» 37 / Sâffât  Suresi:

Kuran Sırası: 37
İniş Sırası: 56

Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Kasem olsun ol kuvvetlere, o saf dizip de duranlara(37:1)
O haykırıp da sürenlere(37:2)
Ve o yolda zikr okuyanlara(37:3)
Ki ilâhınız birdir sizin(37:4)
Hep o Göklerin Yerin ve aralarındakilerin rabbı ve bütün meşrıkların rabbı(37:5)
Bakınız biz o Dünya Semayı (o yakın Göğü) bir ziynetle donattık; kevakib.(37:6)
Hem mütemerrid ve her şeytandan koruduk(37:7)
Onlar mele-i a'lâyı dinleyemezler, tard için her taraftan sıkıya tutulurlar.(37:8)
Ve onlara ayrılmaz bir azâb vardır(37:9)
Ancak bir çalıp çarpan, onun da peşine bir şihabı sâkıb takılır(37:10)
Şimdi sor onlara yaradılışça kendileri mi daha çetin yoksa bizim yarattıklarımız mı? Biz kendilerini bir cıvık çamurdan yarattık.(37:11)
Fakat sen taaccüb ettin onlar eğleniyorlar(37:12)
İhtar edildiklerinde de düşünmüyorlar(37:13)
Bir mu'cize gördükleri vakıt da eğlence yerine tutuyorlar(37:14)
Ve, bu, diyorlar başka bir şey değil, apaçık bir sihir(37:15)
Öldüğümüz ve bir toprakla bir yığın kemik olduğumuz vakıt mı? Biz mi ba'solunacakmışız?(37:16)
Evvelki atalarımız da mı?(37:17)
De ki: evet, hem siz çok hor, hakîr olarak(37:18)
Çünkü o bir zorlu kumandadan ıbarettir derhal gözleri açılıverir(37:19)
Eyvah bizlere derler bu o din günü(37:20)
Bu işte o sizin yalan dediğiniz fasıl günü(37:21)
Toplayın mahşere o zulmedenleri ve eşlerini ve Allahdan başka taptıkları şeyleri(37:22)
Toplayın da götürün onları sırata; Cehennem köprüsüne doğru(37:23)
Ve tevkıyf edin onları, çünkü sorguya çekilecekler.(37:24)
Ne oldu sizlere yardımlaşmıyorsunuz?(37:25)
Hayır bu gün onlar teslim olmuşlardır(37:26)
Ve ba'zısına dönmüş soruyorlardır:(37:27)
Siz diyorlardır: bize sağdan gelir dururdunuz(37:28)
Yok, diyorlardır: siz inanmamıştınız(37:29)
Ve bizim size karşı cebredebilecek bir saltanatımız yoktu, fakat siz azmış bir kavm idiniz(37:30)
Onun için üzerimize rabbımızın kavli hakk oldu, her halde hepimiz tadacağız(37:31)
Evet biz sizi kışkırttık, çünkü biz azgındık(37:32)
O halde hepsi o gün azâbda müşterektirler(37:33)
İşte biz mücrimlere böyle yaparız(37:34)
Çünkü onlar «la ilahe illallah» denildiği zaman kafa tutuyorlardı(37:35)
Ve «hiç biz mecnun şâır için ilâhlarımızı bırakır mıyız?» diyorlardı(37:36)
Hayır o hakk ile geldi ve bütün Peygamberleri tasdik eyledi(37:37)
Elbette siz o elîm azâbı tadacaksınız(37:38)
Maamafih başka değil, hep yaptığınız amellerinizle cezalanacaksınız(37:39)
Müstesnâ ancak Allahın ıhlâs verilmiş kulları(37:40)
Onlar için bir «ma'lûm rızık» var(37:41)
Meyveler ve onlar hep ikram olunurlar(37:42)
Naîm Cennetlerinde(37:43)
Karşılıklı tahtlar üzerinde(37:44)
Maînden bir ke's ile üzerlerine pırlanılır(37:45)
Bembeyaz, içenlere lezzet(37:46)
Onda ne bir gaile vardır, ne de başlarına vurur(37:47)
Yanlarında iri gözlü nazarlarını hasretmiş nazenînler(37:48)
Sanki saklı yumurtalar(37:49)
Derken ba'zısı ba'zısına dönmüş soruyorlardır:(37:50)
İçlerinden bir söyliyen benim der: bir karînim vardı(37:51)
Derdi: sen cidden inananlardan mısın?(37:52)
Öldüğümüz de bir toprakla bir yığın kemik olduğumuz vakıt hakıkaten biz cezalanacak mıyız?»(37:53)
Nasıl der: bir bakıştırır mısınız?(37:54)
Derken bakmış onu tâ Cehennemin ortasında görmüştür(37:55)
Tallahi, der: doğrusu sen az daha beni helâk edecektin(37:56)
Rabbımın ni'meti olmasa idi ben de bu ihzar edilenlerden olacaktım(37:57)
Nasılmış bak? Biz ölecek değiliz(37:58)
ilk ölümümüzden başka. Ve biz muazzeb değiliz(37:59)
