» 10 / Yûnus  50:

Kuran Sırası: 10
İniş Sırası: 51
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109

 » 10 / Yûnus  Suresi: 50
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
2. أَرَأَيْتُمْ (ÊRÊYTM) = eraeytum : söyleyin bakalım
3. إِنْ (ÎN) = in : eğer
4. أَتَاكُمْ (ÊTEKM) = etākum : size gelirse
5. عَذَابُهُ (AZ̃EBH) = ǎƶābuhu : O'nun azabı
6. بَيَاتًا (BYETE) = beyāten : gece vakti
7. أَوْ (ÊV) = ev : veya
8. نَهَارًا (NHERE) = nehāran : gündüz
9. مَاذَا (MEZ̃E) = māƶā : ne diye
10. يَسْتَعْجِلُ (YSTACL) = yesteǎ'cilu : acele ediyorlar
11. مِنْهُ (MNH) = minhu : bunda
12. الْمُجْرِمُونَ (ELMCRMVN) = l-mucrimūne : suçlular
de ki | söyleyin bakalım | eğer | size gelirse | O'nun azabı | gece vakti | veya | gündüz | ne diye | acele ediyorlar | bunda | suçlular |

[GVL] [REY] [] [ETY] [AZ̃B] [BYT] [] [NHR] [] [ACL] [] [CRM]
GL ÊRÊYTM ÎN ÊTEKM AZ̃EBH BYETE ÊV NHERE MEZ̃E YSTACL MNH ELMCRMVN

ḳul eraeytum in etākum ǎƶābuhu beyāten ev nehāran māƶā yesteǎ'cilu minhu l-mucrimūne
قل أرأيتم إن أتاكم عذابه بياتا أو نهارا ماذا يستعجل منه المجرمون

 » 10 / Yûnus  Suresi: 50
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
أرأيتم ر ا ي | REY ÊRÊYTM eraeytum söyleyin bakalım """Do you see,"
إن | ÎN in eğer if
أتاكم ا ت ي | ETY ÊTEKM etākum size gelirse comes to you
عذابه ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EBH ǎƶābuhu O'nun azabı His punishment
بياتا ب ي ت | BYT BYETE beyāten gece vakti (by) night
أو | ÊV ev veya or
نهارا ن ه ر | NHR NHERE nehāran gündüz (by) day,
ماذا | MEZ̃E māƶā ne diye what (portion)
يستعجل ع ج ل | ACL YSTACL yesteǎ'cilu acele ediyorlar of it would (wish to) hasten
منه | MNH minhu bunda of it would (wish to) hasten
المجرمون ج ر م | CRM ELMCRMVN l-mucrimūne suçlular "the criminals?"""

10:50 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

de ki | söyleyin bakalım | eğer | size gelirse | O'nun azabı | gece vakti | veya | gündüz | ne diye | acele ediyorlar | bunda | suçlular |

[GVL] [REY] [] [ETY] [AZ̃B] [BYT] [] [NHR] [] [ACL] [] [CRM]
GL ÊRÊYTM ÎN ÊTEKM AZ̃EBH BYETE ÊV NHERE MEZ̃E YSTACL MNH ELMCRMVN

ḳul eraeytum in etākum ǎƶābuhu beyāten ev nehāran māƶā yesteǎ'cilu minhu l-mucrimūne
قل أرأيتم إن أتاكم عذابه بياتا أو نهارا ماذا يستعجل منه المجرمون

[ق و ل] [ر ا ي] [] [ا ت ي] [ع ذ ب] [ب ي ت] [] [ن ه ر] [] [ع ج ل] [] [ج ر م]

