» 37 / Sâffât  29:

Kuran Sırası: 37
İniş Sırası: 56
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182

 » 37 / Sâffât  Suresi: 29
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : dediler
2. بَلْ (BL) = bel : hayır
3. لَمْ (LM) = lem :
4. تَكُونُوا (TKVNVE) = tekūnū : zaten siz değildiniz
5. مُؤْمِنِينَ (MÙMNYN) = mu'minīne : inanan insanlar
dediler | hayır | | zaten siz değildiniz | inanan insanlar |

[GVL] [] [] [KVN] [EMN]
GELVE BL LM TKVNVE MÙMNYN

ḳālū bel lem tekūnū mu'minīne
قالوا بل لم تكونوا مؤمنين

 » 37 / Sâffât  Suresi: 29
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler They will say,
بل | BL bel hayır """Nay,"
لم | LM lem not
تكونوا ك و ن | KVN TKVNVE tekūnū zaten siz değildiniz you were
مؤمنين ا م ن | EMN MÙMNYN mu'minīne inanan insanlar believers,

37:29 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dediler | hayır | | zaten siz değildiniz | inanan insanlar |

[GVL] [] [] [KVN] [EMN]
GELVE BL LM TKVNVE MÙMNYN

ḳālū bel lem tekūnū mu'minīne
قالوا بل لم تكونوا مؤمنين

[ق و ل] [] [] [ك و ن] [ا م ن]

 » 37 / Sâffât  Suresi: 29
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler They will say,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بل | BL bel hayır """Nay,"
Be,Lam,
2,30,
RET – retraction particle
حرف اضراب
لم | LM lem not
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
تكونوا ك و ن | KVN TKVNVE tekūnū zaten siz değildiniz you were
Te,Kef,Vav,Nun,Vav,Elif,
400,20,6,50,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
مؤمنين ا م ن | EMN MÙMNYN mu'minīne inanan insanlar believers,
Mim,,Mim,Nun,Ye,Nun,
40,,40,50,10,50,
N – accusative masculine plural (form IV) active participle
اسم منصوب
GELVE BL LM TKVNVE MÙMNYN

قالوا بل لم تكونوا مؤمنين

 » 37 / Sâffât  Suresi: 29

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قَالُوا: dediler | بَلْ: hayır | لَمْ: | تَكُونُوا: zaten siz değildiniz | مُؤْمِنِينَ: inanan insanlar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قالوا GELWE dediler | بل BL hayır | لم LM | تكونوا TKWNWE zaten siz değildiniz | مؤمنين MÙMNYN inanan insanlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳālū: dediler | bel: hayır | lem: | tekūnū: zaten siz değildiniz | mu'minīne: inanan insanlar |
Kırık Meal (Transcript) : |GELVE: dediler | BL: hayır | LM: | TKVNVE: zaten siz değildiniz | MÙMNYN: inanan insanlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Hayır derler öbürleri, siz inanmamıştınız.
Adem Uğur : (Ötekiler de:) "Bilâkis, derler, siz inanan kimseler değildiniz".
Ahmed Hulusi : (Onlar da) dediler ki: "Hayır, siz iman etmediniz (bildirilenlere)!"
Ahmet Tekin : Güç ve iktidar sahipleri de: 'Aksine, siz zaten inanmamıştınız.' diyorlar.
Ahmet Varol : (Ötekiler de) derler ki: 'Hayır siz zaten mü'minler değildiniz.
Ali Bulaç : (Diğerleri de:) "Hayır" derler. "Zaten sizler mü'min kimseler değildiniz."
Ali Fikri Yavuz : (Öncüler de yardakçılarına cevap verib şöyle) diyecekler: “- Hayır, doğrusu siz Allah’a iman etmemiştiniz.
Bekir Sadak : Onlar da soyle derler: «Hayir; siz inanmis kimseler degildiniz.»
Celal Yıldırım : (Diğerleri), yok, sizler aslında inanmamıştınız.
Diyanet İşleri : Diğerleri de onlara şöyle derler: “Hayır, siz zaten mü’min kimseler değildiniz.”
Diyanet İşleri (eski) : Onlar da şöyle derler: 'Hayır; siz inanmış kimseler değildiniz.'
Diyanet Vakfi : (29-30) (Ötekiler de:) «Bilâkis, derler, siz inanan kimseler değildiniz. Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yok. Fakat siz kendiniz azgın bir toplum idiniz.»
Edip Yüksel : Derler ki, 'Aslında siz inanmış kimseler değildiniz.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (İleri gelenler de) derler ki: «Hayır, siz inanmamıştınız.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : (Bunlar da): «Hayır, siz inanmamıştınız,
Elmalılı Hamdi Yazır : Yok, diyorlardır: siz inanmamıştınız
Fizilal-il Kuran : Onlar da şöyle derler: «Hayır; siz inanmış kimseler değildiniz.»
Gültekin Onan : (Diğerleri de:) "Hayır" derler. "Zaten sizler inançlılar / inançlı olmuşlar değildiniz."
Hakkı Yılmaz : (29-32) Diğerleri derler ki: “Tam tersine, siz mü’minler olmamıştınız. Bizim size karşı bir gücümüz de yoktu. Tam tersi siz azmış bir toplumdunuz. Onun için üzerimize Rabbimizin Söz'ü hak oldu. Şüphesiz biz tadıcılarız. Sonra biz, sizi kışkırttık. Çünkü biz kışkırtıcılar idik.”
Hasan Basri Çantay : (Metbu'ları da:) «Hayır, siz (esasen) îman ediciler değildiniz», derler,
Hayrat Neşriyat : (O reisler ise) derler ki: 'Bil'akis, (siz zâten) mü’min kimseler olmamıştınız.'
İbni Kesir : Onlar da derler ki: Hayır, siz zaten iman edenler olmamıştınız.
İskender Evrenosoğlu : "Hayır, siz mü'min olmamıştınız (Allah'a ulaşmayı dilememiştiniz)." dediler (derler).
Muhammed Esed : Ötekiler, "Hayır" diyecekler, "aslında siz kendiniz imandan zerre kadar nasip almamıştınız!
Ömer Nasuhi Bilmen : Metbû bulunanlar da derler ki: «Hayır. Siz mü'min kimse olmuş değildiniz.»
Ömer Öngüt : Dediler ki: "Hayır! Zaten siz inanan kimseler değildiniz. "
Şaban Piriş : Diğerleri de derler ki; -Hayır, siz inanan kimseler değildiniz.
Suat Yıldırım : (29-32) "Hayır, bilakis! derler öbürleri, siz zaten iman eden kimseler değildiniz. Hem bizim, sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu ki! Bilakis, siz azgın bir gürûh idiniz!" "Ne dersek boş! Artık Rabbimizin azap hükmü hakkımızda kesinleşti. Biz hak ettiğimiz cezayı mutlaka tadacağız. Evet, sizi biz kışkırttık, çünkü biz de azmış durumdaydık."
Süleyman Ateş : (Ötekiler de): "Hayır, dediler, zaten siz kendiniz inanan insanlar değildiniz."
Tefhim-ul Kuran : (Diğerleri de:) «Hayır» derler. «Zaten sizler mü'min olanlar değildiniz.»
Ümit Şimşek : Diğerleri de 'Siz zaten inanmamıştınız ki,' diye cevap verirler.
Yaşar Nuri Öztürk : Ötekiler dediler: "Hayır, siz zaten inanmıyordunuz?"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}