» 37 / Sâffât  30:

Kuran Sırası: 37
İniş Sırası: 56
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182

 » 37 / Sâffât  Suresi: 30
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمَا (VME) = ve mā :
2. كَانَ (KEN) = kāne : ve yoktu
3. لَنَا (LNE) = lenā : bizim
4. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : sizi zorlayacak
5. مِنْ (MN) = min : hiçbir
6. سُلْطَانٍ (SLŦEN) = sulTānin : gücümüz
7. بَلْ (BL) = bel : bilakis
8. كُنْتُمْ (KNTM) = kuntum : siz idiniz
9. قَوْمًا (GVME) = ḳavmen : bir toplum
10. طَاغِينَ (ŦEĞYN) = Tāğīne : azgın
| ve yoktu | bizim | sizi zorlayacak | hiçbir | gücümüz | bilakis | siz idiniz | bir toplum | azgın |

[] [KVN] [] [] [] [SLŦ] [] [KVN] [GVM] [ŦĞY]
VME KEN LNE ALYKM MN SLŦEN BL KNTM GVME ŦEĞYN

ve mā kāne lenā ǎleykum min sulTānin bel kuntum ḳavmen Tāğīne
وما كان لنا عليكم من سلطان بل كنتم قوما طاغين

 » 37 / Sâffât  Suresi: 30
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā And not
كان ك و ن | KVN KEN kāne ve yoktu was
لنا | LNE lenā bizim for us
عليكم | ALYKM ǎleykum sizi zorlayacak over you
من | MN min hiçbir any
سلطان س ل ط | SLŦ SLŦEN sulTānin gücümüz authority.
بل | BL bel bilakis Nay,
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum siz idiniz you were
قوما ق و م | GVM GVME ḳavmen bir toplum a people
طاغين ط غ ي | ŦĞY ŦEĞYN Tāğīne azgın transgressing.

37:30 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

| ve yoktu | bizim | sizi zorlayacak | hiçbir | gücümüz | bilakis | siz idiniz | bir toplum | azgın |

[] [KVN] [] [] [] [SLŦ] [] [KVN] [GVM] [ŦĞY]
VME KEN LNE ALYKM MN SLŦEN BL KNTM GVME ŦEĞYN

ve mā kāne lenā ǎleykum min sulTānin bel kuntum ḳavmen Tāğīne
وما كان لنا عليكم من سلطان بل كنتم قوما طاغين

[] [ك و ن] [] [] [] [س ل ط] [] [ك و ن] [ق و م] [ط غ ي]

