» 2 / Bakara  279:

Kuran Sırası: 2
İniş Sırası: 87
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286

 » 2 / Bakara  Suresi: 279
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَإِنْ (FÎN) = fe in : eğer
2. لَمْ (LM) = lem :
3. تَفْعَلُوا (TFALVE) = tef'ǎlū : böyle yapmazsanız
4. فَأْذَنُوا (FÊZ̃NVE) = fe'ƶenū : bilin
5. بِحَرْبٍ (BḪRB) = biHarbin : savaşa açıldığını
6. مِنَ (MN) = mine : (tarafından)
7. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah
8. وَرَسُولِهِ (VRSVLH) = ve rasūlihi : ve Elçisi
9. وَإِنْ (VÎN) = ve in : ve eğer
10. تُبْتُمْ (TBTM) = tubtum : tevbe ederseniz
11. فَلَكُمْ (FLKM) = felekum : sizindir
12. رُءُوسُ (RÙVS) = ru'ūsu : ana
13. أَمْوَالِكُمْ (ÊMVELKM) = emvālikum : malınız
14. لَا (LE) = lā :
15. تَظْلِمُونَ (TƵLMVN) = teZlimūne : ne haksızlık edersiniz
16. وَلَا (VLE) = ve lā :
17. تُظْلَمُونَ (TƵLMVN) = tuZlemūne : ne de haksızlığa uğratılırsınız
eğer | | böyle yapmazsanız | bilin | savaşa açıldığını | (tarafından) | Allah | ve Elçisi | ve eğer | tevbe ederseniz | sizindir | ana | malınız | | ne haksızlık edersiniz | | ne de haksızlığa uğratılırsınız |

[] [] [FAL] [EZ̃N] [ḪRB] [] [] [RSL] [] [TVB] [] [RES] [MVL] [] [ƵLM] [] [ƵLM]
FÎN LM TFALVE FÊZ̃NVE BḪRB MN ELLH VRSVLH VÎN TBTM FLKM RÙVS ÊMVELKM LE TƵLMVN VLE TƵLMVN

fe in lem tef'ǎlū fe'ƶenū biHarbin mine llahi ve rasūlihi ve in tubtum felekum ru'ūsu emvālikum teZlimūne ve lā tuZlemūne
فإن لم تفعلوا فأذنوا بحرب من الله ورسوله وإن تبتم فلكم رءوس أموالكم لا تظلمون ولا تظلمون

 » 2 / Bakara  Suresi: 279
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فإن | FÎN fe in eğer And if
لم | LM lem not
تفعلوا ف ع ل | FAL TFALVE tef'ǎlū böyle yapmazsanız you do,
فأذنوا ا ذ ن | EZ̃N FÊZ̃NVE fe'ƶenū bilin then be informed
بحرب ح ر ب | ḪRB BḪRB biHarbin savaşa açıldığını of a war
من | MN mine (tarafından) from
الله | ELLH llahi Allah Allah
ورسوله ر س ل | RSL VRSVLH ve rasūlihi ve Elçisi and His Messenger.
وإن | VÎN ve in ve eğer And if
تبتم ت و ب | TVB TBTM tubtum tevbe ederseniz you repent
فلكم | FLKM felekum sizindir then for you
رءوس ر ا س | RES RÙVS ru'ūsu ana (is)
أموالكم م و ل | MVL ÊMVELKM emvālikum malınız your capital -
لا | LE (do) not
تظلمون ظ ل م | ƵLM TƵLMVN teZlimūne ne haksızlık edersiniz wrong
ولا | VLE ve lā and not
تظلمون ظ ل م | ƵLM TƵLMVN tuZlemūne ne de haksızlığa uğratılırsınız you will be wronged.

