» 3 / Âl-i Imrân  92:

Kuran Sırası: 3
İniş Sırası: 89
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 92
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. لَنْ (LN) = len : asla
2. تَنَالُوا (TNELVE) = tenālū : eremezsiniz
3. الْبِرَّ (ELBR) = l-birra : iyiliğe
4. حَتَّىٰ (ḪT) = Hattā : kadar
5. تُنْفِقُوا (TNFGVE) = tunfiḳū : (Allah için) harcayıncaya
6. مِمَّا (MME) = mimmā : şeylerden
7. تُحِبُّونَ (TḪBVN) = tuHibbūne : sevdiğiniz
8. وَمَا (VME) = ve mā : ve ne ki?
9. تُنْفِقُوا (TNFGVE) = tunfiḳū : harcarsanız
10. مِنْ (MN) = min : herhangi bir
11. شَيْءٍ (ŞYÙ) = şey'in : şeyden
12. فَإِنَّ (FÎN) = feinne : şüphesiz
13. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
14. بِهِ (BH) = bihi : onu
15. عَلِيمٌ (ALYM) = ǎlīmun : bilir
asla | eremezsiniz | iyiliğe | kadar | (Allah için) harcayıncaya | şeylerden | sevdiğiniz | ve ne ki? | harcarsanız | herhangi bir | şeyden | şüphesiz | Allah | onu | bilir |

[] [NYL] [BRR] [] [NFG] [] [ḪBB] [] [NFG] [] [ŞYE] [] [] [] [ALM]
LN TNELVE ELBR ḪT TNFGVE MME TḪBVN VME TNFGVE MN ŞYÙ FÎN ELLH BH ALYM

len tenālū l-birra Hattā tunfiḳū mimmā tuHibbūne ve mā tunfiḳū min şey'in feinne llahe bihi ǎlīmun
لن تنالوا البر حتى تنفقوا مما تحبون وما تنفقوا من شيء فإن الله به عليم

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 92
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لن | LN len asla Never
تنالوا ن ي ل | NYL TNELVE tenālū eremezsiniz will you attain
البر ب ر ر | BRR ELBR l-birra iyiliğe [the] righteousness
حتى | ḪT Hattā kadar until
تنفقوا ن ف ق | NFG TNFGVE tunfiḳū (Allah için) harcayıncaya you spend
مما | MME mimmā şeylerden from what
تحبون ح ب ب | ḪBB TḪBVN tuHibbūne sevdiğiniz you love.
وما | VME ve mā ve ne ki? And whatever
تنفقوا ن ف ق | NFG TNFGVE tunfiḳū harcarsanız you spend
من | MN min herhangi bir of
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şeyden a thing
فإن | FÎN feinne şüphesiz then indeed,
الله | ELLH llahe Allah Allah
به | BH bihi onu of it
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilir (is) All-Knowing.

3:92 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

asla | eremezsiniz | iyiliğe | kadar | (Allah için) harcayıncaya | şeylerden | sevdiğiniz | ve ne ki? | harcarsanız | herhangi bir | şeyden | şüphesiz | Allah | onu | bilir |

[] [NYL] [BRR] [] [NFG] [] [ḪBB] [] [NFG] [] [ŞYE] [] [] [] [ALM]
LN TNELVE ELBR ḪT TNFGVE MME TḪBVN VME TNFGVE MN ŞYÙ FÎN ELLH BH ALYM

len tenālū l-birra Hattā tunfiḳū mimmā tuHibbūne ve mā tunfiḳū min şey'in feinne llahe bihi ǎlīmun
لن تنالوا البر حتى تنفقوا مما تحبون وما تنفقوا من شيء فإن الله به عليم

[] [ن ي ل] [ب ر ر] [] [ن ف ق] [] [ح ب ب] [] [ن ف ق] [] [ش ي ا] [] [] [] [ع ل م]

