» 10 / Yûnus  99:

Kuran Sırası: 10
İniş Sırası: 51
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109

 » 10 / Yûnus  Suresi: 99
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَوْ (VLV) = velev : ve şayet
2. شَاءَ (ŞEÙ) = şā'e : dileseydi
3. رَبُّكَ (RBK) = rabbuke : Rabbin
4. لَامَنَ (L ËMN) = lāmene : iman ederdi
5. مَنْ (MN) = men : kimseler
6. فِي (FY) = fī : bulunan
7. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yeryüzünde
8. كُلُّهُمْ (KLHM) = kulluhum : hepsi
9. جَمِيعًا (CMYAE) = cemīǎn : topluca
10. أَفَأَنْتَ (ÊFÊNT) = efeente : sen mi?
11. تُكْرِهُ (TKRH) = tukrihu : zorlayacaksın
12. النَّاسَ (ELNES) = n-nāse : insanları
13. حَتَّىٰ (ḪT) = Hattā : kadar
14. يَكُونُوا (YKVNVE) = yekūnū : oluncaya
15. مُؤْمِنِينَ (MÙMNYN) = mu'minīne : mü'min
ve şayet | dileseydi | Rabbin | iman ederdi | kimseler | bulunan | yeryüzünde | hepsi | topluca | sen mi? | zorlayacaksın | insanları | kadar | oluncaya | mü'min |

[] [ŞYE] [RBB] [EMN] [] [] [ERŽ] [KLL] [CMA] [] [KRH] [NVS] [] [KVN] [EMN]
VLV ŞEÙ RBK L ËMN MN FY ELÊRŽ KLHM CMYAE ÊFÊNT TKRH ELNES ḪT YKVNVE MÙMNYN

velev şā'e rabbuke lāmene men l-erDi kulluhum cemīǎn efeente tukrihu n-nāse Hattā yekūnū mu'minīne
ولو شاء ربك لآمن من في الأرض كلهم جميعا أفأنت تكره الناس حتى يكونوا مؤمنين

 » 10 / Yûnus  Suresi: 99
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | VLV velev ve şayet And if
شاء ش ي ا | ŞYE ŞEÙ şā'e dileseydi (had) willed
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbuke Rabbin your Lord
لآمن ا م ن | EMN L ËMN lāmene iman ederdi surely, (would) have believed
من | MN men kimseler who
في | FY bulunan (are) in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth
كلهم ك ل ل | KLL KLHM kulluhum hepsi all of them
جميعا ج م ع | CMA CMYAE cemīǎn topluca together.
أفأنت | ÊFÊNT efeente sen mi? Then, will you
تكره ك ر ه | KRH TKRH tukrihu zorlayacaksın compel
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāse insanları the mankind
حتى | ḪT Hattā kadar until
يكونوا ك و ن | KVN YKVNVE yekūnū oluncaya they become
مؤمنين ا م ن | EMN MÙMNYN mu'minīne mü'min believers?

10:99 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve şayet | dileseydi | Rabbin | iman ederdi | kimseler | bulunan | yeryüzünde | hepsi | topluca | sen mi? | zorlayacaksın | insanları | kadar | oluncaya | mü'min |

[] [ŞYE] [RBB] [EMN] [] [] [ERŽ] [KLL] [CMA] [] [KRH] [NVS] [] [KVN] [EMN]
VLV ŞEÙ RBK L ËMN MN FY ELÊRŽ KLHM CMYAE ÊFÊNT TKRH ELNES ḪT YKVNVE MÙMNYN

velev şā'e rabbuke lāmene men l-erDi kulluhum cemīǎn efeente tukrihu n-nāse Hattā yekūnū mu'minīne
ولو شاء ربك لآمن من في الأرض كلهم جميعا أفأنت تكره الناس حتى يكونوا مؤمنين

[] [ش ي ا] [ر ب ب] [ا م ن] [] [] [ا ر ض] [ك ل ل] [ج م ع] [] [ك ر ه] [ن و س] [] [ك و ن] [ا م ن]