2:279 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

eğer | | böyle yapmazsanız | bilin | savaşa açıldığını | (tarafından) | Allah | ve Elçisi | ve eğer | tevbe ederseniz | sizindir | ana | malınız | | ne haksızlık edersiniz | | ne de haksızlığa uğratılırsınız |

[] [] [FAL] [EZ̃N] [ḪRB] [] [] [RSL] [] [TVB] [] [RES] [MVL] [] [ƵLM] [] [ƵLM]
FÎN LM TFALVE FÊZ̃NVE BḪRB MN ELLH VRSVLH VÎN TBTM FLKM RÙVS ÊMVELKM LE TƵLMVN VLE TƵLMVN

fe in lem tef'ǎlū fe'ƶenū biHarbin mine llahi ve rasūlihi ve in tubtum felekum ru'ūsu emvālikum teZlimūne ve lā tuZlemūne
فإن لم تفعلوا فأذنوا بحرب من الله ورسوله وإن تبتم فلكم رءوس أموالكم لا تظلمون ولا تظلمون

[] [] [ف ع ل] [ا ذ ن] [ح ر ب] [] [] [ر س ل] [] [ت و ب] [] [ر ا س] [م و ل] [] [ظ ل م] [] [ظ ل م]

 » 2 / Bakara  Suresi: 279
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فإن | FÎN fe in eğer And if
Fe,,Nun,
80,,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الفاء استئنافية
حرف شرط
لم | LM lem not
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
تفعلوا ف ع ل | FAL TFALVE tef'ǎlū böyle yapmazsanız you do,
Te,Fe,Ayn,Lam,Vav,Elif,
400,80,70,30,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
فأذنوا ا ذ ن | EZ̃N FÊZ̃NVE fe'ƶenū bilin then be informed
Fe,,Zel,Nun,Vav,Elif,
80,,700,50,6,1,
RSLT – prefixed result particle
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الفاء واقعة في جواب الشرط
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بحرب ح ر ب | ḪRB BḪRB biHarbin savaşa açıldığını of a war
Be,Ha,Re,Be,
2,8,200,2,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
من | MN mine (tarafından) from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
ورسوله ر س ل | RSL VRSVLH ve rasūlihi ve Elçisi and His Messenger.
Vav,Re,Sin,Vav,Lam,He,
6,200,60,6,30,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وإن | VÎN ve in ve eğer And if
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
تبتم ت و ب | TVB TBTM tubtum tevbe ederseniz you repent
Te,Be,Te,Mim,
400,2,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
فلكم | FLKM felekum sizindir then for you
Fe,Lam,Kef,Mim,
80,30,20,40,
RSLT – prefixed result particle
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
الفاء واقعة في جواب الشرط
جار ومجرور
رءوس ر ا س | RES RÙVS ru'ūsu ana (is)
Re,,Vav,Sin,
200,,6,60,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
أموالكم م و ل | MVL ÊMVELKM emvālikum malınız your capital -
,Mim,Vav,Elif,Lam,Kef,Mim,
,40,6,1,30,20,40,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لا | LE (do) not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
تظلمون ظ ل م | ƵLM TƵLMVN teZlimūne ne haksızlık edersiniz wrong
Te,Zı,Lam,Mim,Vav,Nun,
400,900,30,40,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ولا | VLE ve lā and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRO – prohibition particle
الواو عاطفة
حرف نهي
تظلمون ظ ل م | ƵLM TƵLMVN tuZlemūne ne de haksızlığa uğratılırsınız you will be wronged.
Te,Zı,Lam,Mim,Vav,Nun,
400,900,30,40,6,50,
