» 10 / Yûnus  83:

Kuran Sırası: 10
İniş Sırası: 51
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109

 » 10 / Yûnus  Suresi: 83
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَمَا (FME) = femā : olmadı
2. امَنَ ( ËMN) = āmene : iman eden
3. لِمُوسَىٰ (LMVS) = limūsā : Musa'ya
4. إِلَّا (ÎLE) = illā : başka
5. ذُرِّيَّةٌ (Z̃RYT) = ƶurriyyetun : bir genç takımdan
6. مِنْ (MN) = min : -nden
7. قَوْمِهِ (GVMH) = ḳavmihi : kavmi-
8. عَلَىٰ (AL) = ǎlā :
9. خَوْفٍ (ḢVF) = ḣavfin : korkusuyla
10. مِنْ (MN) = min : -dan
11. فِرْعَوْنَ (FRAVN) = fir'ǎvne : Firavun-
12. وَمَلَئِهِمْ (VMLÙHM) = ve meleihim : ve adamlarının
13. أَنْ (ÊN) = en :
14. يَفْتِنَهُمْ (YFTNHM) = yeftinehum : kötülük etmeleri
15. وَإِنَّ (VÎN) = ve inne : ve şüphesiz
16. فِرْعَوْنَ (FRAVN) = fir'ǎvne : Firavun
17. لَعَالٍ (LAEL) = leǎālin : iyice büyüklenmişti
18. فِي (FY) = fī :
19. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yeryüzünde
20. وَإِنَّهُ (VÎNH) = ve innehu : ve şüphesiz o
21. لَمِنَ (LMN) = lemine : kimselerdendi
22. الْمُسْرِفِينَ (ELMSRFYN) = l-musrifīne : çok aşırı giden
olmadı | iman eden | Musa'ya | başka | bir genç takımdan | -nden | kavmi- | | korkusuyla | -dan | Firavun- | ve adamlarının | | kötülük etmeleri | ve şüphesiz | Firavun | iyice büyüklenmişti | | yeryüzünde | ve şüphesiz o | kimselerdendi | çok aşırı giden |

[] [EMN] [] [] [Z̃RR] [] [GVM] [] [ḢVF] [] [] [MLE] [] [FTN] [] [] [ALV] [] [ERŽ] [] [] [SRF]
FME ËMN LMVS ÎLE Z̃RYT MN GVMH AL ḢVF MN FRAVN VMLÙHM ÊN YFTNHM VÎN FRAVN LAEL FY ELÊRŽ VÎNH LMN ELMSRFYN

femā āmene limūsā illā ƶurriyyetun min ḳavmihi ǎlā ḣavfin min fir'ǎvne ve meleihim en yeftinehum ve inne fir'ǎvne leǎālin l-erDi ve innehu lemine l-musrifīne
فما آمن لموسى إلا ذرية من قومه على خوف من فرعون وملئهم أن يفتنهم وإن فرعون لعال في الأرض وإنه لمن المسرفين

 » 10 / Yûnus  Suresi: 83
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فما | FME femā olmadı But none
آمن ا م ن | EMN ËMN āmene iman eden believed
لموسى | LMVS limūsā Musa'ya Musa
إلا | ÎLE illā başka except
ذرية ذ ر ر | Z̃RR Z̃RYT ƶurriyyetun bir genç takımdan (the) offspring
من | MN min -nden among
قومه ق و م | GVM GVMH ḳavmihi kavmi- his people
على | AL ǎlā for
خوف خ و ف | ḢVF ḢVF ḣavfin korkusuyla fear
من | MN min -dan of
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Firavun- Firaun
وملئهم م ل ا | MLE VMLÙHM ve meleihim ve adamlarının and their chiefs,
أن | ÊN en lest
يفتنهم ف ت ن | FTN YFTNHM yeftinehum kötülük etmeleri they persecute them.
وإن | VÎN ve inne ve şüphesiz And indeed,
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Firavun Firaun
لعال ع ل و | ALV LAEL leǎālin iyice büyüklenmişti (was) a tyrant
في | FY in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth,
وإنه | VÎNH ve innehu ve şüphesiz o and indeed, he
لمن | LMN lemine kimselerdendi (was) of
المسرفين س ر ف | SRF ELMSRFYN l-musrifīne çok aşırı giden the ones who commit excesses.

