» 2 / Bakara  271:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

 » 2 / Bakara  Suresi: 271
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنْ (ÎN) = in : eğer
2. تُبْدُوا (TBD̃VE) = tubdū : açıktan verirseniz
3. الصَّدَقَاتِ (ELṦD̃GET) = S-Sadeḳāti : sadakaları
4. فَنِعِمَّا (FNAME) = feniǐmmā : ne güzeldir
5. هِيَ (HY) = hiye : bu
6. وَإِنْ (VÎN) = vein : eğer
7. تُخْفُوهَا (TḢFVHE) = tuḣfūhā : onları gizler
8. وَتُؤْتُوهَا (VTÙTVHE) = ve tu'tūhā : ve verirseniz
9. الْفُقَرَاءَ (ELFGREÙ) = l-fuḳarā'e : fakirlere
10. فَهُوَ (FHV) = fehuve : bu
11. خَيْرٌ (ḢYR) = ḣayrun : daha iyidir
12. لَكُمْ (LKM) = lekum : sizin için
13. وَيُكَفِّرُ (VYKFR) = ve yukeffiru : ve kapatır
14. عَنْكُمْ (ANKM) = ǎnkum : sizden
15. مِنْ (MN) = min : bir kısmını
16. سَيِّئَاتِكُمْ (SYÙETKM) = seyyiātikum : günahlarınızın
17. وَاللَّهُ (VELLH) = vallahu : Allah
18. بِمَا (BME) = bimā : şeylerden
19. تَعْمَلُونَ (TAMLVN) = teǎ'melūne : yaptıklarınız
20. خَبِيرٌ (ḢBYR) = ḣabīrun : haberdardır
eğer | açıktan verirseniz | sadakaları | ne güzeldir | bu | eğer | onları gizler | ve verirseniz | fakirlere | bu | daha iyidir | sizin için | ve kapatır | sizden | bir kısmını | günahlarınızın | Allah | şeylerden | yaptıklarınız | haberdardır |

[] [BD̃V] [ṦD̃G] [NAM] [] [] [ḢFY] [ETY] [FGR] [] [ḢYR] [] [KFR] [] [] [SVE] [] [] [AML] [ḢBR]
ÎN TBD̃VE ELṦD̃GET FNAME HY VÎN TḢFVHE VTÙTVHE ELFGREÙ FHV ḢYR LKM VYKFR ANKM MN SYÙETKM VELLH BME TAMLVN ḢBYR

in tubdū S-Sadeḳāti feniǐmmā hiye vein tuḣfūhā ve tu'tūhā l-fuḳarā'e fehuve ḣayrun lekum ve yukeffiru ǎnkum min seyyiātikum vallahu bimā teǎ'melūne ḣabīrun
إن تبدوا الصدقات فنعما هي وإن تخفوها وتؤتوها الفقراء فهو خير لكم ويكفر عنكم من سيئاتكم والله بما تعملون خبير

 » 2 / Bakara  Suresi: 271
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN in eğer If
تبدوا ب د و | BD̃V TBD̃VE tubdū açıktan verirseniz you disclose
الصدقات ص د ق | ṦD̃G ELṦD̃GET S-Sadeḳāti sadakaları the charities
فنعما ن ع م | NAM FNAME feniǐmmā ne güzeldir then good
هي | HY hiye bu it (is).
وإن | VÎN vein eğer But if
تخفوها خ ف ي | ḢFY TḢFVHE tuḣfūhā onları gizler you keep it secret
وتؤتوها ا ت ي | ETY VTÙTVHE ve tu'tūhā ve verirseniz and give it
الفقراء ف ق ر | FGR ELFGREÙ l-fuḳarā'e fakirlere (to) the poor,
فهو | FHV fehuve bu then it
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayrun daha iyidir (is) better
لكم | LKM lekum sizin için for you.
ويكفر ك ف ر | KFR VYKFR ve yukeffiru ve kapatır And He will remove
عنكم | ANKM ǎnkum sizden from you
من | MN min bir kısmını [of]
سيئاتكم س و ا | SVE SYÙETKM seyyiātikum günahlarınızın your evil deeds.
والله | VELLH vallahu Allah And Allah
بما | BME bimā şeylerden with what
تعملون ع م ل | AML TAMLVN teǎ'melūne yaptıklarınız you do
خبير خ ب ر | ḢBR ḢBYR ḣabīrun haberdardır (is) All-Aware.