V – 2nd person masculine plural passive imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَإِنْ: eğer | لَمْ: | تَفْعَلُوا: böyle yapmazsanız | فَأْذَنُوا: bilin | بِحَرْبٍ: savaşa açıldığını | مِنَ: (tarafından) | اللَّهِ: Allah | وَرَسُولِهِ: ve Elçisi | وَإِنْ: ve eğer | تُبْتُمْ: tevbe ederseniz | فَلَكُمْ: sizindir | رُءُوسُ: ana | أَمْوَالِكُمْ: malınız | لَا: | تَظْلِمُونَ: ne haksızlık edersiniz | وَلَا: | تُظْلَمُونَ: ne de haksızlığa uğratılırsınız |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فإن FÎN eğer | لم LM | تفعلوا TFALWE böyle yapmazsanız | فأذنوا FÊZ̃NWE bilin | بحرب BḪRB savaşa açıldığını | من MN (tarafından) | الله ELLH Allah | ورسوله WRSWLH ve Elçisi | وإن WÎN ve eğer | تبتم TBTM tevbe ederseniz | فلكم FLKM sizindir | رءوس RÙWS ana | أموالكم ÊMWELKM malınız | لا LE | تظلمون TƵLMWN ne haksızlık edersiniz | ولا WLE | تظلمون TƵLMWN ne de haksızlığa uğratılırsınız |
Kırık Meal (Okunuş) : |fe in: eğer | lem: | tef'ǎlū: böyle yapmazsanız | fe'ƶenū: bilin | biHarbin: savaşa açıldığını | mine: (tarafından) | llahi: Allah | ve rasūlihi: ve Elçisi | ve in: ve eğer | tubtum: tevbe ederseniz | felekum: sizindir | ru'ūsu: ana | emvālikum: malınız | : | teZlimūne: ne haksızlık edersiniz | ve lā: | tuZlemūne: ne de haksızlığa uğratılırsınız |
Kırık Meal (Transcript) : |FÎN: eğer | LM: | TFALVE: böyle yapmazsanız | FÊZ̃NVE: bilin | BḪRB: savaşa açıldığını | MN: (tarafından) | ELLH: Allah | VRSVLH: ve Elçisi | VÎN: ve eğer | TBTM: tevbe ederseniz | FLKM: sizindir | RÙVS: ana | ÊMVELKM: malınız | LE: | TƵLMVN: ne haksızlık edersiniz | VLE: | TƵLMVN: ne de haksızlığa uğratılırsınız |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bunu yapmazsanız bilin ki Allah'la ve Peygamberiyle savaşa giriştiniz. Tövbe ederseniz anamalınız sizindir, ne zulmedersiniz, ne zulüm görürsünüz.
Adem Uğur : Şayet (faiz hakkında söylenenleri) yapmazsanız, Allah ve Resûlü tarafından (faizcilere karşı) açılan savaştan haberiniz olsun. Eğer tevbe edip vazgeçerseniz, sermayeniz sizindir; ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz.
Ahmed Hulusi : Eğer bunu yapmazsanız, bilin ki Allâh ve Rasûlüne savaş açmış olursunuz. Eğer bu yanlış tutumunuzu idrak edip bir daha yapmamak üzere vazgeçerseniz, anaparanızı almaya hak kazanırsınız. (Böylece) ne zulmetmiş ne de zulme uğramış olursunuz.
Ahmet Tekin : Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Rasulü tarafından fâizcilere verilen savaş ültimatomundan haberiniz olsun. Eğer tevbe ederseniz, günah işlemekten vazgeçip Allah’a itaate yönelirseniz, anaparalarınız sizindir. Haksızlık etmeyeceksiniz, haksızlığa da uğratılmayacaksınız.
Ahmet Varol : Eğer bunu yapmazsanız, Allah'a ve peygamberine karşı bir savaş ilan edin. [58] Eğer tevbe ederseniz ana mallarınız sizindir. Böylece haksızlık etmeyeceğiniz gibi haksızlığa da uğratılmamış olursunuz.
Ali Bulaç : Şayet böyle yapmazsanız, Allah'a ve Resulüne karşı savaş açtığınızı bilin. Eğer tevbe ederseniz, artık sermayeleriniz sizindir. (Böylece) Ne zulmetmiş olursunuz, ne zulme uğratılmış olursunuz.
