» 2 / Bakara  157:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

 » 2 / Bakara  Suresi: 157
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أُولَٰئِكَ (ÊVLÙK) = ulāike : İşte
2. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : onlaradır
3. صَلَوَاتٌ (ṦLVET) = Salevātun : destek
4. مِنْ (MN) = min : -nden
5. رَبِّهِمْ (RBHM) = rabbihim : Rableri-
6. وَرَحْمَةٌ (VRḪMT) = ve raHmetun : ve rahmet
7. وَأُولَٰئِكَ (VÊVLÙK) = ve ulāike : ve işte
8. هُمُ (HM) = humu : onlardır
9. الْمُهْتَدُونَ (ELMHTD̃VN) = l-muhtedūne : doğru yolu bulanlar
İşte | onlaradır | destek | -nden | Rableri- | ve rahmet | ve işte | onlardır | doğru yolu bulanlar |

[] [] [ṦLV] [] [RBB] [RḪM] [] [] [HD̃Y]
ÊVLÙK ALYHM ṦLVET MN RBHM VRḪMT VÊVLÙK HM ELMHTD̃VN

ulāike ǎleyhim Salevātun min rabbihim ve raHmetun ve ulāike humu l-muhtedūne
أولئك عليهم صلوات من ربهم ورحمة وأولئك هم المهتدون

 » 2 / Bakara  Suresi: 157
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أولئك | ÊVLÙK ulāike İşte Those
عليهم | ALYHM ǎleyhim onlaradır on them
صلوات ص ل و | ṦLV ṦLVET Salevātun destek (are) blessings
من | MN min -nden from
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbihim Rableri- their Lord
ورحمة ر ح م | RḪM VRḪMT ve raHmetun ve rahmet and Mercy.
وأولئك | VÊVLÙK ve ulāike ve işte And those
هم | HM humu onlardır [they]
المهتدون ه د ي | HD̃Y ELMHTD̃VN l-muhtedūne doğru yolu bulanlar (are) the guided ones.

2:157 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

İşte | onlaradır | destek | -nden | Rableri- | ve rahmet | ve işte | onlardır | doğru yolu bulanlar |

[] [] [ṦLV] [] [RBB] [RḪM] [] [] [HD̃Y]
ÊVLÙK ALYHM ṦLVET MN RBHM VRḪMT VÊVLÙK HM ELMHTD̃VN

ulāike ǎleyhim Salevātun min rabbihim ve raHmetun ve ulāike humu l-muhtedūne
أولئك عليهم صلوات من ربهم ورحمة وأولئك هم المهتدون

[] [] [ص ل و] [] [ر ب ب] [ر ح م] [] [] [ه د ي]

