» 2 / Bakara  18:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

 » 2 / Bakara  Suresi: 18
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. صُمٌّ (ṦM) = Summun : sağırdırlar
2. بُكْمٌ (BKM) = bukmun : dilsizdirler
3. عُمْيٌ (AMY) = ǔmyun : kördürler
4. فَهُمْ (FHM) = fehum : onlar
5. لَا (LE) = lā : değildir
6. يَرْجِعُونَ (YRCAVN) = yerciǔne : dönecek
sağırdırlar | dilsizdirler | kördürler | onlar | değildir | dönecek |

[ṦMM] [BKM] [AMY] [] [] [RCA]
ṦM BKM AMY FHM LE YRCAVN

Summun bukmun ǔmyun fehum yerciǔne
صم بكم عمي فهم لا يرجعون

 » 2 / Bakara  Suresi: 18
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
صم ص م م | ṦMM ṦM Summun sağırdırlar Deaf,
بكم ب ك م | BKM BKM bukmun dilsizdirler dumb,
عمي ع م ي | AMY AMY ǔmyun kördürler blind,
فهم | FHM fehum onlar so they
لا | LE değildir not
يرجعون ر ج ع | RCA YRCAVN yerciǔne dönecek [they] will not return.

2:18 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

sağırdırlar | dilsizdirler | kördürler | onlar | değildir | dönecek |

[ṦMM] [BKM] [AMY] [] [] [RCA]
ṦM BKM AMY FHM LE YRCAVN

Summun bukmun ǔmyun fehum yerciǔne
صم بكم عمي فهم لا يرجعون

[ص م م] [ب ك م] [ع م ي] [] [] [ر ج ع]

 » 2 / Bakara  Suresi: 18
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
صم ص م م | ṦMM ṦM Summun sağırdırlar Deaf,
Sad,Mim,
90,40,
N – nominative plural indefinite noun
اسم مرفوع
بكم ب ك م | BKM BKM bukmun dilsizdirler dumb,
Be,Kef,Mim,
2,20,40,
N – nominative plural indefinite noun
اسم مرفوع
عمي ع م ي | AMY AMY ǔmyun kördürler blind,
Ayn,Mim,Ye,
70,40,10,
N – nominative masculine plural indefinite noun
اسم مرفوع
فهم | FHM fehum onlar so they
Fe,He,Mim,
80,5,40,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الفاء عاطفة
ضمير منفصل
لا | LE değildir not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يرجعون ر ج ع | RCA YRCAVN yerciǔne dönecek [they] will not return.
Ye,Re,Cim,Ayn,Vav,Nun,
10,200,3,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ṦM BKM AMY FHM LE YRCAVN

