» 10 / Yûnus  29:

Kuran Sırası: 10
İniş Sırası: 51
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109

 » 10 / Yûnus  Suresi: 29
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَكَفَىٰ (FKF) = fekefā : şimdi yeter
2. بِاللَّهِ (BELLH) = billahi : Allah
3. شَهِيدًا (ŞHYD̃E) = şehīden : şahit olarak
4. بَيْنَنَا (BYNNE) = beynenā : aramızda
5. وَبَيْنَكُمْ (VBYNKM) = ve beynekum : ve sizin aranızda
6. إِنْ (ÎN) = in : şüphesiz
7. كُنَّا (KNE) = kunnā : biz idik
8. عَنْ (AN) = ǎn : -dan
9. عِبَادَتِكُمْ (ABED̃TKM) = ǐbādetikum : sizin tapınmanız-
10. لَغَافِلِينَ (LĞEFLYN) = leğāfilīne : habersiz
şimdi yeter | Allah | şahit olarak | aramızda | ve sizin aranızda | şüphesiz | biz idik | -dan | sizin tapınmanız- | habersiz |

[KFY] [] [ŞHD̃] [BYN] [BYN] [] [KVN] [] [ABD̃] [ĞFL]
FKF BELLH ŞHYD̃E BYNNE VBYNKM ÎN KNE AN ABED̃TKM LĞEFLYN

fekefā billahi şehīden beynenā ve beynekum in kunnā ǎn ǐbādetikum leğāfilīne
فكفى بالله شهيدا بيننا وبينكم إن كنا عن عبادتكم لغافلين

 » 10 / Yûnus  Suresi: 29
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فكفى ك ف ي | KFY FKF fekefā şimdi yeter So sufficient
بالله | BELLH billahi Allah (is) Allah
شهيدا ش ه د | ŞHD̃ ŞHYD̃E şehīden şahit olarak (as) a witness
بيننا ب ي ن | BYN BYNNE beynenā aramızda between us
وبينكم ب ي ن | BYN VBYNKM ve beynekum ve sizin aranızda and between you
إن | ÎN in şüphesiz that
كنا ك و ن | KVN KNE kunnā biz idik we were
عن | AN ǎn -dan of
عبادتكم ع ب د | ABD̃ ABED̃TKM ǐbādetikum sizin tapınmanız- your worship
لغافلين غ ف ل | ĞFL LĞEFLYN leğāfilīne habersiz certainly unaware.

10:29 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şimdi yeter | Allah | şahit olarak | aramızda | ve sizin aranızda | şüphesiz | biz idik | -dan | sizin tapınmanız- | habersiz |

[KFY] [] [ŞHD̃] [BYN] [BYN] [] [KVN] [] [ABD̃] [ĞFL]
FKF BELLH ŞHYD̃E BYNNE VBYNKM ÎN KNE AN ABED̃TKM LĞEFLYN

fekefā billahi şehīden beynenā ve beynekum in kunnā ǎn ǐbādetikum leğāfilīne
فكفى بالله شهيدا بيننا وبينكم إن كنا عن عبادتكم لغافلين

[ك ف ي] [] [ش ه د] [ب ي ن] [ب ي ن] [] [ك و ن] [] [ع ب د] [غ ف ل]

