» 3 / Âl-i Imrân  91:

Kuran Sırası: 3
İniş Sırası: 89
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 91
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
3. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : inkar eden
4. وَمَاتُوا (VMETVE) = ve mātū : ve ölenler
5. وَهُمْ (VHM) = vehum : ve onlar
6. كُفَّارٌ (KFER) = kuffārun : kafir olarak
7. فَلَنْ (FLN) = felen :
8. يُقْبَلَ (YGBL) = yuḳbele : kabul edilmeyecektir
9. مِنْ (MN) = min : -nden
10. أَحَدِهِمْ (ÊḪD̃HM) = eHadihim : hiçbiri-
11. مِلْءُ (MLÙ) = mil'u : dolusu
12. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : dünya
13. ذَهَبًا (Z̃HBE) = ƶeheben : altın
14. وَلَوِ (VLV) = velevi : ve olsa dahi
15. افْتَدَىٰ (EFTD̃) = ftedā : fidye vermiş
16. بِهِ (BH) = bihi : onu
17. أُولَٰئِكَ (ÊVLÙK) = ulāike : işte
18. لَهُمْ (LHM) = lehum : onlar için vardır
19. عَذَابٌ (AZ̃EB) = ǎƶābun : bir azab
20. أَلِيمٌ (ÊLYM) = elīmun : acıklı
21. وَمَا (VME) = ve mā : ve yoktur
22. لَهُمْ (LHM) = lehum : onların
23. مِنْ (MN) = min : hiçbir
24. نَاصِرِينَ (NEṦRYN) = nāSirīne : yardımcıları
şüphesiz | kimseler | inkar eden | ve ölenler | ve onlar | kafir olarak | | kabul edilmeyecektir | -nden | hiçbiri- | dolusu | dünya | altın | ve olsa dahi | fidye vermiş | onu | işte | onlar için vardır | bir azab | acıklı | ve yoktur | onların | hiçbir | yardımcıları |

[] [] [KFR] [MVT] [] [KFR] [] [GBL] [] [EḪD̃] [MLE] [ERŽ] [Z̃HB] [] [FD̃Y] [] [] [] [AZ̃B] [ELM] [] [] [] [NṦR]
ÎN ELZ̃YN KFRVE VMETVE VHM KFER FLN YGBL MN ÊḪD̃HM MLÙ ELÊRŽ Z̃HBE VLV EFTD̃ BH ÊVLÙK LHM AZ̃EB ÊLYM VME LHM MN NEṦRYN

inne elleƶīne keferū ve mātū vehum kuffārun felen yuḳbele min eHadihim mil'u l-erDi ƶeheben velevi ftedā bihi ulāike lehum ǎƶābun elīmun ve mā lehum min nāSirīne
إن الذين كفروا وماتوا وهم كفار فلن يقبل من أحدهم ملء الأرض ذهبا ولو افتدى به أولئك لهم عذاب أليم وما لهم من ناصرين

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 91
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden disbelieve[d]
وماتوا م و ت | MVT VMETVE ve mātū ve ölenler and died
وهم | VHM vehum ve onlar while they
كفار ك ف ر | KFR KFER kuffārun kafir olarak (are) disbelievers,
فلن | FLN felen then never
يقبل ق ب ل | GBL YGBL yuḳbele kabul edilmeyecektir will be accepted
من | MN min -nden from
أحدهم ا ح د | EḪD̃ ÊḪD̃HM eHadihim hiçbiri- any one of them
ملء م ل ا | MLE MLÙ mil'u dolusu full
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi dünya earth
ذهبا ذ ه ب | Z̃HB Z̃HBE ƶeheben altın (of) gold
ولو | VLV velevi ve olsa dahi [and] (even) if
افتدى ف د ي | FD̃Y EFTD̃ ftedā fidye vermiş he offered as ransom
به | BH bihi onu it.
أولئك | ÊVLÙK ulāike işte Those -
لهم | LHM lehum onlar için vardır for them
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab (is) a punishment
أليم ا ل م | ELM ÊLYM elīmun acıklı painful
وما | VME ve mā ve yoktur and not
لهم | LHM lehum onların (will be) for them
من | MN min hiçbir any
ناصرين ن ص ر | NṦR NEṦRYN nāSirīne yardımcıları helpers.

