» 6 / En’âm  53:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

 » 6 / En’âm  Suresi: 53
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَكَذَٰلِكَ (VKZ̃LK) = ve keƶālike : böylece
2. فَتَنَّا (FTNE) = fetennā : biz denedik
3. بَعْضَهُمْ (BAŽHM) = beǎ'Dehum : onların kimini
4. بِبَعْضٍ (BBAŽ) = bibeǎ'Din : kimi ile
5. لِيَقُولُوا (LYGVLVE) = liyeḳūlū : demeleri için
6. أَهَٰؤُلَاءِ (ÊHÙLEÙ) = ehā'ulā'i : şunlara mı?
7. مَنَّ (MN) = menne : lutfu layık gördü
8. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
9. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : kendilerine
10. مِنْ (MN) = min : -dan
11. بَيْنِنَا (BYNNE) = beyninā : aramız-
12. أَلَيْسَ (ÊLYS) = eleyse : değil midir?
13. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
14. بِأَعْلَمَ (BÊALM) = bieǎ'leme : daha iyi bilen
15. بِالشَّاكِرِينَ (BELŞEKRYN) = biş-şākirīne : şükredenleri
böylece | biz denedik | onların kimini | kimi ile | demeleri için | şunlara mı? | lutfu layık gördü | Allah | kendilerine | -dan | aramız- | değil midir? | Allah | daha iyi bilen | şükredenleri |

[] [FTN] [BAŽ] [BAŽ] [GVL] [] [MNN] [] [] [] [BYN] [LYS] [] [ALM] [ŞKR]
VKZ̃LK FTNE BAŽHM BBAŽ LYGVLVE ÊHÙLEÙ MN ELLH ALYHM MN BYNNE ÊLYS ELLH BÊALM BELŞEKRYN

ve keƶālike fetennā beǎ'Dehum bibeǎ'Din liyeḳūlū ehā'ulā'i menne llahu ǎleyhim min beyninā eleyse llahu bieǎ'leme biş-şākirīne
وكذلك فتنا بعضهم ببعض ليقولوا أهؤلاء من الله عليهم من بيننا أليس الله بأعلم بالشاكرين

 » 6 / En’âm  Suresi: 53
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكذلك | VKZ̃LK ve keƶālike böylece And thus
فتنا ف ت ن | FTN FTNE fetennā biz denedik We try
بعضهم ب ع ض | BAŽ BAŽHM beǎ'Dehum onların kimini some of them
ببعض ب ع ض | BAŽ BBAŽ bibeǎ'Din kimi ile with others
ليقولوا ق و ل | GVL LYGVLVE liyeḳūlū demeleri için that they say,
أهؤلاء | ÊHÙLEÙ ehā'ulā'i şunlara mı? """Are these"
من م ن ن | MNN MN menne lutfu layık gördü (whom has been) favored
الله | ELLH llahu Allah (by) Allah
عليهم | ALYHM ǎleyhim kendilerine [upon them]
من | MN min -dan from
بيننا ب ي ن | BYN BYNNE beyninā aramız- "among us?"""
أليس ل ي س | LYS ÊLYS eleyse değil midir? is not
الله | ELLH llahu Allah Allah
بأعلم ع ل م | ALM BÊALM bieǎ'leme daha iyi bilen most knowing
بالشاكرين ش ك ر | ŞKR BELŞEKRYN biş-şākirīne şükredenleri of those who are grateful?

6:53 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

böylece | biz denedik | onların kimini | kimi ile | demeleri için | şunlara mı? | lutfu layık gördü | Allah | kendilerine | -dan | aramız- | değil midir? | Allah | daha iyi bilen | şükredenleri |

[] [FTN] [BAŽ] [BAŽ] [GVL] [] [MNN] [] [] [] [BYN] [LYS] [] [ALM] [ŞKR]
VKZ̃LK FTNE BAŽHM BBAŽ LYGVLVE ÊHÙLEÙ MN ELLH ALYHM MN BYNNE ÊLYS ELLH BÊALM BELŞEKRYN

ve keƶālike fetennā beǎ'Dehum bibeǎ'Din liyeḳūlū ehā'ulā'i menne llahu ǎleyhim min beyninā eleyse llahu bieǎ'leme biş-şākirīne
وكذلك فتنا بعضهم ببعض ليقولوا أهؤلاء من الله عليهم من بيننا أليس الله بأعلم بالشاكرين

