» 7 / A’râf  17:

Kuran Sırası: 7
İniş Sırası: 39
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206

 » 7 / A’râf  Suresi: 17
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
2. لَاتِيَنَّهُمْ (L ËTYNHM) = lātiyennehum : onlara sokulacağım
3. مِنْ (MN) = min :
4. بَيْنِ (BYN) = beyni :
5. أَيْدِيهِمْ (ÊYD̃YHM) = eydīhim : önlerinden
6. وَمِنْ (VMN) = ve min : ce
7. خَلْفِهِمْ (ḢLFHM) = ḣalfihim : arkalarından
8. وَعَنْ (VAN) = ve ǎn : ve
9. أَيْمَانِهِمْ (ÊYMENHM) = eymānihim : sağlarından
10. وَعَنْ (VAN) = ve ǎn : ve
11. شَمَائِلِهِمْ (ŞMEÙLHM) = şemāilihim : sollarından
12. وَلَا (VLE) = ve lā : ve
13. تَجِدُ (TCD̃) = tecidu : bulmayacaksın
14. أَكْثَرَهُمْ (ÊKS̃RHM) = ekṧerahum : çoklarını
15. شَاكِرِينَ (ŞEKRYN) = şākirīne : şükredenlerden
sonra | onlara sokulacağım | | | önlerinden | ce | arkalarından | ve | sağlarından | ve | sollarından | ve | bulmayacaksın | çoklarını | şükredenlerden |

[] [ETY] [] [BYN] [YD̃Y] [] [ḢLF] [] [YMN] [] [ŞML] [] [VCD̃] [KS̃R] [ŞKR]
S̃M L ËTYNHM MN BYN ÊYD̃YHM VMN ḢLFHM VAN ÊYMENHM VAN ŞMEÙLHM VLE TCD̃ ÊKS̃RHM ŞEKRYN

ṧumme lātiyennehum min beyni eydīhim ve min ḣalfihim ve ǎn eymānihim ve ǎn şemāilihim ve lā tecidu ekṧerahum şākirīne
ثم لآتينهم من بين أيديهم ومن خلفهم وعن أيمانهم وعن شمائلهم ولا تجد أكثرهم شاكرين

 » 7 / A’râf  Suresi: 17
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
لآتينهم ا ت ي | ETY L ËTYNHM lātiyennehum onlara sokulacağım surely, I will come to them
من | MN min from
بين ب ي ن | BYN BYN beyni before
أيديهم ي د ي | YD̃Y ÊYD̃YHM eydīhim önlerinden them
ومن | VMN ve min ce and from
خلفهم خ ل ف | ḢLF ḢLFHM ḣalfihim arkalarından behind them
وعن | VAN ve ǎn ve and from
أيمانهم ي م ن | YMN ÊYMENHM eymānihim sağlarından their right
وعن | VAN ve ǎn ve and from
شمائلهم ش م ل | ŞML ŞMEÙLHM şemāilihim sollarından their left,
ولا | VLE ve lā ve and not
تجد و ج د | VCD̃ TCD̃ tecidu bulmayacaksın You (will) find
أكثرهم ك ث ر | KS̃R ÊKS̃RHM ekṧerahum çoklarını most of them
شاكرين ش ك ر | ŞKR ŞEKRYN şākirīne şükredenlerden "grateful."""

7:17 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

sonra | onlara sokulacağım | | | önlerinden | ce | arkalarından | ve | sağlarından | ve | sollarından | ve | bulmayacaksın | çoklarını | şükredenlerden |

[] [ETY] [] [BYN] [YD̃Y] [] [ḢLF] [] [YMN] [] [ŞML] [] [VCD̃] [KS̃R] [ŞKR]
S̃M L ËTYNHM MN BYN ÊYD̃YHM VMN ḢLFHM VAN ÊYMENHM VAN ŞMEÙLHM VLE TCD̃ ÊKS̃RHM ŞEKRYN

ṧumme lātiyennehum min beyni eydīhim ve min ḣalfihim ve ǎn eymānihim ve ǎn şemāilihim ve lā tecidu ekṧerahum şākirīne
ثم لآتينهم من بين أيديهم ومن خلفهم وعن أيمانهم وعن شمائلهم ولا تجد أكثرهم شاكرين

[] [ا ت ي] [] [ب ي ن] [ي د ي] [] [خ ل ف] [] [ي م ن] [] [ش م ل] [] [و ج د] [ك ث ر] [ش ك ر]

