» 7 / A’râf  102:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

 » 7 / A’râf  Suresi: 102
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمَا (VME) = ve mā : ve
2. وَجَدْنَا (VCD̃NE) = vecednā : bulmadık
3. لِأَكْثَرِهِمْ (LÊKS̃RHM) = liekṧerihim : onların çoklarında
4. مِنْ (MN) = min : hiç
5. عَهْدٍ (AHD̃) = ǎhdin : sözünde durma
6. وَإِنْ (VÎN) = vein : ve fakat
7. وَجَدْنَا (VCD̃NE) = vecednā : bulduk
8. أَكْثَرَهُمْ (ÊKS̃RHM) = ekṧerahum : onların çoklarını
9. لَفَاسِقِينَ (LFESGYN) = lefāsiḳīne : yoldan çıkmış
ve | bulmadık | onların çoklarında | hiç | sözünde durma | ve fakat | bulduk | onların çoklarını | yoldan çıkmış |

[] [VCD̃] [KS̃R] [] [AHD̃] [] [VCD̃] [KS̃R] [FSG]
VME VCD̃NE LÊKS̃RHM MN AHD̃ VÎN VCD̃NE ÊKS̃RHM LFESGYN

ve mā vecednā liekṧerihim min ǎhdin vein vecednā ekṧerahum lefāsiḳīne
وما وجدنا لأكثرهم من عهد وإن وجدنا أكثرهم لفاسقين

 » 7 / A’râf  Suresi: 102
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā ve And not
وجدنا و ج د | VCD̃ VCD̃NE vecednā bulmadık We found
لأكثرهم ك ث ر | KS̃R LÊKS̃RHM liekṧerihim onların çoklarında for most of them
من | MN min hiç any
عهد ع ه د | AHD̃ AHD̃ ǎhdin sözünde durma covenant.
وإن | VÎN vein ve fakat But
وجدنا و ج د | VCD̃ VCD̃NE vecednā bulduk We found
أكثرهم ك ث ر | KS̃R ÊKS̃RHM ekṧerahum onların çoklarını most of them
لفاسقين ف س ق | FSG LFESGYN lefāsiḳīne yoldan çıkmış certainly, defiantly disobedient.

7:102 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve | bulmadık | onların çoklarında | hiç | sözünde durma | ve fakat | bulduk | onların çoklarını | yoldan çıkmış |

[] [VCD̃] [KS̃R] [] [AHD̃] [] [VCD̃] [KS̃R] [FSG]
VME VCD̃NE LÊKS̃RHM MN AHD̃ VÎN VCD̃NE ÊKS̃RHM LFESGYN

ve mā vecednā liekṧerihim min ǎhdin vein vecednā ekṧerahum lefāsiḳīne
وما وجدنا لأكثرهم من عهد وإن وجدنا أكثرهم لفاسقين

[] [و ج د] [ك ث ر] [] [ع ه د] [] [و ج د] [ك ث ر] [ف س ق]

