» 3 / Âl-i Imrân  116:

Kuran Sırası: 3
İniş Sırası: 89
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 116
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
3. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : inkar eden(ler)
4. لَنْ (LN) = len :
5. تُغْنِيَ (TĞNY) = tuğniye : yarar sağlamayacaktır
6. عَنْهُمْ (ANHM) = ǎnhum : onlara
7. أَمْوَالُهُمْ (ÊMVELHM) = emvāluhum : malları
8. وَلَا (VLE) = ve lā : ne de
9. أَوْلَادُهُمْ (ÊVLED̃HM) = evlāduhum : evladları
10. مِنَ (MN) = mine : karşı
11. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'a
12. شَيْئًا (ŞYÙE) = şey'en : hiçbir şey
13. وَأُولَٰئِكَ (VÊVLÙK) = ve ulāike : ve onlar
14. أَصْحَابُ (ÊṦḪEB) = eSHābu : halkıdır
15. النَّارِ (ELNER) = n-nāri : ateş
16. هُمْ (HM) = hum : onlar
17. فِيهَا (FYHE) = fīhā : orada
18. خَالِدُونَ (ḢELD̃VN) = ḣālidūne : sürekli kalacaklardır
şüphesiz | kimseler | inkar eden(ler) | | yarar sağlamayacaktır | onlara | malları | ne de | evladları | karşı | Allah'a | hiçbir şey | ve onlar | halkıdır | ateş | onlar | orada | sürekli kalacaklardır |

[] [] [KFR] [] [ĞNY] [] [MVL] [] [VLD̃] [] [] [ŞYE] [] [ṦḪB] [NVR] [] [] [ḢLD̃]
ÎN ELZ̃YN KFRVE LN TĞNY ANHM ÊMVELHM VLE ÊVLED̃HM MN ELLH ŞYÙE VÊVLÙK ÊṦḪEB ELNER HM FYHE ḢELD̃VN

inne elleƶīne keferū len tuğniye ǎnhum emvāluhum ve lā evlāduhum mine llahi şey'en ve ulāike eSHābu n-nāri hum fīhā ḣālidūne
إن الذين كفروا لن تغني عنهم أموالهم ولا أولادهم من الله شيئا وأولئك أصحاب النار هم فيها خالدون

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 116
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieved,
لن | LN len never
تغني غ ن ي | ĞNY TĞNY tuğniye yarar sağlamayacaktır will avail
عنهم | ANHM ǎnhum onlara [for] them
أموالهم م و ل | MVL ÊMVELHM emvāluhum malları their wealth
ولا | VLE ve lā ne de and not
أولادهم و ل د | VLD̃ ÊVLED̃HM evlāduhum evladları their children
من | MN mine karşı against
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
شيئا ش ي ا | ŞYE ŞYÙE şey'en hiçbir şey anything,
وأولئك | VÊVLÙK ve ulāike ve onlar and those
أصحاب ص ح ب | ṦḪB ÊṦḪEB eSHābu halkıdır (are the) companions
النار ن و ر | NVR ELNER n-nāri ateş (of) the Fire,
هم | HM hum onlar they
فيها | FYHE fīhā orada in it
خالدون خ ل د | ḢLD̃ ḢELD̃VN ḣālidūne sürekli kalacaklardır (will) abide forever.

3:116 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şüphesiz | kimseler | inkar eden(ler) | | yarar sağlamayacaktır | onlara | malları | ne de | evladları | karşı | Allah'a | hiçbir şey | ve onlar | halkıdır | ateş | onlar | orada | sürekli kalacaklardır |

[] [] [KFR] [] [ĞNY] [] [MVL] [] [VLD̃] [] [] [ŞYE] [] [ṦḪB] [NVR] [] [] [ḢLD̃]
ÎN ELZ̃YN KFRVE LN TĞNY ANHM ÊMVELHM VLE ÊVLED̃HM MN ELLH ŞYÙE VÊVLÙK ÊṦḪEB ELNER HM FYHE ḢELD̃VN

inne elleƶīne keferū len tuğniye ǎnhum emvāluhum ve lā evlāduhum mine llahi şey'en ve ulāike eSHābu n-nāri hum fīhā ḣālidūne
إن الذين كفروا لن تغني عنهم أموالهم ولا أولادهم من الله شيئا وأولئك أصحاب النار هم فيها خالدون

