» 3 / Âl-i Imrân  173:

Kuran Sırası: 3
İniş Sırası: 89
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 173
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : onlar ki
2. قَالَ (GEL) = ḳāle : deyince
3. لَهُمُ (LHM) = lehumu : kendilerine
4. النَّاسُ (ELNES) = n-nāsu : halk
5. إِنَّ (ÎN) = inne : elbette
6. النَّاسَ (ELNES) = n-nāse : (Düşman) İnsanlar
7. قَدْ (GD̃) = ḳad : muhakkak
8. جَمَعُوا (CMAVE) = cemeǔ : (ordu) toplamışlar
9. لَكُمْ (LKM) = lekum : size karşı
10. فَاخْشَوْهُمْ (FEḢŞVHM) = feḣşevhum : onlardan korkun
11. فَزَادَهُمْ (FZED̃HM) = fezādehum : (bu söz) onların artırdı
12. إِيمَانًا (ÎYMENE) = īmānen : imanını
13. وَقَالُوا (VGELVE) = ve ḳālū : ve dediler ki
14. حَسْبُنَا (ḪSBNE) = Hasbunā : bize yeter
15. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
16. وَنِعْمَ (VNAM) = ve niǎ'me : ve ne güzel
17. الْوَكِيلُ (ELVKYL) = l-vekīlu : vekildir
onlar ki | deyince | kendilerine | halk | elbette | (Düşman) İnsanlar | muhakkak | (ordu) toplamışlar | size karşı | onlardan korkun | (bu söz) onların artırdı | imanını | ve dediler ki | bize yeter | Allah | ve ne güzel | vekildir |

[] [GVL] [] [NVS] [] [NVS] [] [CMA] [] [ḢŞY] [ZYD̃] [EMN] [GVL] [ḪSB] [] [NAM] [VKL]
ELZ̃YN GEL LHM ELNES ÎN ELNES GD̃ CMAVE LKM FEḢŞVHM FZED̃HM ÎYMENE VGELVE ḪSBNE ELLH VNAM ELVKYL

elleƶīne ḳāle lehumu n-nāsu inne n-nāse ḳad cemeǔ lekum feḣşevhum fezādehum īmānen ve ḳālū Hasbunā llahu ve niǎ'me l-vekīlu
الذين قال لهم الناس إن الناس قد جمعوا لكم فاخشوهم فزادهم إيمانا وقالوا حسبنا الله ونعم الوكيل

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 173
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الذين | ELZ̃YN elleƶīne onlar ki Those who
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle deyince said
لهم | LHM lehumu kendilerine to them
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāsu halk [the people],
إن | ÎN inne elbette """Indeed"
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāse (Düşman) İnsanlar the people
قد | GD̃ ḳad muhakkak (have) certainly
جمعوا ج م ع | CMA CMAVE cemeǔ (ordu) toplamışlar gathered
لكم | LKM lekum size karşı against you,
فاخشوهم خ ش ي | ḢŞY FEḢŞVHM feḣşevhum onlardan korkun "so fear them."""
فزادهم ز ي د | ZYD̃ FZED̃HM fezādehum (bu söz) onların artırdı But it increased them
إيمانا ا م ن | EMN ÎYMENE īmānen imanını (in) faith
وقالوا ق و ل | GVL VGELVE ve ḳālū ve dediler ki and they said,
حسبنا ح س ب | ḪSB ḪSBNE Hasbunā bize yeter """Sufficient for us"
الله | ELLH llahu Allah (is) Allah
ونعم ن ع م | NAM VNAM ve niǎ'me ve ne güzel and (He is the) best
الوكيل و ك ل | VKL ELVKYL l-vekīlu vekildir "[the] Disposer of affairs."""

3:173 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

onlar ki | deyince | kendilerine | halk | elbette | (Düşman) İnsanlar | muhakkak | (ordu) toplamışlar | size karşı | onlardan korkun | (bu söz) onların artırdı | imanını | ve dediler ki | bize yeter | Allah | ve ne güzel | vekildir |

[] [GVL] [] [NVS] [] [NVS] [] [CMA] [] [ḢŞY] [ZYD̃] [EMN] [GVL] [ḪSB] [] [NAM] [VKL]
ELZ̃YN GEL LHM ELNES ÎN ELNES GD̃ CMAVE LKM FEḢŞVHM FZED̃HM ÎYMENE VGELVE ḪSBNE ELLH VNAM ELVKYL

elleƶīne ḳāle lehumu n-nāsu inne n-nāse ḳad cemeǔ lekum feḣşevhum fezādehum īmānen ve ḳālū Hasbunā llahu ve niǎ'me l-vekīlu
الذين قال لهم الناس إن الناس قد جمعوا لكم فاخشوهم فزادهم إيمانا وقالوا حسبنا الله ونعم الوكيل

