» 7 / A’râf  177:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

 » 7 / A’râf  Suresi: 177
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. سَاءَ (SEÙ) = sā'e : ne kötüdür
2. مَثَلًا (MS̃LE) = meṧelen : durumu
3. الْقَوْمُ (ELGVM) = l-ḳavmu : topluluğun
4. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne :
5. كَذَّبُوا (KZ̃BVE) = keƶƶebū : yalanlayan
6. بِايَاتِنَا (B ËYETNE) = biāyātinā : ayetlerimizi
7. وَأَنْفُسَهُمْ (VÊNFSHM) = ve enfusehum : ve kendilerine
8. كَانُوا (KENVE) = kānū : olan
9. يَظْلِمُونَ (YƵLMVN) = yeZlimūne : zulmediyor
ne kötüdür | durumu | topluluğun | | yalanlayan | ayetlerimizi | ve kendilerine | olan | zulmediyor |

[SVE] [MS̃L] [GVM] [] [KZ̃B] [EYY] [NFS] [KVN] [ƵLM]
SEÙ MS̃LE ELGVM ELZ̃YN KZ̃BVE B ËYETNE VÊNFSHM KENVE YƵLMVN

sā'e meṧelen l-ḳavmu elleƶīne keƶƶebū biāyātinā ve enfusehum kānū yeZlimūne
ساء مثلا القوم الذين كذبوا بآياتنا وأنفسهم كانوا يظلمون

 » 7 / A’râf  Suresi: 177
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ساء س و ا | SVE SEÙ sā'e ne kötüdür Evil
مثلا م ث ل | MS̃L MS̃LE meṧelen durumu (as) an example
القوم ق و م | GVM ELGVM l-ḳavmu topluluğun (are) the people
الذين | ELZ̃YN elleƶīne those who
كذبوا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃BVE keƶƶebū yalanlayan denied
بآياتنا ا ي ي | EYY B ËYETNE biāyātinā ayetlerimizi Our Signs
وأنفسهم ن ف س | NFS VÊNFSHM ve enfusehum ve kendilerine and themselves
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū olan they used to
يظلمون ظ ل م | ƵLM YƵLMVN yeZlimūne zulmediyor wrong.

7:177 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ne kötüdür | durumu | topluluğun | | yalanlayan | ayetlerimizi | ve kendilerine | olan | zulmediyor |

[SVE] [MS̃L] [GVM] [] [KZ̃B] [EYY] [NFS] [KVN] [ƵLM]
SEÙ MS̃LE ELGVM ELZ̃YN KZ̃BVE B ËYETNE VÊNFSHM KENVE YƵLMVN

sā'e meṧelen l-ḳavmu elleƶīne keƶƶebū biāyātinā ve enfusehum kānū yeZlimūne
ساء مثلا القوم الذين كذبوا بآياتنا وأنفسهم كانوا يظلمون

[س و ا] [م ث ل] [ق و م] [] [ك ذ ب] [ا ي ي] [ن ف س] [ك و ن] [ظ ل م]