[] [] [ك ف ر] [] [غ ن ي] [] [م و ل] [] [و ل د] [] [] [ش ي ا] [] [ص ح ب] [ن و ر] [] [] [خ ل د]

 » 3 / Âl-i Imrân  Suresi: 116
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieved,
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لن | LN len never
Lam,Nun,
30,50,
NEG – negative particle
حرف نفي
تغني غ ن ي | ĞNY TĞNY tuğniye yarar sağlamayacaktır will avail
Te,Ğayn,Nun,Ye,
400,1000,50,10,
V – 3rd person feminine singular (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
عنهم | ANHM ǎnhum onlara [for] them
Ayn,Nun,He,Mim,
70,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
أموالهم م و ل | MVL ÊMVELHM emvāluhum malları their wealth
,Mim,Vav,Elif,Lam,He,Mim,
,40,6,1,30,5,40,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولا | VLE ve lā ne de and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
أولادهم و ل د | VLD̃ ÊVLED̃HM evlāduhum evladları their children
,Vav,Lam,Elif,Dal,He,Mim,
,6,30,1,4,5,40,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN mine karşı against
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah'a Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
شيئا ش ي ا | ŞYE ŞYÙE şey'en hiçbir şey anything,
Şın,Ye,,Elif,
300,10,,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
وأولئك | VÊVLÙK ve ulāike ve onlar and those
Vav,,Vav,Lam,,Kef,
6,,6,30,,20,
REM – prefixed resumption particle
DEM – plural demonstrative pronoun
الواو استئنافية
اسم اشارة
أصحاب ص ح ب | ṦḪB ÊṦḪEB eSHābu halkıdır (are the) companions
,Sad,Ha,Elif,Be,
,90,8,1,2,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
النار ن و ر | NVR ELNER n-nāri ateş (of) the Fire,
Elif,Lam,Nun,Elif,Re,
1,30,50,1,200,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
هم | HM hum onlar they
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
فيها | FYHE fīhā orada in it
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
خالدون خ ل د | ḢLD̃ ḢELD̃VN ḣālidūne sürekli kalacaklardır (will) abide forever.
Hı,Elif,Lam,Dal,Vav,Nun,
600,1,30,4,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: şüphesiz | الَّذِينَ: kimseler | كَفَرُوا: inkar eden(ler) | لَنْ: | تُغْنِيَ: yarar sağlamayacaktır | عَنْهُمْ: onlara | أَمْوَالُهُمْ: malları | وَلَا: ne de | أَوْلَادُهُمْ: evladları | مِنَ: karşı | اللَّهِ: Allah'a | شَيْئًا: hiçbir şey | وَأُولَٰئِكَ: ve onlar | أَصْحَابُ: halkıdır | النَّارِ: ateş | هُمْ: onlar | فِيهَا: orada | خَالِدُونَ: sürekli kalacaklardır |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN şüphesiz | الذين ELZ̃YN kimseler | كفروا KFRWE inkar eden(ler) | لن LN | تغني TĞNY yarar sağlamayacaktır | عنهم ANHM onlara | أموالهم ÊMWELHM malları | ولا WLE ne de | أولادهم ÊWLED̃HM evladları | من MN karşı | الله ELLH Allah'a | شيئا ŞYÙE hiçbir şey | وأولئك WÊWLÙK ve onlar | أصحاب ÊṦḪEB halkıdır | النار ELNER ateş | هم HM onlar | فيها FYHE orada | خالدون ḢELD̃WN sürekli kalacaklardır |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: şüphesiz | elleƶīne: kimseler | keferū: inkar eden(ler) | len: | tuğniye: yarar sağlamayacaktır | ǎnhum: onlara | emvāluhum: malları | ve lā: ne de | evlāduhum: evladları | mine: karşı | llahi: Allah'a | şey'en: hiçbir şey | ve ulāike: ve onlar | eSHābu: halkıdır | n-nāri: ateş | hum: onlar | fīhā: orada | ḣālidūne: sürekli kalacaklardır |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: şüphesiz | ELZ̃YN: kimseler | KFRVE: inkar eden(ler) | LN: | TĞNY: yarar sağlamayacaktır | ANHM: onlara | ÊMVELHM: malları | VLE: ne de | ÊVLED̃HM: evladları | MN: karşı | ELLH: Allah'a | ŞYÙE: hiçbir şey | VÊVLÙK: ve onlar | ÊṦḪEB: halkıdır | ELNER: ateş | HM: onlar | FYHE: orada | ḢELD̃VN: sürekli kalacaklardır |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gerçekten de o kâfirlerin ne malları Allah azâbından onları koruyabilir, ne evlâtları ve onlardır ateş ehli olanlar, orada ebedî kalırlar.