10:83 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

olmadı | iman eden | Musa'ya | başka | bir genç takımdan | -nden | kavmi- | | korkusuyla | -dan | Firavun- | ve adamlarının | | kötülük etmeleri | ve şüphesiz | Firavun | iyice büyüklenmişti | | yeryüzünde | ve şüphesiz o | kimselerdendi | çok aşırı giden |

[] [EMN] [] [] [Z̃RR] [] [GVM] [] [ḢVF] [] [] [MLE] [] [FTN] [] [] [ALV] [] [ERŽ] [] [] [SRF]
FME ËMN LMVS ÎLE Z̃RYT MN GVMH AL ḢVF MN FRAVN VMLÙHM ÊN YFTNHM VÎN FRAVN LAEL FY ELÊRŽ VÎNH LMN ELMSRFYN

femā āmene limūsā illā ƶurriyyetun min ḳavmihi ǎlā ḣavfin min fir'ǎvne ve meleihim en yeftinehum ve inne fir'ǎvne leǎālin l-erDi ve innehu lemine l-musrifīne
فما آمن لموسى إلا ذرية من قومه على خوف من فرعون وملئهم أن يفتنهم وإن فرعون لعال في الأرض وإنه لمن المسرفين

[] [ا م ن] [] [] [ذ ر ر] [] [ق و م] [] [خ و ف] [] [] [م ل ا] [] [ف ت ن] [] [] [ع ل و] [] [ا ر ض] [] [] [س ر ف]

