» 37 / Sâffât  104:

Kuran Sırası: 37
İniş Sırası: 56
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182

 » 37 / Sâffât  Suresi: 104
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَنَادَيْنَاهُ (VNED̃YNEH) = ve nādeynāhu : ve biz ona seslendik
2. أَنْ (ÊN) = en : diye
3. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
4. إِبْرَاهِيمُ (ÎBREHYM) = ibrāhīmu : İbrahim
ve biz ona seslendik | diye | EY/HEY/AH | İbrahim |

[ND̃V] [] [Y] [BRH]
VNED̃YNEH ÊN YE ÎBREHYM

ve nādeynāhu en ibrāhīmu
وناديناه أن يا إبراهيم

 » 37 / Sâffât  Suresi: 104
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وناديناه ن د و | ND̃V VNED̃YNEH ve nādeynāhu ve biz ona seslendik And We called out to him
أن | ÊN en diye that
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
إبراهيم ب ر ه | BRH ÎBREHYM ibrāhīmu İbrahim Ibrahim

37:104 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve biz ona seslendik | diye | EY/HEY/AH | İbrahim |

[ND̃V] [] [Y] [BRH]
VNED̃YNEH ÊN YE ÎBREHYM

ve nādeynāhu en ibrāhīmu
وناديناه أن يا إبراهيم

[ن د و] [] [ي] [ب ر ه]

 » 37 / Sâffât  Suresi: 104
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وناديناه ن د و | ND̃V VNED̃YNEH ve nādeynāhu ve biz ona seslendik And We called out to him
Vav,Nun,Elif,Dal,Ye,Nun,Elif,He,
6,50,1,4,10,50,1,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form III) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أن | ÊN en diye that
,Nun,
,50,
INT – particle of interpretation
حرف تفسير
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

إبراهيم ب ر ه | BRH ÎBREHYM ibrāhīmu İbrahim Ibrahim
,Be,Re,Elif,He,Ye,Mim,
,2,200,1,5,10,40,
"VOC – prefixed vocative particle ya
PN – nominative masculine proper noun → Ibrahim"
أداة نداء
اسم علم مرفوع
VNED̃YNEH ÊN YE ÎBREHYM

