» 6 / En’âm  122:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

 » 6 / En’âm  Suresi: 122
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَوَمَنْ (ÊVMN) = evemen : kimse gibi midir?
2. كَانَ (KEN) = kāne : iken
3. مَيْتًا (MYTE) = meyten : ölü
4. فَأَحْيَيْنَاهُ (FÊḪYYNEH) = fe eHyeynāhu : kendisini dirilttiğimiz
5. وَجَعَلْنَا (VCALNE) = ve ceǎlnā : ve verdiğimiz
6. لَهُ (LH) = lehu : kendisine
7. نُورًا (NVRE) = nūran : bir ışık
8. يَمْشِي (YMŞY) = yemşī : yürüyebileceği
9. بِهِ (BH) = bihi : onunla
10. فِي (FY) = fī : arasında
11. النَّاسِ (ELNES) = n-nāsi : insanlar
12. كَمَنْ (KMN) = kemen : kimsenin
13. مَثَلُهُ (MS̃LH) = meṧeluhu : benzeri
14. فِي (FY) = fī : içindeki
15. الظُّلُمَاتِ (ELƵLMET) = Z-Zulumāti : karanlıklar
16. لَيْسَ (LYS) = leyse : olmayan
17. بِخَارِجٍ (BḢERC) = biḣāricin : çıkışı
18. مِنْهَا (MNHE) = minhā : ondan
19. كَذَٰلِكَ (KZ̃LK) = keƶālike : işte öyle
20. زُيِّنَ (ZYN) = zuyyine : süslü gösterilmiştir
21. لِلْكَافِرِينَ (LLKEFRYN) = lilkāfirīne : kafirlere
22. مَا (ME) = mā : (işler)
23. كَانُوا (KENVE) = kānū : oldukları
24. يَعْمَلُونَ (YAMLVN) = yeǎ'melūne : yapıyor
kimse gibi midir? | iken | ölü | kendisini dirilttiğimiz | ve verdiğimiz | kendisine | bir ışık | yürüyebileceği | onunla | arasında | insanlar | kimsenin | benzeri | içindeki | karanlıklar | olmayan | çıkışı | ondan | işte öyle | süslü gösterilmiştir | kafirlere | (işler) | oldukları | yapıyor |

[] [KVN] [MVT] [ḪYY] [CAL] [] [NVR] [MŞY] [] [] [NVS] [] [MS̃L] [] [ƵLM] [LYS] [ḢRC] [] [] [ZYN] [KFR] [] [KVN] [AML]
ÊVMN KEN MYTE FÊḪYYNEH VCALNE LH NVRE YMŞY BH FY ELNES KMN MS̃LH FY ELƵLMET LYS BḢERC MNHE KZ̃LK ZYN LLKEFRYN ME KENVE YAMLVN

evemen kāne meyten fe eHyeynāhu ve ceǎlnā lehu nūran yemşī bihi n-nāsi kemen meṧeluhu Z-Zulumāti leyse biḣāricin minhā keƶālike zuyyine lilkāfirīne kānū yeǎ'melūne
أومن كان ميتا فأحييناه وجعلنا له نورا يمشي به في الناس كمن مثله في الظلمات ليس بخارج منها كذلك زين للكافرين ما كانوا يعملون

 » 6 / En’âm  Suresi: 122
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أومن | ÊVMN evemen kimse gibi midir? Is (one) who
كان ك و ن | KVN KEN kāne iken was
ميتا م و ت | MVT MYTE meyten ölü dead
فأحييناه ح ي ي | ḪYY FÊḪYYNEH fe eHyeynāhu kendisini dirilttiğimiz and We gave him life
وجعلنا ج ع ل | CAL VCALNE ve ceǎlnā ve verdiğimiz and We made
له | LH lehu kendisine for him
نورا ن و ر | NVR NVRE nūran bir ışık light,
يمشي م ش ي | MŞY YMŞY yemşī yürüyebileceği he walks
به | BH bihi onunla whereby
في | FY arasında among
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāsi insanlar the people,
كمن | KMN kemen kimsenin like (one) who
مثله م ث ل | MS̃L MS̃LH meṧeluhu benzeri [similar to him]
في | FY içindeki (is) in
الظلمات ظ ل م | ƵLM ELƵLMET Z-Zulumāti karanlıklar the darknesses,
ليس ل ي س | LYS LYS leyse olmayan not
بخارج خ ر ج | ḢRC BḢERC biḣāricin çıkışı he comes out
منها | MNHE minhā ondan of it?