Adem Uğur : İnkâr edenler var ya, onların malları da evlâtları da Allah'a karşı kendilerine hiçbir fayda sağlamayacaktır. İşte onlar, cehennemliklerdir; onlar orada ebedî kalacaklardır.
Ahmed Hulusi : Hakikati inkâr edenlere gelince; onların ne malları ne de evlatları Allâh'a karşı hiçbir koruma sağlamayacaktır. Onlar yanmaya mahkûmdurlar, sonsuza dek!
Ahmet Tekin : Allah’ı, peygamberlerini, Allah’a imanın gerektirdiği esasları inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin, ne malları ne evlâtları, Allah’tan gelecek bir şeyi, hiçbir cezayı asla engelleyemeyecektir. Onlar cehennemliktirler. Orada ebedî kalırlar.
Ahmet Varol : İnkar edenlerin malları ve çocukları Allah katında onlara bir şey kazandırmayacaktır. Onlar ateşe atılacak olanlardırlar. Orada sonsuza kadar kalacaklardır.
Ali Bulaç : Gerçekten inkâr edenlerin ise, ne malları, ne çocukları, onlara Allah'tan yana bir şey sağlayamaz. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda temelli olarak kalacaklardır.
Ali Fikri Yavuz : Kâfir olanlar (var ya!) onların ne malları, ne evlâdları kendilerini Allah’ın azâbından asla kurtaracak değildir. Onlar cehennemliktir ve orada ebedî olarak kalıcıdırlar.
Bekir Sadak : Inkar eden kimselerin mallari ve cocuklari, Allah'tan yana, onlara bir fayda vermeyecektir. Iste onlar cehennemliklerdir, onlar orada temellidirler.
Celal Yıldırım : O küfredenler var ya, şüphesiz ki ne malları, ne çocukları onları Allah'tan hiçbir şeyle müstağni kılmaz (onları ilâhî azâbdan kurtaramaz). İşte onlar Cehennem ateşinin yakın dostlarıdır ve orada ebedî kalıcılardır.
Diyanet İşleri : İnkâr edenlerin ne malları ne evlatları, onlara Allah’a karşı bir yarar sağlar. İşte onlar cehennemliktirler. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Diyanet İşleri (eski) : İnkar eden kimselerin malları ve çocukları, Allah'tan yana, onlara bir fayda vermeyecektir. İşte onlar cehennemliklerdir, onlar orada temellidirler.
Diyanet Vakfi : İnkâr edenler var ya, onların malları da evlâtları da Allah'a karşı kendilerine hiçbir fayda sağlamayacaktır. İşte onlar, cehennemliklerdir; onlar orada ebedî kalacaklardır.
Edip Yüksel : İnkar edenlerin ne paraları ne de çocukları ALLAH'a karşı kendilerine hiç bir yarar sağlamıyacaktır. Onlar ateşin halkıdır ve orada sürekli kalıcıdırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O inkâr edenler (var ya), onların ne malları, ne de evlatları, onlara Allah'a karşı hiçbir fayda sağlamayacaktır. Onlar, ateş halkıdır; orada ebedi kalacaklardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Küfredenleri, kesinlikle ne malları ne de çocukları Allah'tan kurtaramayacaktır. Onlar, cehennemin sakinleridirler ve hep orada kalacaklardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Küfredenler, her halde onların ne malları ne evlâdları kendilerini Allahdan kurtaracak değildir, onlar eshabı nardır hep onda kalacaklardır