وناديناه أن يا إبراهيم

 » 37 / Sâffât  Suresi: 104

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَنَادَيْنَاهُ: ve biz ona seslendik | أَنْ: diye | يَا: EY/HEY/AH | إِبْرَاهِيمُ: İbrahim |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وناديناه WNED̃YNEH ve biz ona seslendik | أن ÊN diye | يا YE EY/HEY/AH | إبراهيم ÎBREHYM İbrahim |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve nādeynāhu: ve biz ona seslendik | en: diye | : EY/HEY/AH | ibrāhīmu: İbrahim |
Kırık Meal (Transcript) : |VNED̃YNEH: ve biz ona seslendik | ÊN: diye | YE: EY/HEY/AH | ÎBREHYM: İbrahim |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve biz, ona ey İbrâhim diye nidâ etmiştik.
Adem Uğur : Biz ona: "Ey İbrahim!" diye seslendik.
Ahmed Hulusi : Biz Ona: "Ey İbrahim!" diye seslendik.
Ahmet Tekin : Ona: 'Ey İbrâhim!' diye seslendik.
Ahmet Varol : Ona şöyle seslendik: 'Ey İbrahim!
Ali Bulaç : Biz ona: "Ey İbrahim" diye seslendik.
Ali Fikri Yavuz : Biz de ona şöyle nida ettik: “- Ey İbrahîm!
Bekir Sadak : (103-10) 5 Boylece ikisi de Allah' a teslimiyet gosterip, babasi oglunu alni uzerine yatirinca Biz: «Ey Ibrahim! Ruyayi gercek yaptin; iste biz iyi davrananlari boylece mukafatlandiririz» diye seslendik.
Celal Yıldırım : (104-105) Biz de Ona şöyle seslendik : Ey İbrâhim! Rüyayı cidden gerçekleşirdin. Şüphesiz biz, iyiliği, güzelliği, yararlı işleri huy edinenleri böyle mükâfatlandırırız.
Diyanet İşleri : (103-104) Nihayet her ikisi de (Allah’ın emrine) boyun eğip, İbrahim de onu (boğazlamak için) yüz üstü yere yatırınca ona, şöyle seslendik: “Ey İbrahim!”
Diyanet İşleri (eski) : (103-105) Böylece ikisi de Allah' a teslimiyet gösterip, babası oğlunu alnı üzerine yatırınca Biz: 'Ey İbrahim! Rüyayı gerçek yaptın; işte biz iyi davrananları böylece mükafatlandırırız' diye seslendik.
Diyanet Vakfi : (103-106) Her ikisi de teslim olup, onu alnı üzerine yatırınca: Ey İbrahim! Rüyayı gerçekleştirdin. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Bu, gerçekten, çok açık bir imtihandır, diye seslendik.
Edip Yüksel : Kendisine, 'İbrahim!' diye seslendik,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz de ona şöyle seslendik: «Ey İbrahim!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve ona şöyle seslendik: «Ey İbrahim!
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve şöyle ona nida ettik: ya İbrahim!
Fizilal-il Kuran : Biz ona «Ey İbrahim» diye seslendik.
Gültekin Onan : Biz ona: "Ey İbrahim" diye seslendik.
Hakkı Yılmaz : (103-105) Sonra ne zaman ki ikisi de İslâmlaştılar ve İbrâhîm, o'nu alnı üzere yatırdı [yüzüstü bıraktı, mağdur etti] ve Biz o'na, “Ey İbrâhîm! Sen o görüşünü kesinlikle onayladın” diye seslendik… –Şüphesiz Biz, iyilik-güzellik üretenleri işte o'nun gibi karşılıklandırırız/ödüllendiririz.–
Hasan Basri Çantay : (104-105) Biz ona: «Yâ Ibrâhîm, rü'yâna sadâkat gösterdin. Şübhesiz ki biz iyi hareket edenleri böyle mükâfatlandırırız» diye nida etdik.
Hayrat Neşriyat : (103-106) Böylece (ikisi de) teslîm olup (İbrâhîm) onu alnının bir tarafı (yere gelecek şekilde, yanı) üzerine yere yatırınca, artık ona: 'Ey İbrâhîm! Hakikaten rüyâya sadâkat gösterdin! İşte biz iyilik edenleri böyle mükâfâtlandırırız. Şübhesiz ki bu, gerçekten apaçık bir imtihandır!' diye seslendik.
İbni Kesir : Biz, ona şöyle seslendik: Ey İbrahim;
İskender Evrenosoğlu : Ve ona "Ey İbrâhîm!" diye nida ettik (seslendik).
Muhammed Esed : kendisine seslendik: "Ey İbrahim,
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve O'na: «Ya İbrahim!» diye nidâ ettik ki,
Ömer Öngüt : Biz ona: "Yâ İbrahim!" diye seslendik.
Şaban Piriş : -Ey İbrahim! diye seslendik.
Suat Yıldırım : (103-105) Her ikisi de Allah’ın emrine teslim olup, İbrâhim oğlunu şakağı üzere yere yatırıp, Biz de ona: "İbrâhim! Rüyanın gereğini yerine getirdin (onu kurban etmekten seni muaf tuttuk)" deyince (onları büyük bir sevinç kapladı). Biz iyileri işte böyle ödüllendiririz!
Süleyman Ateş : Biz ona: "İbrâhim!" diye ünledik.
Tefhim-ul Kuran : Biz ona: «Ey İbrahim» diye seslendik.
Ümit Şimşek : O zaman Biz 'Ey İbrahim,' diye seslendik.
Yaşar Nuri Öztürk : Biz şöyle seslendik: "Ey İbrahim!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}