» 2 / Bakara  12:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

 » 2 / Bakara  Suresi: 12
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَلَا (ÊLE) = elā : İyi bilin ki
2. إِنَّهُمْ (ÎNHM) = innehum : muhakkak
3. هُمُ (HM) = humu : onlar
4. الْمُفْسِدُونَ (ELMFSD̃VN) = l-mufsidūne : bozgunculardır
5. وَلَٰكِنْ (VLKN) = velākin : fakat
6. لَا (LE) = lā : değildir
7. يَشْعُرُونَ (YŞARVN) = yeş'ǔrūne : anlayanlardan
İyi bilin ki | muhakkak | onlar | bozgunculardır | fakat | değildir | anlayanlardan |

[] [] [] [FSD̃] [] [] [ŞAR]
ÊLE ÎNHM HM ELMFSD̃VN VLKN LE YŞARVN

elā innehum humu l-mufsidūne velākin yeş'ǔrūne
ألا إنهم هم المفسدون ولكن لا يشعرون

 » 2 / Bakara  Suresi: 12
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ألا | ÊLE elā İyi bilin ki Beware,
إنهم | ÎNHM innehum muhakkak indeed they
هم | HM humu onlar themselves
المفسدون ف س د | FSD̃ ELMFSD̃VN l-mufsidūne bozgunculardır (are) the ones who spread corruption,
ولكن | VLKN velākin fakat [and] but
لا | LE değildir not
يشعرون ش ع ر | ŞAR YŞARVN yeş'ǔrūne anlayanlardan they realize (it).

2:12 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

İyi bilin ki | muhakkak | onlar | bozgunculardır | fakat | değildir | anlayanlardan |

[] [] [] [FSD̃] [] [] [ŞAR]
ÊLE ÎNHM HM ELMFSD̃VN VLKN LE YŞARVN

elā innehum humu l-mufsidūne velākin yeş'ǔrūne
ألا إنهم هم المفسدون ولكن لا يشعرون

[] [] [] [ف س د] [] [] [ش ع ر]

