» 2 / Bakara  15:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

 » 2 / Bakara  Suresi: 15
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. اللَّهُ (ELLH) = Allahu : Allah
2. يَسْتَهْزِئُ (YSTHZÙ) = yestehziu : alay eder
3. بِهِمْ (BHM) = bihim : kendileriyle
4. وَيَمُدُّهُمْ (VYMD̃HM) = ve yemudduhum : ve onları bırakır
5. فِي (FY) = fī : içinde
6. طُغْيَانِهِمْ (ŦĞYENHM) = Tuğyānihim : taşkınları
7. يَعْمَهُونَ (YAMHVN) = yeǎ'mehūne : bocalayıp dururlar
Allah | alay eder | kendileriyle | ve onları bırakır | içinde | taşkınları | bocalayıp dururlar |

[] [HZE] [] [MD̃D̃] [] [ŦĞY] [AMH]
ELLH YSTHZÙ BHM VYMD̃HM FY ŦĞYENHM YAMHVN

Allahu yestehziu bihim ve yemudduhum Tuğyānihim yeǎ'mehūne
الله يستهزئ بهم ويمدهم في طغيانهم يعمهون

 » 2 / Bakara  Suresi: 15
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الله | ELLH Allahu Allah Allah
يستهزئ ه ز ا | HZE YSTHZÙ yestehziu alay eder mocks
بهم | BHM bihim kendileriyle at them,
ويمدهم م د د | MD̃D̃ VYMD̃HM ve yemudduhum ve onları bırakır and prolongs them
في | FY içinde in
طغيانهم ط غ ي | ŦĞY ŦĞYENHM Tuğyānihim taşkınları their transgression,
يعمهون ع م ه | AMH YAMHVN yeǎ'mehūne bocalayıp dururlar they wander blindly.

2:15 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

Allah | alay eder | kendileriyle | ve onları bırakır | içinde | taşkınları | bocalayıp dururlar |

[] [HZE] [] [MD̃D̃] [] [ŦĞY] [AMH]
ELLH YSTHZÙ BHM VYMD̃HM FY ŦĞYENHM YAMHVN

Allahu yestehziu bihim ve yemudduhum Tuğyānihim yeǎ'mehūne
الله يستهزئ بهم ويمدهم في طغيانهم يعمهون

[] [ه ز ا] [] [م د د] [] [ط غ ي] [ع م ه]

