» 7 / A’râf  141:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

 » 7 / A’râf  Suresi: 141
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِذْ (VÎZ̃) = ve iƶ : ve hani
2. أَنْجَيْنَاكُمْ (ÊNCYNEKM) = enceynākum : biz sizi kurtarmıştık
3. مِنْ (MN) = min : -nden
4. الِ ( ËL) = āli : ailesi-
5. فِرْعَوْنَ (FRAVN) = fir'ǎvne : Fir'avn
6. يَسُومُونَكُمْ (YSVMVNKM) = yesūmūnekum : onlar size yapıyorlardı
7. سُوءَ (SVÙ) = sū'e : en kötüsünü
8. الْعَذَابِ (ELAZ̃EB) = l-ǎƶābi : azabın
9. يُقَتِّلُونَ (YGTLVN) = yuḳattilūne : öldürüyorlardı
10. أَبْنَاءَكُمْ (ÊBNEÙKM) = ebnā'ekum : oğullarınızı
11. وَيَسْتَحْيُونَ (VYSTḪYVN) = ve yesteHyūne : ve sağ bırakıyorlardı
12. نِسَاءَكُمْ (NSEÙKM) = nisā'ekum : kadınlarınızı
13. وَفِي (VFY) = ve fī : ve vardı
14. ذَٰلِكُمْ (Z̃LKM) = ƶālikum : bunda size
15. بَلَاءٌ (BLEÙ) = belā'un : bir imtihan
16. مِنْ (MN) = min : tarafından
17. رَبِّكُمْ (RBKM) = rabbikum : Rabbiniz
18. عَظِيمٌ (AƵYM) = ǎZīmun : büyük bir
ve hani | biz sizi kurtarmıştık | -nden | ailesi- | Fir'avn | onlar size yapıyorlardı | en kötüsünü | azabın | öldürüyorlardı | oğullarınızı | ve sağ bırakıyorlardı | kadınlarınızı | ve vardı | bunda size | bir imtihan | tarafından | Rabbiniz | büyük bir |

[] [NCV] [] [EVL] [] [SVM] [SVE] [AZ̃B] [GTL] [BNY] [ḪYY] [NSV] [] [] [BLV] [] [RBB] [AƵM]
VÎZ̃ ÊNCYNEKM MN ËL FRAVN YSVMVNKM SVÙ ELAZ̃EB YGTLVN ÊBNEÙKM VYSTḪYVN NSEÙKM VFY Z̃LKM BLEÙ MN RBKM AƵYM

ve iƶ enceynākum min āli fir'ǎvne yesūmūnekum sū'e l-ǎƶābi yuḳattilūne ebnā'ekum ve yesteHyūne nisā'ekum ve fī ƶālikum belā'un min rabbikum ǎZīmun
وإذ أنجيناكم من آل فرعون يسومونكم سوء العذاب يقتلون أبناءكم ويستحيون نساءكم وفي ذلكم بلاء من ربكم عظيم

 » 7 / A’râf  Suresi: 141
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذ | VÎZ̃ ve iƶ ve hani And when
أنجيناكم ن ج و | NCV ÊNCYNEKM enceynākum biz sizi kurtarmıştık We saved you
من | MN min -nden from
آل ا و ل | EVL ËL āli ailesi- (the) people
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn (of) Firaun
يسومونكم س و م | SVM YSVMVNKM yesūmūnekum onlar size yapıyorlardı who were afflicting you
سوء س و ا | SVE SVÙ sū'e en kötüsünü (with) worst
العذاب ع ذ ب | AZ̃B ELAZ̃EB l-ǎƶābi azabın (of) torment,
يقتلون ق ت ل | GTL YGTLVN yuḳattilūne öldürüyorlardı they were killing
أبناءكم ب ن ي | BNY ÊBNEÙKM ebnā'ekum oğullarınızı your sons
ويستحيون ح ي ي | ḪYY VYSTḪYVN ve yesteHyūne ve sağ bırakıyorlardı and letting live
نساءكم ن س و | NSV NSEÙKM nisā'ekum kadınlarınızı your women.
وفي | VFY ve fī ve vardı And in
ذلكم | Z̃LKM ƶālikum bunda size that
بلاء ب ل و | BLV BLEÙ belā'un bir imtihan (was) a trial
من | MN min tarafından from
ربكم ر ب ب | RBB RBKM rabbikum Rabbiniz your Lord
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmun büyük bir great.

