» 3 / Âl-i Imrân  29:

Kuran Sırası: 3
İniş Sırası: 89
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 29
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
2. إِنْ (ÎN) = in : eğer
3. تُخْفُوا (TḢFVE) = tuḣfū : gizleseniz
4. مَا (ME) = mā : olanı
5. فِي (FY) = fī :
6. صُدُورِكُمْ (ṦD̃VRKM) = Sudūrikum : göğüslerinizde
7. أَوْ (ÊV) = ev : veya
8. تُبْدُوهُ (TBD̃VH) = tubdūhu : açığa vursanız onu
9. يَعْلَمْهُ (YALMH) = yeǎ'lemhu : onu bilir
10. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
11. وَيَعْلَمُ (VYALM) = ve yeǎ'lemu : ve bilir
12. مَا (ME) = mā : olanı
13. فِي (FY) = fī :
14. السَّمَاوَاتِ (ELSMEVET) = s-semāvāti : göklerde
15. وَمَا (VME) = ve mā : ve olanı
16. فِي (FY) = fī :
17. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yerde
18. وَاللَّهُ (VELLH) = vallahu : Allah
19. عَلَىٰ (AL) = ǎlā :
20. كُلِّ (KL) = kulli : her
21. شَيْءٍ (ŞYÙ) = şey'in : şeye
22. قَدِيرٌ (GD̃YR) = ḳadīrun : kadirdir
de ki | eğer | gizleseniz | olanı | | göğüslerinizde | veya | açığa vursanız onu | onu bilir | Allah | ve bilir | olanı | | göklerde | ve olanı | | yerde | Allah | | her | şeye | kadirdir |

[GVL] [] [ḢFY] [] [] [ṦD̃R] [] [BD̃V] [ALM] [] [ALM] [] [] [SMV] [] [] [ERŽ] [] [] [KLL] [ŞYE] [GD̃R]
GL ÎN TḢFVE ME FY ṦD̃VRKM ÊV TBD̃VH YALMH ELLH VYALM ME FY ELSMEVET VME FY ELÊRŽ VELLH AL KL ŞYÙ GD̃YR

ḳul in tuḣfū Sudūrikum ev tubdūhu yeǎ'lemhu llahu ve yeǎ'lemu s-semāvāti ve mā l-erDi vallahu ǎlā kulli şey'in ḳadīrun
قل إن تخفوا ما في صدوركم أو تبدوه يعلمه الله ويعلم ما في السماوات وما في الأرض والله على كل شيء قدير

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 29
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
إن | ÎN in eğer """Whether"
تخفوا خ ف ي | ḢFY TḢFVE tuḣfū gizleseniz you conceal
ما | ME olanı what
في | FY (is) in
صدوركم ص د ر | ṦD̃R ṦD̃VRKM Sudūrikum göğüslerinizde your breasts
أو | ÊV ev veya or
تبدوه ب د و | BD̃V TBD̃VH tubdūhu açığa vursanız onu you disclose it -
يعلمه ع ل م | ALM YALMH yeǎ'lemhu onu bilir knows it
الله | ELLH llahu Allah Allah.
ويعلم ع ل م | ALM VYALM ve yeǎ'lemu ve bilir And He knows
ما | ME olanı what
في | FY (is) in
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
وما | VME ve mā ve olanı and what
في | FY (is) in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yerde the earth.
والله | VELLH vallahu Allah And Allah
على | AL ǎlā (is) on
كل ك ل ل | KLL KL kulli her every
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şeye thing
قدير ق د ر | GD̃R GD̃YR ḳadīrun kadirdir "All-Powerful."""