 » 10 / Yûnus  Suresi: 50
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
أرأيتم ر ا ي | REY ÊRÊYTM eraeytum söyleyin bakalım """Do you see,"
,Re,,Ye,Te,Mim,
,200,,10,400,40,
INTG – prefixed interrogative alif
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الهمزة همزة استفهام
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
إن | ÎN in eğer if
,Nun,
,50,
COND – conditional particle
حرف شرط
أتاكم ا ت ي | ETY ÊTEKM etākum size gelirse comes to you
,Te,Elif,Kef,Mim,
,400,1,20,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عذابه ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EBH ǎƶābuhu O'nun azabı His punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,He,
70,700,1,2,5,
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
بياتا ب ي ت | BYT BYETE beyāten gece vakti (by) night
Be,Ye,Elif,Te,Elif,
2,10,1,400,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
أو | ÊV ev veya or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
نهارا ن ه ر | NHR NHERE nehāran gündüz (by) day,
Nun,He,Elif,Re,Elif,
50,5,1,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ماذا | MEZ̃E māƶā ne diye what (portion)
Mim,Elif,Zel,Elif,
40,1,700,1,
INTG – interrogative noun
اسم استفهام
يستعجل ع ج ل | ACL YSTACL yesteǎ'cilu acele ediyorlar of it would (wish to) hasten
Ye,Sin,Te,Ayn,Cim,Lam,
10,60,400,70,3,30,
V – 3rd person masculine singular (form X) imperfect verb
فعل مضارع
منه | MNH minhu bunda of it would (wish to) hasten
Mim,Nun,He,
40,50,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
المجرمون ج ر م | CRM ELMCRMVN l-mucrimūne suçlular "the criminals?"""
Elif,Lam,Mim,Cim,Re,Mim,Vav,Nun,
1,30,40,3,200,40,6,50,
N – nominative masculine plural (form IV) active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قُلْ: de ki | أَرَأَيْتُمْ: söyleyin bakalım | إِنْ: eğer | أَتَاكُمْ: size gelirse | عَذَابُهُ: O'nun azabı | بَيَاتًا: gece vakti | أَوْ: veya | نَهَارًا: gündüz | مَاذَا: ne diye | يَسْتَعْجِلُ: acele ediyorlar | مِنْهُ: bunda | الْمُجْرِمُونَ: suçlular |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قل GL de ki | أرأيتم ÊRÊYTM söyleyin bakalım | إن ÎN eğer | أتاكم ÊTEKM size gelirse | عذابه AZ̃EBH O'nun azabı | بياتا BYETE gece vakti | أو ÊW veya | نهارا NHERE gündüz | ماذا MEZ̃E ne diye | يستعجل YSTACL acele ediyorlar | منه MNH bunda | المجرمون ELMCRMWN suçlular |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳul: de ki | eraeytum: söyleyin bakalım | in: eğer | etākum: size gelirse | ǎƶābuhu: O'nun azabı | beyāten: gece vakti | ev: veya | nehāran: gündüz | māƶā: ne diye | yesteǎ'cilu: acele ediyorlar | minhu: bunda | l-mucrimūne: suçlular |
Kırık Meal (Transcript) : |GL: de ki | ÊRÊYTM: söyleyin bakalım | ÎN: eğer | ÊTEKM: size gelirse | AZ̃EBH: O'nun azabı | BYETE: gece vakti | ÊV: veya | NHERE: gündüz | MEZ̃E: ne diye | YSTACL: acele ediyorlar | MNH: bunda | ELMCRMVN: suçlular |
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: Azâbı geceleyin, yahut gündüzün birdenbire gelip çatarsa ne yaparsınız, söyleyin bakalım. Suçlular, azâbın çabucak gelmesini ne diye isterler ki?
Adem Uğur : De ki: (Ey müşrikler!) Ne dersiniz? Allah'ın azabı size geceleyin veya gündüzün gelirse (ne yaparsınız?). Suçlular ondan hangisini istemekte acele ediyorlar!
Ahmed Hulusi : De ki: "Gördünüz mü (düşünün bakalım), şayet O'nun azabı gece veya gündüzün bir anında gelmiş olsa, (söyleyin) suçlular neyi acele isterler?"
Ahmet Tekin : 'Hiç düşündünüz mü? Allah’ın azâbının size geceleyin, uykuda veya güpe-gündüz gelmesi kesinse eğer, İslâm’a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsilerin, suçluların, bu cezayı alelacele istemelerini gerektirecek ne gibi sebepleri olabilir?' de.
Ahmet Varol : De ki: 'O'nun azabı size gece vakti veya gündüz gelirse (ne yapabilirsiniz ki?). Ne diye suçlular onun acele olarak gelmesini istiyorlar?'
Ali Bulaç : De ki: "Düşündünüz mü hiç, eğer O'nun azabı size gece veya gündüz geliverirse, suçlu günahkarlar, bunu ne diye erkene almak istiyorlar?"
Ali Fikri Yavuz : De ki: “- Bana haber verin: Allah’ın azabı, geceleyin yatarken veya gündüzün meşguliyetinde size gelip çatarsa (ne yaparsınız?) artık onu, günahkârların acele olarak istemelerine sebep nedir?