3:91 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şüphesiz | kimseler | inkar eden | ve ölenler | ve onlar | kafir olarak | | kabul edilmeyecektir | -nden | hiçbiri- | dolusu | dünya | altın | ve olsa dahi | fidye vermiş | onu | işte | onlar için vardır | bir azab | acıklı | ve yoktur | onların | hiçbir | yardımcıları |

[] [] [KFR] [MVT] [] [KFR] [] [GBL] [] [EḪD̃] [MLE] [ERŽ] [Z̃HB] [] [FD̃Y] [] [] [] [AZ̃B] [ELM] [] [] [] [NṦR]
ÎN ELZ̃YN KFRVE VMETVE VHM KFER FLN YGBL MN ÊḪD̃HM MLÙ ELÊRŽ Z̃HBE VLV EFTD̃ BH ÊVLÙK LHM AZ̃EB ÊLYM VME LHM MN NEṦRYN

inne elleƶīne keferū ve mātū vehum kuffārun felen yuḳbele min eHadihim mil'u l-erDi ƶeheben velevi ftedā bihi ulāike lehum ǎƶābun elīmun ve mā lehum min nāSirīne
إن الذين كفروا وماتوا وهم كفار فلن يقبل من أحدهم ملء الأرض ذهبا ولو افتدى به أولئك لهم عذاب أليم وما لهم من ناصرين

[] [] [ك ف ر] [م و ت] [] [ك ف ر] [] [ق ب ل] [] [ا ح د] [م ل ا] [ا ر ض] [ذ ه ب] [] [ف د ي] [] [] [] [ع ذ ب] [ا ل م] [] [] [] [ن ص ر]