كذلك | KZ̃LK keƶālike işte öyle Thus
زين ز ي ن | ZYN ZYN zuyyine süslü gösterilmiştir is made fair-seeming
للكافرين ك ف ر | KFR LLKEFRYN lilkāfirīne kafirlere to the disbelievers
ما | ME (işler) what
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū oldukları they were
يعملون ع م ل | AML YAMLVN yeǎ'melūne yapıyor doing.

6:122 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

kimse gibi midir? | iken | ölü | kendisini dirilttiğimiz | ve verdiğimiz | kendisine | bir ışık | yürüyebileceği | onunla | arasında | insanlar | kimsenin | benzeri | içindeki | karanlıklar | olmayan | çıkışı | ondan | işte öyle | süslü gösterilmiştir | kafirlere | (işler) | oldukları | yapıyor |

[] [KVN] [MVT] [ḪYY] [CAL] [] [NVR] [MŞY] [] [] [NVS] [] [MS̃L] [] [ƵLM] [LYS] [ḢRC] [] [] [ZYN] [KFR] [] [KVN] [AML]
ÊVMN KEN MYTE FÊḪYYNEH VCALNE LH NVRE YMŞY BH FY ELNES KMN MS̃LH FY ELƵLMET LYS BḢERC MNHE KZ̃LK ZYN LLKEFRYN ME KENVE YAMLVN

evemen kāne meyten fe eHyeynāhu ve ceǎlnā lehu nūran yemşī bihi n-nāsi kemen meṧeluhu Z-Zulumāti leyse biḣāricin minhā keƶālike zuyyine lilkāfirīne kānū yeǎ'melūne
أومن كان ميتا فأحييناه وجعلنا له نورا يمشي به في الناس كمن مثله في الظلمات ليس بخارج منها كذلك زين للكافرين ما كانوا يعملون

[] [ك و ن] [م و ت] [ح ي ي] [ج ع ل] [] [ن و ر] [م ش ي] [] [] [ن و س] [] [م ث ل] [] [ظ ل م] [ل ي س] [خ ر ج] [] [] [ز ي ن] [ك ف ر] [] [ك و ن] [ع م ل]

 » 6 / En’âm  Suresi: 122
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أومن | ÊVMN evemen kimse gibi midir? Is (one) who
,Vav,Mim,Nun,
,6,40,50,
INTG – prefixed interrogative alif
SUP – prefixed supplemental particle
REL – relative pronoun
الهمزة همزة استفهام
الواو زائدة
اسم موصول
كان ك و ن | KVN KEN kāne iken was
Kef,Elif,Nun,
20,1,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
ميتا م و ت | MVT MYTE meyten ölü dead
Mim,Ye,Te,Elif,
40,10,400,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
فأحييناه ح ي ي | ḪYY FÊḪYYNEH fe eHyeynāhu kendisini dirilttiğimiz and We gave him life
Fe,,Ha,Ye,Ye,Nun,Elif,He,
80,,8,10,10,50,1,5,
REM – prefixed resumption particle
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وجعلنا ج ع ل | CAL VCALNE ve ceǎlnā ve verdiğimiz and We made
Vav,Cim,Ayn,Lam,Nun,Elif,
6,3,70,30,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
له | LH lehu kendisine for him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
نورا ن و ر | NVR NVRE nūran bir ışık light,
Nun,Vav,Re,Elif,
50,6,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
يمشي م ش ي | MŞY YMŞY yemşī yürüyebileceği he walks
Ye,Mim,Şın,Ye,
10,40,300,10,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
به | BH bihi onunla whereby
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
في | FY arasında among
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāsi insanlar the people,
Elif,Lam,Nun,Elif,Sin,
1,30,50,1,60,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
كمن | KMN kemen kimsenin like (one) who
Kef,Mim,Nun,
20,40,50,