Fizilal-il Kuran : Kafirlere gelince, ne malları ve ne de evlatları kendilerine Allah'a karşı hiçbir fayda sağlamayacaktır. Onlar Cehennemliktirler, orada sürekli olarak kalacaklardır.
Gültekin Onan : Gerçekten kafirlerin ise, ne malları, ne çocukları, onlara Tanrı'dan yana bir şey sağlayamaz. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda temelli olarak kalacaklardır.
Hakkı Yılmaz : "Kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddeden şu kimselerin malları ve çocukları, Allah'ın katında, onlara asla bir fayda vermeyecektir. Ve işte onlar, ateş ashâbıdırlar. Onlar orada sürekli kalıcıdırlar. "
Hasan Basri Çantay : Hakıykat, o küfredenler (yok mu?) onların ne malları, ne evlâdları kendilerinden, Allanın azabından hiçbir şey'i, kaabil değil, gideremezler. Onlar cehennemin yâr-ü hemdemidirler. Onlar orada ebedî kalıcıdırlar.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki inkâr edenlerin ne malları ne de evlâdları, Allah’(ın azâbın)a karşı kendilerine hiçbir şeyle fayda vermeyecektir! Ve işte onlar ateş ehlidirler. Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar.
İbni Kesir : Küfredenlerin malları ve çocukları Allah'a karşı kendilerine hiçbir fayda sağlamayacaktır. Onlar cehennem yaranıdırlar, orada ebediyyen kalacaklardır.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki inkâr edenlere, malları ve evlatları, Allah'tan bir şeye (azaba) karşı kendilerine asla bir fayda vermez. Ve işte onlar ateş ehlidir, onlar, orada devamlı kalacak olanlardır.
Muhammed Esed : Hakikati inkara şartlanmış olanlara gelince; onları ne dünya malları ne de evlatları Allah'a karşı koruyabilir. İşte onlar içinde yaşayıp kalacakları ateşe mahkum edilmişlerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak o kimseler ki, kâfir oldular, onları ne malları ve ne de evlatları Allah Teâlâ'nın azabından kurtaramaz. Ve onlar cehennem ehlidirler. Onlar orada ebedî kalacak kimselerdir.
Ömer Öngüt : İnkâr edenlerin malları ve evlâtları Allah nezdinde kendilerinden hiçbir şeyi uzaklaştıramayacaklardır. İşte onlar cehennemliktirler, orada ebedî kalacaklardır.
Şaban Piriş : Kafir olanlar ise onlara malları da evlatları da Allah’tan gelen bir şeye/azaba karşı bir fayda vermeyecektir. Onlar, cehennem ashabıdır, orada ebedidirler.
Suat Yıldırım : Kâfir olanların ne malları ne de evlatları, kendilerini Allah’ın cezasından asla kurtaramaz. Onlar cehennemlik olup orada ebediyyen kalacaklardır.
Süleyman Ateş : Nankörlere gelince, ne malları, ne de evlâdları onlara, Allah'a karşı hiçbir yarar sağlamayacaktır. Onlar ateş halkıdır; onlar orada sürekli kalacaklardır.
Tefhim-ul Kuran : Gerçekten küfredenlerin ise, ne malları, ne çocukları, onlara Allah'tan yana bir şey sağlayamaz. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda temelli olarak kalacaklardır.
Ümit Şimşek : İnkâr edenlere gelince, Allah'ın azabından kurtulmak için onlar ne mallarından bir yarar görürler, ne evlâtlarından. Onlar ateş ehlidir; orada sürekli kalacaklardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Küfre sapanlara gelince, onların malları da çocukları da kendilerine Allah'a karşı bir yarar asla sağlamayacaktır. Ateşin dostlarıdır onlar. Sürekli kalacaklardır onun içinde.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}