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 92
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لن | LN len asla Never
Lam,Nun,
30,50,
NEG – negative particle
حرف نفي
تنالوا ن ي ل | NYL TNELVE tenālū eremezsiniz will you attain
Te,Nun,Elif,Lam,Vav,Elif,
400,50,1,30,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
البر ب ر ر | BRR ELBR l-birra iyiliğe [the] righteousness
Elif,Lam,Be,Re,
1,30,2,200,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
حتى | ḪT Hattā kadar until
Ha,Te,,
8,400,,
P – preposition
حرف جر
تنفقوا ن ف ق | NFG TNFGVE tunfiḳū (Allah için) harcayıncaya you spend
Te,Nun,Fe,Gaf,Vav,Elif,
400,50,80,100,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
مما | MME mimmā şeylerden from what
Mim,Mim,Elif,
40,40,1,
P – preposition
REL – relative pronoun
حرف جر
اسم موصول
تحبون ح ب ب | ḪBB TḪBVN tuHibbūne sevdiğiniz you love.
Te,Ha,Be,Vav,Nun,
400,8,2,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وما | VME ve mā ve ne ki? And whatever
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional noun
الواو استئنافية
اسم شرط
تنفقوا ن ف ق | NFG TNFGVE tunfiḳū harcarsanız you spend
Te,Nun,Fe,Gaf,Vav,Elif,
400,50,80,100,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min herhangi bir of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şeyden a thing
Şın,Ye,,
300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
فإن | FÎN feinne şüphesiz then indeed,
Fe,,Nun,
80,,50,
RSLT – prefixed result particle
ACC – accusative particle
الفاء واقعة في جواب الشرط
حرف نصب
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
به | BH bihi onu of it
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilir (is) All-Knowing.
Ayn,Lam,Ye,Mim,
70,30,10,40,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |لَنْ: asla | تَنَالُوا: eremezsiniz | الْبِرَّ: iyiliğe | حَتَّىٰ: kadar | تُنْفِقُوا: (Allah için) harcayıncaya | مِمَّا: şeylerden | تُحِبُّونَ: sevdiğiniz | وَمَا: ve ne ki? | تُنْفِقُوا: harcarsanız | مِنْ: herhangi bir | شَيْءٍ: şeyden | فَإِنَّ: şüphesiz | اللَّهَ: Allah | بِهِ: onu | عَلِيمٌ: bilir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |لن LN asla | تنالوا TNELWE eremezsiniz | البر ELBR iyiliğe | حتى ḪT kadar | تنفقوا TNFGWE (Allah için) harcayıncaya | مما MME şeylerden | تحبون TḪBWN sevdiğiniz | وما WME ve ne ki? | تنفقوا TNFGWE harcarsanız | من MN herhangi bir | شيء ŞYÙ şeyden | فإن FÎN şüphesiz | الله ELLH Allah | به BH onu | عليم ALYM bilir |
Kırık Meal (Okunuş) : |len: asla | tenālū: eremezsiniz | l-birra: iyiliğe | Hattā: kadar | tunfiḳū: (Allah için) harcayıncaya | mimmā: şeylerden | tuHibbūne: sevdiğiniz | ve mā: ve ne ki? | tunfiḳū: harcarsanız | min: herhangi bir | şey'in: şeyden | feinne: şüphesiz | llahe: Allah | bihi: onu | ǎlīmun: bilir |
Kırık Meal (Transcript) : |LN: asla | TNELVE: eremezsiniz | ELBR: iyiliğe | ḪT: kadar | TNFGVE: (Allah için) harcayıncaya | MME: şeylerden | TḪBVN: sevdiğiniz | VME: ve ne ki? | TNFGVE: harcarsanız | MN: herhangi bir | ŞYÙ: şeyden | FÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | BH: onu | ALYM: bilir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kesin olarak hayır ve ihsan mertebesine erişmezsiniz sevdiğiniz şeyleri harcamadıkça ve şüphe yok ki Allah, harcadığınız şeyleri bilir.
Adem Uğur : Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça "iyi" ye eremezsiniz. Her ne harcarsanız, Allah onu hakkıyla bilir.
Ahmed Hulusi : Sevdiğiniz şeyleri başkalarına karşılıksız olarak bağışlamadıkça "Birr"e (hayra) eremezsiniz. Neyi Allâh için karşılıksız bağışlarsanız, Allâh onu (yaratanı olarak) bilir (karşılığını da halkeder).
Ahmet Tekin : Sevdiğiniz değerli şeylerden Allah yolunda karşılık beklemeden, gönüllü harcamadıkça, gerçek iyiliğe, hakiki müslümanlığa, kâmil, yiğit insan olma (fütüvvet) derecesine eremezsiniz. Yolunda karşılık beklemeden, gönüllü harcadığınız her şeyi Allah bilir, karşılıksız bırakmaz.
Ahmet Varol : Sevdiklerinizden (Allah yolunda) harcamadıkça iyiliğe erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.