P – prefixed preposition ka
REL – relative pronoun
جار ومجرور
مثله م ث ل | MS̃L MS̃LH meṧeluhu benzeri [similar to him]
Mim,Se,Lam,He,
40,500,30,5,
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
في | FY içindeki (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الظلمات ظ ل م | ƵLM ELƵLMET Z-Zulumāti karanlıklar the darknesses,
Elif,Lam,Zı,Lam,Mim,Elif,Te,
1,30,900,30,40,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
ليس ل ي س | LYS LYS leyse olmayan not
Lam,Ye,Sin,
30,10,60,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض من اخوات «كان»
بخارج خ ر ج | ḢRC BḢERC biḣāricin çıkışı he comes out
Be,Hı,Elif,Re,Cim,
2,600,1,200,3,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine indefinite active participle
جار ومجرور
منها | MNHE minhā ondan of it?
Mim,Nun,He,Elif,
40,50,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
كذلك | KZ̃LK keƶālike işte öyle Thus
Kef,Zel,Lam,Kef,
20,700,30,20,
P – prefixed preposition ka
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
جار ومجرور
زين ز ي ن | ZYN ZYN zuyyine süslü gösterilmiştir is made fair-seeming
Ze,Ye,Nun,
7,10,50,
V – 3rd person masculine singular (form II) passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
للكافرين ك ف ر | KFR LLKEFRYN lilkāfirīne kafirlere to the disbelievers
Lam,Lam,Kef,Elif,Fe,Re,Ye,Nun,
30,30,20,1,80,200,10,50,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural active participle
جار ومجرور
ما | ME (işler) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū oldukları they were
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يعملون ع م ل | AML YAMLVN yeǎ'melūne yapıyor doing.
Ye,Ayn,Mim,Lam,Vav,Nun,
10,70,40,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَوَمَنْ: kimse gibi midir? | كَانَ: iken | مَيْتًا: ölü | فَأَحْيَيْنَاهُ: kendisini dirilttiğimiz | وَجَعَلْنَا: ve verdiğimiz | لَهُ: kendisine | نُورًا: bir ışık | يَمْشِي: yürüyebileceği | بِهِ: onunla | فِي: arasında | النَّاسِ: insanlar | كَمَنْ: kimsenin | مَثَلُهُ: benzeri | فِي: içindeki | الظُّلُمَاتِ: karanlıklar | لَيْسَ: olmayan | بِخَارِجٍ: çıkışı | مِنْهَا: ondan | كَذَٰلِكَ: işte öyle | زُيِّنَ: süslü gösterilmiştir | لِلْكَافِرِينَ: kafirlere | مَا: (işler) | كَانُوا: oldukları | يَعْمَلُونَ: yapıyor |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أومن ÊWMN kimse gibi midir? | كان KEN iken | ميتا MYTE ölü | فأحييناه FÊḪYYNEH kendisini dirilttiğimiz | وجعلنا WCALNE ve verdiğimiz | له LH kendisine | نورا NWRE bir ışık | يمشي YMŞY yürüyebileceği | به BH onunla | في FY arasında | الناس ELNES insanlar | كمن KMN kimsenin | مثله MS̃LH benzeri | في FY içindeki | الظلمات ELƵLMET karanlıklar | ليس LYS olmayan | بخارج BḢERC çıkışı | منها MNHE ondan | كذلك KZ̃LK işte öyle | زين ZYN süslü gösterilmiştir | للكافرين LLKEFRYN kafirlere | ما ME (işler) | كانوا KENWE oldukları | يعملون YAMLWN yapıyor |