 » 7 / A’râf  Suresi: 17
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
لآتينهم ا ت ي | ETY L ËTYNHM lātiyennehum onlara sokulacağım surely, I will come to them
Lam,,Te,Ye,Nun,He,Mim,
30,,400,10,50,5,40,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 2nd person masculine singular imperfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
اللام لام التوكيد
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
بين ب ي ن | BYN BYN beyni before
Be,Ye,Nun,
2,10,50,
N – genitive noun
اسم مجرور
أيديهم ي د ي | YD̃Y ÊYD̃YHM eydīhim önlerinden them
,Ye,Dal,Ye,He,Mim,
,10,4,10,5,40,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ومن | VMN ve min ce and from
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
الواو عاطفة
حرف جر
خلفهم خ ل ف | ḢLF ḢLFHM ḣalfihim arkalarından behind them
Hı,Lam,Fe,He,Mim,
600,30,80,5,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وعن | VAN ve ǎn ve and from
Vav,Ayn,Nun,
6,70,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
الواو عاطفة
حرف جر
أيمانهم ي م ن | YMN ÊYMENHM eymānihim sağlarından their right
,Ye,Mim,Elif,Nun,He,Mim,
,10,40,1,50,5,40,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وعن | VAN ve ǎn ve and from
Vav,Ayn,Nun,
6,70,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
الواو عاطفة
حرف جر
شمائلهم ش م ل | ŞML ŞMEÙLHM şemāilihim sollarından their left,
Şın,Mim,Elif,,Lam,He,Mim,
300,40,1,,30,5,40,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولا | VLE ve lā ve and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
تجد و ج د | VCD̃ TCD̃ tecidu bulmayacaksın You (will) find
Te,Cim,Dal,
400,3,4,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
أكثرهم ك ث ر | KS̃R ÊKS̃RHM ekṧerahum çoklarını most of them
,Kef,Se,Re,He,Mim,
,20,500,200,5,40,
N – accusative masculine singular noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
شاكرين ش ك ر | ŞKR ŞEKRYN şākirīne şükredenlerden "grateful."""
Şın,Elif,Kef,Re,Ye,Nun,
300,1,20,200,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |ثُمَّ: sonra | لَاتِيَنَّهُمْ: onlara sokulacağım | مِنْ: | بَيْنِ: | أَيْدِيهِمْ: önlerinden | وَمِنْ: ce | خَلْفِهِمْ: arkalarından | وَعَنْ: ve | أَيْمَانِهِمْ: sağlarından | وَعَنْ: ve | شَمَائِلِهِمْ: sollarından | وَلَا: ve | تَجِدُ: bulmayacaksın | أَكْثَرَهُمْ: çoklarını | شَاكِرِينَ: şükredenlerden |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ثم S̃M sonra | لآتينهم L ËTYNHM onlara sokulacağım | من MN | بين BYN | أيديهم ÊYD̃YHM önlerinden | ومن WMN ce | خلفهم ḢLFHM arkalarından | وعن WAN ve | أيمانهم ÊYMENHM sağlarından | وعن WAN ve | شمائلهم ŞMEÙLHM sollarından | ولا WLE ve | تجد TCD̃ bulmayacaksın | أكثرهم ÊKS̃RHM çoklarını | شاكرين ŞEKRYN şükredenlerden |
Kırık Meal (Okunuş) : |ṧumme: sonra | lātiyennehum: onlara sokulacağım | min: | beyni: | eydīhim: önlerinden | ve min: ce | ḣalfihim: arkalarından | ve ǎn: ve | eymānihim: sağlarından | ve ǎn: ve | şemāilihim: sollarından | ve lā: ve | tecidu: bulmayacaksın | ekṧerahum: çoklarını | şākirīne: şükredenlerden |
Kırık Meal (Transcript) : |S̃M: sonra | L ËTYNHM: onlara sokulacağım | MN: | BYN: | ÊYD̃YHM: önlerinden | VMN: ce | ḢLFHM: arkalarından | VAN: ve | ÊYMENHM: sağlarından | VAN: ve | ŞMEÙLHM: sollarından | VLE: ve | TCD̃: bulmayacaksın | ÊKS̃RHM: çoklarını | ŞEKRYN: şükredenlerden |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sonra andolsun ki önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından çıkıp çatacağım onlara ve göreceksin ki çoğu şükür bile etmeyecek sana.
Adem Uğur : Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen, onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın! dedi.
Ahmed Hulusi : "Sonra andolsun ki, onlara önlerinden (hırslarını tahrik ederek - benliklerini yücelterek hakikati inkâra sürükleyerek), arkalarından (gizli şirke yönelterek - saptırıcı fikirlerle), sağlarından (senden alıkoyacak hayırları ilham ederek) ve sollarından (kötülükleri güzel - süslü göstererek) geleceğim. . . Onların çoğunluğunu, verdiklerini değerlendiren olarak bulamayacaksın!"
Ahmet Tekin : 'Sonra, elbette onlara, açıkça ve sinsice, önlerinden, sağlarından, sollarından, arkalarından, kuvvetli ve zayıf taraflarından, iyilikleri ve ahlâkî davranışları arasından bunların savunuculuğunu ve sözcülüğünü yaparak sokulacağım. Sen onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın.' dedi.
Ahmet Varol : Sonra onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Böylece sen onların çoğunu şükredenlerden bulmayacaksın.'
Ali Bulaç : "Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın."
Ali Fikri Yavuz : Sonra onlara, önlerinden ve arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Sen de çoğunu şükrediciler bulmıyacaksın.” dedi.