 » 7 / A’râf  Suresi: 102
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā ve And not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
REM – prefixed resumption particle
NEG – negative particle
الواو استئنافية
حرف نفي
وجدنا و ج د | VCD̃ VCD̃NE vecednā bulmadık We found
Vav,Cim,Dal,Nun,Elif,
6,3,4,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
لأكثرهم ك ث ر | KS̃R LÊKS̃RHM liekṧerihim onların çoklarında for most of them
Lam,,Kef,Se,Re,He,Mim,
30,,20,500,200,5,40,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine singular noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
جار ومجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN min hiç any
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
عهد ع ه د | AHD̃ AHD̃ ǎhdin sözünde durma covenant.
Ayn,He,Dal,
70,5,4,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
وإن | VÎN vein ve fakat But
Vav,,Nun,
6,,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الواو استئنافية
حرف شرط
وجدنا و ج د | VCD̃ VCD̃NE vecednā bulduk We found
Vav,Cim,Dal,Nun,Elif,
6,3,4,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
أكثرهم ك ث ر | KS̃R ÊKS̃RHM ekṧerahum onların çoklarını most of them
,Kef,Se,Re,He,Mim,
,20,500,200,5,40,
N – accusative masculine singular noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لفاسقين ف س ق | FSG LFESGYN lefāsiḳīne yoldan çıkmış certainly, defiantly disobedient.
Lam,Fe,Elif,Sin,Gaf,Ye,Nun,
30,80,1,60,100,10,50,
EMPH – emphatic prefix lām
N – accusative masculine plural active participle
اللام لام التوكيد
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمَا: ve | وَجَدْنَا: bulmadık | لِأَكْثَرِهِمْ: onların çoklarında | مِنْ: hiç | عَهْدٍ: sözünde durma | وَإِنْ: ve fakat | وَجَدْنَا: bulduk | أَكْثَرَهُمْ: onların çoklarını | لَفَاسِقِينَ: yoldan çıkmış |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وما WME ve | وجدنا WCD̃NE bulmadık | لأكثرهم LÊKS̃RHM onların çoklarında | من MN hiç | عهد AHD̃ sözünde durma | وإن WÎN ve fakat | وجدنا WCD̃NE bulduk | أكثرهم ÊKS̃RHM onların çoklarını | لفاسقين LFESGYN yoldan çıkmış |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve mā: ve | vecednā: bulmadık | liekṧerihim: onların çoklarında | min: hiç | ǎhdin: sözünde durma | vein: ve fakat | vecednā: bulduk | ekṧerahum: onların çoklarını | lefāsiḳīne: yoldan çıkmış |
Kırık Meal (Transcript) : |VME: ve | VCD̃NE: bulmadık | LÊKS̃RHM: onların çoklarında | MN: hiç | AHD̃: sözünde durma | VÎN: ve fakat | VCD̃NE: bulduk | ÊKS̃RHM: onların çoklarını | LFESGYN: yoldan çıkmış |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onların çoğunu, sözlerinde durur bulmadık ve çoğunu ancak hadlerini aşmış kötü kişiler bulduk.
Adem Uğur : Onların çoğunda, sözünde durma diye bir şey bulamadık. Gerçek şu ki, onların çoğunu yoldan çıkmış bulduk.
Ahmed Hulusi : Onların çoğunluğunda, verdikleri söze sadakat bulamadık. . . Onların çoğunluğunu, Hakk'a itaatten çıkmış bulduk.
Ahmet Tekin : Onların çoğunda, sözünde durma diye birşey bulamadık, gerçek şu ki, onların çoğunun, doğru ve mantıklı düşünmenin dışına çıktığını, fâsık, âsi, bozguncu olduklarını gördük.
Ahmet Varol : Onların çoğunda bir ahde bağlılık görmedik. Çoğunu ancak fasık kimseler olarak bulduk.
Ali Bulaç : Onların çoğunda 'verdikleri söze bağlılık' görmedik, ama onların çoğunu fasıklar (yoldan çıkanlar) olarak gördük.
Ali Fikri Yavuz : Adı geçen ümmetlerin çoğunda, verdikleri söze bağlılık bulmadık. Şu bir gerçek ki, onların çoğunu, itaatten çıkan kimseler bulduk.