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 91
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden disbelieve[d]
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وماتوا م و ت | MVT VMETVE ve mātū ve ölenler and died
Vav,Mim,Elif,Te,Vav,Elif,
6,40,1,400,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وهم | VHM vehum ve onlar while they
Vav,He,Mim,
6,5,40,
CIRC – prefixed circumstantial particle
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الواو حالية
ضمير منفصل
كفار ك ف ر | KFR KFER kuffārun kafir olarak (are) disbelievers,
Kef,Fe,Elif,Re,
20,80,1,200,
N – nominative masculine plural indefinite noun
اسم مرفوع
فلن | FLN felen then never
Fe,Lam,Nun,
80,30,50,
REM – prefixed resumption particle
NEG – negative particle
الفاء استئنافية
حرف نفي
يقبل ق ب ل | GBL YGBL yuḳbele kabul edilmeyecektir will be accepted
Ye,Gaf,Be,Lam,
10,100,2,30,
V – 3rd person masculine singular passive imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع مبني للمجهول منصوب
من | MN min -nden from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
أحدهم ا ح د | EḪD̃ ÊḪD̃HM eHadihim hiçbiri- any one of them
,Ha,Dal,He,Mim,
,8,4,5,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ملء م ل ا | MLE MLÙ mil'u dolusu full
Mim,Lam,,
40,30,,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi dünya earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
ذهبا ذ ه ب | Z̃HB Z̃HBE ƶeheben altın (of) gold
Zel,He,Be,Elif,
700,5,2,1,
"N – accusative masculine indefinite noun → Gold"
اسم منصوب
ولو | VLV velevi ve olsa dahi [and] (even) if
Vav,Lam,Vav,
6,30,6,
CIRC – prefixed circumstantial particle
COND – conditional particle
الواو حالية
حرف شرط
افتدى ف د ي | FD̃Y EFTD̃ ftedā fidye vermiş he offered as ransom
Elif,Fe,Te,Dal,,
1,80,400,4,,
V – 3rd person masculine singular (form VIII) perfect verb
فعل ماض
به | BH bihi onu it.
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
أولئك | ÊVLÙK ulāike işte Those -
,Vav,Lam,,Kef,
,6,30,,20,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
لهم | LHM lehum onlar için vardır for them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab (is) a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
أليم ا ل م | ELM ÊLYM elīmun acıklı painful
,Lam,Ye,Mim,
,30,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
وما | VME ve mā ve yoktur and not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
لهم | LHM lehum onların (will be) for them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
من | MN min hiçbir any
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
ناصرين ن ص ر | NṦR NEṦRYN nāSirīne yardımcıları helpers.
Nun,Elif,Sad,Re,Ye,Nun,
50,1,90,200,10,50,
N – genitive masculine plural active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: şüphesiz | الَّذِينَ: kimseler | كَفَرُوا: inkar eden | وَمَاتُوا: ve ölenler | وَهُمْ: ve onlar | كُفَّارٌ: kafir olarak | فَلَنْ: | يُقْبَلَ: kabul edilmeyecektir | مِنْ: -nden | أَحَدِهِمْ: hiçbiri- | مِلْءُ: dolusu | الْأَرْضِ: dünya | ذَهَبًا: altın | وَلَوِ: ve olsa dahi | افْتَدَىٰ: fidye vermiş | بِهِ: onu | أُولَٰئِكَ: işte | لَهُمْ: onlar için vardır | عَذَابٌ: bir azab | أَلِيمٌ: acıklı | وَمَا: ve yoktur | لَهُمْ: onların | مِنْ: hiçbir | نَاصِرِينَ: yardımcıları |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN şüphesiz | الذين ELZ̃YN kimseler | كفروا KFRWE inkar eden | وماتوا WMETWE ve ölenler | وهم WHM ve onlar | كفار KFER kafir olarak | فلن FLN | يقبل YGBL kabul edilmeyecektir | من MN -nden | أحدهم ÊḪD̃HM hiçbiri- | ملء MLÙ dolusu | الأرض ELÊRŽ dünya | ذهبا Z̃HBE altın | ولو WLW ve olsa dahi | افتدى EFTD̃ fidye vermiş | به BH onu | أولئك ÊWLÙK işte | لهم LHM onlar için vardır | عذاب AZ̃EB bir azab | أليم ÊLYM acıklı | وما WME ve yoktur | لهم LHM onların | من MN hiçbir | ناصرين NEṦRYN yardımcıları |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: şüphesiz | elleƶīne: kimseler | keferū: inkar eden | ve mātū: ve ölenler | vehum: ve onlar | kuffārun: kafir olarak | felen: | yuḳbele: kabul edilmeyecektir | min: -nden | eHadihim: hiçbiri- | mil'u: dolusu | l-erDi: dünya | ƶeheben: altın | velevi: ve olsa dahi | ftedā: fidye vermiş | bihi: onu | ulāike: işte | lehum: onlar için vardır | ǎƶābun: bir azab | elīmun: acıklı | ve mā: ve yoktur | lehum: onların | min: hiçbir | nāSirīne: yardımcıları |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: şüphesiz | ELZ̃YN: kimseler | KFRVE: inkar eden | VMETVE: ve ölenler | VHM: ve onlar | KFER: kafir olarak | FLN: | YGBL: kabul edilmeyecektir | MN: -nden | ÊḪD̃HM: hiçbiri- | MLÙ: dolusu | ELÊRŽ: dünya | Z̃HBE: altın | VLV: ve olsa dahi | EFTD̃: fidye vermiş | BH: onu | ÊVLÙK: işte | LHM: onlar için vardır | AZ̃EB: bir azab | ÊLYM: acıklı | VME: ve yoktur | LHM: onların | MN: hiçbir | NEṦRYN: yardımcıları |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gerçekten de, kâfir olanlar ve kâfir olarak ölenler yok mu, kurtulmak için dünya dolusu altın feda etseler makbule geçmez, hiçbiri kurtulmaz, onlaradır elemli bir azap ve onlara bir tek yardımcı bile yoktur.
Adem Uğur : Gerçekten, inkâr edip kâfir olarak ölenler var ya, onların hiçbirinden -fidye olarak dünya dolusu altın verecek olsa dahi- kabul edilmeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır; hiç yardımcıları da yoktur.
Ahmed Hulusi : Onlar ki hakikat bilgisini inkâr ederler ve bu inkâr ile ölürler; arz dolu altını olup da fidye olarak (kurtulmak için) vermeyi düşünseler, bu asla kabul olmaz. Onlar için feci bir azap vardır ve kimse de onlara yardımcı olmaz.
Ahmet Tekin : Gerçekten kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek ört-bas edip inkârda ısrar ile, kâfir olarak yahut mürted olarak ölenler var ya, onların hiçbirinden, fidye olarak dünya dolusu altın verecek olsalar dahi, asla kabul edilmeyecek, kendilerini kurtaramayacaklardır. Onlar için can yakıp inleten müthiş bir azap vardır. Hiç yardım edenleri de olmayacaktır.
Ahmet Varol : İnkar edip kâfir olarak ölenlerin hiç birinden bütün yeryüzü dolusunca altın fidye verseler bile kabul edilmeyecektir. Onlar için acıklı bir azap vardır ve onların yardımcıları da yoktur.
Ali Bulaç : Şüphesiz küfredip kafir olarak ölenler, bunların hiç birisinden, yeryüzü dolusu altını olsa -bunu fidye olarak verse de- kesin olarak kabul edilmez. Onlar için acı bir azab vardır ve onların yardımcıları yoktur.
Ali Fikri Yavuz : Küfre dalmış ve kâfir oldukları halde ölüp gitmiş kimseler (var ya), bunların her biri kendini kurtarmak için dünya dolusu altın verecek olsa bile, asla hiç birinden kabul olunmaz. Bunların hakkı acıklı bir azâbdır ve kendilerine yardım edeceklerden de kimse yoktur.
Bekir Sadak : Dogrusu inkar edip, inkarci olarak olenlerin hicbirinden, yeryuzunu dolduracak kadar altini fidye vermis olsa bile, bu kabul edilmeyecektir. Iste elem verici azab onlaradir, onlarin hic yardimcilari da yoktur. *
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki, inkâra sapıp kâfir olarak ölenler —kurtuluş fidyesi olarak— dünya dolusu altın verseler hiç birinden mümkün değil kabul edilmiyecektir. Bunlar için çok acıklı bir azâb vardır ve yardımcıları da yoktur.
Diyanet İşleri : Şüphesiz inkâr edip kâfir olarak ölenler var ya, dünya dolusu altını fidye verseler bile bu, hiçbirisinden asla kabul edilmeyecektir. Onlar için elem dolu bir azap vardır. Onların hiçbir yardımcıları da yoktur.
Diyanet İşleri (eski) : Doğrusu inkar edip, inkarcı olarak ölenlerin hiçbirinden, yeryüzünü dolduracak kadar altını fidye vermiş olsa bile, bu kabul edilmeyecektir. İşte elem verici azab onlaradır, onların hiç yardımcıları da yoktur.
Diyanet Vakfi : Gerçekten, inkâr edip kâfir olarak ölenler var ya, onların hiçbirinden -fidye olarak dünya dolusu altın verecek olsa dahi- kabul edilmeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır; hiç yardımcıları da yoktur.
Edip Yüksel : İnkar edip inkarcı olarak ölenler, dünya dolusu altını fidye olarak verseler dahi kendilerinden kabul edilmeyecektir. Onlar acıklı bir azabı hakkettiler ve hiç bir yardımcıları da olmayacak.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Muhakkak ki inkâr edenler ve kâfir oldukları halde de ölenler, yeryüzü dolusu altın fidye verseler bile hiç birisinden asla kabul edilmeyecektir. İşte dayanılmaz azab onlar içindir. Onların hiçbir yardımcıları da yoktur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İnkar etmiş ve inkarcı olarak ölüp gitmiş kimselerin her biri kendini kurtarmak için dünya dolusu altın verecek de olsa, bu onların hiçbirinden asla kabul edilmeyecektir. Onların hakkı elim bir azaptır ve kendilerini kurtaracak da yoktur.