[] [ق و ل] [] [ن و س] [] [ن و س] [] [ج م ع] [] [خ ش ي] [ز ي د] [ا م ن] [ق و ل] [ح س ب] [] [ن ع م] [و ك ل]

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 173
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الذين | ELZ̃YN elleƶīne onlar ki Those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
قال ق و ل | GVL GEL ḳāle deyince said
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
لهم | LHM lehumu kendilerine to them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāsu halk [the people],
Elif,Lam,Nun,Elif,Sin,
1,30,50,1,60,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
إن | ÎN inne elbette """Indeed"
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāse (Düşman) İnsanlar the people
Elif,Lam,Nun,Elif,Sin,
1,30,50,1,60,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
قد | GD̃ ḳad muhakkak (have) certainly
Gaf,Dal,
100,4,
CERT – particle of certainty
حرف تحقيق
جمعوا ج م ع | CMA CMAVE cemeǔ (ordu) toplamışlar gathered
Cim,Mim,Ayn,Vav,Elif,
3,40,70,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لكم | LKM lekum size karşı against you,
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
فاخشوهم خ ش ي | ḢŞY FEḢŞVHM feḣşevhum onlardan korkun "so fear them."""
Fe,Elif,Hı,Şın,Vav,He,Mim,
80,1,600,300,6,5,40,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الفاء استئنافية
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فزادهم ز ي د | ZYD̃ FZED̃HM fezādehum (bu söz) onların artırdı But it increased them
Fe,Ze,Elif,Dal,He,Mim,
80,7,1,4,5,40,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الفاء عاطفة
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
إيمانا ا م ن | EMN ÎYMENE īmānen imanını (in) faith
,Ye,Mim,Elif,Nun,Elif,
,10,40,1,50,1,
N – accusative masculine indefinite (form IV) verbal noun
اسم منصوب
وقالوا ق و ل | GVL VGELVE ve ḳālū ve dediler ki and they said,
Vav,Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
6,100,1,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
حسبنا ح س ب | ḪSB ḪSBNE Hasbunā bize yeter """Sufficient for us"
Ha,Sin,Be,Nun,Elif,
8,60,2,50,1,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الله | ELLH llahu Allah (is) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
ونعم ن ع م | NAM VNAM ve niǎ'me ve ne güzel and (He is the) best
Vav,Nun,Ayn,Mim,
6,50,70,40,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو استئنافية
فعل ماض
الوكيل و ك ل | VKL ELVKYL l-vekīlu vekildir "[the] Disposer of affairs."""
Elif,Lam,Vav,Kef,Ye,Lam,
1,30,6,20,10,30,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |الَّذِينَ: onlar ki | قَالَ: deyince | لَهُمُ: kendilerine | النَّاسُ: halk | إِنَّ: elbette | النَّاسَ: (Düşman) İnsanlar | قَدْ: muhakkak | جَمَعُوا: (ordu) toplamışlar | لَكُمْ: size karşı | فَاخْشَوْهُمْ: onlardan korkun | فَزَادَهُمْ: (bu söz) onların artırdı | إِيمَانًا: imanını | وَقَالُوا: ve dediler ki | حَسْبُنَا: bize yeter | اللَّهُ: Allah | وَنِعْمَ: ve ne güzel | الْوَكِيلُ: vekildir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |الذين ELZ̃YN onlar ki | قال GEL deyince | لهم LHM kendilerine | الناس ELNES halk | إن ÎN elbette | الناس ELNES (Düşman) İnsanlar | قد GD̃ muhakkak | جمعوا CMAWE (ordu) toplamışlar | لكم LKM size karşı | فاخشوهم FEḢŞWHM onlardan korkun | فزادهم FZED̃HM (bu söz) onların artırdı | إيمانا ÎYMENE imanını | وقالوا WGELWE ve dediler ki | حسبنا ḪSBNE bize yeter | الله ELLH Allah | ونعم WNAM ve ne güzel | الوكيل ELWKYL vekildir |
Kırık Meal (Okunuş) : |elleƶīne: onlar ki | ḳāle: deyince | lehumu: kendilerine | n-nāsu: halk | inne: elbette | n-nāse: (Düşman) İnsanlar | ḳad: muhakkak | cemeǔ: (ordu) toplamışlar | lekum: size karşı | feḣşevhum: onlardan korkun | fezādehum: (bu söz) onların artırdı | īmānen: imanını | ve ḳālū: ve dediler ki | Hasbunā: bize yeter | llahu: Allah | ve niǎ'me: ve ne güzel | l-vekīlu: vekildir |
