» 10 / Yûnus  52:

Kuran Sırası: 10
İniş Sırası: 51
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109

 » 10 / Yûnus  Suresi: 52
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
2. قِيلَ (GYL) = ḳīle : denilir
3. لِلَّذِينَ (LLZ̃YN) = lilleƶīne : kimselere
4. ظَلَمُوا (ƵLMVE) = Zelemū : zulmeden(lere)
5. ذُوقُوا (Z̃VGVE) = ƶūḳū : tadın
6. عَذَابَ (AZ̃EB) = ǎƶābe : azabı
7. الْخُلْدِ (ELḢLD̃) = l-ḣuldi : sonsuz
8. هَلْ (HL) = hel : musunuz?
9. تُجْزَوْنَ (TCZVN) = tuczevne : cezalandırılıyor
10. إِلَّا (ÎLE) = illā : başkasıyla
11. بِمَا (BME) = bimā :
12. كُنْتُمْ (KNTM) = kuntum : olduklarınızdan
13. تَكْسِبُونَ (TKSBVN) = teksibūne : kazanıyor(lar)
sonra | denilir | kimselere | zulmeden(lere) | tadın | azabı | sonsuz | musunuz? | cezalandırılıyor | başkasıyla | | olduklarınızdan | kazanıyor(lar) |

[] [GVL] [] [ƵLM] [Z̃VG] [AZ̃B] [ḢLD̃] [] [CZY] [] [] [KVN] [KSB]
S̃M GYL LLZ̃YN ƵLMVE Z̃VGVE AZ̃EB ELḢLD̃ HL TCZVN ÎLE BME KNTM TKSBVN

ṧumme ḳīle lilleƶīne Zelemū ƶūḳū ǎƶābe l-ḣuldi hel tuczevne illā bimā kuntum teksibūne
ثم قيل للذين ظلموا ذوقوا عذاب الخلد هل تجزون إلا بما كنتم تكسبون

 » 10 / Yûnus  Suresi: 52
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
قيل ق و ل | GVL GYL ḳīle denilir it will be said
للذين | LLZ̃YN lilleƶīne kimselere to those who
ظلموا ظ ل م | ƵLM ƵLMVE Zelemū zulmeden(lere) wronged,
ذوقوا ذ و ق | Z̃VG Z̃VGVE ƶūḳū tadın """Taste"
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābe azabı punishment
الخلد خ ل د | ḢLD̃ ELḢLD̃ l-ḣuldi sonsuz the everlasting.
هل | HL hel musunuz? Are you (being) recompensed
تجزون ج ز ي | CZY TCZVN tuczevne cezalandırılıyor Are you (being) recompensed
إلا | ÎLE illā başkasıyla except
بما | BME bimā for what
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum olduklarınızdan you used (to)
تكسبون ك س ب | KSB TKSBVN teksibūne kazanıyor(lar) "earn?"""

10:52 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

sonra | denilir | kimselere | zulmeden(lere) | tadın | azabı | sonsuz | musunuz? | cezalandırılıyor | başkasıyla | | olduklarınızdan | kazanıyor(lar) |

[] [GVL] [] [ƵLM] [Z̃VG] [AZ̃B] [ḢLD̃] [] [CZY] [] [] [KVN] [KSB]
S̃M GYL LLZ̃YN ƵLMVE Z̃VGVE AZ̃EB ELḢLD̃ HL TCZVN ÎLE BME KNTM TKSBVN

ṧumme ḳīle lilleƶīne Zelemū ƶūḳū ǎƶābe l-ḣuldi hel tuczevne illā bimā kuntum teksibūne
ثم قيل للذين ظلموا ذوقوا عذاب الخلد هل تجزون إلا بما كنتم تكسبون

[] [ق و ل] [] [ظ ل م] [ذ و ق] [ع ذ ب] [خ ل د] [] [ج ز ي] [] [] [ك و ن] [ك س ب]