 » 2 / Bakara  Suresi: 157
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أولئك | ÊVLÙK ulāike İşte Those
,Vav,Lam,,Kef,
,6,30,,20,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
عليهم | ALYHM ǎleyhim onlaradır on them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
صلوات ص ل و | ṦLV ṦLVET Salevātun destek (are) blessings
Sad,Lam,Vav,Elif,Te,
90,30,6,1,400,
N – nominative feminine plural indefinite noun
اسم مرفوع
من | MN min -nden from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbihim Rableri- their Lord
Re,Be,He,Mim,
200,2,5,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ورحمة ر ح م | RḪM VRḪMT ve raHmetun ve rahmet and Mercy.
Vav,Re,Ha,Mim,Te merbuta,
6,200,8,40,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative feminine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
وأولئك | VÊVLÙK ve ulāike ve işte And those
Vav,,Vav,Lam,,Kef,
6,,6,30,,20,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
DEM – plural demonstrative pronoun
الواو عاطفة
اسم اشارة
هم | HM humu onlardır [they]
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
المهتدون ه د ي | HD̃Y ELMHTD̃VN l-muhtedūne doğru yolu bulanlar (are) the guided ones.
Elif,Lam,Mim,He,Te,Dal,Vav,Nun,
1,30,40,5,400,4,6,50,
N – nominative masculine plural (form VIII) active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أُولَٰئِكَ: İşte | عَلَيْهِمْ: onlaradır | صَلَوَاتٌ: destek | مِنْ: -nden | رَبِّهِمْ: Rableri- | وَرَحْمَةٌ: ve rahmet | وَأُولَٰئِكَ: ve işte | هُمُ: onlardır | الْمُهْتَدُونَ: doğru yolu bulanlar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أولئك ÊWLÙK İşte | عليهم ALYHM onlaradır | صلوات ṦLWET destek | من MN -nden | ربهم RBHM Rableri- | ورحمة WRḪMT ve rahmet | وأولئك WÊWLÙK ve işte | هم HM onlardır | المهتدون ELMHTD̃WN doğru yolu bulanlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |ulāike: İşte | ǎleyhim: onlaradır | Salevātun: destek | min: -nden | rabbihim: Rableri- | ve raHmetun: ve rahmet | ve ulāike: ve işte | humu: onlardır | l-muhtedūne: doğru yolu bulanlar |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊVLÙK: İşte | ALYHM: onlaradır | ṦLVET: destek | MN: -nden | RBHM: Rableri- | VRḪMT: ve rahmet | VÊVLÙK: ve işte | HM: onlardır | ELMHTD̃VN: doğru yolu bulanlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Öyle kimselerdir onlar ki Rablerinden yarlıganma ve rahmet onlara. Onlardır doğru yolu bulanlar.
Abdullah Aydın : O teslimiyeti gösterenlere, Rablerinden mağfiret ve rahmet (Cennet) vardır. Onlar doğru yolu bulanlardır.
Adem Uğur : İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
Ahmed Hulusi : İşte bunlar üzerinedir Rablerinin salâvatı (hakikatlerini fark ettirmek üzere tecellisi) ve rahmeti (Esmâ'sının açığa çıkış seyri güzellikleri). . . İşte bunlardır hidâyet bulanların ta kendileri. . .
Ahmet Davudoğlu : İşte onlara Rabblerinden mağfiret ve rahmet vardır. Ve işte onlar hidayete erenlerin ta kendileridir.
Ahmet Tekin : İşte onlar, Rablerinden övgüye, bağışlanmaya ve rahmete mazhar olanlardır. Onlar, işte onlar doğru yolu bulan, İslâm’ı yaşayarak sebat edenlerdir.
Ahmet Varol : İşte böylelerine Rablerinden bağışlanma ve rahmet vardır. Doğru yol üzere olanlar da bunlardır.
Ali Arslan : İşte onlar! Rabblerinden mağfiretler ve rahmet hep onlaradır. Ve hidayete erenler de onlardır.
Ali Bulaç : Rablerinden bağışlanma (salat) ve rahmet bunların üzerinedir ve hidayete erenler de bunlardır.
Ali Fikri Yavuz : O teslimiyet gösterip Rablerine sığınanlar üzerine, Rablerinden mağfiret, rahmet (ve cennet) vardır; ve işte onlar, hidayete ermiş olanlardır.
Arif Pamuk : İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
Ayntabî Mehmet Efendi : İşte onlara (bu vasıfta bulunan kimselere) Rabblerinden tezkiye, gufrân, lütûf ve ihsan vardır. Hidayete erdirilenler de bunlardır. (Dünya ve ahiret saadetine ihtidâ olunmuşlardır.)
Bahaeddin Sağlam : Bunlar için Rabblerinden bağışlanmalar ve rahmet (ikram) vardır. Ve bunlar doğru yolu bulanlardır.
Bekir Sadak : Rablerinin magfiret ve rahmeti onlaradir. O'nun yolunda olanlar da onlardir.
Bir Heyet : İşte Rabblerinden bağışlamalar ve merhametler hep onlaradır. Ve yalnızca onlar doğru yolu bulmuşlardır.