7:141 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve hani | biz sizi kurtarmıştık | -nden | ailesi- | Fir'avn | onlar size yapıyorlardı | en kötüsünü | azabın | öldürüyorlardı | oğullarınızı | ve sağ bırakıyorlardı | kadınlarınızı | ve vardı | bunda size | bir imtihan | tarafından | Rabbiniz | büyük bir |

[] [NCV] [] [EVL] [] [SVM] [SVE] [AZ̃B] [GTL] [BNY] [ḪYY] [NSV] [] [] [BLV] [] [RBB] [AƵM]
VÎZ̃ ÊNCYNEKM MN ËL FRAVN YSVMVNKM SVÙ ELAZ̃EB YGTLVN ÊBNEÙKM VYSTḪYVN NSEÙKM VFY Z̃LKM BLEÙ MN RBKM AƵYM

ve iƶ enceynākum min āli fir'ǎvne yesūmūnekum sū'e l-ǎƶābi yuḳattilūne ebnā'ekum ve yesteHyūne nisā'ekum ve fī ƶālikum belā'un min rabbikum ǎZīmun
وإذ أنجيناكم من آل فرعون يسومونكم سوء العذاب يقتلون أبناءكم ويستحيون نساءكم وفي ذلكم بلاء من ربكم عظيم

[] [ن ج و] [] [ا و ل] [] [س و م] [س و ا] [ع ذ ب] [ق ت ل] [ب ن ي] [ح ي ي] [ن س و] [] [] [ب ل و] [] [ر ب ب] [ع ظ م]