 » 10 / Yûnus  Suresi: 83
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فما | FME femā olmadı But none
Fe,Mim,Elif,
80,40,1,
REM – prefixed resumption particle
REL – relative pronoun
الفاء استئنافية
اسم موصول
آمن ا م ن | EMN ËMN āmene iman eden believed
,Mim,Nun,
,40,50,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
لموسى | LMVS limūsā Musa'ya Musa
Lam,Mim,Vav,Sin,,
30,40,6,60,,
"P – prefixed preposition lām
PN – genitive masculine proper noun → Musa"
جار ومجرور
إلا | ÎLE illā başka except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
ذرية ذ ر ر | Z̃RR Z̃RYT ƶurriyyetun bir genç takımdan (the) offspring
Zel,Re,Ye,Te merbuta,
700,200,10,400,
N – nominative feminine indefinite noun
اسم مرفوع
من | MN min -nden among
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قومه ق و م | GVM GVMH ḳavmihi kavmi- his people
Gaf,Vav,Mim,He,
100,6,40,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
على | AL ǎlā for
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
خوف خ و ف | ḢVF ḢVF ḣavfin korkusuyla fear
Hı,Vav,Fe,
600,6,80,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
من | MN min -dan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Firavun- Firaun
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun,
80,200,70,6,50,
"PN – genitive masculine proper noun → Pharaoh"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
وملئهم م ل ا | MLE VMLÙHM ve meleihim ve adamlarının and their chiefs,
Vav,Mim,Lam,,He,Mim,
6,40,30,,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أن | ÊN en lest
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يفتنهم ف ت ن | FTN YFTNHM yeftinehum kötülük etmeleri they persecute them.
Ye,Fe,Te,Nun,He,Mim,
10,80,400,50,5,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع منصوب و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وإن | VÎN ve inne ve şüphesiz And indeed,
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
الواو عاطفة
حرف نصب
فرعون | FRAVN fir'ǎvne Firavun Firaun
Fe,Re,Ayn,Vav,Nun,
80,200,70,6,50,
"PN – accusative masculine proper noun → Pharaoh"
اسم علم منصوب
لعال ع ل و | ALV LAEL leǎālin iyice büyüklenmişti (was) a tyrant
Lam,Ayn,Elif,Lam,
30,70,1,30,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative masculine indefinite active participle
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth,
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
وإنه | VÎNH ve innehu ve şüphesiz o and indeed, he
Vav,,Nun,He,
6,,50,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الواو عاطفة
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لمن | LMN lemine kimselerdendi (was) of
Lam,Mim,Nun,
30,40,50,
EMPH – emphatic prefix lām
P – preposition
اللام لام التوكيد
حرف جر
المسرفين س ر ف | SRF ELMSRFYN l-musrifīne çok aşırı giden the ones who commit excesses.
Elif,Lam,Mim,Sin,Re,Fe,Ye,Nun,
1,30,40,60,200,80,10,50,
N – genitive masculine plural (form IV) active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَمَا: olmadı | امَنَ: iman eden | لِمُوسَىٰ: Musa'ya | إِلَّا: başka | ذُرِّيَّةٌ: bir genç takımdan | مِنْ: -nden | قَوْمِهِ: kavmi- | عَلَىٰ: | خَوْفٍ: korkusuyla | مِنْ: -dan | فِرْعَوْنَ: Firavun- | وَمَلَئِهِمْ: ve adamlarının | أَنْ: | يَفْتِنَهُمْ: kötülük etmeleri | وَإِنَّ: ve şüphesiz | فِرْعَوْنَ: Firavun | لَعَالٍ: iyice büyüklenmişti | فِي: | الْأَرْضِ: yeryüzünde | وَإِنَّهُ: ve şüphesiz o | لَمِنَ: kimselerdendi | الْمُسْرِفِينَ: çok aşırı giden |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فما FME olmadı | آمن ËMN iman eden | لموسى LMWS Musa'ya | إلا ÎLE başka | ذرية Z̃RYT bir genç takımdan | من MN -nden | قومه GWMH kavmi- | على AL | خوف ḢWF korkusuyla | من MN -dan | فرعون FRAWN Firavun- | وملئهم WMLÙHM ve adamlarının | أن ÊN | يفتنهم YFTNHM kötülük etmeleri | وإن WÎN ve şüphesiz | فرعون FRAWN Firavun | لعال LAEL iyice büyüklenmişti | في FY | الأرض ELÊRŽ yeryüzünde | وإنه WÎNH ve şüphesiz o | لمن LMN kimselerdendi | المسرفين ELMSRFYN çok aşırı giden |
Kırık Meal (Okunuş) : |femā: olmadı | āmene: iman eden | limūsā: Musa'ya | illā: başka | ƶurriyyetun: bir genç takımdan | min: -nden | ḳavmihi: kavmi- | ǎlā: | ḣavfin: korkusuyla | min: -dan | fir'ǎvne: Firavun- | ve meleihim: ve adamlarının | en: | yeftinehum: kötülük etmeleri | ve inne: ve şüphesiz | fir'ǎvne: Firavun | leǎālin: iyice büyüklenmişti | : | l-erDi: yeryüzünde | ve innehu: ve şüphesiz o | lemine: kimselerdendi | l-musrifīne: çok aşırı giden |