2:271 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

eğer | açıktan verirseniz | sadakaları | ne güzeldir | bu | eğer | onları gizler | ve verirseniz | fakirlere | bu | daha iyidir | sizin için | ve kapatır | sizden | bir kısmını | günahlarınızın | Allah | şeylerden | yaptıklarınız | haberdardır |

[] [BD̃V] [ṦD̃G] [NAM] [] [] [ḢFY] [ETY] [FGR] [] [ḢYR] [] [KFR] [] [] [SVE] [] [] [AML] [ḢBR]
ÎN TBD̃VE ELṦD̃GET FNAME HY VÎN TḢFVHE VTÙTVHE ELFGREÙ FHV ḢYR LKM VYKFR ANKM MN SYÙETKM VELLH BME TAMLVN ḢBYR

in tubdū S-Sadeḳāti feniǐmmā hiye vein tuḣfūhā ve tu'tūhā l-fuḳarā'e fehuve ḣayrun lekum ve yukeffiru ǎnkum min seyyiātikum vallahu bimā teǎ'melūne ḣabīrun
إن تبدوا الصدقات فنعما هي وإن تخفوها وتؤتوها الفقراء فهو خير لكم ويكفر عنكم من سيئاتكم والله بما تعملون خبير

[] [ب د و] [ص د ق] [ن ع م] [] [] [خ ف ي] [ا ت ي] [ف ق ر] [] [خ ي ر] [] [ك ف ر] [] [] [س و ا] [] [] [ع م ل] [خ ب ر]