 » 10 / Yûnus  Suresi: 29
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فكفى ك ف ي | KFY FKF fekefā şimdi yeter So sufficient
Fe,Kef,Fe,,
80,20,80,,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
بالله | BELLH billahi Allah (is) Allah
Be,Elif,Lam,Lam,He,
2,1,30,30,5,
"P – prefixed preposition bi
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
شهيدا ش ه د | ŞHD̃ ŞHYD̃E şehīden şahit olarak (as) a witness
Şın,He,Ye,Dal,Elif,
300,5,10,4,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
بيننا ب ي ن | BYN BYNNE beynenā aramızda between us
Be,Ye,Nun,Nun,Elif,
2,10,50,50,1,
LOC – accusative location adverb
PRON – 1st person plural possessive pronoun
ظرف مكان منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وبينكم ب ي ن | BYN VBYNKM ve beynekum ve sizin aranızda and between you
Vav,Be,Ye,Nun,Kef,Mim,
6,2,10,50,20,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
LOC – accusative location adverb
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
الواو عاطفة
ظرف مكان منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إن | ÎN in şüphesiz that
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
كنا ك و ن | KVN KNE kunnā biz idik we were
Kef,Nun,Elif,
20,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
عن | AN ǎn -dan of
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
عبادتكم ع ب د | ABD̃ ABED̃TKM ǐbādetikum sizin tapınmanız- your worship
Ayn,Be,Elif,Dal,Te,Kef,Mim,
70,2,1,4,400,20,40,
N – genitive feminine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لغافلين غ ف ل | ĞFL LĞEFLYN leğāfilīne habersiz certainly unaware.
Lam,Ğayn,Elif,Fe,Lam,Ye,Nun,
30,1000,1,80,30,10,50,
EMPH – emphatic prefix lām
N – accusative masculine plural active participle
اللام لام التوكيد
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَكَفَىٰ: şimdi yeter | بِاللَّهِ: Allah | شَهِيدًا: şahit olarak | بَيْنَنَا: aramızda | وَبَيْنَكُمْ: ve sizin aranızda | إِنْ: şüphesiz | كُنَّا: biz idik | عَنْ: -dan | عِبَادَتِكُمْ: sizin tapınmanız- | لَغَافِلِينَ: habersiz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فكفى FKF şimdi yeter | بالله BELLH Allah | شهيدا ŞHYD̃E şahit olarak | بيننا BYNNE aramızda | وبينكم WBYNKM ve sizin aranızda | إن ÎN şüphesiz | كنا KNE biz idik | عن AN -dan | عبادتكم ABED̃TKM sizin tapınmanız- | لغافلين LĞEFLYN habersiz |
Kırık Meal (Okunuş) : |fekefā: şimdi yeter | billahi: Allah | şehīden: şahit olarak | beynenā: aramızda | ve beynekum: ve sizin aranızda | in: şüphesiz | kunnā: biz idik | ǎn: -dan | ǐbādetikum: sizin tapınmanız- | leğāfilīne: habersiz |
Kırık Meal (Transcript) : |FKF: şimdi yeter | BELLH: Allah | ŞHYD̃E: şahit olarak | BYNNE: aramızda | VBYNKM: ve sizin aranızda | ÎN: şüphesiz | KNE: biz idik | AN: -dan | ABED̃TKM: sizin tapınmanız- | LĞEFLYN: habersiz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok, bizimle sizin aranızda Allah tanıktır ki sizin kulluğunuzdan haberimiz bile yoktu.
Adem Uğur : Bu yüzden bizimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz ki biz sizin (bize) tapmanızdan tamamen habersizdik."
Ahmed Hulusi : "Bizimle sizin aranızda Allâh, şahit olarak yeterlidir. . . Muhakkak ki biz, sizin kulluğunuzun hakikatinden gâfildik!"
Ahmet Tekin : 'Bizimle sizin aranızdaki konularda şâhit olarak Allah yeter, sizin bize taptığınızdan kesinlikle bizim haberimiz yok.'
Ahmet Varol : Şimdi sizinle bizim aramızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz biz sizin tapınmanızdan habersizdik.'
Ali Bulaç : "Bizim ile sizin aranızda şahid olarak Allah yeter. Gerçekten biz, sizin ibadetinizden habersizdik."
Ali Fikri Yavuz : Şimdi sizinle bizim aramızda şâhid olarak Allah yeter. Doğrusu, ey müşrikler, sizin ibadetinizden, bizim aslâ haberimiz yoktu (çünkü işitmez, görmez ve duymazdık.)”
Bekir Sadak : (28-29) Onlarin hepsini bir gun toplariz, sonra, puta tapanlara, «Siz ve putlariniz yerlerinize! deyip onlari birbirlerinden ayiririz. putlari ise: «Bize tapmiyordunuz ki. Allah, sizinle bizim aramizda sahit olarak yeter. Sizin tapinmanizdan bizim haberimiz yoktu,» derler.