Kırık Meal (Transcript) : |ELZ̃YN: onlar ki | GEL: deyince | LHM: kendilerine | ELNES: halk | ÎN: elbette | ELNES: (Düşman) İnsanlar | GD̃: muhakkak | CMAVE: (ordu) toplamışlar | LKM: size karşı | FEḢŞVHM: onlardan korkun | FZED̃HM: (bu söz) onların artırdı | ÎYMENE: imanını | VGELVE: ve dediler ki | ḪSBNE: bize yeter | ELLH: Allah | VNAM: ve ne güzel | ELVKYL: vekildir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Öyle kişilerdir onlar ki halk, kendilerine, bütün insanlar, aleyhinizde birleşti, korkun onlardan dedi de bu söz, onların inancını arttırdı ve Allah yeter bize, ne de güzel vekildir o dediler.
Adem Uğur : Bir kısım insanlar, müminlere: "Düşmanlarınız olan insanlar, size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!" dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha arttırdı ve "Allah bize yeter. O ne güzel vekîldir!" dediler.
Ahmed Hulusi : "Sizinle savaşmak için bir ordu oluşturdular, korkun onlardan" dediklerinde; bu haber onların bilakis imanını arttırdı da şöyle cevapladılar: "Allâh yeter bize, O ne güzel Vekiyl'dir!"
Ahmet Tekin : Bir kısım insanlar mü’minlere: 'İnsanlar, düşmanlarınız size karşı ordu topladı, onlardan korkun' dediklerinde, bu onların imanlarını artırdı. 'Allah bize yeter, o ne güzel hâmi, ne güzel güvencedir' dediler.
Ahmet Varol : Onlar ki, bazı kimseler kendilerine: 'İnsanlar size karşı toplandılar, onlardan korkun' dediklerinde bu onların imanlarını artırdı ve: 'Allah bize yeter o ne güzel vekildir' dediler.
Ali Bulaç : Onlar, kendilerine insanlar: "Size karşı insanlar topla(n)dılar, artık onlardan korkun" dedikleri halde imanları artanlar ve: "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" diyenlerdir.
Ali Fikri Yavuz : Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine: “- Düşmanlarınız size karşı ordu hazırladı, o halde onlardan korkun.” dedi de bu söz onların imanını artırdı ve üstelik: “- Allah bize kâfidir ve O ne güzel vekildir”, dediler.
Bekir Sadak : Insanlar onlara: «Dusmaniniz olan insanlar size karsi bir ordu topladilar, onlardan korkun» dediler. Bu, onlarin imanini artirdi da: «Allah bize yeter. O ne guzel Vekil'dir» dediler.
Celal Yıldırım : Onlar ki, kendilerine bazı kimselerin, «Düşmanınız olan insanlar size karşı ordu toplayıp hazırladılar, (aman) onlardan korkun !» demeleri, onların ancak imânını artırdı da, «Allah bize yeter, O ne güzel Vekîl'dir (koruyucu ve gözetici, yardım edici ve sahip akıcıdır)!» dediler.
Diyanet İşleri : Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine, “İnsanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun” dediklerinde, bu söz onların imanını artırdı ve “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!” dediler.
Diyanet İşleri (eski) : İnsanlar onlara: 'Düşmanınız olan insanlar size karşı bir ordu topladılar, onlardan korkun' dediler. Bu, onların imanını artırdı da: 'Allah bize yeter. O ne güzel Vekil'dir' dediler.
Diyanet Vakfi : Bir kısım insanlar, müminlere: «Düşmanlarınız olan insanlar, size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!» dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha arttırdı ve «Allah bize yeter. O ne güzel vekîldir!» dediler.
Edip Yüksel : Onlar ki insanlar kendilerine, 'Halk size karşı birleşip harekete geçmis; korkun onlardan,' dediklerinde, bu onların ancak imanını arttırır ve şöyle derler: 'Bize ALLAH yeter; o ne güzel Koruyucudur.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İnsanlar onlara: «Düşmanlarınız size karşı ordu topladı, onlardan korkun.» dediklerinde, bu, onların imanını artırdı ve şöyle dediler: «Allah bize yeter. O ne güzel vekildir».
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar ki, insanlar kendilerine: «Haberiniz olsun, düşmanlarınız size saldırmak için toplandılar, onun için onlardan korkun!» dediler. Bu, onların imanını artırdı ve: «Bize Allah yetişir; O, ne güzel vekildir!» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : onlar ki nâs kendilerine haberiniz olsun nas sizin için tahşidat yaptılar onun için onlardan korkun dediler de bu kendilerinin imanlarını artırdı «Allah yetişir bize o ne güzel vekil» dediler