Kırık Meal (Okunuş) : |evemen: kimse gibi midir? | kāne: iken | meyten: ölü | fe eHyeynāhu: kendisini dirilttiğimiz | ve ceǎlnā: ve verdiğimiz | lehu: kendisine | nūran: bir ışık | yemşī: yürüyebileceği | bihi: onunla | : arasında | n-nāsi: insanlar | kemen: kimsenin | meṧeluhu: benzeri | : içindeki | Z-Zulumāti: karanlıklar | leyse: olmayan | biḣāricin: çıkışı | minhā: ondan | keƶālike: işte öyle | zuyyine: süslü gösterilmiştir | lilkāfirīne: kafirlere | : (işler) | kānū: oldukları | yeǎ'melūne: yapıyor |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊVMN: kimse gibi midir? | KEN: iken | MYTE: ölü | FÊḪYYNEH: kendisini dirilttiğimiz | VCALNE: ve verdiğimiz | LH: kendisine | NVRE: bir ışık | YMŞY: yürüyebileceği | BH: onunla | FY: arasında | ELNES: insanlar | KMN: kimsenin | MS̃LH: benzeri | FY: içindeki | ELƵLMET: karanlıklar | LYS: olmayan | BḢERC: çıkışı | MNHE: ondan | KZ̃LK: işte öyle | ZYN: süslü gösterilmiştir | LLKEFRYN: kafirlere | ME: (işler) | KENVE: oldukları | YAMLVN: yapıyor |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ölüyken diriltip insanların arasında yol alması için kendisine bir ışık verdiğimiz kimse, karanlıklara dalmış olan ve bir türlü de çıkamayan kimseye benzer mi hiç? İşte böylece kâfirlere, yaptıkları şeyler, süslü ve hoş gösterilmededir.
Adem Uğur : Ölü iken dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp ondan hiç çıkamayacak durumdaki kimse gibi olur mu! İşte kâfirlere yaptıkları böyle süslü gösterilmiştir.
Ahmed Hulusi : Ölü iken kendisini (Hakikat ilmi ile) dirilttiğimiz; insanlar içinde onunla yaşaması için basîret nuru oluşturduğumuz kimse(nin durumu); karanlıklar içinde kalıp ondan kurtulamayan gibi olur mu? Hakikat bilgisini inkâr edenlere, yapmakta oldukları böylece süslendirildi.
Ahmet Tekin : Küfür ve cehalet bataklığında manen ölü iken dirilttiğimiz, kendisine insanlar arasında yürüyebileceği hidayet nuru verdiğimiz kimse, inkâr karanlıkları içinde kalıp, karanlıktan hiç çıkamayacak durumdaki kimse gibi mi olur? Ama, küfür bataklığından çıkamayan, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlere, işlemeye devam ettikleri ameller böyle süslenip güzel gösterilmiştir.
Ahmet Varol : Ölü iken dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürümesini sağlayan bir ışık verdiğimiz kimse karanlıkların içinde kalıp da oradan çıkamayan kimse gibi olur mu! İşte kâfirlere yaptıkları böyle süslü gösterildi.
Ali Bulaç : Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve insanlar içinde yürümesi için kendisine bir nur verdiğimiz kimsenin durumu, karanlıklarda kalıp oradan bir çıkış bulamıyanın durumu gibi midir? İşte, kafirlere yapmakta oldukları böyle 'süslü ve çekici' gösterilmiştir.
Ali Fikri Yavuz : Hiç (evvelce) küfürle ölü olup (sonra) kendisini hidayetle dirilttiğimiz ve ona, insanlar arasında yürüdüğü bir iman (nur) verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde (küfürde) kalmış olan ve ondan bir türlü çıkamıyan kimse gibi olur mu? (Olmaz). Fakat kâfirlere yaptıkları şeyler öyle yaldızlı gösterilmektedir.