 » 2 / Bakara  Suresi: 12
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ألا | ÊLE elā İyi bilin ki Beware,
,Lam,Elif,
,30,1,
INC – inceptive particle
حرف ابتداء
إنهم | ÎNHM innehum muhakkak indeed they
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
هم | HM humu onlar themselves
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
المفسدون ف س د | FSD̃ ELMFSD̃VN l-mufsidūne bozgunculardır (are) the ones who spread corruption,
Elif,Lam,Mim,Fe,Sin,Dal,Vav,Nun,
1,30,40,80,60,4,6,50,
N – nominative masculine plural (form IV) active participle
اسم مرفوع
ولكن | VLKN velākin fakat [and] but
Vav,Lam,Kef,Nun,
6,30,20,50,
SUP – prefixed supplemental particle
AMD – amendment particle
الواو زائدة
حرف استدراك
لا | LE değildir not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يشعرون ش ع ر | ŞAR YŞARVN yeş'ǔrūne anlayanlardan they realize (it).
Ye,Şın,Ayn,Re,Vav,Nun,
10,300,70,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَلَا: İyi bilin ki | إِنَّهُمْ: muhakkak | هُمُ: onlar | الْمُفْسِدُونَ: bozgunculardır | وَلَٰكِنْ: fakat | لَا: değildir | يَشْعُرُونَ: anlayanlardan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ألا ÊLE İyi bilin ki | إنهم ÎNHM muhakkak | هم HM onlar | المفسدون ELMFSD̃WN bozgunculardır | ولكن WLKN fakat | لا LE değildir | يشعرون YŞARWN anlayanlardan |
Kırık Meal (Okunuş) : |elā: İyi bilin ki | innehum: muhakkak | humu: onlar | l-mufsidūne: bozgunculardır | velākin: fakat | : değildir | yeş'ǔrūne: anlayanlardan |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊLE: İyi bilin ki | ÎNHM: muhakkak | HM: onlar | ELMFSD̃VN: bozgunculardır | VLKN: fakat | LE: değildir | YŞARVN: anlayanlardan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bilin ki onlardır fesatçılar ama anlamazlar.
Adem Uğur : Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin anlamazlar.
Ahmed Hulusi : Biline ki, kesinlikle onlar ifsat edenlerdir (olayı olması gerekenden saptıranlar); ne var ki bunun şuurunda değillerdir.
Ahmet Tekin : Aldanmayın, onlar, asıl onlar Allah’ın emrine karşı gelmeleri, isyanları sebebiyle bozguncudurlar. Fakat yaptıklarının farkında değiller.
Ahmet Varol : İyi bilinmelidir ki, asıl bozguncular onlardır ama bunun bilincinde değillerdir.
Ali Bulaç : Bilin ki; gerçekten, asıl fesatçılar bunlardır, ama şuurunda değildirler.
Ali Fikri Yavuz : İyi bilin ki, onlar, ortalığı ifsad edenlerdir. Lâkin şuurları yok, farkında değillerdir.
Bekir Sadak : Iyi bilin ki, asil bozguncular kendileridir, lakin farkinda degillerdir.
Celal Yıldırım : Haberiniz olsun ki, onlar, onlardır ancak fesadçılar, ama farkında değillerdir.
Diyanet İşleri : İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir.
Diyanet İşleri (eski) : İyi bilin ki, asıl bozguncular kendileridir, lakin farkında değillerdir.
Diyanet Vakfi : Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin anlamazlar.
Edip Yüksel : Oysa onlardır asıl bozguncu; farkında bile değiller.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İyi bilin ki, onlar ortalığı bozanların ta kendileridir, fakat anlamazlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ha! Doğrusu bunlar ortalığı karıştıranlardır. Fakat şuurları olmadığından farkında değillerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ha! Doğrusu bunlar ortalığı ifsat edenlerdir bunlar lâkin şuurları yok farkında değillerdir
Fizilal-il Kuran : İyi bilesiniz ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, fakat bunun farkında değildirler...
Gültekin Onan : Oysa asıl bozguncular / fesad çıkarıcılar onlardır; bilincinde (şuurunda) bile değiller.
Hakkı Yılmaz : Dikkatli olun! Şüphesiz onlar, kargaşa/karışıklık çıkaranların ta kendileridir, fakat bilincine ermiyorlar.
Hasan Basri Çantay : Gözünü aç, onlar muhakkak ki fesadcıların ta kendileridir. Fakat şuurlarını işletmezler.
Hayrat Neşriyat : Dikkat edin! Şübhesiz ki onlar, müfsidlerin (bozguncuların) ta kendileridir, fakat idrâk etmezler.
İbni Kesir : Bilesin ki onlar, fesadçıların ta kendileridir de bunun farında değiller.
İskender Evrenosoğlu : Gerçekten onlar, fesat çıkaranlar, onlar değil mi? Ve lâkin farkında değiller.
Muhammed Esed : Gerçekte onlar yozlaşmaya ve çürümeye yol açan kimselerdir, ama bunu (kendileri de) idrak etmezler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Haberiniz olsun ki müfsid olan şahıslar, onların kendileridir. Fakat bunu anlamazlar.
Ömer Öngüt : İyi bilin ki asıl ortalığı ifsat edenler kendileridir. Lâkin anlamazlar.
Şaban Piriş : İyi bilin ki asıl bozguncular kendileridir, fakat farkında değillerdir.
Suat Yıldırım : Gözünüzü açın, bunlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin şuurları yok, farkında değiller.
Süleyman Ateş : İyi bilin ki, onlar bozgunculardır; fakat anlamazlar.
Tefhim-ul Kuran : Haberiniz olsun; gerçekten, asıl fesatçılar bunlardır, ama şuurunda değildirler.
Ümit Şimşek : Dikkat edin, onlar bozguncuların tâ kendisidir; lâkin bunun bilincinde değillerdir.
Yaşar Nuri Öztürk : Dikkat edin, gerçekte onlar, bozgun getirenlerin ta kendileridir de bunun bilincinde olmuyorlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}