Fizilal-il Kuran : O kimseler ki, insanlar kendilerine «Düşmanlarınız size saldırmak için yığınak yaptılar, onlardan korkmalısınız» dediklerinde, bu sözden imanları daha güçlenerek 'Allah bize yeter, O ne güzel bir vekildir» dediler.
Gültekin Onan : Onlar kendilerine insanlar: "Size karşı insanlar topla(n)dılar, artık onlardan korkun" dedikleri halde inançları artanlar ve: "Tanrı bize yeter, O ne güzel vekildir" diyenlerdir.
Hakkı Yılmaz : (172,173) "Kendilerine yara dokunduktan sonra Allah ve Elçi'nin davetine katılan kimseler; insanlar kendilerine: “Şüphesiz insanlar size karşı birlik oldular, onlardan ürperin” dediklerinde, bunun, kendilerini inanç yönünden artırdığı ve: “Allah bize yeter. O, ne güzel tüm varlıkları belirli bir programa göre ayarlayan ve bu programı koruyarak, destekleyerek uygulayan”dır!” diyen kimseler; onlardan iyileştiren, güzelleştiren ve Allah'ın koruması altına girmiş kimselere büyük bir ödül vardır. "
Hasan Basri Çantay : Onlar öyle kimselerdir ki halk kendilerine: («düşmanlarınız olan) insanlar size karşı ordu hazırladılar, o halde onlardan korkun» dedi de bu (söz) onların îmaanını artırdı ve: «Allah bize yeter. O, ne güzel vekildir dediler.
Hayrat Neşriyat : Onlar ki, (bir kısım) insanlar kendilerine: 'Şübhesiz insanlar (düşmanlarınız), gerçekten size karşı toplandılar; işte onlardan korkun!' dediler de (bu) onların îmanlarını artırdı ve: 'Allah bize yeter! Ve (O) ne güzel Vekîldir!' dediler.
İbni Kesir : Onlar ki: Bir takım kimseler kendilerine; düşmanlarınız sizin için kuvvetlerini topladılar onlardan korkun dedikleri zaman, bu haber onların imanını artırır da, Allah bize kafidir. O ne güzel vekildir, derler.
İskender Evrenosoğlu : O (ahsen) kimseler ki, insanlar onlara: "Muhakkak ki, insanlar, sizin için (size saldırmak için) toplandılar. Artık onlardan korkun." dedikleri zaman, (bu söz), onların îmânını artırdı. Ve "Allah bize kâfîdir ve O, ne güzel vekildir." dediler.
Muhammed Esed : O inananlar ki başka insanlar tarafından, "Bakın, size karşı bir ordu toplanmış, onlardan kendinizi koruyun!" şeklinde uyarılmışlardı, ama bu, onların sadece imanını arttırdı ve "Allah bize kafidir; O, ne mükemmel bir koruyucudur!" diye cevap verdiler;
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar ki, nâs onlara: Halk sizin için (kuvvet) topladılar, artık o düşmanlardan korkunuz dediler (de) bu onların imânını artırdı ve «Allah Teâlâ bizlere kâfidir ve O ne güzel vekîldir,» dediler.
Ömer Öngüt : Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine: “Düşmanlarınız olan insanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun!” dediklerinde, bu söz onların imanını arttırdı ve üstelik: “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!” dediler.
Şaban Piriş : Onlara bazı kimseler: -İnsanlar sizinle savaşmak için toplandı; onlardan korkun! dediklerinde bu onların imanını artırdı ve “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir” diye karşılık verdiler.
Suat Yıldırım : Onlar öyle kimselerdir ki halk kendilerine: "Düşmanlarınız olan insanlar size karşı ordu hazırladılar, aman onlardan kendinizi koruyun." dediklerinde, bu tehdit onların imanlarını artırmış ve "Hasbunallah ve ni’me’l-vekil" "Allah bize yeter. O ne güzel vekildir!" demişlerdir.
Süleyman Ateş : Onlar ki, halk kendilerine: "(Düşman) İnsanlar size karşı ordu toplamışlar, onlardan korkun!" deyince, (bu söz,) onların imanını artırdı. Ve: "Allâh bize yeter, O, ne güzel vekildir." dediler.
Tefhim-ul Kuran : Onlar, kendilerine insanlar: «Size karşı insanlar topla(n) dılar, artık onlardan korkun» dedikleri halde, (buna rağmen) imanları artanlar ve: «Allah bize yeter, O ne güzel vekildir» diyenlerdir.
Ümit Şimşek : Onlar öyle kimselerdir ki, halk onlara 'İnsanlar size karşı toplandı; onlardan korkun' dediği zaman, bu onların imanını arttırdı ve dediler ki: 'Bize Allah yeter; ne güzel vekildir O.'
Yaşar Nuri Öztürk : O müminler ki, insanlar kendilerine, "Halk size karşı bir araya gelmiş, korkun onlardan!" dediklerinde, bu onların imanını artırdı da şöyle söylediler: "Allah bize yeter. Ne güzel Vekîl'dir O!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}