Bu işte hiç şübhesiz o büyük murad, büyük kurtuluş(37:60)
Böyle bir murad için çalışsın çalışan erler(37:61)
Nasıl bu mu hayırlı konmak için yoksa o zakkum ağacı mı?(37:62)
Ki biz onu zalimler için bir fitne kılmışızdır(37:63)
O bir ağaçtır ki Cehennemin kökünde çıkar(37:64)
Tomurcukları Şeytanların başları gibidir(37:65)
Her halde onlar ondan yiyeceklerdir. Yiyecekler de ondan karınlarını dolduracaklardır(37:66)
Sonra üzerine onların hamîmden bir haşlamaları vardır(37:67)
Sonra da dönümleri şübhesiz ki Cehennemedir(37:68)
Çünkü onlar babalarını dalâlette buldular(37:69)
Şimdi de onların izlerince koşturuyorlar(37:70)
Hakıkat onlardan evvel eskilerin ekserisi dalâlette idi(37:71)
Celâlim hakkı için içlerinde inzar edici Peygamberler de gönderdik(37:72)
Sonra da bak o inzar edilenlerin akıbeti nasıl oldu?(37:73)
Ancak Allahın ıhlâs ile seçilen kulları başka(37:74)
Celâlim hakkı için bize Nuh nidâ etmişti, biz de hakıkat ne güzel mücîbiz(37:75)
Hem onu ve ehlini o büyük sıkıntıdan kurtardık(37:76)
Hem zürriyyetini bâkıy kalanlar kıldık(37:77)
Hem de namına bıraktık sonrakiler içinde(37:78)
Selâm Nuha bütün âlemler içinde(37:79)
Biz böyle mükâfat ederiz işte muhsinlere(37:80)
Çünkü o bizim mü'min kullarımızdan(37:81)
Sonra da diğerlerini suya boğduk(37:82)
Şübhesiz İbrahim de onun kolundan(37:83)
Çünkü rabbına selîm bir kalb ile geldi(37:84)
Çünkü babasına ve kavmine şöyle dedi: siz nelere tapıyorsunuz?(37:85)
Yalancılık etmek için mi Allahdan başka ilâhlar istiyorsunuz?(37:86)
Siz rabbül'âlemîni ne zannediyorsunuz?(37:87)
Derken bir bakım baktı da nücume(37:88)
Ben dedi: hastayım(37:89)
O vakıt arkalarını dönerek başından kaçışıverdiler(37:90)
Derken kurnazlıkla onların ilâhlarına vardı da buyursanız a, dedi, yemez misiniz?(37:91)
Neyiniz var söylemiyorsunuz(37:92)
Diyerek bir takrib ile onlara kuvvetli bir darbe indirdi(37:93)
Bunun üzerine birbirlerine girerek ona yöneldiler(37:94)
A, dedi siz kendi yonttuğunuz şeylere mi tapıyorsunuz?(37:95)
Halbuki sizi ve yaptıklarınızı Allah yarattı(37:96)
Haydin dediler, bunun için bir bina yapın ve bunu ateşe atın(37:97)
Böyle ona bir tuzak kurmak istediler, biz de tuttuk kendilerini daha alçak düşürdük(37:98)
Bir de dedi ki: ben rabbıma gidiyorum, o bana yolunu gösterir(37:99)
Rabbım! bana salihînden ihsan buyur(37:100)
Biz de ona uslu bir oğul müjdeledik(37:101)
Vakta ki yanında koşmak çağına erdi, ey yavrum! dedi ben menamda görüyorum ki ben seni boğazlıyorum, artık bak ne görüyorsun! ey babacığım dedi: ne emrolunuyorsan yap! beni inşaallah sabirînden bulacaksın(37:102)
Vaktâ ki bu suretle ikisi de teslim oldular ve onu tuttu şakağına yıktı(37:103)
Ve şöyle ona nida ettik: ya İbrahim!(37:104)
Ru'yayı gerçek tasdık eyledin, biz böyle mükâfat ederiz işte muhsinlere(37:105)
Şübhesiz ki bu açık bir ibtilâ, kat'î bir imtihan(37:106)
Dedik ve ona büyük bir kurbanlık fidye verdik(37:107)
Namını da bıraktık sonrakiler içinde(37:108)
Selâm İbrahime(37:109)
Böyle mükâfat ederiz işte muhsinlere(37:110)
Bir de onu salihînden bir Peygamber olmak üzere İshak ile müjdeledik(37:112)
Hem ona hem İshaka bereketler verdik. İkisinin zürriyyetinden de hem muhsin olan var hem de nefsine açık zulmeden(37:113)
Celâlim hakkı için Musâ ile Harûnu da minnetdâr eyledik(37:114)
Hem kendilerini ve kavmlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık(37:115)
Hem yardım ettik onlara da galibler onlar oldular(37:116)
Hem kendilerine o belli kitabı verdik(37:117)