 » 7 / A’râf  Suresi: 141
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذ | VÎZ̃ ve iƶ ve hani And when
Vav,,Zel,
6,,700,
REM – prefixed resumption particle
T – time adverb
الواو استئنافية
ظرف زمان
أنجيناكم ن ج و | NCV ÊNCYNEKM enceynākum biz sizi kurtarmıştık We saved you
,Nun,Cim,Ye,Nun,Elif,Kef,Mim,
,50,3,10,50,1,20,40,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN min -nden from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
آل ا و ل | EVL ËL āli ailesi- (the) people
,Lam,
,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Fir'avn (of) Firaun
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun,
80,200,70,6,50,
"PN – genitive masculine proper noun → Pharaoh"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
يسومونكم س و م | SVM YSVMVNKM yesūmūnekum onlar size yapıyorlardı who were afflicting you
Ye,Sin,Vav,Mim,Vav,Nun,Kef,Mim,
10,60,6,40,6,50,20,40,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
سوء س و ا | SVE SVÙ sū'e en kötüsünü (with) worst
Sin,Vav,,
60,6,,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
العذاب ع ذ ب | AZ̃B ELAZ̃EB l-ǎƶābi azabın (of) torment,
Elif,Lam,Ayn,Zel,Elif,Be,
1,30,70,700,1,2,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
يقتلون ق ت ل | GTL YGTLVN yuḳattilūne öldürüyorlardı they were killing
Ye,Gaf,Te,Lam,Vav,Nun,
10,100,400,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form II) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أبناءكم ب ن ي | BNY ÊBNEÙKM ebnā'ekum oğullarınızı your sons
,Be,Nun,Elif,,Kef,Mim,
,2,50,1,,20,40,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ويستحيون ح ي ي | ḪYY VYSTḪYVN ve yesteHyūne ve sağ bırakıyorlardı and letting live
Vav,Ye,Sin,Te,Ha,Ye,Vav,Nun,
6,10,60,400,8,10,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form X) imperfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
نساءكم ن س و | NSV NSEÙKM nisā'ekum kadınlarınızı your women.
Nun,Sin,Elif,,Kef,Mim,
50,60,1,,20,40,
N – accusative feminine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وفي | VFY ve fī ve vardı And in
Vav,Fe,Ye,
6,80,10,
REM – prefixed resumption particle
P – preposition
الواو استئنافية
حرف جر
ذلكم | Z̃LKM ƶālikum bunda size that
Zel,Lam,Kef,Mim,
700,30,20,40,
DEM – 2nd person masculine plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
بلاء ب ل و | BLV BLEÙ belā'un bir imtihan (was) a trial
Be,Lam,Elif,,
2,30,1,,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
من | MN min tarafından from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
ربكم ر ب ب | RBB RBKM rabbikum Rabbiniz your Lord
Re,Be,Kef,Mim,
200,2,20,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmun büyük bir great.
Ayn,Zı,Ye,Mim,
70,900,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِذْ: ve hani | أَنْجَيْنَاكُمْ: biz sizi kurtarmıştık | مِنْ: -nden | الِ: ailesi- | فِرْعَوْنَ: Fir'avn | يَسُومُونَكُمْ: onlar size yapıyorlardı | سُوءَ: en kötüsünü | الْعَذَابِ: azabın | يُقَتِّلُونَ: öldürüyorlardı | أَبْنَاءَكُمْ: oğullarınızı | وَيَسْتَحْيُونَ: ve sağ bırakıyorlardı | نِسَاءَكُمْ: kadınlarınızı | وَفِي: ve vardı | ذَٰلِكُمْ: bunda size | بَلَاءٌ: bir imtihan | مِنْ: tarafından | رَبِّكُمْ: Rabbiniz | عَظِيمٌ: büyük bir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإذ WÎZ̃ ve hani | أنجيناكم ÊNCYNEKM biz sizi kurtarmıştık | من MN -nden | آل ËL ailesi- | فرعون FRAWN Fir'avn | يسومونكم YSWMWNKM onlar size yapıyorlardı | سوء SWÙ en kötüsünü | العذاب ELAZ̃EB azabın | يقتلون YGTLWN öldürüyorlardı | أبناءكم ÊBNEÙKM oğullarınızı | ويستحيون WYSTḪYWN ve sağ bırakıyorlardı | نساءكم NSEÙKM kadınlarınızı | وفي WFY ve vardı | ذلكم Z̃LKM bunda size | بلاء BLEÙ bir imtihan | من MN tarafından | ربكم RBKM Rabbiniz | عظيم AƵYM büyük bir |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve iƶ: ve hani | enceynākum: biz sizi kurtarmıştık | min: -nden | āli: ailesi- | fir'ǎvne: Fir'avn | yesūmūnekum: onlar size yapıyorlardı | sū'e: en kötüsünü | l-ǎƶābi: azabın | yuḳattilūne: öldürüyorlardı | ebnā'ekum: oğullarınızı | ve yesteHyūne: ve sağ bırakıyorlardı | nisā'ekum: kadınlarınızı | ve fī: ve vardı | ƶālikum: bunda size | belā'un: bir imtihan | min: tarafından | rabbikum: Rabbiniz | ǎZīmun: büyük bir |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎZ̃: ve hani | ÊNCYNEKM: biz sizi kurtarmıştık | MN: -nden | ËL: ailesi- | FRAVN: Fir'avn | YSVMVNKM: onlar size yapıyorlardı | SVÙ: en kötüsünü | ELAZ̃EB: azabın | YGTLVN: öldürüyorlardı | ÊBNEÙKM: oğullarınızı | VYSTḪYVN: ve sağ bırakıyorlardı | NSEÙKM: kadınlarınızı | VFY: ve vardı | Z̃LKM: bunda size | BLEÙ: bir imtihan | MN: tarafından | RBKM: Rabbiniz | AƵYM: büyük bir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Hani sizi Firavun soyundan kurtarmıştık. Size en ağır işkenceleri yapıyorlardı, aşağılık bir hale getiriyorlardı sizi, oğullarınızı öldürüyorlar da kadınlarınızı bırakıyorlardı ve bunda da Rabbinizden büyük bir sınama vardı size.
Adem Uğur : Hatırlayın ki, size işkencenin en kötüsünü yapan Firavun'un adamlarından sizi kurtardık. Onlar oğullarınızı öldürüyorlar, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. İşte bunda size Rabbiniz tarafından büyük bir imtihan vardır.
Ahmed Hulusi : Hani (şunu da hatırlayın) sizi Firavun hanedanından kurtarmıştık. . . (Hani onlar) azabın en kötüsünü size tattırıyorlardı; erkek çocuklarınızı öldürüyorlar, kadınlarınızı diri bırakıyorlardı. . . İşte bunda sizin için, Rabbiniz tarafından büyük deneme vardı.
Ahmet Tekin : 'Sizi Firavun hanedanının, devlet görevlilerinin, yandaşlarının elinden kurtardığımız zamanı hatırlayın. Size dayanılmaz acılar çektiriyorlardı. Oğullarınızı öldürüyorlar, kızlarınızı öldürmeyip sağ bırakıyorlardı. İşte, Rabbiniz tarafından büyük bir belâ ile imtihan edilmekteydiniz.'
Ahmet Varol : Düşünün ki, size en kötü işkenceleri yapan, oğullarınızı öldürüp kadınlarınızı sağ bırakan Firavun hanedanından sizi kurtardık. Bunda sizin için Rabbinizin katından büyük bir imtihan vardı.
Ali Bulaç : "Hani size dayanılmaz işkenceler yapan, kadınlarınızı sağ bırakıp erkek çocuklarınızı öldüren Firavun ailesinden sizi kurtarmıştık. Bunda Rabbinizden sizin için büyük bir imtihan vardı."
Ali Fikri Yavuz : (Şu hikmete bakın ki), hani sizi Firavun ailesinden kurtarmıştık. Onlar ki size azâbın kötüsünü yüklüyorlardı. Oğullarınızı öldürüyorlar, (kendilerine hizmet için) kadınlarınızı diri bırakıyorlardı. İşte bunda, size, Rabbiniz tarafından büyük bir imtihan var.
Bekir Sadak : Sizi kotu azaba sokan, kadinlarinizi sag birakip ogullarinizi olduren FIravun ailesinden kurtarmistik. Bu, Rabbinizin size musallat kildigi buyuk bir bela idi.*
Celal Yıldırım : Hatırlayın ki, sizi Fir'avn hanedanından kurtardık; öyle ki onlar size azabın kötüsünü uyguluyor; erkek çocuklarınızı öldürüyor, kadınlarınızı diri bırakıyorlardı ve bütün bunlarda Rabbinizden size büyük bir imtihan vardı.»
Diyanet İşleri : Hani sizi Firavun ailesinden kurtarmıştık. Onlar size en kötü işkenceyi uyguluyorlardı. Oğullarınızı öldürüyor, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunda size Rabbiniz tarafından büyük bir imtihan vardı.
Diyanet İşleri (eski) : Sizi kötü azaba sokan, kadınlarınızı sağ bırakıp oğullarınızı öldüren Firavun ailesinden kurtarmıştık. Bunda, size Rabbiniz tarafından büyük bir imtihan vardı.
Diyanet Vakfi : Hatırlayın ki, size işkencenin en kötüsünü yapan Firavun'un adamlarından sizi kurtardık. Onlar oğullarınızı öldürüyorlar, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. İşte bunda size Rabbiniz tarafından büyük bir imtihan vardır.
Edip Yüksel : 'Hani size en kötü azabı uygulayan Firavun'un taraftarlarından sizi kurtarmıştık. Kadınlarınızı sağ bırakıp çocuklarınızı öldürüyorlardı. Bunda Rabbinizden sizin için büyük bir sınav vardı.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hani sizi, Firavun sülâlesinin elinden kurtardığımız zaman, hatırlasanıza, size azabın kötüsünü yapıyorlardı; oğullarınızı öldürüyorlar, kızlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunda sizin için Rabbiniz tarafından büyük imtihan vardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hem düşünseniz ya, sizi Firavun'un adamlarından kurtardığımız zaman, size işkencenin kötüsünü peyliyorlardı, oğullarınızı boyuna öldürüyor, kadınlarınızı diri tutuyorlardı. Bunda sizin için Rabbiniz tarafından büyük bir imtihan vardı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem düşünseniz, a sizi Ali Fir'avnden kurtardığımız hengâmı, size azabın kötüsünü peyliyorlardı, oğullarınızı boyuna katlediyorlar, kadınlarınızı diri tutuyorlardı, bunda size rabbınız tarafından azîm bir imtihan var