Bekir Sadak : Olu iken kalbini diriltip, insanlar arasinda yururken onunu aydinlatacak bir nur verdigimiz kimsenin durumu, karanliklarda kalip cikamayan kimsenin durumu gibi midir? Kafirlere de, isledikleri guzel gosterilmistir.
Celal Yıldırım : Ölü iken dirilttiğimiz, insanlar arasında yürümesi için kendisine bir nûr sunduğumuz kimse, karanlıklar içinde kalıp bir türlü çıkamayan kimse gibi midir? Böylece kâfirlere işleyegeldikleri ameller süslenip yaldızlı gösterilmiştir.
Diyanet İşleri : Ölü iken dirilttiğimiz ve kendisine, insanlar arasında yürüyeceği bir nur verdiğimiz kimsenin durumu, hiç, karanlıklar içinde kalmış, bir türlü ondan çıkamamış kimsenin durumu gibi olur mu? İşte kâfirlere, işlemekte oldukları çirkinlikler böyle süslü gösterilmiştir.
Diyanet İşleri (eski) : Ölü iken kalbini diriltip, insanlar arasında yürürken önünü aydınlatacak bir nur verdiğimiz kimsenin durumu, karanlıklarda kalıp çıkamayan kimsenin durumu gibi midir? Kafirlere de, işledikleri güzel gösterilmiştir.
Diyanet Vakfi : Ölü iken dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp ondan hiç çıkamayacak durumdaki kimse gibi olur mu? İşte kâfirlere yaptıkları böyle süslü gösterilmiştir.
Edip Yüksel : Ölüyken dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde olup da ondan çıkamıyan kimse gibi olur mu? İnkarcıların yaptıkları işler böyle süslü gösterilmiştir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ölü iken hidayetle dirilttiğimiz, kendisine insanlar arasında yürüyecek bir nûr verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp, ondan çıkamayan kimse gibi olur mu? Fakat kâfirlere, yaptıkları, böyle süslü gösterilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ölü iken dirilttiğimiz, insanlar arasında yürümesini sağlayan bir aydınlık verdiğimiz kişi, içinden çıkamayacağı karanlıklarda kalan kişi gibi olur mu hiç? Fakat kafirlere yaptıkları işler öyle yaldızlı gösterilmektedir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem bir adam ölü iken biz onu diriltmişiz ve kendisine bir nur vermişiz, insanlar içinde onunla yürüyor, hiç o bittemsil zulmetler içinde kalmış ve ondan bir türlü çıkamıyacak bir halde bulunan kimse gibi olurmu? Fakat kâfirlere ameller öyle yaldızlı gösterilmektedir
Fizilal-il Kuran : Ölü iken dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürürken yararlandığı bir ışık verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde bocalayıp oradan bir türlü dışarı çıkamayan kimse gibi midir? İşte böylece kâfirlere yaptıkları kötülükler çekici göründü.
Gültekin Onan : Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve insanlar içinde yürümesi için kendisine bir nur verdiğimiz kimsenin durumu, karanlıklarda kalıp oradan bir çıkış bulamayanın durumu gibi midir? İşte, kafirlere yapmakta oldukları böyle 'süslü ve çekici' gösterilmiştir.
Hakkı Yılmaz : "Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve insanlar içinde yürümesi için kendisine bir nûr verdiğimiz kimsenin durumu, karanlıklarda kalıp oradan bir çıkış bulamayanın durumu gibi midir? İşte, kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenlere yapmakta oldukları böyle ‘süslü ve çekici’ gösterilmiştir. "
Hasan Basri Çantay : Bir ölü iken kendisini diriltdiğimiz, ona insanların arasında yürüyeceği bir nur verdiğimiz kimse; içinden çıkamaz bir halde karanlıklarda kalan kişi gibi olur mu hiç? Kâfirlerin yapmakda oldukları şeyler kendilerine öyle süslü göründü.
