» 37 / Sâffât  106:

Kuran Sırası: 37
İniş Sırası: 56
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182

 » 37 / Sâffât  Suresi: 106
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : gerçekten
2. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : bu
3. لَهُوَ (LHV) = lehuve : muhakkak o
4. الْبَلَاءُ (ELBLEÙ) = l-belā'u : bir imtihandır
5. الْمُبِينُ (ELMBYN) = l-mubīnu : apaçık
gerçekten | bu | muhakkak o | bir imtihandır | apaçık |

[] [] [] [BLV] [BYN]
ÎN HZ̃E LHV ELBLEÙ ELMBYN

inne hāƶā lehuve l-belā'u l-mubīnu
إن هذا لهو البلاء المبين

 » 37 / Sâffât  Suresi: 106
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne gerçekten Indeed,
هذا | HZ̃E hāƶā bu this
لهو | LHV lehuve muhakkak o (was) surely [it]
البلاء ب ل و | BLV ELBLEÙ l-belā'u bir imtihandır the trial
المبين ب ي ن | BYN ELMBYN l-mubīnu apaçık clear.

37:106 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

gerçekten | bu | muhakkak o | bir imtihandır | apaçık |

[] [] [] [BLV] [BYN]
ÎN HZ̃E LHV ELBLEÙ ELMBYN

inne hāƶā lehuve l-belā'u l-mubīnu
إن هذا لهو البلاء المبين

[] [] [] [ب ل و] [ب ي ن]

 » 37 / Sâffât  Suresi: 106
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne gerçekten Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
هذا | HZ̃E hāƶā bu this
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
لهو | LHV lehuve muhakkak o (was) surely [it]
Lam,He,Vav,
30,5,6,
EMPH – emphatic prefix lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
اللام لام التوكيد
ضمير منفصل
البلاء ب ل و | BLV ELBLEÙ l-belā'u bir imtihandır the trial
Elif,Lam,Be,Lam,Elif,,
1,30,2,30,1,,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
المبين ب ي ن | BYN ELMBYN l-mubīnu apaçık clear.
Elif,Lam,Mim,Be,Ye,Nun,
1,30,40,2,10,50,
N – nominative masculine (form IV) active participle
اسم مرفوع
ÎN HZ̃E LHV ELBLEÙ ELMBYN

إن هذا لهو البلاء المبين

 » 37 / Sâffât  Suresi: 106

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: gerçekten | هَٰذَا: bu | لَهُوَ: muhakkak o | الْبَلَاءُ: bir imtihandır | الْمُبِينُ: apaçık |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN gerçekten | هذا HZ̃E bu | لهو LHW muhakkak o | البلاء ELBLEÙ bir imtihandır | المبين ELMBYN apaçık |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: gerçekten | hāƶā: bu | lehuve: muhakkak o | l-belā'u: bir imtihandır | l-mubīnu: apaçık |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: gerçekten | HZ̃E: bu | LHV: muhakkak o | ELBLEÙ: bir imtihandır | ELMBYN: apaçık |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki bu, elbette apaçık bir sınamaydı.
Adem Uğur : Bu, gerçekten, çok açık bir imtihandır.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki bu apaçık bir belâdır (öğretici, idrak ettirici deneyim)!
Ahmet Tekin : Bu, işte bu, açık açık bir imtihandır.
Ahmet Varol : Doğrusu bu apaçık bir imtihandı.
Ali Bulaç : Doğrusu bu, apaçık bir imtihandı.
Ali Fikri Yavuz : Muhakkak ki bu, açık bir imtihandı.
Bekir Sadak : Dogrusu bu apacik bir deneme idi.
Celal Yıldırım : Şüphesiz bu, açık bir imtihan idi.
Diyanet İşleri : “Şüphesiz bu apaçık bir imtihandır.”
Diyanet İşleri (eski) : Doğrusu bu apaçık bir deneme idi.
Diyanet Vakfi : (103-106) Her ikisi de teslim olup, onu alnı üzerine yatırınca: Ey İbrahim! Rüyayı gerçekleştirdin. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Bu, gerçekten, çok açık bir imtihandır, diye seslendik.
Edip Yüksel : Gerçekten bu apaçık bir sınavdı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Şüphesiz ki bu apaçık bir imtihandı.» (dedik)
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şüphesiz ki bu apaçık ve kesin bir imtihandı, dedik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Şübhesiz ki bu açık bir ibtilâ, kat'î bir imtihan
Fizilal-il Kuran : Gerçekten bu apaçık bir imtihan idi.
Gültekin Onan : Doğrusu bu, apaçık bir imtihandı.
Hakkı Yılmaz : Şüphesiz oğulu yüzüstü bırakma işi, kesinlikle apaçık yıpratarak sınamadır.
Hasan Basri Çantay : Hakıykat, bu, apaçık ve kat'î bir imtihandı.
Hayrat Neşriyat : (103-106) Böylece (ikisi de) teslîm olup (İbrâhîm) onu alnının bir tarafı (yere gelecek şekilde, yanı) üzerine yere yatırınca, artık ona: 'Ey İbrâhîm! Hakikaten rüyâya sadâkat gösterdin! İşte biz iyilik edenleri böyle mükâfâtlandırırız. Şübhesiz ki bu, gerçekten apaçık bir imtihandır!' diye seslendik.
İbni Kesir : Muhakkak ki bu, apaçık bir imtihandı.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki bu, kesin olarak apaçık bir imtihandır.
Muhammed Esed : çünkü bu, gerçekten apaçık bir sınama idi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok ki bu, elbette apaçık bir imtihandır.
Ömer Öngüt : Bu gerçekten apaçık bir imtihandı.
Şaban Piriş : Bu, elbette apaçık bir imtihandı.
Suat Yıldırım : Bu, gerçekten pek büyük bir imtihandı.
Süleyman Ateş : Gerçekten bu, apaçık bir sınav idi.
Tefhim-ul Kuran : Doğrusu bu, apaçık bir imtihandı.
Ümit Şimşek : Hiç kuşku yok ki bu apaçık bir sınavdı.
Yaşar Nuri Öztürk : "Bu, hiç kuşkusuz apaçık imtihanın ta kendisiydi."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}