3:29 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

de ki | eğer | gizleseniz | olanı | | göğüslerinizde | veya | açığa vursanız onu | onu bilir | Allah | ve bilir | olanı | | göklerde | ve olanı | | yerde | Allah | | her | şeye | kadirdir |

[GVL] [] [ḢFY] [] [] [ṦD̃R] [] [BD̃V] [ALM] [] [ALM] [] [] [SMV] [] [] [ERŽ] [] [] [KLL] [ŞYE] [GD̃R]
GL ÎN TḢFVE ME FY ṦD̃VRKM ÊV TBD̃VH YALMH ELLH VYALM ME FY ELSMEVET VME FY ELÊRŽ VELLH AL KL ŞYÙ GD̃YR

ḳul in tuḣfū Sudūrikum ev tubdūhu yeǎ'lemhu llahu ve yeǎ'lemu s-semāvāti ve mā l-erDi vallahu ǎlā kulli şey'in ḳadīrun
قل إن تخفوا ما في صدوركم أو تبدوه يعلمه الله ويعلم ما في السماوات وما في الأرض والله على كل شيء قدير

[ق و ل] [] [خ ف ي] [] [] [ص د ر] [] [ب د و] [ع ل م] [] [ع ل م] [] [] [س م و] [] [] [ا ر ض] [] [] [ك ل ل] [ش ي ا] [ق د ر]

