» 6 / En’âm  54:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

 » 6 / En’âm  Suresi: 54
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِذَا (VÎZ̃E) = ve iƶā : ve zaman
2. جَاءَكَ (CEÙK) = cā'eke : sana geldikleri
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
4. يُؤْمِنُونَ (YÙMNVN) = yu'minūne : inanan(lar)
5. بِايَاتِنَا (B ËYETNE) = biāyātinā : ayetlerimize
6. فَقُلْ (FGL) = feḳul : de ki
7. سَلَامٌ (SLEM) = selāmun : selam olsun
8. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : size
9. كَتَبَ (KTB) = ketebe : yazmıştır
10. رَبُّكُمْ (RBKM) = rabbukum : Rabbiniz
11. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : üzerine
12. نَفْسِهِ (NFSH) = nefsihi : kendi
13. الرَّحْمَةَ (ELRḪMT) = r-raHmete : rahmeti
14. أَنَّهُ (ÊNH) = ennehu : kuşkusuz
15. مَنْ (MN) = men : kim
16. عَمِلَ (AML) = ǎmile : yaparsa
17. مِنْكُمْ (MNKM) = minkum : sizden
18. سُوءًا (SVÙE) = sū'en : bir kötülük
19. بِجَهَالَةٍ (BCHELT) = bicehāletin : bilmeyerek
20. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
21. تَابَ (TEB) = tābe : tevbe eder
22. مِنْ (MN) = min :
23. بَعْدِهِ (BAD̃H) = beǎ'dihi : ardından
24. وَأَصْلَحَ (VÊṦLḪ) = ve eSleHa : ve uslanırsa
25. فَأَنَّهُ (FÊNH) = feennehu : muhakkak ki O
26. غَفُورٌ (ĞFVR) = ğafūrun : bağışlayandır
27. رَحِيمٌ (RḪYM) = raHīmun : esirgeyendir
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِذَا: ve zaman | جَاءَكَ: sana geldikleri | الَّذِينَ: kimseler | يُؤْمِنُونَ: inanan(lar) | بِايَاتِنَا: ayetlerimize | فَقُلْ: de ki | سَلَامٌ: selam olsun | عَلَيْكُمْ: size | كَتَبَ: yazmıştır | رَبُّكُمْ: Rabbiniz | عَلَىٰ: üzerine | نَفْسِهِ: kendi | الرَّحْمَةَ: rahmeti | أَنَّهُ: kuşkusuz | مَنْ: kim | عَمِلَ: yaparsa | مِنْكُمْ: sizden | سُوءًا: bir kötülük | بِجَهَالَةٍ: bilmeyerek | ثُمَّ: sonra | تَابَ: tevbe eder | مِنْ: | بَعْدِهِ: ardından | وَأَصْلَحَ: ve uslanırsa | فَأَنَّهُ: muhakkak ki O | غَفُورٌ: bağışlayandır | رَحِيمٌ: esirgeyendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإذا WÎZ̃E ve zaman | جاءك CEÙK sana geldikleri | الذين ELZ̃YN kimseler | يؤمنون YÙMNWN inanan(lar) | بآياتنا B ËYETNE ayetlerimize | فقل FGL de ki | سلام SLEM selam olsun | عليكم ALYKM size | كتب KTB yazmıştır | ربكم RBKM Rabbiniz | على AL üzerine | نفسه NFSH kendi | الرحمة ELRḪMT rahmeti | أنه ÊNH kuşkusuz | من MN kim | عمل AML yaparsa | منكم MNKM sizden | سوءا SWÙE bir kötülük | بجهالة BCHELT bilmeyerek | ثم S̃M sonra | تاب TEB tevbe eder | من MN | بعده BAD̃H ardından | وأصلح WÊṦLḪ ve uslanırsa | فأنه FÊNH muhakkak ki O | غفور ĞFWR bağışlayandır | رحيم RḪYM esirgeyendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve iƶā: ve zaman | cā'eke: sana geldikleri | elleƶīne: kimseler | yu'minūne: inanan(lar) | biāyātinā: ayetlerimize | feḳul: de ki | selāmun: selam olsun | ǎleykum: size | ketebe: yazmıştır | rabbukum: Rabbiniz | ǎlā: üzerine | nefsihi: kendi | r-raHmete: rahmeti | ennehu: kuşkusuz | men: kim | ǎmile: yaparsa | minkum: sizden | sū'en: bir kötülük | bicehāletin: bilmeyerek | ṧumme: sonra | tābe: tevbe eder | min: | beǎ'dihi: ardından | ve eSleHa: ve uslanırsa | feennehu: muhakkak ki O | ğafūrun: bağışlayandır | raHīmun: esirgeyendir |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎZ̃E: ve zaman | CEÙK: sana geldikleri | ELZ̃YN: kimseler | YÙMNVN: inanan(lar) | B ËYETNE: ayetlerimize | FGL: de ki | SLEM: selam olsun | ALYKM: size | KTB: yazmıştır | RBKM: Rabbiniz | AL: üzerine | NFSH: kendi | ELRḪMT: rahmeti | ÊNH: kuşkusuz | MN: kim | AML: yaparsa | MNKM: sizden | SVÙE: bir kötülük | BCHELT: bilmeyerek | S̃M: sonra | TEB: tevbe eder | MN: | BAD̃H: ardından | VÊṦLḪ: ve uslanırsa | FÊNH: muhakkak ki O | ĞFVR: bağışlayandır | RḪYM: esirgeyendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Âyetlerimize inananlar sana gelince de ki: Esenlik size, Rabbiniz, rahmet etmeyi kendisine gerekli kılmıştır; şüphe yok ki içinizden biri, bilgisizlik yüzünden bir kötülük yapar da sonradan tövbe eder, halini düzene korsa muhakkak ki Tanrı, suçları örter, yarlıgar, rahîmdir.
Adem Uğur : Ayetlerimize inananlar sana geldiğinde onlara de ki: Selâm size! Rabbiniz merhamet etmeyi kendisine yazdı. Gerçek şu ki: Sizden kim, bilmeyerek bir kötülük yapar, sonra ardından tevbe edip de kendini ıslah ederse, bilsin ki Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Ahmed Hulusi : (Esmâ'nın açığa çıkışı olan) işaretlerimize iman edenler sana geldiklerinde de ki: "Selâmun aleyküm. . . Rabbiniz rahmeti nefsine yazmıştır! Sizden her kim bilgisizlikten bir kötülük yapar da, arkasından tövbe eder ve (hâlini) düzeltirse, muhakkak ki O, Ğafûr'dur, Rahıym'dir. "
Ahmet Tekin : Âyetlerimize, Kur’ân’a iman edenler, sana geldikleri zaman onlara: 'Selâmün aleyküm! (Allah’ın selâmı ve selâmeti size olsun, siz selâmete ereceksiniz). Rabbiniz rahmetini, merhametini ihsan edeceğini yazılı olarak kendisine farz kıldı, ilke edindi. Sizden kim bilmeyerek bir kötülük yapar, kusur işler; ardından da günahlardan vazgeçerek Allah’a itaate yönelir, tevbe edip, kendisini ıslah eder, din ve dünya işlerini, sosyal ilişkilerini düzelterek, geliştirerek yaşarsa, bilsin ki Allah çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir.' de.
Ahmet Varol : Ayetlerimize iman edenler yanına geldiklerinde de ki: 'Size selam olsun. Rabbiniz rahmet etmeyi üzerine aldı. Sizden kim bilmeden bir kötülük işler de sonra arkasından tevbe eder ve durumunu düzeltirse (bilsin ki) Allah bağışlayıcıdır, rahmet edicidir.'
Ali Bulaç : Bizim ayetlerimize iman edenler sana geldiklerinde, onlara de ki: "Selam olsun size. Rabbiniz rahmeti kendi üzerine yazdı ki, içinizden kim bir cehalet sonucu bir kötülük işler sonra tevbe eder ve (kendini) ıslah ederse şüphesiz, O, bağışlayandır, esirgeyendir."
Ali Fikri Yavuz : Âyetlerimize iman edenler sana geldiği zaman şöyle de: “- Allah’ın selâmeti üzerinize olsun, Rabbiniz, size, rahmet ve merhamet vaad buyurdu. Öyle ki, içinizden kim bilmiyerek bir fenalık yapmış da arkasından tevbe edip (hâlini) düzeltmişse (Allah’ın ona mağfireti vardır). Muhakkak ki Allah Gafûrdur, Rahîm’dir.
Bekir Sadak : Ayetlerimize inananlar sana gelince: «Size selam olsun» de. Rabbiniz, sizden kim bilmeyerek fenalik isler de arkasindan tovbe eder ve nefsini duzeltirse, ona rahmet etmeyi kendi uzerine almistir. O, bagislar ve merhamet eder.
