» 37 / Sâffât  6:

Kuran Sırası: 37
İniş Sırası: 56
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182

 » 37 / Sâffât  Suresi: 6
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّا (ÎNE) = innā : elbette biz
2. زَيَّنَّا (ZYNE) = zeyyennā : süsledik
3. السَّمَاءَ (ELSMEÙ) = s-semāe : semasını
4. الدُّنْيَا (ELD̃NYE) = d-dunyā : dünya
5. بِزِينَةٍ (BZYNT) = bizīnetin : bir zinetle
6. الْكَوَاكِبِ (ELKVEKB) = l-kevākibi : yıldızlarla
elbette biz | süsledik | semasını | dünya | bir zinetle | yıldızlarla |

[] [ZYN] [SMV] [D̃NV] [ZYN] [KVKB]
ÎNE ZYNE ELSMEÙ ELD̃NYE BZYNT ELKVEKB

innā zeyyennā s-semāe d-dunyā bizīnetin l-kevākibi
إنا زينا السماء الدنيا بزينة الكواكب

 » 37 / Sâffât  Suresi: 6
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNE innā elbette biz Indeed, We
زينا ز ي ن | ZYN ZYNE zeyyennā süsledik [We] adorned
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāe semasını the sky
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünya [the world]
بزينة ز ي ن | ZYN BZYNT bizīnetin bir zinetle with an adornment
الكواكب ك و ك ب | KVKB ELKVEKB l-kevākibi yıldızlarla (of) the stars.

37:6 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

elbette biz | süsledik | semasını | dünya | bir zinetle | yıldızlarla |

[] [ZYN] [SMV] [D̃NV] [ZYN] [KVKB]
ÎNE ZYNE ELSMEÙ ELD̃NYE BZYNT ELKVEKB

innā zeyyennā s-semāe d-dunyā bizīnetin l-kevākibi
إنا زينا السماء الدنيا بزينة الكواكب

[] [ز ي ن] [س م و] [د ن و] [ز ي ن] [ك و ك ب]

 » 37 / Sâffât  Suresi: 6
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNE innā elbette biz Indeed, We
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
زينا ز ي ن | ZYN ZYNE zeyyennā süsledik [We] adorned
Ze,Ye,Nun,Elif,
7,10,50,1,
V – 1st person plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāe semasını the sky
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,,
1,30,60,40,1,,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
الدنيا د ن و | D̃NV ELD̃NYE d-dunyā dünya [the world]
Elif,Lam,Dal,Nun,Ye,Elif,
1,30,4,50,10,1,
ADJ – accusative feminine singular adjective
صفة منصوبة
بزينة ز ي ن | ZYN BZYNT bizīnetin bir zinetle with an adornment
Be,Ze,Ye,Nun,Te merbuta,
2,7,10,50,400,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine indefinite noun
جار ومجرور
الكواكب ك و ك ب | KVKB ELKVEKB l-kevākibi yıldızlarla (of) the stars.
Elif,Lam,Kef,Vav,Elif,Kef,Be,
1,30,20,6,1,20,2,
"N – genitive masculine plural noun → Star"
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّا: elbette biz | زَيَّنَّا: süsledik | السَّمَاءَ: semasını | الدُّنْيَا: dünya | بِزِينَةٍ: bir zinetle | الْكَوَاكِبِ: yıldızlarla |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إنا ÎNE elbette biz | زينا ZYNE süsledik | السماء ELSMEÙ semasını | الدنيا ELD̃NYE dünya | بزينة BZYNT bir zinetle | الكواكب ELKWEKB yıldızlarla |
Kırık Meal (Okunuş) : |innā: elbette biz | zeyyennā: süsledik | s-semāe: semasını | d-dunyā: dünya | bizīnetin: bir zinetle | l-kevākibi: yıldızlarla |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎNE: elbette biz | ZYNE: süsledik | ELSMEÙ: semasını | ELD̃NYE: dünya | BZYNT: bir zinetle | ELKVEKB: yıldızlarla |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki biz, yakın göğü ziynetlerle bezedik.
Adem Uğur : Biz yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki biz, o Dünya semâsını gezegenler ile zinetlendirdik.
Ahmet Tekin : Biz dünya semâsını, zinetlerle, yıldızlarla, gezegenlerle süsledik.
Ahmet Varol : Şüphesiz biz en yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsledik.
Ali Bulaç : Şüphesiz biz dünya göğünü 'çekici bir süsle', yıldızlarla süsleyip donattık.
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten biz, en aşağıda olan gökyüzünü, yıldızlardan ibaret bir süsle donattık.
Bekir Sadak : suphesiz Biz, yakin gogu bir susle, yildizlarla susledik.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki biz Dünya semâsını (veya en yakın semâyı) yıldızlarla süsledik.
Diyanet İşleri : Biz, en yakın göğü zinetlerle, yıldızlarla donattık.
Diyanet İşleri (eski) : Şüphesiz Biz, yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsledik.
Diyanet Vakfi : Biz yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik.
Edip Yüksel : Biz en aşağıdaki göğü gezegenler ile süsleyip,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Gerçekten biz dünya göğünü (o yakın göğü) bir zinetle, yıldızlarla süsledik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bakınız Biz o dünya göğünü (yakın göğü) bir zinetle, yıldızlarla donattık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bakınız biz o Dünya Semayı (o yakın Göğü) bir ziynetle donattık; kevakib.
Fizilal-il Kuran : Bize en yakın göğü, bir süsle ve yıldızlarla süsledik.
Gültekin Onan : Şüphesiz biz dünya göğünü 'çekici bir süsle', yıldızlarla süsleyip donattık.
Hakkı Yılmaz : "Gerçekten Biz en alt semayı bir süsle; yıldızlarla süsledik. "
Hasan Basri Çantay : Hakîkat biz (size) en yakın göğü bir zînetle, yıldızlarla (donatıp) süsledik.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki biz, en yakın göğü (dünya semâsını) bir ziynetle, yıldızlarla süsledik.
İbni Kesir : Doğrusu Biz; dünya göğünü bir süsle, yıldızlarla süsledik.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki Biz; dünya semasını, yıldızları ziynet kılarak süsledik.
Muhammed Esed : Biz yeryüzüne en yakın gökleri yıldızların güzelliğiyle süsledik,
Ömer Nasuhi Bilmen : (6-7) Muhakkak ki, Biz yakın olan göğü ziynet ile yıldızlar ile bezedik. Ve hem her isyankar şeytandan muhafaza ettik.
Ömer Öngüt : Biz yakın göğü bir ziynetle, yıldızlarla süsledik.
Şaban Piriş : Biz, en yakın göğü yıldızlarla süsledik.
Suat Yıldırım : Biz yere en yakın semayı yıldızlarla süsledik.
Süleyman Ateş : Biz en yakın göğü bir zinetle, yıldızlarla süsledik.
Tefhim-ul Kuran : Hiç şüphesiz, biz dünya göğünü 'çekici bir süsle', yıldızlarla süsleyip donattık.
Ümit Şimşek : Biz Dünya semâsını yıldızlardan süslerle donattık.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz o yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsleyip donattık.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}