 » 2 / Bakara  Suresi: 15
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الله | ELLH Allahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
يستهزئ ه ز ا | HZE YSTHZÙ yestehziu alay eder mocks
Ye,Sin,Te,He,Ze,,
10,60,400,5,7,,
V – 3rd person masculine singular (form X) imperfect verb
فعل مضارع
بهم | BHM bihim kendileriyle at them,
Be,He,Mim,
2,5,40,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
ويمدهم م د د | MD̃D̃ VYMD̃HM ve yemudduhum ve onları bırakır and prolongs them
Vav,Ye,Mim,Dal,He,Mim,
6,10,40,4,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
في | FY içinde in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
طغيانهم ط غ ي | ŦĞY ŦĞYENHM Tuğyānihim taşkınları their transgression,
Tı,Ğayn,Ye,Elif,Nun,He,Mim,
9,1000,10,1,50,5,40,
N – genitive masculine verbal noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
يعمهون ع م ه | AMH YAMHVN yeǎ'mehūne bocalayıp dururlar they wander blindly.
Ye,Ayn,Mim,He,Vav,Nun,
10,70,40,5,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |اللَّهُ: Allah | يَسْتَهْزِئُ: alay eder | بِهِمْ: kendileriyle | وَيَمُدُّهُمْ: ve onları bırakır | فِي: içinde | طُغْيَانِهِمْ: taşkınları | يَعْمَهُونَ: bocalayıp dururlar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |الله ELLH Allah | يستهزئ YSTHZÙ alay eder | بهم BHM kendileriyle | ويمدهم WYMD̃HM ve onları bırakır | في FY içinde | طغيانهم ŦĞYENHM taşkınları | يعمهون YAMHWN bocalayıp dururlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |Allahu: Allah | yestehziu: alay eder | bihim: kendileriyle | ve yemudduhum: ve onları bırakır | : içinde | Tuğyānihim: taşkınları | yeǎ'mehūne: bocalayıp dururlar |
Kırık Meal (Transcript) : |ELLH: Allah | YSTHZÙ: alay eder | BHM: kendileriyle | VYMD̃HM: ve onları bırakır | FY: içinde | ŦĞYENHM: taşkınları | YAMHVN: bocalayıp dururlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah onlarla alay eder, taşkınlıklarında, azgınlıklarında başı boş dolaşsınlar diye mühlet verir onlara.
Adem Uğur : Gerçekte, Allah onlarla istihza (alay) eder de azgınlıklarında onlara fırsat verir, bu yüzden onlar bir müddet başıboş dolaşırlar.
Ahmed Hulusi : (Hakikatleri olan Allâh'ı anlamamakta ısrarları dolayısıyla) Allâh kendileriyle alay ediyor ve basîretsizlikleri dolayısıyla azgınlıklarına müsaade ediyor!
Ahmet Tekin : Allah alayları sebebiyle onları cezalandıracak. Azgınlıkları içinde biraz daha bocalasınlar diye onlara mühlet vermiştir.
Ahmet Varol : Asıl, Allah onlarla alay etmekte ve taşkınlıkta ileri gitmeleri konusunda kendilerine fırsat vermektedir.
Ali Bulaç : (Asıl) Allah onlarla alay eder ve taşkınlıkları içinde şaşkınca dolaşmalarına (belli bir) süre tanır.
Ali Fikri Yavuz : Cenâb’ı Allah münafıkları, ettikleri istihzanın cezası ile cezalandırır; ve azgınlıkları içinde başıboş dolaşmalarına mühlet verir.
Bekir Sadak : Onlarla Allah alay eder ve taskinliklari icinde bocalar durumda birakir.
Celal Yıldırım : Allah onlarla alay eder de kendilerini taşkınlıkları içinde bocalar şekilde bırakır.
Diyanet İşleri : Gerçekte Allah onlarla alay eder (alaylarından dolayı onları cezalandırır); azgınlıkları içinde bocalayıp dururlarken onlara mühlet verir.
Diyanet İşleri (eski) : Onlarla Allah alay eder ve taşkınlıkları içinde bocalar durumda bırakır.
Diyanet Vakfi : Gerçekte, Allah onlarla istihza (alay) eder de azgınlıklarında onlara fırsat verir, bu yüzden onlar bir müddet başıboş dolaşırlar.
Edip Yüksel : ALLAH da, taşkınlıkları içinde bocalar durumda bırakarak onlarla alay eder.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Asıl) Allah onlarla alay eder ve taşkınlıkları içinde serserice dolaşmalarına mühlet verir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Asıl Allah onlarla alay ediyor ve taşkınlıkları içinde bocalarlarken kendilerini sürükleyip götürüyor.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allah onlarla istihza ediyor da tuğyanları içinde bocalarlarken kendilerini sürüklüyor
Fizilal-il Kuran : Aslında onlarla alay eden ve kendilerini azgınlıkları içinde debelenmeye bırakan Allah'tır.
Gültekin Onan : Tanrı da onlarla alay eder ve taşkınlıkları (tuğyan) içinde bocalamalarına / şaşkınca dolaşmalarına (ya'mehun) süre tanır.
Hakkı Yılmaz : Allah, onlarla alay eder ve tuğyanları içinde serserice dolaşmalarına süre tanır/izin verir.
Hasan Basri Çantay : (Asıl) Allah onlarla istihza eder ve taşkınlıkları, azgınlıkları içinde serseri dolaşmalarına mühlet verir.
Hayrat Neşriyat : (Bil'akis) Allah onlarla alay eder ve onlara mühlet verir (de), azgınlıkları içinde bocalayıp dururlar.
İbni Kesir : Allah da onlarla istihza eder ve azgınlıklarında şaşkın bir halde dolaştırır.
İskender Evrenosoğlu : Allah da onlarla istihza (alay) eder ve onlara mühlet verir. Onlar, kendi azgınlıkları (isyanları) içinde bocalarlar.
Muhammed Esed : Allah da bu alaycı tavırlarından dolayı onlara hak ettikleri karşılığı verecek ve onları küstahlıkları ile baş başa şaşkınca bocalamaya terk edecektir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah Teâlâ ise onlar ile istihzâ eder. Onları kendi azgınlıklarında şaşkın bir halde bırakır.
Ömer Öngüt : Allah da kendileriyle alay eder, azgınlıklarında onlara mühlet verir, bu yüzden onlar bir müddet başı-boş dolaşırlar.
Şaban Piriş : Allah da onlarla alay eder ve onları taşkınlıkları içinde şaşkın bir halde bırakır.
Suat Yıldırım : Allah da kendileriyle alay eder ve azgınlıklarında onlara mühlet verir; böylece onlar bir müddet başıboş dolaşırlar.
Süleyman Ateş : Allâh da kendileriyle alay eder ve onları bırakır; taşkınları içinde bocalayıp dururlar.
Tefhim-ul Kuran : Allah da onlarla alay eder ve tuğyan (azgınca taşkınlık) ları içinde şaşkınca dolaşmalarına (belli bir) süre verir.
Ümit Şimşek : Oysa Allah onları maskaraya çeviriyor. Ve onlara mühlet veriyor; onlar da azgınlıkları içinde bocalayıp duruyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah onlarla alay ediyor ve onları, kendi azgınlıkları içinde bocalar bir halde sürüklüyor.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}