Bekir Sadak : De ki: «Allah'in azabi size gece veya gunduz gelirse, ne yaparsiniz? Suclular neye bunda acele ediyorlar?»
Celal Yıldırım : De ki: Allah'ın azabı ya gecelerken, ya da gündüzleyin gelecek olursa, suçlu günahkârlar bundan (hangisini) acele istiyorlar?
Diyanet İşleri : De ki: “Söyleyin bakalım, O’nun azabı size geceleyin veya gündüzün (ansızın) gelecek olsa, suçlular bunun hangisini acele isterler?!” (Bunların hiçbiri istenecek bir şey değildir.)
Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'Allah'ın azabı size gece veya gündüz gelirse, ne yaparsınız? Suçlular neye bunda acele ediyorlar?'
Diyanet Vakfi : De ki: (Ey müşrikler!) Ne dersiniz? Allah’ın azabı size geceleyin veya gündüzün gelirse (ne yaparsınız?). Suçlular ondan hangisini istemekte acele ediyorlar!
Edip Yüksel : De ki: 'O'nun azabı ister gece veya gündüz gelsin, ama neden suçlular o konuda acele içindedirler?'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki: «O'nun azabı size geceleyin uykuda veya güpe gündüz gelecek olsa, ne dersiniz? Günahkârların onu alelacele istemeleri için ne sebep vardır?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «Ne dersiniz, şayet O'nun azabı size yatarken veya gündüzün gelecek olsa, suçlular bunlardan hangisinin hemen gelmesini isterler?»
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki: söyleyin bakayım şayed size onun azâbı yatarken veya gündüzün gelecekse mücrimler bunun hangisini isti'cal ediyorlar?
Fizilal-il Kuran : De ki; «Allah'ın azabı diyelim ki; gündüz ya da gece başınıza geldi. Suçlular bunun bir an önce gerçekleşmesini niye isterler ki?
Gültekin Onan : De ki: "Düşündünüz mü hiç, eğer O'nun azabı size gece veya gündüz geliverirse, suçlu günahkarlar (cürüm ehli), bunu ne diye erkene almak istiyorlar?"
Hakkı Yılmaz : De ki: “Hiç düşündünüz mü? O'nun azabı size geceleyin uykuda veya gündüzün gelecek olsa!” Suçlular bundan neyi acele isterler?
Hasan Basri Çantay : De ki: «Ya Onun (Allahın) azabı geceleyin, yahud gündüzün size gelib çatarsa (ne yapacaksınız?) söyleyin bana. Günahkârların ona olan isti'câli (ne sebeb) nedir»?
Hayrat Neşriyat : De ki: 'Söyleyin bakalım! Ya O’nun azâbı geceleyin veya gündüzün size gelirse! O günahkârlar bundan hangisini acele istiyor(lar)?'
İbni Kesir : De ki: Görmüyor musunuz, ya Allah'ın azabı size gece veya gündüz gelirse? Suçlular neden bunu acele istiyorlar?
İskender Evrenosoğlu : De ki: “O'nun azabı şâyet gece veya gündüz size gelse (ne olur) düşündünüz mü (gördünüz mü)? Mücrimlerin (suçluların) O'ndan acele istediği nedir?”
Muhammed Esed : De ki: "Ya bir gece vakti, ya da güpegündüz, eğer O'nun azabı başınızda koparsa, (neler hissedebileceğinizi) hiç düşündünüz mü? Günaha gömülüp gitmiş bir toplumun bunu tezlikle istemesini gerektirecek nasıl bir umudu olabilir ki?
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «Bana haber veriniz! Eğer size onun azabı geceleyin veya gündüzün gelirse günahkârlar ondan neyi isti'câl ediveriyorlar?»
Ömer Öngüt : De ki: “Allah'ın azabı size geceleyin veya gündüzün gelirse ne yaparsınız? Söyleyin! Suçlular ondan hangisini istemekte acele ediyorlar?”
Şaban Piriş : De ki: -Allah’ın azabı size gece veya gündüz gelirse ne yaparsınız? Suçlular onu ne acele istiyorlar?!
Suat Yıldırım : De ki: "Ne dersiniz, şayet O’nun azabı size ha yatarken gelmiş, ha gündüzün! Mücrimlerin, bunlardan birini çarçabuk istemelerine ne sebep var ki!
Süleyman Ateş : De ki: "Bakın, eğer O'nun azâbı size geceleyin, ya da gündüzün gelirse... Suçlular bun(lar)dan hangisini acele istiyor?"
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Düşündünüz mü hiç, eğer O'nun azabı size gece veya gündüz geliverirse, suçlu günahkâr olanlar, bunu ne diye erkene almak istiyorlar?»
Ümit Şimşek : De ki: Söyleyin bana, Allah'ın azabı gece uyurken veya gündüz vakti size gelecek olsa-bu mudur mücrimlerin çabuklaştırılmasını istedikleri şey?
Yaşar Nuri Öztürk : Şöyle söyle: "Diyelim O'nun azabı size gündüzün veya geceleyin gelecektir. Suçlular bunlardan hangisini aceleyle ister?"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}