Ali Bulaç : Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir.
Ali Fikri Yavuz : Sevdiğiniz şeylerden sadaka vermedikçe, siz cennete eremezsiniz. Allah yolunda her ne harcarsanız muhakkak Allah onu bilendir.
Bekir Sadak : Sevdiginiz seylerden sarfetmedikce iyilige erisemezsiniz. Her ne sarfederseniz, suphesiz Allah onu bilir.
Celal Yıldırım : Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda, O'nun rızası uğrunda) harcamadıkça, gerçek iyiliğe elbette erişemezsiniz. Her ne harcarsanız, elbette Allah onu bilir.
Diyanet İşleri : Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.
Diyanet İşleri (eski) : Sevdiğiniz şeylerden sarfetmedikçe iyiliğe erişemezsiniz. Her ne sarfederseniz, şüphesiz Allah onu bilir.
Diyanet Vakfi : Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça «iyi»ye eremezsiniz. Her ne harcarsanız, Allah onu hakkıyla bilir.
Edip Yüksel : Sevdiğiniz şeylerden ekonomik yardım olarak vermedikçe erdemli bir kişi olamazsınız. Her neyi verirseniz ALLAH mutlaka onu bilir
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça, gerçek iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sevdiğiniz şeylerden başkalarına da vermedikçe, tam bir iyilik vasfına eremezsiniz. Her ne harcarsanız şüphesiz Allah onu bilir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe siz birre eremezsiniz, maamafih her ne infak eyleseniz şüphesiz Allah onu da bilir
Fizilal-il Kuran : Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe iyilik mertebesine eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, hiç şüphesiz Allah onu bilir.
Gültekin Onan : Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Tanrı onu bilir.
Hakkı Yılmaz : Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça asla “iyi adamlık” mertebesine eremezsiniz. Ve siz, her neyi bağışlarsanız kesinlikle Allah, onu en iyi bilendir.
Hasan Basri Çantay : Siz, sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcayıncaya kadar asla iyiliğe ermiş (birr-ü taat etmiş) olmazsınız. Her ne infak ederseniz sübhesiz Allah onu bilicidir.
Hayrat Neşriyat : Sevmekte olduğunuz şeylerden (Allah yolunda) sarf etmedikçe, (gerçek) iyiliğe aslâ erişemezsiniz. O hâlde her ne sarf ederseniz, artık şübhesiz ki Allah, onu hakkıyla bilendir.
İbni Kesir : Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe, asla bir'e erişemezsiniz. Ve her ne infak ederseniz; şüphesiz Allah, onu bilir.
İskender Evrenosoğlu : Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe (Allah için vermedikçe), asla Birr'e nail olamazsınız. (Allah'ın size verdiklerinden, Allah için) bir şey infâk ettiğiniz zaman muhakkak ki Allah, onu en iyi bilendir.
Muhammed Esed : (Size gelince ey müminler,) kendiniz için özenle ayırdığınız şeylerden başkaları için harcamadıkça gerçek erdeme ulaşmış olamazsınız; ve her ne harcarsanız kuşkusuz, Allah ondan tamamiyle haberdardır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar birre nâil olamazsınız ve her ne şey infak ederseniz şüphe yok ki, Allah Teâlâ hakkıyla bilir.
Ömer Öngüt : Sevdiğiniz şeyleri Allah yolunda infak etmedikçe aslâ iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz ki Allah onu bilir.
Şaban Piriş : Sevdiğiniz şeylerden (Allah için) vermedikçe iyiliğe erişemezsiniz. Her ne verirseniz, şüphesiz Allah onu bilir.
Suat Yıldırım : Sevdiğiniz mallarınızdan Allah yolunda harcamadıkça "fazilet" mertebesine ulaşamazsınız. Bununla beraber her ne infak ederseniz, Allah mutlaka onu bilir.
Süleyman Ateş : Sevdiğiniz şeylerden (Allâh için) harcamadıkça asla iyiliğe eremezsiniz. Ne harcarsanız Allâh onu bilir.
Tefhim-ul Kuran : Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe erişemezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir.
Ümit Şimşek : Sevdiğiniz şeylerden bağışta bulunmadıkça hayra ermiş olmazsınız. Sizin hayır için harcadığınız herşeyi ise Allah bilir.
Yaşar Nuri Öztürk : Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe hayırda erginliğe/dürüstlüğe asla ulaşamazsınız. İnfak etmekte olduğunuz her şeyi, Allah çok iyi bilmektedir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}