صم بكم عمي فهم لا يرجعون

 » 2 / Bakara  Suresi: 18

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |صُمٌّ: sağırdırlar | بُكْمٌ: dilsizdirler | عُمْيٌ: kördürler | فَهُمْ: onlar | لَا: değildir | يَرْجِعُونَ: dönecek |
Kırık Meal (Harekesiz) : |صم ṦM sağırdırlar | بكم BKM dilsizdirler | عمي AMY kördürler | فهم FHM onlar | لا LE değildir | يرجعون YRCAWN dönecek |
Kırık Meal (Okunuş) : |Summun: sağırdırlar | bukmun: dilsizdirler | ǔmyun: kördürler | fehum: onlar | : değildir | yerciǔne: dönecek |
Kırık Meal (Transcript) : |ṦM: sağırdırlar | BKM: dilsizdirler | AMY: kördürler | FHM: onlar | LE: değildir | YRCAVN: dönecek |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, doğru yola dönemezler.
Abdullah Aydın : Onlar sağırdırlar (hakkı işitmezler.) Dilsizdirler (inandıklarını söylemezler.) Kördürler (gerçekleri görmezler) artık doğru yola dönmezler.
Adem Uğur : Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler.
Ahmed Hulusi : Sağırdırlar (algılamaları kilitlenmiştir), dilsizdirler (hakikati dillendirmezler), kördürler (apaçık hakikati algılayamazlar); onlar hakikatlerine dönemezler!
Ahmet Davudoğlu : Sağırdırlar; dilsizdirler, kördürler. Bu sebeple (onlar, doğru yola) dönmezler.
Ahmet Tekin : Onların duyan kulakları Hakk’ı duymuyor. Konuşan dilleri Hakk’ı konuşmuyor. Gören gözleri hakikati görmüyor. Bu sebeple Hakk’a dönemiyorlar.
Ahmet Varol : Bunlar sağırdırlar, kördürler ve dilsizdirler. Artık girdikleri yoldan geriye dönmezler.
Ali Arslan : (Onlar) Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar (gerçeğe) dönüş de yapamazlar.
Ali Bulaç : Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı dönmezler.
Ali Fikri Yavuz : Onlar, sağırdırlar (hakkı işitmezler), dilsizdirler (imanı ikrar etmezler), kördürler (anlayış gözü ile hakkı ayırdetmezler), artık onlar (bu hallerinden) dönmezler.
Arif Pamuk : (Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka, doğru yola) dönmezler.
Ayntabî Mehmet Efendi : Onlar hakkı duymazlar, hakkı söylemezler, hakkı görmezler, dalâletten hidayete dönmezler.
Bahaeddin Sağlam : Onlar sağır, dilsiz ve kördürler ve geri de dönemiyorlar.
Bekir Sadak : Sagirdirlar, dilsizdirler, kordurler, bu yuzden dogru yola donmezler.
Bir Heyet : Onlar sağırdırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler.
Celal Yıldırım : Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (doğru yola) dönmezler.
Diyanet İşleri : Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.
Diyanet İşleri (eski) : Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, bu yüzden doğru yola dönmezler.
Diyanet Vakfi : Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler.
Diyanet Vakfı (1993) : Onlar, sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler.
Edip Yüksel : Sağır, dilsiz ve kördürler; yönlerini değiştiremezler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık bunlar, dönmezler.
Elmalılı Hamdi Yazır : sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, artık bunlar dönmezler
Fizilal-il Kuran : Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Bu yüzden geri dönemezler.
Gültekin Onan : Sağırdırlar, dilsizdirler ve kördürler; artık onlar dönmezler (rücu).
Hakkı Yılmaz : Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler! Artık onlar dönmezler.-
Hasan Basri Çantay : (Onlar) sağırlar, dilsizler, körlerdir. Artık (Hakka) dönmezler.
Hasan Tahsin Feyizli : (Onlar rûhen) sağır, dilsiz ve kördürler. Artık (bulundukları sapıklıktan Hakk'a) dönmezler.
Hayrat Neşriyat : (Onlar) sağırdırlar (hakkı işitmezler), dilsizdirler (hakkı söylemezler), kördürler(hakikati görmezler). Bu yüzden onlar (hakka) dönemezler.
Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay : Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; bu yüzden geri de dönmezler.
Hüseyin Kaleli : “(Onlar) sağırdır, tattır, kördür. Hem de onlar dönmezler.”
İbni Kesir : Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar artık dönmezler.
İskender Evrenosoğlu : Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Artık onlar dönemezler.
İsmail Mutlu, Şaban Döğen : Sağır, dilsiz ve kördürler: gece karanlığında bir ses işitmez, kimseye bir şey işittiremez, bağırsalar da yardıma gelen olmaz, yollarını bulamazlar. Çabaladıkça batar, o musibetten kurtulup geri dönemezler.
Muhammed Esed : Onlar, sağır, dilsiz, kördürler; ve (artık) geriye dönüşleri de yoktur.
Mustafa İslamoğlu : Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler: artık onlar (hakikate) dönmezler.
Nedim Yılmaz : Onlar, sağır dilsiz ve kördür. Artık geri dönemezler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar birtakım sağırlar, dilsizler, körlerdir. Artık onlar (o dalâletten) dönmezler.
Ömer Öngüt : Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar artık dönmezler.
Ömer Rıza Doğrul : Sağır dilsiz ve kördürler onlar onun için dönemezler.
Şaban Piriş : Onlar sağır, dilsiz kör kalarak bir daha dönmezler.
Suat Yıldırım : Sağır, dilsiz ve kördürler onlar. Onun için hakka dönmezler.
Süleyman Ateş : (Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar (Hakk'a) dönmezler.
Talat Koçyiğit : (Onlar), sağırdırlar; dilsizdirler; kördürler. (Bir daha Hakka) dönmezler.
Tefhim-ul Kuran : (Onlar) Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı dönmezler.
Ümit Şimşek : Artık sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; geri de dönemezler.
Yaşar Nuri Öztürk : Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Onlar artık dönmezler.
Ziya Kazıcı, Necip Taylan : Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Artık dönmezler.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}