Ve kendilerini doğru yola çıkardık(37:118)
Sonrakiler içinde de namlarına şunu bıraktık(37:119)
Selâm Musâ ile Haruna(37:120)
Biz böyle mükâfat ederiz işte muhsinîne(37:121)
Çünkü ikisi de bizim mü'min kullarımızdan(37:122)
Şübhesiz İlyas da mürselînden(37:123)
Zira kavmine demişti: siz Allahdan korkmaz mısınız?(37:124)
Bir ba'le mi yalvarıyorsunuz bırakıb da o ahsenülhâlikîni(37:125)
O rabbınız ve evvelki atalarınızın da rabbı olan Allahı?(37:126)
O vakıt onu tekzib ettiler, şübhesiz ki onlar da ıhzâr edildiler(37:127)
Müstesnâ Allahın ıhlâslı kulları(37:128)
Ona da sonrakilerde şunu bıraktık(37:129)
Selâm, ilyasîne(37:130)
Şübhesiz Lût da mürselînden(37:133)
Zira kurtardık onu ve bütün ehlini(37:134)
kalan bir karıdan başka batanlar içinde(37:135)
Sonra diğerlerini tedmir eyledik(37:136)
Ve siz elbette onlara uğrar ve üzerinden geçerseniz, sabahleyin(37:137)
Ve geceleyin, ya akıl edip de düşünmez misiniz(37:138)
Şübhesiz Yunüs de o mürselînden(37:139)
Hani bir vakıt dolu gemiye kaçmıştı,(37:140)
kur'a çekmişti de kaydırılanlardan olmuştu(37:141)
Derken kendisi balık yuttu melâmette idi(37:142)
Eğer çok tesbih edenlerden olmasa idi(37:143)
Her halde ba'solunacakları güne kadar onun karnında kalırdı(37:144)
Hemen biz onu alana attık hasta idi(37:145)
Ve üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik(37:146)
Ve onu yüz bine Resul gönderdik ve hattâ artıyorlardı(37:147)
O vakıt ona iyman ettiler de onları bir zamana kadar istifade ettirdik(37:148)
Şimdi sor o seninkilere: rabbına kızlar, onlara oğullar öyle mi?(37:149)
Yoksa biz Melâikeyi dişi yaratmışız da onlar şâhid mi bulunuyorlarmış?(37:150)
Ha!.. onlar şübhesiz ki yalancıdırlar(37:151)
«Allah doğurdu» derler ve elbette bunlar yalancıdırlar(37:152)
Kızları oğullara tercih mi etmiş?(37:153)
Nah sizlere! nasıl hukmediyorsunuz?(37:154)
Hiç de mi düşünmezsiniz?(37:155)
Yoksa sizin için açık bir ferman mı var?(37:156)
O halde getirin kitabınızı sadıksanız(37:157)
Bir de onunla Cinler beyninde bir neseb uydururlar. Celâlim hakkı için Cinler bilirler ki onlar ihzar olunacaklardır(37:158)
Münezzeh sübhan o Allah onların isnad ettikleri vasıflardan(37:159)
Lâkin Allahın ıhlâs ile seçilen kulları başka(37:160)
Çünkü siz ve taptıklarınız(37:161)
Ona karşı kimseyi meftun edemezsiniz(37:162)
Meğer ki Cahîme saldıran olsun(37:163)
Bizden ise her birimiz için bir makamı ma'lûm vardır(37:164)
Ve biz elbette biz o saf dizenleriz(37:165)
Ve biz elbette biz o tesbih edenleriz(37:166)
Ve gerçek, evvel şöyle diyorlardır:(37:167)
eğer yanımızda evvelkilerinkinden bir zikr olsa idi(37:168)
Her halde Allahın ıhlâs ile seçilmiş kullarından olurduk(37:169)
Fakat şimdi ona küfrettiler, artık ileride bilecekler(37:170)
Celâlim hakkı için risaletle gönderilen kullarımız hakkında şu kelimemiz sebkat etmiştir:(37:171)
«Onlar elbette onlar muhakkak muzaffer olacaklardır(37:172)
Ve elbette bizim askerlerimiz mutlak onlar galib geleceklerdir»(37:173)
Onun için yüz çevir de onlardan bir zamana kadar(37:174)
Gör onları: yakında görecekler(37:175)
Ya şimdi bizim azâbımızı mı iviyorlar?(37:176)
Amma onların sahasına indiği vakıt ne fenadır o acı haber verilenlerin sabahı!...(37:177)
Yine sen yüz çevir de onlardan bir zamana kadar(37:178)
Gör, yakında görecekler(37:179)
Tesbiyh o ızzetin sahibi rabbına onların vasıflarından(37:180)
Ve selâm mürselîne(37:181)
Ve hamd âlemlerin rabbı Allaha(37:182)


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{sure_meali.php}