: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |فَرَاغَ: o da gizlice sokuldu | إِلَىٰ: | الِهَتِهِمْ: onların tanrılarına | فَقَالَ: ve dedi | أَلَا: | تَأْكُلُونَ: yemez misini? |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فراغ FREĞo da gizlice sokuldu | إلى ÎL | آلهتهم ËLHTHMonların tanrılarına | فقال FGELve dedi | ألا ÊLE | تأكلون TÊKLWNyemez misini? |
Kırık Meal (Okunuş) : |ferāğa: o da gizlice sokuldu | ilā: | ālihetihim: onların tanrılarına | fe ḳāle: ve dedi | elā: | te'kulūne: yemez misini? |
Kırık Meal (Transcript) : |FREĞ: o da gizlice sokuldu | ÎL: | ËLHTHM: onların tanrılarına | FGEL: ve dedi | ÊLE: | TÊKLVN: yemez misini? |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken o da onların mâbutları olan putlara gidip demişti ki: Neye yemek yemiyorsunuz?
Adem Uğur : Yavaşça putlarının yanına vardı. (Oraya konmuş yemekleri görünce:) Yemiyor musunuz?
Ahmed Hulusi : (İbrahim de) onların tanrılarına yaklaşıp yöneldi de: "Yemez misiniz?" dedi.
Ahmet Tekin : Bir kurnazlık yaparak gizlice putların yanına gitti. Önlerindeki yemeklere bakarak, alaylı bir ifadeyle:
'Yemeyecek misiniz?' dedi.
Ahmet Varol : O da gizlice onların ilâhlarının yanına sokulup: 'Hani yemiyor musunuz?' dedi.
Ali Bulaç : Bunun üzerine onların ilahlarına sokulup: "Yemek yemiyor musunuz?" dedi.
Ali Fikri Yavuz : Bunun üzerine gizlice onların ilâhlarına (putlarına) varıb dedi ki: “- (Şu yanınızda bulunan yemekleri) yemez misiniz?”
Bekir Sadak : (91-92) O da onlarin tanrilarina gizlice yonelip: «Sunduklari yiyecekleri yemiyor musunuz? Ne o, konusmuyor musunuz?» dedi.
Celal Yıldırım : Sonra İbrâhim gizlice onların tanrılarına yönelip yaklaştı ve, «yemek yemez misiniz ?»
Diyanet İşleri : İbrahim, onların putlarının tarafına gizlice gitti ve şöyle dedi: “Yemez misiniz?”
Diyanet İşleri (eski) : (91-92) O da onların tanrılarına gizlice yönelip: 'Sundukları yiyecekleri yemiyor musunuz? Ne o, konuşmuyor musunuz?' dedi.
Diyanet Vakfi : (91-92) Yavaşça putlarının yanına vardı. (Oraya konmuş yemekleri görünce:) Yemiyor musunuz? Neden konuşmuyorsunuz? dedi.
Edip Yüksel : Sonra, tanrılarına yöneldi ve 'Yemez misiniz?' dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Derken bir kurnazlıkla onların ilâhlarına vardı da, «Buyursanıza, yemez misiniz?» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Derken bir kurnazlıkta onların ilahlarına vardı da «Buyursanıza, yemez misiniz?» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Derken kurnazlıkla onların ilâhlarına vardı da buyursanız a, dedi, yemez misiniz?
Fizilal-il Kuran : İbrahim de; gizlice onların tanrılarına sokuldu. «Size sundukları yiyecekleri yemiyor musunuz?»
Gültekin Onan : Bunun üzerine onların tanrılarına sokulup: "Yemek yemiyor musunuz?" dedi.
Hakkı Yılmaz : (91,92) Sonra da o, onların ilâhlarına sokulup “Yemez misiniz/ nasiplenmez misiniz? Neyiniz var ki, konuşmuyorsunuz?” dedi.
Hasan Basri Çantay : Bunun üzerine o da kurnazca onların düzme Tanrılarına varıb dedi ki: «Hani yemek yemiyorsunuz»?!
Hayrat Neşriyat : Sonra (o da bir bahâne ile) gizlice onların ilâhlarına varıp dedi ki: '(Önünüze konmuş bu yiyeceklerden) yemiyor musunuz?'
İbni Kesir : O da, tanrılarına yönelip dedi ki: Yemiyor musunuz?
İskender Evrenosoğlu : Onların ilâhları ile ilgilendi ve: "Yani (siz yemek) yemiyor musunuz?" dedi.
Muhammed Esed : O da onların tanrılarına gizlice yaklaştı ve "Ne o! (Önünüze konulmuş nimetlerden) yemiyor musunuz?
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık onların putlarına gitti de (istihzâ tarikiyle) dedi ki: «Yemek yemez misiniz?»
Ömer Öngüt : Gizlice putlarının yanına vardı. "Sundukları yemekleri yemiyor musunuz?" dedi.
Şaban Piriş : İbrahim, onların ilahlarıyla baş başa kaldı. -Yemez misiniz? dedi.
Suat Yıldırım : (91-92) O da çaktırmadan putların yanına sokuldu. Onlara takdim edilmiş öylece duran yemekleri görünce: "Buyursanıza, neden yemiyorsunuz?" "Neyiniz var, neden konuşmuyorsunuz?" dedi.
Süleyman Ateş : O da gizlice onların tanrılarına sokuldu: "Yemez misiniz?" dedi.
Tefhim-ul Kuran : Bunun üzerine onların ilahlarına sokulup: «Yemek yemiyor musunuz?» dedi.
Ümit Şimşek : İbrahim ise onların tanrılarına vardı ve 'Yesenize,' dedi.
Yaşar Nuri Öztürk : O da onların ilahlarının yanına sokulup dedi: "Bir şey yemez misiniz?"
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]