 » 2 / Bakara  Suresi: 271
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN in eğer If
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
تبدوا ب د و | BD̃V TBD̃VE tubdū açıktan verirseniz you disclose
Te,Be,Dal,Vav,Elif,
400,2,4,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الصدقات ص د ق | ṦD̃G ELṦD̃GET S-Sadeḳāti sadakaları the charities
Elif,Lam,Sad,Dal,Gaf,Elif,Te,
1,30,90,4,100,1,400,
N – accusative feminine plural noun
اسم منصوب
فنعما ن ع م | NAM FNAME feniǐmmā ne güzeldir then good
Fe,Nun,Ayn,Mim,Elif,
80,50,70,40,1,
RSLT – prefixed result particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء واقعة في جواب الشرط
فعل ماض
هي | HY hiye bu it (is).
He,Ye,
5,10,
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
ضمير منفصل
وإن | VÎN vein eğer But if
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
تخفوها خ ف ي | ḢFY TḢFVHE tuḣfūhā onları gizler you keep it secret
Te,Hı,Fe,Vav,He,Elif,
400,600,80,6,5,1,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وتؤتوها ا ت ي | ETY VTÙTVHE ve tu'tūhā ve verirseniz and give it
Vav,Te,,Te,Vav,He,Elif,
6,400,,400,6,5,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الفقراء ف ق ر | FGR ELFGREÙ l-fuḳarā'e fakirlere (to) the poor,
Elif,Lam,Fe,Gaf,Re,Elif,,
1,30,80,100,200,1,,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
فهو | FHV fehuve bu then it
Fe,He,Vav,
80,5,6,
RSLT – prefixed result particle
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الفاء واقعة في جواب الشرط
ضمير منفصل
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayrun daha iyidir (is) better
Hı,Ye,Re,
600,10,200,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
لكم | LKM lekum sizin için for you.
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
ويكفر ك ف ر | KFR VYKFR ve yukeffiru ve kapatır And He will remove
Vav,Ye,Kef,Fe,Re,
6,10,20,80,200,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb
الواو استئنافية
فعل مضارع
عنكم | ANKM ǎnkum sizden from you
Ayn,Nun,Kef,Mim,
70,50,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
من | MN min bir kısmını [of]
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
سيئاتكم س و ا | SVE SYÙETKM seyyiātikum günahlarınızın your evil deeds.
Sin,Ye,,Elif,Te,Kef,Mim,
60,10,,1,400,20,40,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
والله | VELLH vallahu Allah And Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو عاطفة
لفظ الجلالة مرفوع
بما | BME bimā şeylerden with what
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
تعملون ع م ل | AML TAMLVN teǎ'melūne yaptıklarınız you do
Te,Ayn,Mim,Lam,Vav,Nun,
400,70,40,30,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
خبير خ ب ر | ḢBR ḢBYR ḣabīrun haberdardır (is) All-Aware.
Hı,Be,Ye,Re,
600,2,10,200,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنْ: eğer | تُبْدُوا: açıktan verirseniz | الصَّدَقَاتِ: sadakaları | فَنِعِمَّا: ne güzeldir | هِيَ: bu | وَإِنْ: eğer | تُخْفُوهَا: onları gizler | وَتُؤْتُوهَا: ve verirseniz | الْفُقَرَاءَ: fakirlere | فَهُوَ: bu | خَيْرٌ: daha iyidir | لَكُمْ: sizin için | وَيُكَفِّرُ: ve kapatır | عَنْكُمْ: sizden | مِنْ: bir kısmını | سَيِّئَاتِكُمْ: günahlarınızın | وَاللَّهُ: Allah | بِمَا: şeylerden | تَعْمَلُونَ: yaptıklarınız | خَبِيرٌ: haberdardır |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN eğer | تبدوا TBD̃WE açıktan verirseniz | الصدقات ELṦD̃GET sadakaları | فنعما FNAME ne güzeldir | هي HY bu | وإن WÎN eğer | تخفوها TḢFWHE onları gizler | وتؤتوها WTÙTWHE ve verirseniz | الفقراء ELFGREÙ fakirlere | فهو FHW bu | خير ḢYR daha iyidir | لكم LKM sizin için | ويكفر WYKFR ve kapatır | عنكم ANKM sizden | من MN bir kısmını | سيئاتكم SYÙETKM günahlarınızın | والله WELLH Allah | بما BME şeylerden | تعملون TAMLWN yaptıklarınız | خبير ḢBYR haberdardır |
Kırık Meal (Okunuş) : |in: eğer | tubdū: açıktan verirseniz | S-Sadeḳāti: sadakaları | feniǐmmā: ne güzeldir | hiye: bu | vein: eğer | tuḣfūhā: onları gizler | ve tu'tūhā: ve verirseniz | l-fuḳarā'e: fakirlere | fehuve: bu | ḣayrun: daha iyidir | lekum: sizin için | ve yukeffiru: ve kapatır | ǎnkum: sizden | min: bir kısmını | seyyiātikum: günahlarınızın | vallahu: Allah | bimā: şeylerden | teǎ'melūne: yaptıklarınız | ḣabīrun: haberdardır |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: eğer | TBD̃VE: açıktan verirseniz | ELṦD̃GET: sadakaları | FNAME: ne güzeldir | HY: bu | VÎN: eğer | TḢFVHE: onları gizler | VTÙTVHE: ve verirseniz | ELFGREÙ: fakirlere | FHV: bu | ḢYR: daha iyidir | LKM: sizin için | VYKFR: ve kapatır | ANKM: sizden | MN: bir kısmını | SYÙETKM: günahlarınızın | VELLH: Allah | BME: şeylerden | TAMLVN: yaptıklarınız | ḢBYR: haberdardır |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sadakalarınızı açık verirseniz ne hoş, fakat gizlice yoksullara verecek olursanız bu, size daha hayırlıdır ve bu, günahlarınızın karşılığı olur; Allah ne yaparsanız hepsinden haberdardır.