Elmalılı Hamdi Yazır : küfretmiş ve kâfir oldukları halde ölüb gitmiş kimseler, her halde bunların her biri kendini kurtarmak için Dünya dolusu altın verecek dahi olsa hiç birinden kabul edilmek ihtimali yoktur, bunların hakkı elîm bir azabdır ve kendilerini kurtaracak da yoktur
Fizilal-il Kuran : Küfredip kâfir olarak ölenlere gelince, bunların hiç birinden yeryüzü dolusu kadar altını fidye olarak verse bile kabul edilmez. Onları acıklı bir azap beklemektedir, hiçbir yardımcı bulamazlar.
Gültekin Onan : Şüphesiz küfredip kafir olarak ölenler, bunların hiç birisinden, yeryüzü dolusu altını olsa -bunu fidye olarak verse de- kesin olarak kabul edilmez. Onlar için acı bir azab vardır ve onların yardımcıları yoktur.
Hakkı Yılmaz : "Şüphesiz ki küfretmiş; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddetmiş ve bu durumda oldukları hâlde de ölen şu kişilerin hiç birinden, yeryüzü dolusu altın –onu fidye/kurtulmalık verseler bile– asla kabul edilmeyecektir. İşte onlar, dayanılmaz azap kendileri için olanlardır. Onlar için yardımcılardan da yoktur. "
Hasan Basri Çantay : Hakıykat, küfredenler ve kendileri kâfir olarak ölenler (yok mu?) onlardan hiç birinin (bilfarz) yer yüzünü dolduracak mıkdardaki altını dahi — onu feda etse — kat'iyyen makbul olmaz. İşte onlar! Pek acıklı bir azâb onların (hakkı) dır. Kendilerinin hiç bir yardımcıları da yokdur.
Hayrat Neşriyat : Muhakkak ki o inkâr edip de kendileri kâfir kimseler olarak ölenler yok mu, artık dünya dolusu altın, velev ki (kendisini kurtarmak üzere) onu fedâ edecek (de) olsa, artık onların hiçbirinden aslâ kabûl edilmeyecektir! İşte onlar yok mu, kendileri için (pek) elemli bir azab vardır ve onlar için yardımcılardan kimse yoktur.
İbni Kesir : Doğrusu küfredip de, kafir olarak ölenler, yeryüzü dolusu altını fidye verecek olsalar yine de hiç birinden kabul edilmez. Onlar için elim bir azab vardır. Ve onların hiç yardımcıları da yoktur.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki, inkâr edip, kâfîr olarak ölenlerin hiç birinden, yeryüzü dolusu altını olsa ve onu fidye olarak verse artık asla kabul edilmez. İşte onlar, onlar için “elim azap “ vardır. Ve onlar için bir yardımcı yoktur.
Muhammed Esed : Hakikati inkara şartlanmış olanlara ve hakikat inkarcısı olarak ölenlere gelince, yeryüzünün bütün altınları (bile) onların fidyelerini karşılayamaz. İşte onlar için acıklı bir azap vardır ve kendilerine yardım edecek hiç kimse bulamayacaklardır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphesiz o kimseler ki, kâfir oldular ve kâfirler oldukları halde öldüler, artık onların hiçbirinden yeryüzü dolusu altın feda edecek olsa elbette kabul edilmeyecektir. İşte onlar için elîm bir azap vardır. Ve onlar için yardımcılardan bir kimse yoktur.
Ömer Öngüt : İnkâra saplanmış ve kâfir olarak ölenler, dünya dolusu altını fidye vermiş olsa dahi aslâ hiçbirinden kabul edilmeyecektir. Elem verici azap onlaradır, onların hiçbir yardımcıları da yoktur.
Şaban Piriş : Evet, inkâr edip, kafir oldukları halde ölenlerin hiç birinden, yeryüzünü dolduracak kadar altın fidye verse dahi asla kabul edilmeyecektir. İşte acıklı azap bunlar içindir. Onlar için bir yardımcı da yoktur.
Suat Yıldırım : İnkâr yoluna sapan ve kâfir olarak can veren kimseler, kurtuluş fidyesi olarak dünya dolusunca altın verseler de, mümkün değil, hiçbirinden kabul edilmeyecektir. Bunların hakkı, çok acı bir azaptır ve kendilerini bundan kurtaracak olan da yoktur.
Süleyman Ateş : İnkâr edip kâfir olarak ölenler, dünyâ dolusu altın fidye vermiş olsa dahi hiçbirinden kabul edilmeyecektir. Onlar için acı bir azâb vardır ve onların hiçbir yardımcıları yoktur!
Tefhim-ul Kuran : Şüphesiz küfredip kâfir olarak ölenler, bunların hiç birisinden, yeryüzü dolusu altın olsa -bunu fidye olarak verse de- kesin olarak kabul edilmez. Onlar için acıklı bir azab vardır ve onların yardımcıları yoktur.
Ümit Şimşek : İnkâr edip de kâfir olarak ölenler azaptan kurtulmak için fidye olarak dünya dolusu altın verecek olsalar, hiçbirinden böyle birşey kabul edilmez. Onların hakkı acı bir azaptır; kendilerini bu azaptan kurtaracak hiçbir yardımcıları da yoktur.
Yaşar Nuri Öztürk : Gerçeği örtüp de küfre sapmış olarak ölenlere gelince, onların her biri kendini kurtarmak için dünya dolusu altın verse de asla kabul edilmeyecektir. Korkunç bir azap vardır onlar için. Hiçbir yardımcıları olmayacaktır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}