Fizilal-il Kuran : Hani sizi firavun hanedanından kurtardık. Onlar size ağır eziyetler çektiriyor, erkeklerinizi öldürüp kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bu olaylar Rabbinizin size yönelik büyük bir sınavıdır.
Gültekin Onan : "Hani size dayanılmaz işkenceler yapan, kadınlarınızı sağ bırakıp erkek çocuklarınızı öldüren Firavun ailesinden sizi kurtarmıştık. Bunda rabbinizden sizin için büyük bir sınav vardı."
Hakkı Yılmaz : "Hani bir zaman Biz, size azabın kötüsünü yapan; oğullarınızı öldüren; oğullarınızı boğazlayan; eğitimsiz, öğretimsiz bırakıp niteliksiz bir kitle oluşturarak güçsüzleştirien, kızlarınızı sağ bırakan Firavun ailesinin elinden de sizi kurtarmıştık. Bunda da sizin için Rabbiniz tarafından büyük sınav vardır. "
Hasan Basri Çantay : Hani sizi Fir'avn haanedânından kurtarmışdık. Onlar ki size azabın kötüsünü yüklüyorlardı. Oğullarınızı öldürüyorlar, yalınız kızlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunda size Rabbinizden büyük bir imtihan vardı.
Hayrat Neşriyat : Hem bir zaman sizi Fir'avun ehlinden kurtarmıştık; (onlar) sizi azâbın en kötüsüne (evlâd acısına) ma'ruz bırakıyorlardı. (Yeni doğan) oğullarınızı öldürüp, kadınlarınızı (kız çocuklarınızı) ise hayatta bırakıyorlardı. İşte bunda, (size) Rabbinizden büyük bir imtihan vardı.
İbni Kesir : Hani sizi, işkencenin en kötüsüne uğratan, kadınlarınızı sağ bırakıp, oğullarınızı öldüren Firavun hanedanından kurtarmıştık. Bunda size Rabbınızdan büyük bir imtihan vardır.
İskender Evrenosoğlu : Ve sizi kötü azaba maruz bırakan firavun ailesinden kurtarmıştık. Oğullarınızı öldürüyorlar, kadınlarınızı sağ bırakıyorlar. Ve bunda Rabbinizden büyük bir imtihan var.
Muhammed Esed : Ve "Hani, size dayanılmaz acılar çektiren; kadınlarınızı sağ bırakıp bölük bölük oğullarınızı katleden Firavun toplumunun elinden kurtarmıştık sizi! Bu, Rabbinizin büyük bir sınamasıydı size" (diyerek Allahın sözlerini hatırlattı onlara).
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve (yâd ediniz ki) sizi Fir'avun'un âl'inden kurtarmıştık. Size azabın en şiddetlisini tattırıyorlardı. Oğullarınızı katlediyorlardı, kadınlarınızı da diri bırakıyorlardı. Ve bunda sizin için Rabbiniz tarafından büyük bir imtihan var idi.
Ömer Öngüt : Hatırlayın o zamanı ki, biz sizi Firavun hânedânından kurtarmıştık. Onlar size işkencenin en kötüsünü yapıyorlardı; oğullarınızı öldürüp, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bütün bunlarda, Rabbinizden size büyük bir imtihan vardı.
Şaban Piriş : Size kötü bir ceza ile eziyet eden, çocuklarınızı öldürüp, kadınlarınızı sağ bırakan Firavun hanedanından kurtarmıştık. Bu sizin için yüce Rabbiniz tarafından bir imtihan..
Suat Yıldırım : Hem düşünün ki, sizi Firavun hanedanından kurtarmıştık. Onlar ki size pek acı bir işkence uyguluyor, oğullarınızı hep öldürüyor, kızlarınızı ise, (kendilerine hizmetçilik etmeleri için) hayatta bırakıyorlardı. Bunda, Rabbiniz tarafından size büyük bir imtihan vardı.
Süleyman Ateş : (Ey İsrâiloğulları), hatırlayın o zamanı ki biz sizi Fir'avn âilesinden kurtarmıştık. Onlar size azâbın en kötüsünü yapıyorlardı: "Oğullarınızı öldürüyor, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı. Bunda, size Rabbiniz tarafından büyük bir imtihan vardı.
Tefhim-ul Kuran : «Hani size dayanılmaz işkenceler yapan, kadınlarınızı sağ bırakıp erkek çocuklarınızı öldüren Firavun ailesinden sizi kurtardık. Bunda Rabbinizden sizin için büyük bir imtihan vardı.»
Ümit Şimşek : Sizi Firavun hanedanından kurtardığımız zamanı hatırlayın ki, onlar size azabın en kötüsünü reva görüyor, kız çocuklarınızı sağ bırakıp erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı. Bunda da size Rabbinizden büyük bir imtihan vardı.
Yaşar Nuri Öztürk : Şunu da hatırlayın: Sizi Firavun hanedanından kurtarmıştık. Size azabın en kötüsüyle işkence ediyorlardı: Oğlanlarınızı katlediyor, kadınlarınızı diri bırakıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden gelmiş büyük bir imtihan vardı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}