT FÊṦBḪVE FY D̃ERHM CES̃MYN

feeḣaƶethumu r-racfetu feeSbeHū dārihim cāṧimīne
فأخذتهم الرجفة فأصبحوا في دارهم جاثمين

[ا خ ذ ] [ر ج ف] [ص ب ح] [] [د و ر] [ج ث م]

 » 7 / A’râf  Suresi: 91
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأخذتهم ا خ ذ | EḢZ̃ FÊḢZ̃THM feeḣaƶethumu derken onları yakalayıverdi Then seized them
Fe,,Hı,Zel,Te,He,Mim,
80,,600,700,400,5,40,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person feminine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الرجفة ر ج ف | RCF ELRCFT r-racfetu o müthiş sarsıntı the earthquake,
Elif,Lam,Re,Cim,Fe,Te merbuta,
1,30,200,3,80,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
فأصبحوا ص ب ح | ṦBḪ FÊṦBḪVE feeSbeHū çökekaldılar then they became
Fe,,Sad,Be,Ha,Vav,Elif,
80,,90,2,8,6,1,
CAUS – prefixed particle of cause
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء سببية
فعل ماض من اخوات «كان» والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «اصبح»
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
دارهم د و ر | D̃VR D̃ERHM dārihim yurtlarında their home(s)
Dal,Elif,Re,He,Mim,
4,1,200,5,40,
N – genitive feminine singular noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
جاثمين ج ث م | CS̃M CES̃MYN cāṧimīne diz üstü fallen prone.
Cim,Elif,Se,Mim,Ye,Nun,
3,1,500,40,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَأَخَذَتْهُمُ: derken onları yakalayıverdi | الرَّجْفَةُ: o müthiş sarsıntı | فَأَصْبَحُوا: çökekaldılar | فِي: | دَارِهِمْ: yurtlarında | جَاثِمِينَ: diz üstü |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فأخذتهم FÊḢZ̃THM derken onları yakalayıverdi | الرجفة ELRCFT o müthiş sarsıntı | فأصبحوا FÊṦBḪWE çökekaldılar | في FY | دارهم D̃ERHM yurtlarında | جاثمين CES̃MYN diz üstü |
Kırık Meal (Okunuş) : |feeḣaƶethumu: derken onları yakalayıverdi | r-racfetu: o müthiş sarsıntı | feeSbeHū: çökekaldılar | : | dārihim: yurtlarında | cāṧimīne: diz üstü |
Kırık Meal (Transcript) : |FÊḢZ̃THM: derken onları yakalayıverdi | ELRCFT: o müthiş sarsıntı | FÊṦBḪVE: çökekaldılar | FY: | D̃ERHM: yurtlarında | CES̃MYN: diz üstü |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken, şiddetli bir depremle azâba uğradılar, yurtlarında diz çökmüş bir halde yüzükoyun kapanarak helâk olup gittiler.
Adem Uğur : Derken o şiddetli deprem onları yakalayıverdi de yurtlarında diz üstü donakaldılar.
Ahmed Hulusi : Onları o şiddetli sarsıntı yakaladı. . . Yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar.
Ahmet Tekin : Derken, şiddetli bir gürleme halinde âni bir sarsıntı onların işini bitirdi. Sabahleyin yurtlarında yere çarpılarak çakılıp kalanlar oldular.
Ahmet Varol : Bunun üzerine onları kuvvetli bir sarsıntı aldı ve yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar.
Ali Bulaç : Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da, kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
Ali Fikri Yavuz : Nihayet onları, o korkunç zelzele (sarsıntı) yakalayıverdi. Böylece evlerinde çöküp helâk oldular.
Bekir Sadak : Bu yuzden onlari bir sarsinti tuttu ve olduklari yerde diz ustu cokuverdiler.
Celal Yıldırım : (91-92) Bunun üzerine onları müthiş sarsıntı yakalayıverdi ve (böylece) kendi yurtlarında oldukları yerde dizüstü çöküp kaldılar; Şuâyb'ı yalanlayanlar sanki orada hiç şenşatır yaşamamış gibi oldular. Şuâyb'ı yalanlayanlar ziyana uğrayanların tâ kendileri oldular.
Diyanet İşleri : Derken, onları o korkunç sarsıntı yakaladı da yurtlarında yüzüstü hareketsiz çöke kaldılar.
Diyanet İşleri (eski) : Bu yüzden onları bir sarsıntı tuttu ve oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.
Diyanet Vakfi : Derken o şiddetli deprem onları yakalayıverdi de yurtlarında diz üstü donakaldılar.
Edip Yüksel : Bunun üzerine onları bir sarsıntı yakaladı da evlerinde diz üstü çöküverdiler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Derken o (müthiş) sarsıntı onları yakalayıverdi, yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Derken onları o dehşetli sarsıntı yakalayıverdi ve hemen yurtlarında çökekaldılar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Derken onları o recfe tutuverdi, derhal vatanlarında çöke kaldılar
Fizilal-il Kuran : Bu arada ani bir yersarsıntısına tutuldular da oldukları yerde yığılıp kalıverdiler.
Gültekin Onan : Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
Hakkı Yılmaz : (91,92) Bunun üzerine o müthiş sarsıntı onları yakalayıverdi, yurtlarında diz üstü çöke kaldılar. Şu‘ayb'ı yalanlayanlar, sanki orada hiç oturmamış/zenginlik sürmemiş gibi oldular. Şu‘ayb'ı yalanlayanlar var ya, işte ziyana uğrayanlar, kendileri oldular.
Hasan Basri Çantay : Bunun üzerine onları o müdhiş zelzele yakalayıverdi de yurdlarında diz üstü çöken (helake uğrayan) kimseler oldular.
Hayrat Neşriyat : Bunun üzerine onları o sarsıntı yakaladı da yurtlarında dizüstü çöküp kalan kimseler oldular.
İbni Kesir : Bunun üzerine onları sarsıntı yakalayıverdi. Ve yurtlarında dizüstü çökenler oldular.
İskender Evrenosoğlu : Böylece şiddetli bir sarsıntı onları yakaladı. Bunun üzerine kendi yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar.
Muhammed Esed : Derken, bir deprem onların işini bitirdi: kendi evlerinde cansız olarak yere serilip kaldılar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Derken onları şiddetli bir zelzele yakaladı da yurtlarında diz üstü çöken kimseler oldular.
Ömer Öngüt : Derken kendilerini müthiş bir sarsıntı yakalayıverdi, yurtlarında dizüstü çökekaldılar.
Şaban Piriş : (91-92.) Onları dehşetli bir sarsıntı tuttu ve oldukları yerde çöküp kaldılar. Şuayb’ı yalanlayanlar sanki orda hiç yaşamamış gibi oldular. Şuayb’ı yalanlayanların asıl kendileri mahvoldu.
Suat Yıldırım : Derken şiddetli bir deprem onları kıskıvrak yakaladı ve derhal oldukları yerde çökekaldılar.
Süleyman Ateş : Derken o müthiş sarsıntı onları yakalayıverdi, yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
Tefhim-ul Kuran : Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da, kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
Ümit Şimşek : Sonra onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı da yurtlarında yüzüstü serilip kaldılar.
Yaşar Nuri Öztürk : Bunun üzerine o korkunç titreşim/o büyük zelzele onları yakalayıverdi de öz yurtlarında yere çökmüş hale geldiler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}