Adem Uğur : Eğer sadakaları (zekât ve benzeri hayırları) açıktan verirseniz ne âlâ! Eğer onu fakirlere gizlice verirseniz, işte bu sizin için daha hayırlıdır. Allah da bu sebeple sizin günahlarınızı örter. Allah, yapmakta olduklarınızı bilir.
Ahmed Hulusi : Sadakalarınızı açıktan verirseniz ne güzeldir. Ama sadakalarınızı kimse bilmeden gizlice verirseniz sizin için daha hayırlıdır. Ve bu davranış sizin yanlış davranışlarınızın kefareti olur. Allâh yaptıklarınızdan (hakikatiniz olması nedeniyle) Habiyr'dir.
Ahmet Tekin : İmanda sadâkatinizin ve kemâlinizin ifadesi olan sadakalarınızı, mükellefiyetlerinizi yerine getirmede örnek bir davranış olarak açıktan verirseniz ne iyi. Eğer sadakalarınızı gizlice hazırlar, fakirlere verirseniz işte bu riyadan uzak davranış, sizin için daha hayırlıdır. Allah da bu sebeple sizin kusurlarınızın bir kısmını siler, bağışlar. Allah işlediğiniz gizli-açık bütün amellerden haberdardır.
Ahmet Varol : Eğer sadakaları açıktan verirseniz bu ne kadar güzeldir! Onları gizli bir şekilde fakirlere verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Allah (onlarla) kötülüklerinizin bir kısmını siler. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Ali Bulaç : Sadakaları açıkta verirseniz ne iyi; fakat gizleyip fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. O, günahlarınızdan bir kısmını bağışlar. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.
Ali Fikri Yavuz : Eğer sadakaları aşikâre verirseniz, o ne güzel şeydir! (başkalarının yardım duygularını kamçılar ve Allah yolunda harcamalarına teşvikçi olur.) Eğer sadakaları gizler de onları öylece fakirlere verirseniz, bu, sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmını örter. Allah her ne yaparsanız ondan hakkıyla haberdardır.
Bekir Sadak : Sadakalari acikca verirseniz o ne guzel! Eger onlari yoksullara gizlice verirseniz sizin icin daha iyidir. Allah onlari kutuluklerinizden bir kismina karsi tutar. Allah islediklerinizden haberdardir.
Celal Yıldırım : Sadakaları açıkça verirseniz o ne güzel! Eğer onu gizler de öylece fakirlere verirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır ve (Allah bu sebeple) günahlarınızdan bir kısmını örter (de bağışlar). Allah yaptıklarınızdan elbette haberlidir, (onları yeterince bilir)..
Diyanet İşleri : Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel! Fakat onları gizleyerek fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmına da keffaret olur. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Diyanet İşleri (eski) : Sadakaları açıkça verirseniz o ne güzel! Eğer onları yoksullara gizlice verirseniz sizin için daha iyidir. Allah onları kötülüklerinizden bir kısmına karşı tutar. Allah işlediklerinizden haberdardır.
Diyanet Vakfi : Eğer sadakaları (zekât ve benzeri hayırları) açıktan verirseniz ne âlâ! Eğer onu fakirlere gizlice verirseniz, işte bu sizin için daha hayırlıdır. Allah da bu sebeple sizin günahlarınızı örter. Allah, yapmakta olduklarınızı bilir.
Edip Yüksel : Yardımlarınızı açıklasanız, ne güzel. Ancak onları gizleyerek muhtaçlara verseniz daha iyidir ve bu bazı günahlarınızı örter. ALLAH yaptığınızı haber alır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sadakaları açıkça verirseniz o, ne iyi olur; yok eğer onları gizler de fakirlere öyle verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızın birçoğunun bağışlanmasına sebep olur. Bilin ki, Allah, her ne yaparsanız hepsinden haberdardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sadakaları açıksa verirseniz ne iyi! Eğer fakirlere gizlice verirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızın bir kısmının bağışlanmasını sağlar. Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sadakaları açık veriseniz o, ne iyi ve eğer onları gizler de fukaraya öyle verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmına keffaret olur, hem Allah her ne yaparsanız haberdardır