Celal Yıldırım : İşte onlar (o sabredip Allah'a bağlılık ve teslimiyet gösterenler var ya) onlara, Rab'larından bol mağfiretler ve rahmet vardır. Doğru yola erişenler de onlardır.
Diyanet İşleri : İşte Rableri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır.
Diyanet İşleri (eski) : Rablerinin mağfiret ve rahmeti onlaradır. O'nun yolunda olanlar da onlardır.
Diyanet Vakfi : İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
Diyanet Vakfı (1993) : İşte Rabblerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
Edip Yüksel : İşte onlara, Rab'lerinden destek ve rahmet vardır. Onlar doğruya ulaşanlardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İşte onlar var ya, Rablerinden, mağfiretler ve rahmet onlaradır. İşte hidayete erenler de onlardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte onlar! Onlara Rablerinden mağfiretler ve rahmet vardır ve işte onlar, doğru yola erenlerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : işte onlar, rablarından salâvat-ü rahmet onlara ve işte hidayete erenler onlar
Fizilal-il Kuran : İşte Rabblerinden mağfiret (salâvat) ve rahmet onların üzerinedir ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
Gültekin Onan : Rablerinden bağışlanma (salat) ve rahmet bunların üzerinedir ve hidayete erenler de bunlardır.
Hakkı Yılmaz : "İşte onlar; Rablerinden, birtakım destekler ve rahmet kendilerinedir. İşte onlar, kılavuzlandıkları doğru yolu bulanların da ta kendisidir. "
Hasan Basri Çantay : Onlar (o teslîmiyyet ve istircâı gösterenler yok mu?) Rablerinden mağfiretler ve rahmet hep onların üzerindedir ve onlar doğru yola erdirilenlerin ta kendileridir.
Hasan Tahsin Feyizli : İşte Rabblerinden mağfiret ve rahmet, (Allah'a teslimiyet gösteren) onların üzerinedir; işte doğru yolu bulanlar da onlardır.
Hayrat Neşriyat : İşte onlara Rablerinden mağfiretler ve bir rahmet vardır. Hidâyete erenler de işte ancak onlardır.
Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay : Rabblerinin mağfiret ve rahmeti onlaradır. O'nun yolunda olanlar da onlardır.
Hüseyin Kaleli : “İşte bunlar, Rablerinden gelen mağfiretler ve rahmet üzerlerine olanlardır. Hem de onlar hidâyete erenlerin kendileridir.”
İbni Kesir : İşte onlar için Rabbları tarafından mağfiret ve rahmet vardır. Hidayete erenler de onlardır.
İskender Evrenosoğlu : İşte onlar (dünya hayatında Allah'a mutlaka döneceklerinden emin olanlar) ki Rab'lerinden salâvât ve rahmet onların üzerinedir. İşte onlar, onlar hidayete ermiş olanlardır.
İsmail Mutlu, Şaban Döğen : İşte Rablerinin mağfiret ve rahmeti onların uzerinedir. Doğru yola ermiş olanlar da onlardır.
Muhammed Esed : İşte Rablerinin nimetleri ve lütfu onlar içindir ve doğru yol üzerinde olanlar işte onlardır!
Mustafa İslamoğlu : İşte bunlar, Rablerinin sürekli destek ve bağışına mazhar olanlardır. Doğru yolda olanlar da bunlardır.
Nedim Yılmaz : İşte Rab’lerinden bağışlamalar ve rahmet yalnızca onlarındır. Doğru yolu bulanlar da onlardır.
Ömer Nasuhi Bilmen : işte onlar için Rableri tarafından mağfiretler ve rahmet vardır. Hidâyete erenler de onlardır.
Ömer Öngüt : İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır, yalnızca onlar doğru yolu bulmuşlardır.
Ömer Rıza Doğrul : İşte bunlar Allah tarafından yarlıgananlar ve bağışlananlardır. Doğru yol üzerinde olanlar da bunlardır.
Şaban Piriş : Onlara, Rab’lerinden bir mağfiret ve rahmet vardır. Hidayete ermiş olanlar, işte onlardır.
Suat Yıldırım : İşte Rab’leri tarafından bol mağfiret ve rahmete mazhar olanlar onlardır. Doğru yolu bulanlar da ancak onlardır.
Süleyman Ateş : İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır ve doğru yolu bulanlar da onlardır.
Talat Koçyiğit : Rabblerinden gelen mağfiret ve rahmet, işte onların üzerindedir; hidayete ermiş olanlar da, yine onlardır.
Tefhim-ul Kuran : Rablerinden (olan bir salat) bağışlanma ve rahmet bunların üzerinedir ve hidayete erenler de bunlardır.
Ümit Şimşek : İşte onlar için Rablerinden bağışlanmalar ve bir rahmet vardır. Ve onlar, doğru yola ermiş olanların tâ kendileridir.
Yaşar Nuri Öztürk : İşte böyleleri üzerine Rablerinden selamlar, bereketler var, bir rahmet var. İşte bunlardır iyiye ve güzele ermiş olanlar.
Ziya Kazıcı, Necip Taylan : İşte onlara Rabblerinden mağfiret ve rahmet vardır. Ve onlar, hidayete erenlerdir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}