 » 10 / Yûnus  Suresi: 52
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
قيل ق و ل | GVL GYL ḳīle denilir it will be said
Gaf,Ye,Lam,
100,10,30,
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
للذين | LLZ̃YN lilleƶīne kimselere to those who
Lam,Lam,Zel,Ye,Nun,
30,30,700,10,50,
P – prefixed preposition lām
REL – masculine plural relative pronoun
جار ومجرور
ظلموا ظ ل م | ƵLM ƵLMVE Zelemū zulmeden(lere) wronged,
Zı,Lam,Mim,Vav,Elif,
900,30,40,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ذوقوا ذ و ق | Z̃VG Z̃VGVE ƶūḳū tadın """Taste"
Zel,Vav,Gaf,Vav,Elif,
700,6,100,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābe azabı punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الخلد خ ل د | ḢLD̃ ELḢLD̃ l-ḣuldi sonsuz the everlasting.
Elif,Lam,Hı,Lam,Dal,
1,30,600,30,4,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
هل | HL hel musunuz? Are you (being) recompensed
He,Lam,
5,30,
INTG – interrogative particle
حرف استفهام
تجزون ج ز ي | CZY TCZVN tuczevne cezalandırılıyor Are you (being) recompensed
Te,Cim,Ze,Vav,Nun,
400,3,7,6,50,
V – 2nd person masculine plural passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
إلا | ÎLE illā başkasıyla except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
بما | BME bimā for what
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum olduklarınızdan you used (to)
Kef,Nun,Te,Mim,
20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
تكسبون ك س ب | KSB TKSBVN teksibūne kazanıyor(lar) "earn?"""
Te,Kef,Sin,Be,Vav,Nun,
400,20,60,2,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |ثُمَّ: sonra | قِيلَ: denilir | لِلَّذِينَ: kimselere | ظَلَمُوا: zulmeden(lere) | ذُوقُوا: tadın | عَذَابَ: azabı | الْخُلْدِ: sonsuz | هَلْ: musunuz? | تُجْزَوْنَ: cezalandırılıyor | إِلَّا: başkasıyla | بِمَا: | كُنْتُمْ: olduklarınızdan | تَكْسِبُونَ: kazanıyor(lar) |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ثم S̃M sonra | قيل GYL denilir | للذين LLZ̃YN kimselere | ظلموا ƵLMWE zulmeden(lere) | ذوقوا Z̃WGWE tadın | عذاب AZ̃EB azabı | الخلد ELḢLD̃ sonsuz | هل HL musunuz? | تجزون TCZWN cezalandırılıyor | إلا ÎLE başkasıyla | بما BME | كنتم KNTM olduklarınızdan | تكسبون TKSBWN kazanıyor(lar) |
Kırık Meal (Okunuş) : |ṧumme: sonra | ḳīle: denilir | lilleƶīne: kimselere | Zelemū: zulmeden(lere) | ƶūḳū: tadın | ǎƶābe: azabı | l-ḣuldi: sonsuz | hel: musunuz? | tuczevne: cezalandırılıyor | illā: başkasıyla | bimā: | kuntum: olduklarınızdan | teksibūne: kazanıyor(lar) |
Kırık Meal (Transcript) : |S̃M: sonra | GYL: denilir | LLZ̃YN: kimselere | ƵLMVE: zulmeden(lere) | Z̃VGVE: tadın | AZ̃EB: azabı | ELḢLD̃: sonsuz | HL: musunuz? | TCZVN: cezalandırılıyor | ÎLE: başkasıyla | BME: | KNTM: olduklarınızdan | TKSBVN: kazanıyor(lar) |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sonra da zulmedenlere, tadın ebedî azâbı denecek, kazandığınızın karşılığı neyse ondan başka bir şeyle mi cezâya uğrayacaktınız?
Adem Uğur : Sonra o (kendilerine) zulmedenlere, "Ebedî azabı tadın!" denilecek. Kazanmakta olduğunuzdan başkasının karşılığını mı bulacaksınız?
Ahmed Hulusi : Sonra zulmedenlere: "Sonsuz azabı tadın!" denildi. . . "Sadece yapmış olduklarınızın getirisi olarak sonuçlarını yaşamıyor musunuz?"
Ahmet Tekin : Sonra yalanlamaları sebebiyle kendilerine zulüm ve haksızlık yapanlara, müşriklere: 'Tadın bakalım şu ebedî cezayı' denilecek. Vaktiyle işlediğiniz ameller, yüklendiğiniz günahların karşılığından başka bir ceza ile mi cezalandırılacaksınız?
Ahmet Varol : Sonra zulmedenlere: 'Sonsuz azabı tadın. Kazandıklarınızdan başka bir şeyle mi cezalandırılıyorsunuz?' denilir.
Ali Bulaç : Sonra o zulmetmekte olanlara: "Sürekli azabı tadın" denilecek. Kazandıklarınız dışında, bir başka şeyle mi cezalandırılacaktınız?"
Ali Fikri Yavuz : Sonra o zulmedenlere: “- Ebedî azabı tadın” denilecek. Vaktiyle kazandığınızdan başka bir sebeple cezalandırılacak değilsiniz.