Bekir Sadak : Onlarin cogunda ahde baglilik gormedik, cogunu fasik kimseler olarak bulduk.
Celal Yıldırım : Biz onların çoğunda ahde vefanın (izini) bulamadık. Çoğunu, şüphe yok ki fâsık (ilâhî buyruk ve sınırın dışına çıkmış) bulduk.
Diyanet İşleri : Biz onların çoğunda, sözünde durma diye bir şey bulmadık. Ama gerçekten onların çoklarını yoldan çıkmış kimseler bulduk.
Diyanet İşleri (eski) : Onların çoğunda ahde bağlılık görmedik, çoğunu fasık kimseler olarak bulduk.
Diyanet Vakfi : Onların çoğunda, sözünde durma diye bir şey bulamadık. Gerçek şu ki, onların çoğunu yoldan çıkmış bulduk.
Edip Yüksel : Çoğunu, verdikleri sözü tutanlar olarak bulmadık, aksine çoğunu yoldan çıkmış bulduk.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onların çoğunda, sözde durma (diye bir şey) bulamadık. Gerçek şu ki, onların çoğunu yoldan çıkmış bulduk.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Çoğunda verdikleri söze bağlılık görmedik. Gerçek şu ki, onların çoğunu yoldan çıkmış fasıklar gördük.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem ekserîsinde ahde vefa görmedik, şu muhakkak ki ekserîsini taatten çıkar fasıklar gördük
Fizilal-il Kuran : Onların çoğunda söze bağlılık diye bir şey bulamadık, tersine çoğunu yoldan çıkmış bulduk.
Gültekin Onan : Onların çoğunda 'verdikleri söze bağlılık' görmedik, ama onların çoğunu fasık (olarak) gördük.
Hakkı Yılmaz : (101,102) "İşte o kentler ki, sana onların önemli haberlerinden bir kısmını anlatıyoruz. Andolsun ki peygamberleri onlara apaçık deliller ile gelmişlerdi. Fakat önceden yalanladıkları şeylere iman etmemiş idiler. İşte kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden o kimselerin kalplerinin üzerine Allah böyle damga basar/ mühürler. Onların çoğunda, sözde durma ilkesini bulmadık. Gerçek şu ki, onların çoğunu yoldan çıkmış kimseler bulduk. "
Hasan Basri Çantay : Biz onların çoğunda ahd (e vefa) bulmadık, onların çoğunu muhakkak ki itaatden çıkmış kimseler bulduk.
Hayrat Neşriyat : Hem onların çoğunda ahde vefâ diye bir şey bulmadık. Fakat doğrusu onların çoğunu gerçekten fâsık kimseler bulduk.
İbni Kesir : Onların çoğunda Biz, ahde vefa görmedik. Onların çoğunu fasıklar olarak bulduk.
İskender Evrenosoğlu : Onların çoğunu ahdlerini yerine getirir (ahdlerine vefa eder) bulmadık. Ve onların çoğunu gerçekten fasıklar olarak bulduk.
Muhammed Esed : Ve Biz onların çoğunda doğru olan şeylere karşı (içsel) bir bağlılık bulmadık tersine, onların çoğunu onmaz günahkarlar olarak bulduk.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Biz onların çokları için ahde vefa görmedik. Ve şüphesiz ki, Biz onların ekserisini fâsık kimseler bulduk.
Ömer Öngüt : Onların çoğunda sözünde durma diye bir şey bulamadık, onların çoğunu yoldan çıkmış fâsık kimseler olarak bulduk.
Şaban Piriş : Onların çoğunu sözünde durur bulmadık. Aksine onların çoğunu yoldan çıkmış bulduk.
Suat Yıldırım : Biz onların çoğunda sözünde durma diye bir şey bulmadık; onların ekserisinin sadece itaat dışına çıkmış kimseler olduğunu gördük.
Süleyman Ateş : Onların çoklarını yoldan çıkmış bulduk ama, çoklarında sözde durma diye bir şey bulmadık.
Tefhim-ul Kuran : Onların çoğunda 'verdikleri söze bağlılık' görmedik, ama onların çoğunu fasıklar (yoldan çıkanlar) olarak gördük.
Ümit Şimşek : Onların çoğunda Biz ahde vefadan eser görmedik. Çoğunu da yoldan çıkmış kimseler olarak bulduk.
Yaşar Nuri Öztürk : Onların birçoğunda ahde vefadan eser bulamadık. Onların birçoğunu, tam fasıklar olarak bulduk.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}