» 37 / Sâffât  166:

Kuran Sırası: 37
İniş Sırası: 56
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182

 » 37 / Sâffât  Suresi: 166
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِنَّا (VÎNE) = ve innā : ve elbette biziz
2. لَنَحْنُ (LNḪN) = leneHnu : muhakkak biz
3. الْمُسَبِّحُونَ (ELMSBḪVN) = l-musebbiHūne : o tesbih edenler
ve elbette biziz | muhakkak biz | o tesbih edenler |

[] [] [SBḪ]
VÎNE LNḪN ELMSBḪVN

ve innā leneHnu l-musebbiHūne
وإنا لنحن المسبحون

 » 37 / Sâffât  Suresi: 166
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإنا | VÎNE ve innā ve elbette biziz And indeed, we
لنحن | LNḪN leneHnu muhakkak biz surely, [we]
المسبحون س ب ح | SBḪ ELMSBḪVN l-musebbiHūne o tesbih edenler "glorify (Allah)."""

37:166 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve elbette biziz | muhakkak biz | o tesbih edenler |

[] [] [SBḪ]
VÎNE LNḪN ELMSBḪVN

ve innā leneHnu l-musebbiHūne
وإنا لنحن المسبحون

[] [] [س ب ح]

 » 37 / Sâffât  Suresi: 166
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإنا | VÎNE ve innā ve elbette biziz And indeed, we
Vav,,Nun,Elif,
6,,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
الواو عاطفة
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لنحن | LNḪN leneHnu muhakkak biz surely, [we]
Lam,Nun,Ha,Nun,
30,50,8,50,
EMPH – emphatic prefix lām
PRON – 1st person plural personal pronoun
اللام لام التوكيد
ضمير منفصل
المسبحون س ب ح | SBḪ ELMSBḪVN l-musebbiHūne o tesbih edenler "glorify (Allah)."""
Elif,Lam,Mim,Sin,Be,Ha,Vav,Nun,
1,30,40,60,2,8,6,50,
N – nominative masculine plural (form II) active participle
اسم مرفوع
VÎNE LNḪN ELMSBḪVN

وإنا لنحن المسبحون

 » 37 / Sâffât  Suresi: 166

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِنَّا: ve elbette biziz | لَنَحْنُ: muhakkak biz | الْمُسَبِّحُونَ: o tesbih edenler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإنا WÎNE ve elbette biziz | لنحن LNḪN muhakkak biz | المسبحون ELMSBḪWN o tesbih edenler |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve innā: ve elbette biziz | leneHnu: muhakkak biz | l-musebbiHūne: o tesbih edenler |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎNE: ve elbette biziz | LNḪN: muhakkak biz | ELMSBḪVN: o tesbih edenler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve şüphe yok ki biz, mabûdumuzu tenzîh ederiz elbet.
Adem Uğur : Ve şüphesiz Allah'ı tesbih ederiz.
Ahmed Hulusi : "Muhakkak ki biz, evet biziz o tespih edenler (işlevlerini yerine getirmek suretiyle kulluğunu ifa edenler {tespihin anlamı}). "
Ahmet Tekin : 'O devamlı tesbih edenler, zikredenler biziz, biz.'
Ahmet Varol : Şüphesiz o tesbih edenler biziz.'
Ali Bulaç : "Biziz, o tesbih edenler de, gerçekten biziz."
Ali Fikri Yavuz : Ve Muhakkak ki biz, (Allah’ı şanına lâyık olmayan şeylerden) tenzih edenleriz.”
Bekir Sadak : (164-16) 6 Melekler soyle derler: «Bizim herbirimizin bilinen bir makami vardir. suphesiz biz sira sira duranlariz, suphesiz biz Allah'i tesbih edenleriz.»
Celal Yıldırım : Ve şüphesiz bizler durmadan tesbîh ederiz,» (derler).
Diyanet İşleri : “Şüphesiz biz (Allah’ı) tespih edip yüceltenleriz.”
Diyanet İşleri (eski) : (164-166) Melekler şöyle derler: 'Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır. Şüphesiz biz sıra sıra duranlarız, şüphesiz biz Allah'ı tesbih edenleriz.'
Diyanet Vakfi : (164-166) (Melekler şöyle derler:) Bizim her birimiz için, bilinen bir makam vardır. Şüphesiz biz, orada sıra sıra dururuz ve şüphesiz Allah'ı tesbih ederiz.
Edip Yüksel : Biz, anıp yüceltenleriz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (164-166) (Melekler): «Bizden her birimizin belli bir makamı vardır. Biziz o saf saf dizilenler, biziz! Biziz o tesbih edenler, biziz!» derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : elbette biziz o tesbih edenler, biziz.» Derler
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve biz elbette biz o tesbih edenleriz
Fizilal-il Kuran : Allah'ı tesbih edenleriz.
Gültekin Onan : "Biziz, o tesbih edenler de, gerçekten biziz."
Hakkı Yılmaz : (164-166) Ve “Bizden her birimizin kesinlikle belli bir makamı vardır. Ve biz kesinlikle saf saf dizilenlerin/ dizenlerin ta kendisiyiz. Biz, Allah'ı noksanlıklardan arındıranların da ta kendisiyiz”.
Hasan Basri Çantay : Biziz o tesbîh edenler de mutlak biz.
Hayrat Neşriyat : 'Hem muhakkak ki, tesbîh edenler gerçekten ancak biziz.'
İbni Kesir : Ve muhakkak ki biz; tesbih edenleriz.
İskender Evrenosoğlu : Ve muhakkak ki biz, mutlaka (Allah'ı) tesbih edenleriz.
Muhammed Esed : ve şüphesiz biz de O'nun sınırsız şanını yüceltiriz!"
Ömer Nasuhi Bilmen : (165-166) Ve şüphe yok ki, bizleriz, elbette bizleriz, o saf beste olanlar. Ve muhakkak ki, bizleriz, o tesbih ediciler.
Ömer Öngüt : "O tesbih edenler de biziz biz!"
Şaban Piriş : Ve yine biz, tesbih ediciler biziz.
Suat Yıldırım : Allah’ı zikredip O’nu tenzih edenler biziz."
Süleyman Ateş : "Biziz, o tesbih edenler, biz."
Tefhim-ul Kuran : «Biziz, o tesbih edenler de, gerçekten biziz.»
Ümit Şimşek : 'Ve biz Allah'ı tesbih edenleriz.'
Yaşar Nuri Öztürk : O durmadan tespih edenler elbette biziz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}