 » 37 / Sâffât  Suresi: 30
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā And not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
كان ك و ن | KVN KEN kāne ve yoktu was
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
لنا | LNE lenā bizim for us
Lam,Nun,Elif,
30,50,1,
P – prefixed preposition lām
PRON – 1st person plural personal pronoun
جار ومجرور
عليكم | ALYKM ǎleykum sizi zorlayacak over you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
من | MN min hiçbir any
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
سلطان س ل ط | SLŦ SLŦEN sulTānin gücümüz authority.
Sin,Lam,Tı,Elif,Nun,
60,30,9,1,50,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
بل | BL bel bilakis Nay,
Be,Lam,
2,30,
RET – retraction particle
حرف اضراب
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum siz idiniz you were
Kef,Nun,Te,Mim,
20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
قوما ق و م | GVM GVME ḳavmen bir toplum a people
Gaf,Vav,Mim,Elif,
100,6,40,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
طاغين ط غ ي | ŦĞY ŦEĞYN Tāğīne azgın transgressing.
Tı,Elif,Ğayn,Ye,Nun,
9,1,1000,10,50,
ADJ – accusative masculine plural active participle
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمَا: | كَانَ: ve yoktu | لَنَا: bizim | عَلَيْكُمْ: sizi zorlayacak | مِنْ: hiçbir | سُلْطَانٍ: gücümüz | بَلْ: bilakis | كُنْتُمْ: siz idiniz | قَوْمًا: bir toplum | طَاغِينَ: azgın |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وما WME | كان KEN ve yoktu | لنا LNE bizim | عليكم ALYKM sizi zorlayacak | من MN hiçbir | سلطان SLŦEN gücümüz | بل BL bilakis | كنتم KNTM siz idiniz | قوما GWME bir toplum | طاغين ŦEĞYN azgın |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve mā: | kāne: ve yoktu | lenā: bizim | ǎleykum: sizi zorlayacak | min: hiçbir | sulTānin: gücümüz | bel: bilakis | kuntum: siz idiniz | ḳavmen: bir toplum | Tāğīne: azgın |
Kırık Meal (Transcript) : |VME: | KEN: ve yoktu | LNE: bizim | ALYKM: sizi zorlayacak | MN: hiçbir | SLŦEN: gücümüz | BL: bilakis | KNTM: siz idiniz | GVME: bir toplum | ŦEĞYN: azgın |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve size karşı bir gücümüz, kuvvetimiz yoktu bizim, hayır, siz azgın kişilerdiniz.
Adem Uğur : Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu. Fakat siz kendiniz azgın bir toplum idiniz.
Ahmed Hulusi : "Bizim, üzerinizde bir hâkimiyetimiz yoktu. . . Aksine siz azgın bir topluluk idiniz. "
Ahmet Tekin : 'Bizim, sizin üzerinizde bir nüfûzumuz yoktu. Siz, zaten azgın, haksızlığı alışkanlık haline getirmiş bir toplumdunuz.'
Ahmet Varol : Bizim sizin üzerinizde bir nüfuzumuz yoktu. Aksine siz kendiniz azgın bir topluluktunuz.
Ali Bulaç : "Bizim üzerinizde zorlayıcı hiçbir gücümüz yoktu; hayır siz (kendiniz) azgın bir kavimdiniz."
Ali Fikri Yavuz : Bizim de sizin üzerinize bir hakimiyetimiz yoktu; ancak siz azmış bir kavim idiniz.
Bekir Sadak : «Bizim sizin ustunuzde bir nufuzumuz yoktu. Bilakis, azmis bir millettiniz.»
Celal Yıldırım : Bizim sizin üzerinizde bir sultamız olmadı, ama siz, azıp sapıtan bir millettiniz, derler.
Diyanet İşleri : “Bizim, sizin üzerinizde hiçbir hâkimiyetimiz yoktu. Hatta siz azgın bir kavimdiniz.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Bizim sizin üstünüzde bir nüfuzumuz yoktu. Bilakis, azmış bir millettiniz.'
Diyanet Vakfi : (29-30) (Ötekiler de:) «Bilâkis, derler, siz inanan kimseler değildiniz. Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yok. Fakat siz kendiniz azgın bir toplum idiniz.»
Edip Yüksel : 'Bizim sizin üzerinizde her hangi bir gücümüz yoktu. Aksine siz azmış bir topluluktunuz.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Bizim de size karşı bir gücümüz yoktu. Fakat siz azmış bir kavimdiniz.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : bizim size karşı zorlayacak bir gücümüz de yoktu; fakat siz azmış bir kavimdiniz;
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve bizim size karşı cebredebilecek bir saltanatımız yoktu, fakat siz azmış bir kavm idiniz
Fizilal-il Kuran : «Ve bizim size karşı bir hakimiyetimiz de yoktu. Bilakis siz azgınlar güruhu idiniz.»
Gültekin Onan : "Bizim üzerinizde zorlayıcı hiçbir gücümüz yoktu; hayır siz (kendiniz) azgın bir kavimdiniz."
Hakkı Yılmaz : (29-32) Diğerleri derler ki: “Tam tersine, siz mü’minler olmamıştınız. Bizim size karşı bir gücümüz de yoktu. Tam tersi siz azmış bir toplumdunuz. Onun için üzerimize Rabbimizin Söz'ü hak oldu. Şüphesiz biz tadıcılarız. Sonra biz, sizi kışkırttık. Çünkü biz kışkırtıcılar idik.”
Hasan Basri Çantay : «Ve bizim size karşı bir haakimiyyetimiz de yokdu. Bil'akis siz (de bizim gibi) azgınlar güruhu idiniz».
Hayrat Neşriyat : 'Hem bizim için, sizin üzerinizde bir güç yoktu. Bil'akis (siz), bir azgınlar topluluğu idiniz.'
İbni Kesir : Bizim, sizin üstünüzde bir hakimiyetimiz de yoktu. Aksine siz, azgınlar topluluğu oldunuz.
İskender Evrenosoğlu : Ve bizim, sizin üzerinizde bir sultanlığımız, hükümranlığımız olmadı (yoktu). Hayır siz azgın bir kavim olmuştunuz.
Muhammed Esed : Üstelik sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu, bilakis, siz küstahça bir kibire kapılmıştınız!
Ömer Nasuhi Bilmen : «Bizim için sizin üzerinizde bir saltanat bulunmuş değildik. Belki siz sapıtmışlar olan bir kavim olmuş idiniz.»
Ömer Öngüt : "Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu, siz kendiniz azgın bir topluluk idiniz. "
Şaban Piriş : -Bizim size karşı bir yaptırım gücümüz de yoktu. Fakat siz, zaten azgın bir toplum idiniz.
Suat Yıldırım : (29-32) "Hayır, bilakis! derler öbürleri, siz zaten iman eden kimseler değildiniz. Hem bizim, sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu ki! Bilakis, siz azgın bir gürûh idiniz!" "Ne dersek boş! Artık Rabbimizin azap hükmü hakkımızda kesinleşti. Biz hak ettiğimiz cezayı mutlaka tadacağız. Evet, sizi biz kışkırttık, çünkü biz de azmış durumdaydık."
Süleyman Ateş : "Bizim sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu. Siz kendiniz azgın bir toplum idiniz."
Tefhim-ul Kuran : «Bizim sizin üzerinizde zorlayıcı hiçbir gücümüz yoktu; hayır, siz (kendiniz) azgın bir kavimdiniz.»
Ümit Şimşek : 'Sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu. Kendiniz bir azgınlar güruhu olup çıktınız.
Yaşar Nuri Öztürk : "Bizim size karşı bir sultamız yoktu. İşin esası şu ki siz azmış bir topluluktunuz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}