 » 7 / A’râf  Suresi: 177
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ساء س و ا | SVE SEÙ sā'e ne kötüdür Evil
Sin,Elif,,
60,1,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
مثلا م ث ل | MS̃L MS̃LE meṧelen durumu (as) an example
Mim,Se,Lam,Elif,
40,500,30,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
القوم ق و م | GVM ELGVM l-ḳavmu topluluğun (are) the people
Elif,Lam,Gaf,Vav,Mim,
1,30,100,6,40,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
الذين | ELZ̃YN elleƶīne those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كذبوا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃BVE keƶƶebū yalanlayan denied
Kef,Zel,Be,Vav,Elif,
20,700,2,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بآياتنا ا ي ي | EYY B ËYETNE biāyātinā ayetlerimizi Our Signs
Be,,Ye,Elif,Te,Nun,Elif,
2,,10,1,400,50,1,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
جار ومجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وأنفسهم ن ف س | NFS VÊNFSHM ve enfusehum ve kendilerine and themselves
Vav,,Nun,Fe,Sin,He,Mim,
6,,50,80,60,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū olan they used to
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يظلمون ظ ل م | ƵLM YƵLMVN yeZlimūne zulmediyor wrong.
Ye,Zı,Lam,Mim,Vav,Nun,
10,900,30,40,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |سَاءَ: ne kötüdür | مَثَلًا: durumu | الْقَوْمُ: topluluğun | الَّذِينَ: | كَذَّبُوا: yalanlayan | بِايَاتِنَا: ayetlerimizi | وَأَنْفُسَهُمْ: ve kendilerine | كَانُوا: olan | يَظْلِمُونَ: zulmediyor |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ساء SEÙ ne kötüdür | مثلا MS̃LE durumu | القوم ELGWM topluluğun | الذين ELZ̃YN | كذبوا KZ̃BWE yalanlayan | بآياتنا B ËYETNE ayetlerimizi | وأنفسهم WÊNFSHM ve kendilerine | كانوا KENWE olan | يظلمون YƵLMWN zulmediyor |
Kırık Meal (Okunuş) : |sā'e: ne kötüdür | meṧelen: durumu | l-ḳavmu: topluluğun | elleƶīne: | keƶƶebū: yalanlayan | biāyātinā: ayetlerimizi | ve enfusehum: ve kendilerine | kānū: olan | yeZlimūne: zulmediyor |
Kırık Meal (Transcript) : |SEÙ: ne kötüdür | MS̃LE: durumu | ELGVM: topluluğun | ELZ̃YN: | KZ̃BVE: yalanlayan | B ËYETNE: ayetlerimizi | VÊNFSHM: ve kendilerine | KENVE: olan | YƵLMVN: zulmediyor |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ne de çirkin bir örnektir delillerimizi yalanlayıp kendilerine zulmedenlerin hali.
Adem Uğur : Âyetlerimizi yalanlayan ve kendilerine zulmetmiş olan kavmin durumu ne kötüdür!
Ahmed Hulusi : (Esmâ'nın çıkışı olan) işaretlerimizi yalanlayan ve (böylece) nefslerine zulmetmiş olan topluluğun durumu ne kötüdür!
Ahmet Tekin : Âyetlerimizi yalanlayan, doğru yoldan, İslâm’dan uzak durarak isyan ile, inkâr ile kendilerine yazık etmeyi, birbirlerine zulmetmeyi alışkanlık haline getiren kavimler ne kadar kötü, çirkin benzetmelere, anlatımlara konu oluyor.
Ahmet Varol : Ayetlerimizi yalanlayarak sadece kendi kendilerine haksızlık eden topluluğun durumu ne kadar da kötüdür!
Ali Bulaç : Ayetlerimizi yalanlayanlar ve yalnızca kendi nefislerine zulmedenlerin örneği ne kötüdür.
Ali Fikri Yavuz : Âyetlerimizi yalanlayıp ancak kendi nefislerine zulmeden topluluğun hâli ne kötüdür?
Bekir Sadak : Ayetlerimizi yalan sayan, kendine zulmeden millet ne kotu bir misaldir!
Celal Yıldırım : Âyetlerimizi yalanlayıp kendilerine haksızlık eden topluluğun misâli ne kötüdür!
Diyanet İşleri : Âyetlerimizi yalan sayan ve ancak kendilerine zulmeden bir kavmin durumu ne kötüdür!
Diyanet İşleri (eski) : Ayetlerimizi yalan sayan, kendine zulmeden millet ne kötü bir misaldir!
Diyanet Vakfi : Âyetlerimizi yalanlayan ve kendilerine zulmetmiş olan kavmin durumu ne kötüdür!
Edip Yüksel : Ayetlerimizi yalanlayan ve yalnızca kendi kendilerine haksızlık eden topluluğun örnekliği ne kötüdür!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Âyetlerimizi inkâr edip, sırf kendilerine zulmeden o kavmin hali ne kadar kötüdür!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ne kötü misaldir ayetlerimizi yalanlayan ve sırf kendilerine zulmeden o kavmin durumu!
Elmalılı Hamdi Yazır : Ne çirkin meseli var âyetlerimizi tekzib eden o kavmin ki sırf kendilerine zulm ediyorlardı
Fizilal-il Kuran : Ayetlerimizi yalanlayan ve kendilerine zulmeden toplumun durumu ne kötü bir örnektir.
Gültekin Onan : Ayetlerimizi yalanlayanlar ve yalnızca kendi nefslerine zulmedenlerin örneği / örnekliği ne kötüdür.
Hakkı Yılmaz : Âyetlerimizi yalanlayıp, sırf kendilerine haksızlık eden o toplumun durumu ne kötüdür!
Hasan Basri Çantay : Âyetlerimizi yalanlayarak sırf kendilerine zulm etmekde olanlar güruhunun haali ne kötüdür!
Hayrat Neşriyat : Âyetlerimizi yalanlayan ve kendilerine de zulmetmekte olan kavmin misâli ne kötüdür!
İbni Kesir : Ayetlerimizi yalanlayarak kendilerine zulmeden kavmin misali ne kötüdür.
İskender Evrenosoğlu : Âyetlerimizi yalanlayan kavmin hali ne kötü. Ve (onlar) nefslerine zulmetmiş oldular.
Muhammed Esed : Ayetlerimizi yalanlamaya kalkan toplumun hali ne kötüdür: çünkü işledikleri haksızlıklar (sadece) kendilerini yıkıma götürür.
Ömer Nasuhi Bilmen : O kavmin meseli ne çirkindir ki, Bizim âyetlerimizi tekzîp ettiler ve kendi nefislerine de zulmeder oldular.
Ömer Öngüt : Âyetlerimizi yalanlayan ve kendilerine zulmeden bir topluluğun misali ne kötüdür!
Şaban Piriş : Ayetlerimizi yalanlayan ve böylece kendine zulmeden kavmin örneği ne kötü!
Suat Yıldırım : Âyetlerimizi yalan sayarak sırf kendi kendilerine zulmeden o kimselerin hali, ne çirkin bir ibret levhasıdır!
Süleyman Ateş : Âyetlerimizi yalanlayan ve kendilerine de zulmeden topluluğun durumu ne kötüdür!
Tefhim-ul Kuran : Ayetlerimizi yalanlayanlar ve yalnızca kendi nefislerine zulmedenlerin örneği ne kadar kötüdür.
Ümit Şimşek : Âyetlerimizi yalanlayanların misali ne kötüdür! Onlar ancak kendilerine yazık ediyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Ayetlerimizi yalanlayan topluluğun vücut verdiği örnek ne kötüdür! Onlar öz benliklerine zulmediyorlardı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}