Kırık Meal (Transcript) : |FME: olmadı | ËMN: iman eden | LMVS: Musa'ya | ÎLE: başka | Z̃RYT: bir genç takımdan | MN: -nden | GVMH: kavmi- | AL: | ḢVF: korkusuyla | MN: -dan | FRAVN: Firavun- | VMLÙHM: ve adamlarının | ÊN: | YFTNHM: kötülük etmeleri | VÎN: ve şüphesiz | FRAVN: Firavun | LAEL: iyice büyüklenmişti | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | VÎNH: ve şüphesiz o | LMN: kimselerdendi | ELMSRFYN: çok aşırı giden |
Abdulbaki Gölpınarlı : Firavun'un, kendilerini bir musîbete uğratmasından korktukları için Mûsâ'ya, kavminden bir soy inandı ancak, başkaları inanmadı ve gerçekten de Firavun, yeryüzünde pek yüceydi ve gerçekten o, buyruktan çıkmış kişilerdendi.
Adem Uğur : Firavun ve kavminin kendilerine işkence etmesinden korkuya düştükleri için kavminden bir gurup gençten başka kimse Musa'ya iman etmedi. Çünkü Firavun yeryüzünde ululuk taslayan (bir diktatör) ve haddi aşanlardan idi.
Ahmed Hulusi : Firavun ve ileri gelenlerinin başlarına belâ olacağı korkusuyla, Musa'ya, kendi halkından genç bir gruptan başka kimse iman etmedi. . . Muhakkak ki Firavun yeryüzünde zorba hükümran idi! Muhakkak ki o, israf edenlerdendi!
Ahmet Tekin : Firavun’un ve devlet görevlilerinin, kendilerine baskı, zulüm ve işkence ederek, hürriyetlerinin tamamen engellenmesinden korktukları için kavminden bir grup gençten başka kimse Mûsâ’ya güvenip itimat etmedi. Çünkü Firavun yeryüzünde, ülkede üstünlük iddiasında bulunan bir diktatördü. Cahilce haddi aşanlardan, ağır-adaletsiz hükümler içeren kurallar koyanlardan, kural tanımayanlardan, Allah’a âsi olanlardandı.
Ahmet Varol : Firavun ve adamlarının kendilerine kötülük etmeleri korkusuyla, kavminden Musa'ya, bir genç takımdan başka iman eden olmadı. Şüphesiz Firavun yeryüzünde iyice büyüklenmişti ve o çok aşırı gidenlerdendi.
Ali Bulaç : Sonunda Musa'ya kendi kavminin bir zürriyetinden (gençlerinden) başka -Firavun ve önde gelen çevresinin kendilerini belalara çarptırmaları korkusuyla- iman eden olmadı. Çünkü Firavun, gerçekten yeryüzünde büyüklenen bir zorba ve gerçekten ölçüyü taşıranlardandı.
Ali Fikri Yavuz : Sonunda, Firavun ve etrafındakilerin belâsı korkusundan, Mûsa’ya kavminden ancak bir zürriyet iman etti. Çünkü Firavun o yerde (Mısır’da) çok üstün idi ve pek aşırı giden taşkınlardandı.
Bekir Sadak : Firavun ve erkaninin kendilerine fanalik yapmasindan korktuklarindan, milletinin bir kisim gencleri disinda, kimse Musa'ya inanmamisti, cunku Firavun o yerde hakimdi. O, gercekten asiri gidenlerdendi.
Celal Yıldırım : Fir'avn ve çevresindeki ileri gelen yandaşlarının, kendilerini fitneye düşürür korkusuyla kavminin soyundan ancak bir kısmı Musa'ya imân etti. Çünkü Fir'avn o yerde oldukça üstündü ve o aşırı gidip hakkı çiğneyenlerden idi.
Diyanet İşleri : Firavun ve ileri gelenlerinin kötülük yapmaları korkusu ile kavminin küçük bir bölümünden başkası Mûsâ’ya iman etmedi. Çünkü Firavun, o yerde zorba bir kişi idi. O, gerçekten aşırı gidenlerdendi.
Diyanet İşleri (eski) : Firavun ve erkanının kendilerine fenalık yapmasından korktuklarından, milletinin bir kısım gençleri dışında, kimse Musa'ya inanmamıştı, çünkü Firavun o yerde hakimdi. O, gerçekten aşırı gidenlerdendi.
Diyanet Vakfi : Firavun ve kavminin kendilerine işkence etmesinden korkuya düştükleri için kavminden bir gurup gençten başka kimse Musa’ya iman etmedi. Çünkü Firavun yeryüzünde ululuk taslayan (bir diktatör) ve haddi aşanlardan idi.
Edip Yüksel : Firavun ve erkanının işkence ve baskısından korktukları için Musa'ya, halkından ancak bir kaç kişi inandı. Firavun, yeryüzünde haddi çok aşan bir tiran idi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Firavun ve adamlarının kendilerini belaya uğratacağı korkusundan dolayı Musa'ya kendi kavminin bir oymağından başka kimse iman etmedi. Çünkü orada Firavun çok üstün idi ve o kesinlikle aşırı giden taşkınlardandı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Özetle, Firavun ve adamlarının belası korkusundan önceleri Musa'ya -kavminin bir kısmından başka- iman eden olmadı; çünkü Firavun o yerde çok üstün ve çok aşırı giden taşkınlardan idi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hasılı Fir'avn ve cem'ıyyetinin belâsı korkusundan ibtîdâ Musâya kavminin bir zürriyetinden başka iyman eden olmadı, çünkü Fir'avn o yerde çok üstün idi ve çok aşırı giden müsriflerden idi