Bekir Sadak : Haksizlik edenlere de: «Sonsuz azabi tadin, ancak yaptiginiza karsilik ceza cekiyorsunuz» denir.
Celal Yıldırım : Sonra o zulmedenlere, «tadın sonu gelmiyen azabı, siz ancak elde ettiğinize karşılık ceza görüyorsunuz» denilecek.
Diyanet İşleri : Sonra da zulmedenlere, “Ebedî azabı tadın! Siz ancak vaktiyle kazanmakta olduğunuzun cezasına çarptırılıyorsunuz” denilecektir.
Diyanet İşleri (eski) : Haksızlık edenlere de: 'Sürekli azabı tadın, ancak yaptığınıza karşılık ceza çekiyorsunuz' denir.
Diyanet Vakfi : Sonra o (kendilerine) zulmedenlere, «Ebedî azabı tadın!» denilecek. Kazanmakta olduğunuzdan başkasının karşılığını mı bulacaksınız?
Edip Yüksel : Sonra zulmedenlere: 'Ebedi azabı tadın,' denir, 'Kazandığınızdan başka bir karşılık mı bekliyordunuz?'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sonra o zulüm yapanlara «Tadın bakalım şu ebedi azabı!» denilecek. Vaktiyle kazandığınızdan başkası ile mi cezalandırılacaksınız?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sonra o zulmedenlere denilecek ki: «Tadın bakalım o sonsuz azabı! Vaktiyle kazandığınızın dışında bir sebeple cezalandırılacak da değilsiniz?»
Elmalılı Hamdi Yazır : Sonra denilecek o zulm edenlere ki tadın bakalım huld azâbını, vaktile kazandığınızdan başka bir sebeble cezalandırılacak değilsiniz?
Fizilal-il Kuran : Sonra zulmedenlere denir ki; «Sürekli azabı tadınız bakalım, sadece dünyada işlediklerinizin karşılıkları ile cezalandırılmıyor musunuz?
Gültekin Onan : Sonra o (kendilerine) zulmedenlere, "Ebedî azabı tadın!" denilecek. Kazanmakta olduğunuzdan başkasının karşılığını mı bulacaksınız?
Hakkı Yılmaz : "Sonra o şirk koşarak, inkâr ederek yanlış; kendi zararlarına iş yapanlara, “Tadın şu sonsuzluğun azabını!” denilecek. –Kazanmış olduğunuz şeylerden başkası ile mi cezalandırılacaksınız?”– "
Hasan Basri Çantay : Sonra, o zulmedenlere «Ebedî azabı tadın, denilecek, (vaktiyle) ne kazanıyor idiyseniz ondan başkasıyle mi cezâlandırılacakdınız ya»?.
Hayrat Neşriyat : Sonra o zulmedenlere: 'Ebedî azâbı tadın! Vaktiyle kazanmakta olduğunuz(günahlar)dan başkası ile cezâlandırılacak değilsiniz!' denilecek.
İbni Kesir : Sonra zulmedenlere: 'Sonsuz azabı tadın. Kazandıklarınızdan başka bir şeyle mi cezalandırılıyorsunuz?' denilir.
İskender Evrenosoğlu : Sonra zulmedenlere: “Ebedî (devamlı) azabı tadın!” denildi. Kazandıklarınızdan başkası ile mi cezalandırılacaksınız?
Muhammed Esed : O Gün ki, (dünya hayatında) haksızlık yapmaya eğilim gösterenlere, 'Tadın bitmeyen azabı' denecek, yapageldiğiniz işlerin karşılığından başkasıyla mı cezalandırılıyorsunuz sanki?;
Ömer Nasuhi Bilmen : Sonra zulmetmiş olanlara denilecektir ki, «Şimdi ebedî azabı tadınız. Siz başkasıyla değil, ancak kazanmış olduğunuz şey sebebiyle cezalandırılırsınız.»
Ömer Öngüt : Sonra o zâlimlere: “Ebedî azabı tadın! Kazanmakta olduğunuz şeylerden başkası ile mi cezalandırılacaksınız?” denilir.
Şaban Piriş : Sonra zalimlere şöyle denir: -Sonsuz azabı tadın! Kazandıklarınızdan başkasıyla mı cezalandırılacaksınız? denir.
Suat Yıldırım : Sonra o zalimlere: "Ebedî azabı tadın bakalım! Siz dünya hayatında neyi hak ettiyseniz, sadece onun karşılığını göreceksiniz." denir.
Süleyman Ateş : Sonra zulmedenlere: "Sürekli azâbı tadın!" denilecek, "Yalnız kazandığınız şeylerle cezâlandırılmıyor musunuz?"
Tefhim-ul Kuran : Sonra o zulmetmekte olanlara: «Sürekli azabı tadın» denilecek. Kazanmakta olduklarınız dışında, bir başka şeyle mi cezalandırılacaktınız?»
Ümit Şimşek : Sonra da o zulmedenlere denir ki: Sürekli azabı tadın bakalım! Siz ancak kendi işlediklerinizin cezasını görüyorsunuz.
Yaşar Nuri Öztürk : Sonra, zulmedenlere şöyle denecek: "Sonsuzluğun azabını/sonsuz azabı tadın! Kazandığınız şeyler dışında bir şeyle cezalandırılmayacaksınız!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}