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 29
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
إن | ÎN in eğer """Whether"
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
تخفوا خ ف ي | ḢFY TḢFVE tuḣfū gizleseniz you conceal
Te,Hı,Fe,Vav,Elif,
400,600,80,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ما | ME olanı what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
في | FY (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
صدوركم ص د ر | ṦD̃R ṦD̃VRKM Sudūrikum göğüslerinizde your breasts
Sad,Dal,Vav,Re,Kef,Mim,
90,4,6,200,20,40,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أو | ÊV ev veya or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
تبدوه ب د و | BD̃V TBD̃VH tubdūhu açığa vursanız onu you disclose it -
Te,Be,Dal,Vav,He,
400,2,4,6,5,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
يعلمه ع ل م | ALM YALMH yeǎ'lemhu onu bilir knows it
Ye,Ayn,Lam,Mim,He,
10,70,30,40,5,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع مجزوم والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الله | ELLH llahu Allah Allah.
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
ويعلم ع ل م | ALM VYALM ve yeǎ'lemu ve bilir And He knows
Vav,Ye,Ayn,Lam,Mim,
6,10,70,30,40,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
الواو استئنافية
فعل مضارع
ما | ME olanı what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
في | FY (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
وما | VME ve mā ve olanı and what
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
في | FY (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yerde the earth.
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
والله | VELLH vallahu Allah And Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"REM – prefixed resumption particle
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو استئنافية
لفظ الجلالة مرفوع
على | AL ǎlā (is) on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
كل ك ل ل | KLL KL kulli her every
Kef,Lam,
20,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şeye thing
Şın,Ye,,
300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
قدير ق د ر | GD̃R GD̃YR ḳadīrun kadirdir "All-Powerful."""
Gaf,Dal,Ye,Re,
100,4,10,200,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قُلْ: de ki | إِنْ: eğer | تُخْفُوا: gizleseniz | مَا: olanı | فِي: | صُدُورِكُمْ: göğüslerinizde | أَوْ: veya | تُبْدُوهُ: açığa vursanız onu | يَعْلَمْهُ: onu bilir | اللَّهُ: Allah | وَيَعْلَمُ: ve bilir | مَا: olanı | فِي: | السَّمَاوَاتِ: göklerde | وَمَا: ve olanı | فِي: | الْأَرْضِ: yerde | وَاللَّهُ: Allah | عَلَىٰ: | كُلِّ: her | شَيْءٍ: şeye | قَدِيرٌ: kadirdir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قل GL de ki | إن ÎN eğer | تخفوا TḢFWE gizleseniz | ما ME olanı | في FY | صدوركم ṦD̃WRKM göğüslerinizde | أو ÊW veya | تبدوه TBD̃WH açığa vursanız onu | يعلمه YALMH onu bilir | الله ELLH Allah | ويعلم WYALM ve bilir | ما ME olanı | في FY | السماوات ELSMEWET göklerde | وما WME ve olanı | في FY | الأرض ELÊRŽ yerde | والله WELLH Allah | على AL | كل KL her | شيء ŞYÙ şeye | قدير GD̃YR kadirdir |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳul: de ki | in: eğer | tuḣfū: gizleseniz | : olanı | : | Sudūrikum: göğüslerinizde | ev: veya | tubdūhu: açığa vursanız onu | yeǎ'lemhu: onu bilir | llahu: Allah | ve yeǎ'lemu: ve bilir | : olanı | : | s-semāvāti: göklerde | ve mā: ve olanı | : | l-erDi: yerde | vallahu: Allah | ǎlā: | kulli: her | şey'in: şeye | ḳadīrun: kadirdir |
Kırık Meal (Transcript) : |GL: de ki | ÎN: eğer | TḢFVE: gizleseniz | ME: olanı | FY: | ṦD̃VRKM: göğüslerinizde | ÊV: veya | TBD̃VH: açığa vursanız onu | YALMH: onu bilir | ELLH: Allah | VYALM: ve bilir | ME: olanı | FY: | ELSMEVET: göklerde | VME: ve olanı | FY: | ELÊRŽ: yerde | VELLH: Allah | AL: | KL: her | ŞYÙ: şeye | GD̃YR: kadirdir |
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: Gönlünüzdekini gizleseniz de Allah bilir, açığa vursanız da. Göklerde ve yeryüzünde ne varsa bilir ve Allah'ın her şeye gücü yeter.
Adem Uğur : De ki: İçinizdekileri gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah her şeye kadirdir.
Ahmed Hulusi : De ki: "İçinizdekini gizleseniz de açıklasanız da Allâh (yaratanı olarak) onu bilir. Semâlarda ve arzda (âfakî ve enfüsî anlamlarıyla) ne varsa bilir. Allâh her şeye Kaadir'dir. "
Ahmet Tekin : Onlara: 'Gönüllerinizdekini, kâfirlerle işbirliği ve ittifak yapma düşüncenizi gizleseniz de, Allah bilir, açığa vurursanız da Allah bilir. Göklerdeki varlıkları ve imkânları ve yerdeki varlıkları ve imkânları da bilir. Allah’ın her şeye gücü kudreti yeter.' de.
Ahmet Varol : De ki: 'Göğüslerinizde olanı gizleseniz de, açığa vursanız da, Allah onu bilir. O, göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah her şeye güç yetirendir.'