Fizilal-il Kuran : Musa'ya soydaşlarının sadece bir bölüm gençleri inanmıştı. Bunlar da hem Firavun'dan ve hem de ileri gelen soydaşlarından kaynaklanan işkence korkularına rağmen inanmışlardı. Çünkü Firavun yeryüzünde koyu bir diktatörlük kurmuş, iyice azıtmıştı.
Gültekin Onan : Sonunda Musa'ya kendi kavminin bir zürriyetinden (gençlerinden) başka -Firavun ve önde gelen çevresinin kendilerini belalara çarptırmaları korkusuyla- inanan olmadı / inanmadı. Çünkü Firavun, gerçekten yeryüzünde büyüklenen bir zorba ve gerçekten ölçüyü taşıranlardandı.
Hakkı Yılmaz : Sonra Firavun ve adamlarının kendilerini ateşe atacağı korkusundan dolayı Mûsâ'ya kendi toplumundan bir soydan başka kimse iman etmedi. Ve şüphesiz Firavun yeryüzünde çok üstün idi ve o kesinlikle sınırı aşanlardandı.
Hasan Basri Çantay : Neticede (ve bidâyetde) Musâya kavminin bir zürriyyetinden başkası — Fir'avn ile elebaşlarının kendilerine açacağı belâdan korkusuna — îman etmedi. Çünkü Fir'avn o yerde (Mısırda) cidden gaalibdi ve cidden aşırı gidenlerdendi.
Hayrat Neşriyat : Buna rağmen Fir'avun’un ve ileri gelenlerinin, kendilerini fitneye (işkenceye)atmasından korktukları için Mûsâ’ya, kavminin (genç) bir tâifesinden başkası îmân etmedi. Çünki Fir'avun yeryüzünde çok büyüklenen (bir zorba) idi. Ve doğrusu o, gerçekten(haddi aşarak) isrâf edenlerdendi.
İbni Kesir : Firavun ve erkanının kendilerine fenalık yapmasından korktuklarından, kavminin bir kısım gençleri dışında kimse Musa'ya iman etmedi. Çünkü Firavun, yeryüzünde çok ululanan ve gerçekten aşırı gidenlerdendi.
İskender Evrenosoğlu : Bundan sonra, firavunun ve onun ileri gelenlerinin onları fitnelemesi (belâya uğratması) korkusuyla, Musa (A.S)'a, (kendi) kavminden, zürriyetinden (gençlerinden) başkası îmân etmedi. Ve muhakkak ki firavun, yeryüzünde üstündü (zorbaydı). Ve gerçekten o müsriflerdendi (haddi aşan azgınlardandı).
Muhammed Esed : Firavun ve onun seçkinler çevresi kendilerine zulmeder korkusuyla (başkaları geri dururken) kavminden ancak birkaç kişi Musa'ya olan inançlarını açıkladılar: çünkü Firavun ülkede gerçekten de nüfuz ve iktidar sahibiydi, ve üstelik ölçüsüz, acımasız biriydi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık Mûsa'ya imân etmedi, ancak kavminden bir zürriyet kendilerinin Fir'avun'dan ve onların cemaatinden bir belaya uğrayacaklarından korkar oldukları halde imân etmiş oldular. Fir'avun ise muhakkak ki, o yerde yüksek idi ve şüphe yok ki, o haddi tecavüz edenlerden idi.
Ömer Öngüt : Firavun'un ve erkânının fenalık yapmasından korktukları için kavmin bir kısım gençleri dışında, kimse Musa'ya iman etmedi. Çünkü Firavun yeryüzünde ululuk taslayan (bir zorba) ve o gerçekten aşırı gidenlerden idi.
Şaban Piriş : Firavun ve çevresindekilerin işkence yapmasından korkmalarından dolayı kavminden Musa’ya çok küçük bir grubun dışında inanan olmadı. Çünkü Firavun o yerde hakimdi ve O, aşırı gidenlerdendi.
Suat Yıldırım : Hasılı, başlangıçta Mûsâ’ya, kendi kavminden, genç bir kuşaktan başka iman eden olmadı. Kavmi, Firavun’un ve ileri gelen yetkililerinin, kendilerine işkence edeceklerinden korkuyorlardı.Çünkü Firavun o ülkede son derece despot ve çok aşırı gidenlerdendi.
Süleyman Ateş : Fir'avn'ın ve adamlarının, kendilerine kötülük yapmasından korktukları için kavminin içinde Mûsâ'ya, yalnız genç bir kuşaktan başkası inanmadı. Çünkü Fir'avn, yeryüzünde çok ululanan ve çok aşırı gidenlerden idi.
Tefhim-ul Kuran : Sonunda Musa'ya kendi kavminin bir zürriyetinden (gençlerinden) başka -Firavun ve önde gelen çevresinin kendilerini belalara çarptırmaları korkusuyla- iman eden olmadı. Çünkü Firavun, gerçekten yeryüzünde büyüklenen bir zorba ve gerçekten ölçüyü taşıranlardandı.
Ümit Şimşek : Firavun ile kavmin ileri gelenlerinden başlarına bir belâ gelir diye korktukları için, Musa'ya, kavminden genç bir neslin dışında iman eden olmadı. Firavun gerçekten de memlekette bir zorba kesilmişti ve çok aşırı giden biriydi.
Yaşar Nuri Öztürk : Firavun ve kodamanlarının kendilerine kötülük etmelerinden korktukları için, kavmi arasından bir gençlik grubu dışında hiç kimse Mûsa'ya inanmadı. Çünkü Firavun, o toprakta gerçekten çok üstündü ve gerçekten sınır tanımaz azgınlardan biriydi.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}