Celal Yıldırım : Bizimle sizin aramızda şahit olarak Allah yeter. Gerçekten sizin ibâdetinizden hiç ama hiç haberimiz yoktu» diyecekler.
Diyanet İşleri : “Şimdi ise sizin bize tapınmanızdan habersiz olduğumuza dair sizinle bizim aramızda şâhit olarak Allah yeter.”
Diyanet İşleri (eski) : (28-29) Onların hepsini bir gün toplarız, sonra, puta tapanlara, 'Siz ve putlarınız yerlerinize! deyip onları birbirlerinden ayırırız. Putları ise: 'Bize tapmıyordunuz ki. Allah, sizinle bizim aramızda şahit olarak yeter. Sizin tapınmanızdan bizim haberimiz yoktu' derler.
Diyanet Vakfi : Bu yüzden bizimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz ki biz sizin (bize) tapmanızdan tamamen habersizdik.»
Edip Yüksel : 'Bizimle sizin aranızda ALLAH tanıktır ki, biz sizin kulluk etmenizden habersizdik.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Şimdi sizinle bizim aramızda şahit olarak Allah yeter. Sizin bize ibadet ettiğinizden bizim haberimiz yoktur» (diyecekler).
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şimdi sizinle bizim aramızda şahit olarak Allah yeter! Doğrusu sizin ibadetinizden bizim asla haberimiz yoktu!» diyecekler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Şimdi sizinle bizim aramızda şahid olarak, Allah yeter doğrusu «sizin ibadetinizden bizim asla haberimiz yoktu»
Fizilal-il Kuran : Aramızda şahit olarak Allah yeterlidir. Gerçekten sizin bize taptığınızdan haberimiz yoktu.
Gültekin Onan : "Bizim ile sizin aranızda şahid olarak Tanrı yeter. Gerçekten biz, sizin ibadetinizden habersizdik."
Hakkı Yılmaz : (28,29) Ve hepsini toplayacağımız, sonra da o ortak koşanlar için “Yerlerinize! Siz ve ortaklarınız!” diyeceğimiz gün, artık kesinlikle aralarını iyice açacağız ve onların ortakları, “Siz sadece bize tapmıyordunuz ki! Şimdi bizim aramızda ve sizin aranızda şâhit olarak Allah yeter. Biz sizin kulluğunuzdan kesinlikle bilgisizdik/ duyarsızdık” diyecekler.
Hasan Basri Çantay : «Bizimle sizin aranızda şâhid olarak Allah yeter. Biz sizin tapmanızdan şübhesiz ki gaafildik (habersizdik)».
Hayrat Neşriyat : 'Şimdi bizimle sizin aranızda şâhid olarak Allah yeter; doğrusu (biz) sizin (bize)tapmanızdan tamâmen habersiz olanlardık!'
İbni Kesir : Allah, sizinle bizim aramızda şahid olarak yeter. Sizin tapınmanızdan haberimiz yoktur.
İskender Evrenosoğlu : Artık şahit olarak bizim ve sizin (bizimle sizin) aranızda Allah kâfidir. Biz, sizin ibadetinizden gerçekten gâfildik (habersizdik).
Muhammed Esed : bizimle sizin aranızda hiç kimse Allah'ın yaptığı gibi şahitlik yapamaz: gerçek şu ki, (bize) tapındığınızın farkında bile değildik".
Ömer Nasuhi Bilmen : «İmdi Allah Teâlâ, bizim aramızla sizin aranızda şahit olmak için yeter. Muhakkak ki, biz sizin tapınmanızdan elbette habersiz idik.»
Ömer Öngüt : “Bizimle sizin aranızda şâhit olarak Allah yeter. Sizin bize tapınmanızdan tamamen habersizdik. ”
Şaban Piriş : (28-29) O gün onların hepsini bir araya toplarız. Sonra şirk koşanlara: -Siz ve ortaklarınız (şirk koştuklarınız) yerlerinize! deriz. Ve aralarını ayırırız. Ortak koştukları: -Siz bize kulluk etmiyordunuz. Allah, sizinle bizim aramızda şahit olarak yeter. Sizin bize kulluk ettiğinizden haberimiz yoktu, derler.
Suat Yıldırım : (28-29) Gün gelir, onların hepsini bir araya toplayıp sonra Allah’a şirk koşanlara: "Siz de, taptığınız şerikleriniz de yerlerinize!" deriz. Artık onları putlarından tamamen ayırmışızdır. Şerikleri: "Siz dünyada bize tapmıyordunuz. Allah da üzerimizde şahittir ki sizin bize taptığınızdan hiç mi hiç haberimiz yoktu!" derler.
Süleyman Ateş : "Şimdi bizimle sizin aranızda Allâh'ın şâhid olması yeter; doğrusu biz sizin (bize) tapmanızdan tamamen habersizdik!"
Tefhim-ul Kuran : «Bizim ile sizin aranızda şahid olarak Allah yeter. Gerçekten biz, sizin ibadetinizden habersizlerdik.»
Ümit Şimşek : 'Sizinle bizim aramızda şahit olarak Allah kâfidir. Sizin ibadetinizden bizim haberimiz bile yoktu!'
Yaşar Nuri Öztürk : "Sizinle bizim aramızda tanık olarak Allah yeter. Doğrusu, biz sizin ibadetinizden tamamen habersizdik."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}