 » 10 / Yûnus  Suresi: 99
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | VLV velev ve şayet And if
Vav,Lam,Vav,
6,30,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
شاء ش ي ا | ŞYE ŞEÙ şā'e dileseydi (had) willed
Şın,Elif,,
300,1,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbuke Rabbin your Lord
Re,Be,Kef,
200,2,20,
N – nominative masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لآمن ا م ن | EMN L ËMN lāmene iman ederdi surely, (would) have believed
Lam,,Mim,Nun,
30,,40,50,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
اللام لام التوكيد
فعل ماض
من | MN men kimseler who
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
في | FY bulunan (are) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
كلهم ك ل ل | KLL KLHM kulluhum hepsi all of them
Kef,Lam,He,Mim,
20,30,5,40,
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
جميعا ج م ع | CMA CMYAE cemīǎn topluca together.
Cim,Mim,Ye,Ayn,Elif,
3,40,10,70,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
أفأنت | ÊFÊNT efeente sen mi? Then, will you
,Fe,,Nun,Te,
,80,,50,400,
INTG – prefixed interrogative alif
SUP – prefixed supplemental particle
PRON – 2nd person masculine singular personal pronoun
الهمزة همزة استفهام
الفاء زائدة
ضمير منفصل
تكره ك ر ه | KRH TKRH tukrihu zorlayacaksın compel
Te,Kef,Re,He,
400,20,200,5,
V – 3rd person feminine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāse insanları the mankind
Elif,Lam,Nun,Elif,Sin,
1,30,50,1,60,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
حتى | ḪT Hattā kadar until
Ha,Te,,
8,400,,
P – preposition
حرف جر
يكونوا ك و ن | KVN YKVNVE yekūnū oluncaya they become
Ye,Kef,Vav,Nun,Vav,Elif,
10,20,6,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «يكون»
مؤمنين ا م ن | EMN MÙMNYN mu'minīne mü'min believers?
Mim,,Mim,Nun,Ye,Nun,
40,,40,50,10,50,
N – accusative masculine plural (form IV) active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَوْ: ve şayet | شَاءَ: dileseydi | رَبُّكَ: Rabbin | لَامَنَ: iman ederdi | مَنْ: kimseler | فِي: bulunan | الْأَرْضِ: yeryüzünde | كُلُّهُمْ: hepsi | جَمِيعًا: topluca | أَفَأَنْتَ: sen mi? | تُكْرِهُ: zorlayacaksın | النَّاسَ: insanları | حَتَّىٰ: kadar | يَكُونُوا: oluncaya | مُؤْمِنِينَ: mü'min |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولو WLW ve şayet | شاء ŞEÙ dileseydi | ربك RBK Rabbin | لآمن L ËMN iman ederdi | من MN kimseler | في FY bulunan | الأرض ELÊRŽ yeryüzünde | كلهم KLHM hepsi | جميعا CMYAE topluca | أفأنت ÊFÊNT sen mi? | تكره TKRH zorlayacaksın | الناس ELNES insanları | حتى ḪT kadar | يكونوا YKWNWE oluncaya | مؤمنين MÙMNYN mü'min |
Kırık Meal (Okunuş) : |velev: ve şayet | şā'e: dileseydi | rabbuke: Rabbin | lāmene: iman ederdi | men: kimseler | : bulunan | l-erDi: yeryüzünde | kulluhum: hepsi | cemīǎn: topluca | efeente: sen mi? | tukrihu: zorlayacaksın | n-nāse: insanları | Hattā: kadar | yekūnū: oluncaya | mu'minīne: mü'min |
Kırık Meal (Transcript) : |VLV: ve şayet | ŞEÙ: dileseydi | RBK: Rabbin | L ËMN: iman ederdi | MN: kimseler | FY: bulunan | ELÊRŽ: yeryüzünde | KLHM: hepsi | CMYAE: topluca | ÊFÊNT: sen mi? | TKRH: zorlayacaksın | ELNES: insanları | ḪT: kadar | YKVNVE: oluncaya | MÙMNYN: mü'min |
Abdulbaki Gölpınarlı : Rabbin dileseydi yeryüzünde bulunanların hepsi de inanırdı. Artık inansınlar diye insanları zorlayıp duracak mısın?
Adem Uğur : (Resûlüm!) Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. O halde sen, inanmaları için insanları zorlayacak mısın?
Ahmed Hulusi : Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde kim varsa, elbette hepsi toptan iman ederdi. . . Olayın gerçeği bu iken; sen, iman etmeleri için insanları zorlayacak mısın?
Ahmet Tekin : Eğer Rabbinin sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı, yeryüzündeki akıllı ve sorumlu varlıkların hepsi elbette toptan iman ederlerdi. Yoksa sen, hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahip olan insanların, hepsi de mü’min oluncaya kadar, onları zorlayacak mısın?
Ahmet Varol : Rabbin dileseydi yeryüzünde bulunanların tümü topluca iman ederdi. Şu halde insanları mü'min olmaları için sen mi zorlayacaksın?
Ali Bulaç : Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin tümü, topluca iman ederdi. Öyleyse, onlar mü'min oluncaya kadar insanları sen mi zorlayacaksın?