Hayrat Neşriyat : (Küfür içinde olmakla) ölü (hükmünde) iken, bunun ardından kendisini (îmanla)dirilttiğimiz ve kendisine insanlar içinde, sâyesinde yürüye(bile)ceği bir nûr verdiğimiz kimse, hiç karanlıklarda kalan, (ve) ondan (bir türlü) çıkamayacak durumda olan kimse gibi olur mu? İşte kâfirlere, yapmakta oldukları şeyler böyle süslü gösterildi.
İbni Kesir : Ölü iken dirilttiğimiz ve insanlar arasında yürüyebileceği bir nur verdiğimiz kimse; karanlıklarda kalıp ondan çıkamayan kimse gibi midir hiç? İşte böyle, kafirlere işledikleri süslü gösterilmiştir.
İskender Evrenosoğlu : Ölü (Allah'a ulaşmayı dilememiş) iken (ona on iki ihsan vererek) dirilttiğimiz ve insanlar arasında onunla yürüyeceği nur verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde olup, ondan çıkamayacak kimse gibi midir? Böylece kâfirlere, yapmış oldukları şeyler süslü gösterildi.
Muhammed Esed : (Ruhen) ölü iken hayata kavuşturduğumuz ve insanlar arasında yolunu bulması için kendisine ışık tuttuğumuz kimse, hiç içinden çıkamayacağı derin karanlığın içine (gömülüp kalmış) biri gibi olur mu? (Ama) böyle: hakikati inkar edenlere yaptıkları güzel görünür:
Ömer Nasuhi Bilmen : Ya bir adem ki ölü iken diriltmişiz ve ona bir nûr vermişiz, onunla insanlar arasında yürüyor. O, meselâ zulmetler içinde kalmış, ondan asla çıkamaz bir halde bulunmuş olan bir kimse gibi midir? Fakat kâfirlere, yaptıkları, böyle süslü gösterilmiştir.
Ömer Öngüt : Bir ölü iken kendisini dirilttiğimiz, ona insanlar arasında yürüyebileceği bir nur verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp ondan hiç çıkamayan kimse gibi olur mu hiç? Kâfirlere yaptıkları böylece süslü gösterilmiştir.
Şaban Piriş : Ölü iken dirilttiğimiz, kendisine insanlar arasında, vasıtasıyla yürüyeceği bir ışık verdiğimiz kimsenin durumu, hiç içinden çıkamayacağı karanlıklardaki kimse gibi midir? Şu kadar var ki kafirlere yaptıkları işler güzel görünüyor.
Suat Yıldırım : Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve insanlar arasında yürümesi için kendisine bir ışık (iman nûru) verdiğimiz kişi, hiç karanlıklarda kalıp çıkamayan kimse gibi olur mu? Olmaz ama kâfirlere, yapmakta oldukları işler böyle güzel gösterilir.
Süleyman Ateş : Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp ondan hiç çıkamayan kimse gibi olur mu? İşte kâfirlere, yaptıkları (işler), öyle süslü gösterilmiştir.
Tefhim-ul Kuran : Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve insanlar içinde yürümesi için kendisine bir nur verdiğimiz kimsenin durumu, karanlıklarda kalıp oradan bir çıkış bulamıyanın durumu gibi midir? İşte, kâfirlere yapmakta oldukları böyle 'süslü ve çekici' gösterilmiştir.
Ümit Şimşek : Ölü iken dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürümesini sağlayacak bir nur verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp da oradan çıkamayan kimse gibi olur mu? İnkâr edenlere, yapmakta oldukları şey işte böyle hoş görünür.
Yaşar Nuri Öztürk : Bir ölü iken kendisine hayat verdiğimiz, insanlar içinde yürümesi için kendisine bir ışık tuttuğumuz kişinin durumu, karanlıklar içinde kalmış, bir türlü ondan çıkamayan kişininki gibi olur mu? İşte böyle! Küfre sapanlara, yapmakta oldukları süslü-püslü gösterilmiştir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}