Ali Fikri Yavuz : Yok, eğer bu fâizi terketmezseniz bilin ki, Allah’a ve peygamberinize karşı harbe girmişsiniz. Eğer ribâ almaktan tevbe ederseniz ana paranız sizindir; ve böylece ne zâlim olursunuz, ne de zulme uğramış bulunursunuz.
Bekir Sadak : Boyle yapmazsaniz, bunun Allah'a ve peygamberine karsi acilmis bir savas oldugunu bilin. Eger tevbe ederseniz sermayeniz sizindir. Boylece haksizlik etmemis ve haksizliga ugramamis olursunuz.
Celal Yıldırım : Yok eğer böyle yapmazsanız, artık Allah'a ve Peygamberine karşı savaş açtığınızı bilin. Eğer tevbe edip (faizcilikten vazgeçerseniz) ana sermayeniz sizindir. Artık ne haksızlık eder, ne de haksızlığa uğramış olursunuz.
Diyanet İşleri : Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Resûlüyle savaşa girdiğinizi bilin. Eğer tövbe edecek olursanız, anaparalarınız sizindir. Böylece siz ne başkalarına haksızlık etmiş olursunuz, ne de başkaları size haksızlık etmiş olur.
Diyanet İşleri (eski) : Böyle yapmazsanız, bunun Allah'a ve Peygamberine karşı açılmış bir savaş olduğunu bilin. Eğer tevbe ederseniz sermayeniz sizindir. Böylece haksızlık etmemiş ve haksızlığa uğramamış olursunuz.
Diyanet Vakfi : Şayet (faiz hakkında söylenenleri) yapmazsanız, Allah ve Resûlü tarafından (faizcilere karşı) açılan savaştan haberiniz olsun. Eğer tevbe edip vazgeçerseniz, sermayeniz sizindir; ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz.
Edip Yüksel : Böyle yapmazsanız ALLAH'tan ve elçisinden bir savaş bekleyin. Tevbe ederseniz anaparanız yine sizindir. Ne haksızlık edin ne de haksızlığa uğrayın.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer böyle yapmazsanız, o zaman Allah ve Resulü tarafından size savaş açılmış olduğunu bilin. Eğer tevbe ederseniz, sermayeleriniz sizindir. Haksızlık etmezsiniz, haksızlığa da uğramazsınız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Eğer böyle yapmazsanız, o halde Allah ve O'nun elçisi tarafından bir savaş açılacağını bilin. Eğer tevbe ederseniz, ana paranız sizindir. Ne haksızlık etmiş, ne de haksızlığa uğramış olursunuz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yok eğer yapmazsanız o halde Allah ve Resulünden mutlak bir harb olunacağını bilin ve eğer tevbe ederseniz re'sülmallarınız sizindir, ne zalim olursunuz ne mazlûm.
Fizilal-il Kuran : Eğer böyle yapmazsanız Allah ve Resulü tarafından açılmış bir savaşla karşı karşıya olduğunuzu bilin. Eğer faizciliğe tevbe ederseniz ana sermaye sizin olur. Böylece ne haksızlık etmiş ve ne de haksızlığa uğramış olursunuz.
Gültekin Onan : Şayet böyle yapmazsanız, Allah'a ve Resulüne karşı savaş açtığınızı bilin. Eğer tevbe ederseniz, artık sermayeleriniz sizindir. (Böylece) Ne zulmetmiş olursunuz, ne zulme uğratılmış olursunuz.
Hakkı Yılmaz : "Artık böyle yapmazsanız, o zaman Allah ve Elçisi'nden size savaş olduğunu/ bozuma uğratıacağınızı; perişan edileceğinizi bilin. Eğer tevbe ederseniz, artık sermayeleriniz sizindir. Haksızlık etmezsiniz, haksızlığa da uğramazsınız. "