Fizilal-il Kuran : Eğer sadakaları açıktan verirseniz bu güzeldir. Şayet onları kimse görmeden fakirlere verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır ve bu, birkısım günahlarınızın silinmesine vesile olur. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Gültekin Onan : Sadakaları açıkta verirseniz ne iyi; fakat gizleyip fakirlere verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. O, günahlarınızdan bir kısmını örter (yükeffiru). Tanrı yaptıklarınızdan haberi olandır.
Hakkı Yılmaz : "Sadakaları açıkça verirseniz, artık o, ne iyi olur; eğer onları gizlerseniz, fakirlere verirseniz de artık bu, sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmını kapattırır. Ve Allah, işlemiş olduğunuz şeylere haberdardır. "
Hasan Basri Çantay : Eğer sadakaları aşikâre verirseniz o, ne güzel. Eğer onları gizler, onları (bu suretle) fakirlere verirseniz işte bu, sizin için daha hayırlıdır. (Allah o sebeble) günâhlarınızdan bir kısmını yarlığar. Allah ne yaparsanız ondan hakkıyle haberdârdır.
Hayrat Neşriyat : Eğer sadakaları açıkça verirseniz, işte o ne iyi! Eğer onları gizler de onları fakirlere(öyle) verirseniz, artık bu sizin için daha hayırlıdır. Böylece (Allah,) kötülüklerinizden bir kısmını sizden örter (sadakalarınızı, kul hakkına ilişmeyen günahlarınıza keffâret kılar). Ve Allah, yapmakta olduklarınızdan hakkıyla haberdâr olandır.
İbni Kesir : Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel. Eğer onları gizler de fakirlere öyle verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. Ve onunla günahlarınızdan bir kısmını yarlığar. Allah, her ne yaparsanız haberdardır.
İskender Evrenosoğlu : Eğer sadakaları açıkça verirseniz, işte o (davranışınız) ne güzel! Ve eğer o (sadakaları) gizleyerek fakirlere verirseniz artık o sizin için daha da hayırlıdır. (Böylece Allah), günahlarınızdan (bir kısmını) örter (bağışlar). Allah, yaptıklarınızdan haberdar olandır.
Muhammed Esed : Yardımları açıktan yapmanız güzeldir; ama muhtaca gizlice vermeniz sizin için daha hayırlı olur ve günahlarınızın bir kısmını bağışlatır. Allah yaptığınız her şeyden haberdardır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Eğer sadakaları açıkça yaparsanız o ne iyidir. Ve eğer onları gizlerseniz, ve fakirlere (öylece) verirseniz o sizin için daha hayırlıdır ve sizin günahlarınızdan bir kısmını örter. Ve Allah Teâlâ yaptıklarınızdan haberdardır.
Ömer Öngüt : Sadakaları açıktan verirseniz ne güzeldir. Eğer onları gizleyerek fakirlere verirseniz, bu sizin için daha iyidir. Böyle yaptığınızdan ötürü, Allah günahlarınızdan bir kısmını bağışlar. Allah işlediklerinizden haberdardır.
Şaban Piriş : Eğer sadakaları açık olarak verirseniz o, ne güzeldir. Şayet onu gizleyip de fakirlere verirseniz, o da sizin için hayırlıdır. (Allah bununla) günahlarınızdan bir kısmını bağışlar... Allah, yaptıklarınızdan tamamıyla haberdardır.
Suat Yıldırım : Allah rızası için yaptığınız maddî yardımlarınızı açıkça verirseniz ne güzel! Ama bu hayırlarınızı saklı tutar ve muhtaçlara ulaştırırsanız, Bu sizin için daha hayırlı olur Ve Allah bu sebeple bir kısım günahlarınızı affeder. Allah, yaptığınız bütün şeylerden haberdardır.
Süleyman Ateş : Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel! Eğer onları gizleyerek fakirlere verirseniz bu, sizin için daha iyidir ve sizin günâhlarınızdan bir kısmını kapatır. Allâh yaptıklarınızı duyar.
Tefhim-ul Kuran : Sadakaları açıkta verirseniz o ne iyi; fakat gizleyip de fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. O, günahlarınızdan bir kısmını bağışlar. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.
Ümit Şimşek : Bağışlarınızı açıktan yaparsanız ne güzel! Ama gizler de fakirlere öylece verecek olursanız, bu sizin için daha da hayırlı olur. Bu sayede Allah sizin bir kısım günahlarınızı bağışlar. Zira Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Sadakaları açıklarsanız bu da güzeldir. Ama onları gizler ve yoksullara bu şekilde verirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır; günahlarınızdan bir kısmını örter. Allah, Habîr'dir, yapmakta olduklarınızdan gereğince haberi vardır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}