Celal Yıldırım : Âyetlerimize inananlar sana geldiklerinde, de ki: Selâm size, Rabblniz kendine rahmeti gerekli kılmıştır. Şüphesiz ki sizden kim bilmeyerek bir kötülük (veya günah) işler, sonra de tevbe edip kendini düzeltirse, Allah şüphesiz ki çok bağışlayandır ve çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri : Âyetlerimize iman edenler sana geldikleri zaman, de ki: “Selâm olsun size! Rabbiniz kendi üzerine rahmeti (merhameti) yazdı. Şöyle ki: Sizden kim cahillikle bir kabahat işler de sonra peşinden tövbe eder, kendini düzeltirse (bilmiş olun ki) O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
Diyanet İşleri (eski) : Ayetlerimize inananlar sana gelince: 'Size selam olsun' de. Rabbiniz, sizden kim bilmeyerek fenalık işler de arkasından tövbe eder ve nefsini düzeltirse, ona rahmet etmeyi kendi üzerine almıştır. O, bağışlar ve merhamet eder.
Diyanet Vakfi : Âyetlerimize inananlar sana geldiğinde onlara de ki: Selâm size! Rabbiniz merhamet etmeyi kendisine yazdı. Gerçek şu ki: Sizden kim, bilmeyerek bir kötülük yapar, sonra ardından tevbe edip de kendini ıslah ederse, bilsin ki Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Edip Yüksel : Ayetlerimize inananlar sana gelince, 'Size selam olsun. Rabbiniz merhametli davranmayı prensip edindi. Bunun için, her kim bilmeyerek işlediği bir kötülükten sonra tevbe ederek kendini düzeltirse, bilsin ki O Bağışlayandır, Rahimdir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Âyetlerimize inananlar sana geldikleri zaman onlara şöyle söyle: «Selam olsun size! Rabbiniz rahmeti kendi üzerine yazdı. Sizden her kim bilmeyerek bir kötülük işleyip de sonra arkasından tevbe eder, kendini düzeltirse, muhakkak ki O, bağışlayan, esirgeyendir».
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ayetlerimize iman edenler, yanına geldikleri zaman de ki: «Selam sizlere! Rabbiniz kendine rahmeti yazdı. Sizden kim bir cahillikle bir kötülük yapmış, sonra arkasından tevbe edip düzelmiş ise, ona karşı bağışlayan, esirgeyendir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Âyetlerimize iyman ediyor olanlar yanına geldikleri zaman da de ki «selâm sizlere rabbınız kendine rahmeti yazdı, içinizden her kim bir cahillikle bir kabahat yapmış, sonra arkasından tevbe edib düzelmiş ise ona karşı gafur, rahîm olmayı irade buyurdu
Fizilal-il Kuran : Ayetlerimize inananlar sana gelince onlara de ki: «Selâm size, Rabbiniz merhametliliği üzerine görev yazdı, buna göre içinizden kim bilmeyerek bir kötülük işler de arkasından tevbe edip kendini ıslâh ederse, hiç kuşkusuz, Allah bağışlayıcıdır, merhametlidir.»
Gültekin Onan : Bizim ayetlerimize inananlar sana geldiklerinde onlara de ki: "Selam olsun size. Rabbiniz rahmeti kendi üzerine yazdı ki, içinizden kim bir cehalet sonucu bir kötülük işler sonra tevbe eder ve (kendini) islah ederse kuşkusuz O, bağışlayandır, esirgeyendir."
Hakkı Yılmaz : "Ve âyetlerimize inanan kimseler sana geldikleri zaman hemen: “Selâm olsun size! Rabbiniz rahmeti Kendi üzerine yazdı. Şüphesiz sizden her kim bilmeyerek bir kötülük işleyip de sonra arkasından tevbe eder ve düzeltirse; şüphesiz ki Allah, kullarının günahlarını çok örten, onları cezalandırmayan ve bağışı bol olandır, engin merhamet sahibidir” de! "
Hasan Basri Çantay : Ayetlerimize îman (da sebat) edenler sana geldiği zaman de ki: «Selâm sizlere. Rabbiniz kendi üzerine (şu) rahmeti yazdı: İçinizden kim bilmeyerek bir fenalık yapıb da sonra arkasından tevbe etmiş ve düzelmiş ise şübhesiz ki O, çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.
Hayrat Neşriyat : O hâlde âyetlerimize îmân edenler sana geldikleri zaman artık de ki: 'Selâm size! Rabbiniz, (size) rahmet (etmey)i kendi üzerine yazmıştır. Şübhesiz o (rahmet) ki, içinizden kim câhillikle bir kötülük yapar, sonra ardından tevbe edip (hâlini) ıslâh ederse, artık şübhesiz ki O, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.'