Hasan Basri Çantay : İşte (böyle) yapmazsanız Allaha ve Peygamberine karşı harb (e girmiş olduğunuzu) bilin. Eğer (tefeciliğe, mürâbehacılığa) tevbe ederseniz mallarınızın başları (sermâyeleriniz) yine sizindir. (Bu suretle) ne haksızlık yapmış, ne de haksızlığa uğratılmış olmazsınız.
Hayrat Neşriyat : Buna rağmen böyle yapmazsanız, o hâlde Allah ve Resûlünden (size karşı açılmış)bir savaş olduğunu bilin! Fakat tevbe ederseniz, artık sermâyeleriniz sizindir. Ne haksızlık etmiş, ne de haksızlığa uğratılmış olursunuz.
İbni Kesir : Böyle yapmazsanız, bunun Allah'a ve peygambere karşı bir harb olduğunu bilin. Şayet tevbe ederseniz, sermayeniz sizindir. Hem haksızlık yapmamış, hem de haksızlığa uğratılmamış olursunuz.
İskender Evrenosoğlu : Bundan sonra eğer (bunu) yapmazsanız, o zaman Allah ve O'nun Resûl'ü tarafından savaşa maruz kalacağınızı bilin (savaşa hazır olun). Ve şâyet tövbe ederseniz o taktirde ana malınız (sermayeniz) sizindir. Ve zulmetmezsiniz ve zulmedilmezsiniz.
Muhammed Esed : çünkü eğer böyle yapmazsanız, bilin ki Allah'a ve Elçisine savaş açmış olursunuz. Ama eğer tevbe ederseniz, ana-paranız(ı geri almay)a hak kazanırsınız: Böylece ne haksızlık yapmış ne de haksızlığa uğramış olursunuz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Eğer böyle yapmazsanız Allah Teâlâ ile Resûlü tarafından bir harb malûmunuz olsun ve eğer tövbe ederseniz sermayeniz sizindir. Ne zulüm edersiniz ne de zulme uğrarsınız.
Ömer Öngüt : Yok eğer fâizi terketmezseniz, bunun Allah'a ve Peygamber'ine açılmış bir savaş olduğunu bilin. Eğer fâiz almaktan tevbe ederseniz, ana paranız yine sizindir. Böylece ne kimseye haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz.
Şaban Piriş : Eğer böyle yapmazsanız, bunun Allah’a ve Elçisi'ne karşı açılmış bir savaş olduğunu bilin... Şayet tevbe ederseniz, ana paranız sizindir. (Böylece) zulmetmemiş ve de zulme uğramamış olursunuz.
Suat Yıldırım : Eğer böyle yapmazsanız Allah ve Resulü tarafından size savaş açıldığını biliniz! Eğer faizcilikten tövbe ederseniz, sermayeleriniz sizindir. Böylece ne haksızlık eder, ne de haksızlığa uğrarsınız.
Süleyman Ateş : Eğer böyle yapmazsanız, Allâh ve Elçisiyle savaşa girdiğinizi bilin. Tevbe ederseniz, ana malınız sizindir. Ne haksızlık edersiniz, ne de haksızlığa uğratılırsınız.
Tefhim-ul Kuran : Şayet böyle yapmazsanız, Allah'a ve Rasulüne karşı savaş açtığınızı bilin. Eğer tevbe ederseniz, artık sermayeleriniz sizindir. (Böylece) Ne zulmetmiş olursunuz, ne de zulme uğratılmış olursunuz.
Ümit Şimşek : Bunu yapmazsanız, Allah ve Resulü ile savaş halinde olduğunuzu bilin. Ama tevbe edecek olursanız, ana malınız sizindir. Böylece ne haksızlık etmiş, ne de haksızlığa uğramış olmazsınız.
Yaşar Nuri Öztürk : Eğer bunu yapmazsanız Allah ve resulünden bir harp ilanını duymuş olun. Tövbe ederseniz, mallarınızın esasları/ana paralarınız sizindir; ne zulmeden olursunuz ne de zulme uğratılan.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}