Ali Fikri Yavuz : Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde kim varsa, hepsi toptan iman ederlerdi. O halde, mümin olsunlar diye, insanları (Allah dilemediği halde, ey Peygamber) sen mi zorlayacaksın?
Bekir Sadak : Rabbin dileseydi, yeryuzunde bulunanlarin hepsi inanirdi. oyle iken insanlari inanmaya sen mi zorlayacaksin?
Celal Yıldırım : Rabbin dileseydi yeryüzünde kim varsa hepsi de imân ederdi. Hal böyle iken mü'minler olsunlar diye sen mi insanları zorlayacaksın ?!
Diyanet İşleri : Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi elbette topyekûn iman ederlerdi. Böyle iken sen mi mü’min olsunlar diye, insanları zorlayacaksın?
Diyanet İşleri (eski) : Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi inanırdı. Öyle iken insanları inanmaya sen mi zorlayacaksın?
Diyanet Vakfi : (Resûlüm!) Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. O halde sen, inanmaları için insanları zorlayacak mısın?
Edip Yüksel : Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi inanırdı. Öyleyse, sen mi halkı inanmaları için zorlayacaksın?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde kim varsa hepsi toptan iman ederlerdi. O halde insanları hep mümin olsunlar diye sen mi zorlayacaksın?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde kim varsa hepsi toptan iman ederlerdi. O halde insanları hep mü'min olsunlar diye sen mi zorlayacaksın?
Elmalılı Hamdi Yazır : Eğer rabbın dilese idi yeryüzünde kim varsa hepsi topyekûn iyman ederlerdi, o halde insanları hep mü'min olsunlar diye sen mi ikrah edeceksin?
Fizilal-il Kuran : Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde yaşayanların hepsi tümü ile iman ederdi. O halde insanları sen mi zorlayacaksın da iman edecekler?
Gültekin Onan : Eğer rabbin dileseydi yeryüzündekilerin tümü topluca inanırdı. Öyleyse, onlar inançlı oluncaya kadar insanları sen mi zorlayacaksın?
Hakkı Yılmaz : Oysa Rabbin dileseydi, elbette yeryüzündekilerin hepsi topluca inanırdı. Artık, inanan kimseler olmaları için, insanları sen mi zorlayacaksın?
Hasan Basri Çantay : Eğer Rabbin dileseydi yer yüzündeki kimselerin hepsi, topyekûn elbette îman ederdi. Böyle iken sen hepsi mü'min olsunlar diye insanları zorlayıb duracak mısın?
Hayrat Neşriyat : Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde kim varsa, onların hepsi birlikte elbette îmân ederdi. Öyle ise sen mi insanları mü’min kimseler olsunlar diye zorlayacaksın?
İbni Kesir : Eğer Rabbın dileseydi; yeryüzündeki insanların hepsi iman ederdi. Öyleyse sen mi insanları mü'min olmaları için zorlayacaksın.
İskender Evrenosoğlu : Ve şâyet senin Rabbin dileseydi, yeryüzünde olan kimselerin hepsi elbette topluca îmân ederlerdi. Yoksa sen, insanları mü'min(ler) oluncaya kadar zorlayacak mısın?
Muhammed Esed : (İşte bunun gibi) Rabbin eğer öyle olmasını dileseydi, yeryüzünde yaşayan herkes topyekun imana erişirdi: Hal böyleyken, insanları inanıncaya kadar zorlayabileceğini mi sanıyorsun,
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Eğer Rabbin dilese idi elbette yeryüzünde kim varsa hepsi de cümleten imân ederlerdi. Artık mü'minler olsunlar diye sen mi nâsa cebir edeceksin?
Ömer Öngüt : Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. Öyle iken iman etmeleri için insanları sen mi zorlayacaksın?
Şaban Piriş : Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların tümü inanırdı. Öyleyken insanları inanmaya sen mi zorlayacaksın?!
Suat Yıldırım : Eğer Senin Rabbin dileseydi, dünyada ne kadar insan varsa hepsi imana gelirdi. Ama bunu irade etmedi.Şimdi sen mi, imana gelsinler diye insanları zorlayacaksın?
Süleyman Ateş : Rabbin isteseydi, yeryüzündekilerin hepsi mutlaka inanırdı. O halde sen mi insanları inanmaları için zorlayacaksın?
Tefhim-ul Kuran : Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin tümü, topluca iman ederdi. Öyleyse, onlar mü'min oluncaya kadar insanları sen mi zorlayacaksın?
Ümit Şimşek : Rabbin dileseydi, yeryüzünde kim varsa hepsi birden iman ederdi. Yoksa insanları imana gelinceye kadar zorlayacak mısın?
Yaşar Nuri Öztürk : Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündeki insanların hepsi toptan iman ederdi. Hal böyle iken, mümin olmaları için insanları sen mi zorlayacaksın!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}