İbni Kesir : Ayetlerimize iman edenler, sana geldiklerinde de ki: Selam size. Rabbınız rahmeti kendi üzerine yazdı. İçinizden her kim ki bilmeyerek bir fenalık yapar da arkasından tevbe eder ve ıslah ederse; şüphesiz O; Gafur'dur, Rahim'dir.
İskender Evrenosoğlu : Âyetlerimize inanan kimseler sana geldiği zaman, onlara şöyle de: “Selâm üzerinize olsun. Rabbiniz, kendi üzerine “rahmeti” yazdı. Öyle ki;sizden, kim cahillikle bir kötülük yapar, sonra onu yaptıktan sonra tövbe eder (mürşidin önünde) ve ıslâh olursa (nefs tezkiyesi yaparsa), o taktirde muhakkak ki O (Allah), Gafur'dur (mağfiret edendir), Rahîm(rahmet nurunu gönderen)'dir.”
Muhammed Esed : Mesajlarımıza inananlar sana geldiklerinde de ki: "Size selam olsun! Rabbiniz rahmet ve merhameti kendisine ilke edinmiştir, böylece sizden biri bilgisizlikten dolayı kötü bir fiil işler ve sonra tevbe edip dürüst ve erdemlice bir hayat yaşarsa O(nun) çok affedici ve rahmet kaynağı (olduğunu görecek)tir".
Ömer Nasuhi Bilmen : Âyetlerimize imân edenler, sana geldikleri zaman de ki: «Selâm sizlere. Rabbiniz kendi üzerine rahmeti yazdı ki, sizden her kim bir cehaletle bir kötü iş işlese de ondan sonra tevbe etse ve ıslah-ı halde bulunsa şüphesiz ki, o Rabbiniz çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.»
Ömer Öngüt : Âyetlerimize inananlar sana geldiklerinde onlara de ki: “Üzerinize selâm olsun!” Rabbiniz rahmeti kendi üzerine yazdı. Sizden kim, bilmeyerek bir kötülük yapar, sonra ardından tevbe edip de kendini düzeltirse, şüphesiz ki Allah bağışlar ve merhamet eder.
Şaban Piriş : Ayetlerimize iman edenler yanına geldikleri zaman: De ki: Selam size Rabbiniz, kendi üzerine rahmeti gerekli kıldı. Bu sebeple, içinizden kim cahillikle bir kötülük işler de ardından tevbe edip, halini düzeltirse, şüphesiz Allah bağışlayan ve merhamet edendir.
Suat Yıldırım : Âyetlerimize iman edenler sana geldikleri zaman onlara:"Selam sizlere!" de! Rabbiniz merhameti kendi Zatına temel bir ilke edinmiştir. Sizden kim bilmeyerek bir günah işler de sonra ardından tövbe eder ve halini düzeltirse Onun da gafur ve rahîm (çok affedici ve merhametli) olduğunu bilmelidir."
Süleyman Ateş : Âyetlerimize inananlar, sana geldikleri zaman: "Size selâm olsun, de, Rabbiniz, kendi üzerine rahmeti yazmış(yaratıklarına acımayı prensip edinmiş)tir. Sizden kim, bilmeyerek bir kötülük yapar da sonra ardından tevbe eder, uslanırsa muhakkak ki O, bağışlayandır, esirgeyendir."
Tefhim-ul Kuran : Bizim ayetlerimize iman edenler sana geldiklerinde, onlara de ki: «Selam olsun size. Rabbiniz rahmeti kendi üzerine yazdı ki, içinizden kim bir cehalet sonucu bir kötülük işler sonra tevbe eder ve (kendini) ıslah ederse kuşku yok, O, bağışlayandır, esirgeyendir.»
Ümit Şimşek : Âyetlerimize iman edenler sana geldiklerinde, sen onlara de ki: Size selâm olsun. Rabbiniz kendi üzerine rahmeti yazdı. Sizden kim bir cahillik edip de kötülük işler, sonra ardından tevbe eder ve durumunu düzeltirse, Onun çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici olduğunu görecektir.
Yaşar Nuri Öztürk : Ayetlerimize iman edenler sana geldiğinde şöyle söyle: "Selam size! Rabbiniz, benliği üzerine rahmeti yazmıştır. İçinizden her kim bilgisizlikle bir kötülük işler de ardından tövbe edip halini düzeltirse, hiç kuşkusuz, Allah çok affedici, çok merhametlidir."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}