Ali Bulaç : De ki: "Sinelerinizde olanı -gizleseniz de, açığa vursanız da- Allah bilir. Ve göklerde olanı da, yerde olanı da bilir. Allah, her şeye güç yetirendir."
Ali Fikri Yavuz : İçinizdeki kâfir dostluğunu gizleseniz de, açıklasanız da Allah onu bilir, diye söyle. Göklerde ve yerde ne varsa hepsini O bilir; ve Allah her şeye hakkıyle kâdirdir.
Bekir Sadak : Icinde olani gizleseniz de aciklasaniz da Allah onu bilir. Goklerde olanlari da, yerde olanlari da bilir. Allah her seye Kadir'dir de.
Celal Yıldırım : De ki: Gönlünüzde olanı (kâfirlere karşı beslediğiniz ilgi ve yakınlığı) gizleseniz de, açığa vursanız da Allah bilir. Allah göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah'ın gücü her şeye yeter.
Diyanet İşleri : De ki: “İçinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerdeki her şeyi, yerdeki her şeyi de bilir. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.”
Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'İçinizde olanı gizleseniz de açıklasanız da Allah onu bilir. Göklerde olanları da, yerde olanları da bilir. Allah her şeye Kadir'dir'.
Diyanet Vakfi : De ki: İçinizdekileri gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah her şeye kadirdir.
Edip Yüksel : De ki, 'İçinizdeki düşüncelerinizi ister gizleyin, ister açıklayın, ALLAH bilir.' Göklerde ve yerde olan her şeyi bilir. ALLAH'ın gücü herşeye yeter.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki, göğüslerinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini bilir. Hiç şüphesiz Allah, her şeye kadirdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «İçinizdekileri gizleseniz de belli etseniz de Allah onu bilir ve bütün göklerde ve yerde ne varsa bilir. Allah herşeye gücü yetendir.»
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki: gizleseniz de sînelerinizdekini belli etseniz de Allah onu bilir ve bütün göklerde ne var yerde ne varsa bilir ve Allah her şey'e kadirdir.
Fizilal-il Kuran : De ki; 'İçinizdeki duyguyu saklasanız da açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerde olanı ve yerde olanı da bilir. Allah'ın gücü herşeye yeter.'
Gültekin Onan : De ki: "Sinelerinizde olanı-gizleseniz de, açığa vursanızda- Tanrı bilir. Ve göklerde olanı da, yer de olanı da bilir. Tanrı, herşeye güç yetirendir."
Hakkı Yılmaz : De ki: “Göğüslerinizdeki şeyleri gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir. Ve Allah, göklerde olan şeyleri ve yerde olan şeyleri bilir. Ve Allah, her şeye gücü yetendir.”
Hasan Basri Çantay : De ki: Göğüslerinizin içinde olanı gizleseniz de, onu açıklasanız da Allah bilir onu. Göklerde ne var, yerde ne varsa (hepsini) O bilir. Allah herşey'e hakkıyle gücü yetendir.
Hayrat Neşriyat : De ki: 'Sînelerinizde olanı gizleseniz de onu açıklasanız da, Allah onu bilir. Göklerde olanı da yerde bulunanı da bilir.' Ve Allah, herşeye hakkıyla gücü yetendir.
İbni Kesir : De ki: İçinizde olanı gizleseniz de, açıklasanız da Allah bilir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsini O, bilir. Allah, herşeye Kadir'dir.
İskender Evrenosoğlu : De ki: Sinelerinizde olanı, gizleseniz veya onu açıklasanız da, Allah onu bilir. Ve (Allah), göklerde ve yerde olanları bilir. Ve Allah herşeye kadîrdir.
Muhammed Esed : De ki: "Kalplerinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir. Zira O, göklerdeki ve yeryüzündeki her şeyi bilir; ve Allah her şeye kadirdir."
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «Sinelerinizde olan şeyi gizleseniz de, açıklasanız da onu Allah Teâlâ bilir. Ve göklerdekini de, yerlerdekini de bilir. Ve Allah Teâlâ her şeye bihakkın kâdirdir.»
Ömer Öngüt : De ki: “Göğüslerinizde olanı gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah her şeye kâdirdir. ”
Şaban Piriş : De ki: -İçinizdekini gizleseniz de açıklasanız da onu Allah bilir. Göklerde ve yerde olan her şeyi bilir. Allah’ın her şeye de gücü yeter.
Suat Yıldırım : De ki: "İçinizdekini gizleseniz de, açıklasanız da mutlaka Allah onu bilir. Bütün göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah, her şeye kadirdir."
Süleyman Ateş : De ki: "Göğüslerinizde olanı gizleseniz de, açığa vursanız da Allâh onu bilir; göklerde ve yerde olanları da bilir. Allâh her şeye kâdirdir.
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Sinelerinizde olanı gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir. Ve göklerde olanı da, yerde olanı da bilir. Allah, her şeye güç yetirendir.»
Ümit Şimşek : De ki: Gönlünüzdekini saklasanız da, açıklasanız da Allah onu bilir. O, göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah'ın kudreti de herşeye yeter.
Yaşar Nuri Öztürk : De ki: "Göğüslerinizde olanı gizleseniz de açıklasanız da Allah onu bilir. Göklerdekileri, yerdekileri de bilir. Allah herşeye Kadîr'dir."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}