Bekir Sadak : (16-17) «eni azdirdigin icin, and olsun ki, Senin dogru yolun uzerinde onlara karsi duracagim; sonra onlerinden, ardlarindan, sag ve sollarindan onlara sokulacagim; cogunu Sana sukreder bulamiyacaksin» dedi.
Celal Yıldırım : (16-17) (İblîs): «Beni azgınlığa itmene karşılık, and olsun ki, onları saptırmak için senin dosdoğru yolun üzerinde oturacağım, sonra da onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından (yaklaşıp) geleceğim ve Sen, onların çoğunu şükreder bulamıyacaksın» dedi.
Diyanet İşleri : “Sonra (pusu kurup) onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu şükreden (kimse)ler bulamayacaksın.”
Diyanet İşleri (eski) : (16-17) 'Beni azdırdığın için, and olsun ki, Senin doğru yolun üzerinde onlara karşı duracağım; sonra önlerinden, ardlarından, sağ ve sollarından onlara sokulacağım; çoğunu Sana şükreder bulamayacaksın' dedi.
Diyanet Vakfi : «Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen, onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın!» dedi.
Edip Yüksel : 'Sonra önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından kendilerine sokulacağım. Böylece çoklarını şükreder bulmayacaksın.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Sonra (onların) önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından onlara sokulacağım ve sen, çoklarını şükredenlerden, bulmayacaksın.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sonra onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Sen de çoğunu şükredici bulmayacaksın.» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : sonra onlara önlerinden ve arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım, sen de çoğunu şükredici bulmıyacaksın
Fizilal-il Kuran : Sonra önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından onlara sokulacağım da çoğunluğunu şükreder bulamayacaksın.»
Gültekin Onan : "Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın."
Hakkı Yılmaz : (16,17) İblis, “Öyleyse, beni azgınlığa itmene karşılık, andolsun ki ben, onlar için Senin dosdoğru yoluna oturacağım, sonra yine andolsun ki onların önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından onlara sokulacağım ve Sen, çoklarını kendilerine verilen nimetlerin karşılığını ödeyenler bulmayacaksın” dedi.
Hasan Basri Çantay : «Sonra, andolsun, onların önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından kendilerine geleceğim (musallat olacağım). Sen de onların çoğunu şükredici (kimse) ler bulmayacaksın».
Hayrat Neşriyat : 'Sonra elbette onlara önlerinden ve arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve (sen) onların çoğunu şükredici kimseler bulmayacaksın!'
İbni Kesir : Sonra andolsun ki; onların önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından geleceğim. Ve Sen, onların çoğunu şükreder bulmayacaksın.
İskender Evrenosoğlu : Sonra, elbette onlara, önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından geleceğim ve onların çoğunu şükredenlerden bulmayacaksın.
Muhammed Esed : ve hem açıktan açığa, hem de akılların ermediği yol ve yöntemlerle, sağlarından sollarından sokulacağım onlara: Ve sen onlardan çoğunu nankör kimseler olarak bulacaksın."
Ömer Nasuhi Bilmen : «Sonra muhakkak ki, onların önlerinden, arkalarından, sağ taraflarından ve sol taraflarından geleceğim ve onların ekserisini şükrediciler bulmayacaksın.»
Ömer Öngüt : “Sonra elbette onlara; önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen onların çoklarını şükredenler bulamayacaksın. ” dedi.
Şaban Piriş : Sonra onlara, önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından yaklaşacağım. Sen de onların çoğunu şükreder bulamayacaksın, dedi.
Suat Yıldırım : (16-17) "Öyle ise" dedi, "Sen beni azgınlığa mahkûm ettiğin için, ben de onları gözetlemek üzere Senin doğru yolunun üzerinde pusu kurup oturacağım." "Sonra onların gâh önlerinden, gâh arkalarından, gâh sağlarından, gâh sollarından sokulacağım, vesvese verip pusu kuracağım, Sen de onların ekserisini şükreden kullar bulmayacaksın."
Süleyman Ateş : "Sonra (onların) önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından onlara sokulacağım ve çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın!"
Tefhim-ul Kuran : «Sonra da muhakkak onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından kendilerine sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın.»
Ümit Şimşek : 'Sonra önlerinden ve arkalarından, sağlarından ve sollarından onların üzerine varacağım. Sen ise onların çoğunu şükredici bulmayacaksın.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Sonra onlara; önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından musallat olacağım. Bir çoklarını şükreder bulamayacaksın."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}