[] [ف ت ن] [ب ع ض] [ب ع ض] [ق و ل] [] [م ن ن] [] [] [] [ب ي ن] [ل ي س] [] [ع ل م] [ش ك ر]

 » 6 / En’âm  Suresi: 53
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكذلك | VKZ̃LK ve keƶālike böylece And thus
Vav,Kef,Zel,Lam,Kef,
6,20,700,30,20,
REM – prefixed resumption particle
P – prefixed preposition ka
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
الواو استئنافية
جار ومجرور
فتنا ف ت ن | FTN FTNE fetennā biz denedik We try
Fe,Te,Nun,Elif,
80,400,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
بعضهم ب ع ض | BAŽ BAŽHM beǎ'Dehum onların kimini some of them
Be,Ayn,Dad,He,Mim,
2,70,800,5,40,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ببعض ب ع ض | BAŽ BBAŽ bibeǎ'Din kimi ile with others
Be,Be,Ayn,Dad,
2,2,70,800,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
ليقولوا ق و ل | GVL LYGVLVE liyeḳūlū demeleri için that they say,
Lam,Ye,Gaf,Vav,Lam,Vav,Elif,
30,10,100,6,30,6,1,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أهؤلاء | ÊHÙLEÙ ehā'ulā'i şunlara mı? """Are these"
,He,,Lam,Elif,,
,5,,30,1,,
INTG – prefixed interrogative alif
DEM – plural demonstrative pronoun
الهمزة همزة استفهام
اسم اشارة
من م ن ن | MNN MN menne lutfu layık gördü (whom has been) favored
Mim,Nun,
40,50,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah (by) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
عليهم | ALYHM ǎleyhim kendilerine [upon them]
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
من | MN min -dan from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
بيننا ب ي ن | BYN BYNNE beyninā aramız- "among us?"""
Be,Ye,Nun,Nun,Elif,
2,10,50,50,1,
N – genitive noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أليس ل ي س | LYS ÊLYS eleyse değil midir? is not
,Lam,Ye,Sin,
,30,10,60,
INTG – prefixed interrogative alif
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الهمزة همزة استفهام
فعل ماض من اخوات «كان»
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
بأعلم ع ل م | ALM BÊALM bieǎ'leme daha iyi bilen most knowing
Be,,Ayn,Lam,Mim,
2,,70,30,40,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine singular noun
جار ومجرور
بالشاكرين ش ك ر | ŞKR BELŞEKRYN biş-şākirīne şükredenleri of those who are grateful?
Be,Elif,Lam,Şın,Elif,Kef,Re,Ye,Nun,
2,1,30,300,1,20,200,10,50,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine plural active participle
جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَكَذَٰلِكَ: böylece | فَتَنَّا: biz denedik | بَعْضَهُمْ: onların kimini | بِبَعْضٍ: kimi ile | لِيَقُولُوا: demeleri için | أَهَٰؤُلَاءِ: şunlara mı? | مَنَّ: lutfu layık gördü | اللَّهُ: Allah | عَلَيْهِمْ: kendilerine | مِنْ: -dan | بَيْنِنَا: aramız- | أَلَيْسَ: değil midir? | اللَّهُ: Allah | بِأَعْلَمَ: daha iyi bilen | بِالشَّاكِرِينَ: şükredenleri |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وكذلك WKZ̃LK böylece | فتنا FTNE biz denedik | بعضهم BAŽHM onların kimini | ببعض BBAŽ kimi ile | ليقولوا LYGWLWE demeleri için | أهؤلاء ÊHÙLEÙ şunlara mı? | من MN lutfu layık gördü | الله ELLH Allah | عليهم ALYHM kendilerine | من MN -dan | بيننا BYNNE aramız- | أليس ÊLYS değil midir? | الله ELLH Allah | بأعلم BÊALM daha iyi bilen | بالشاكرين BELŞEKRYN şükredenleri |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve keƶālike: böylece | fetennā: biz denedik | beǎ'Dehum: onların kimini | bibeǎ'Din: kimi ile | liyeḳūlū: demeleri için | ehā'ulā'i: şunlara mı? | menne: lutfu layık gördü | llahu: Allah | ǎleyhim: kendilerine | min: -dan | beyninā: aramız- | eleyse: değil midir? | llahu: Allah | bieǎ'leme: daha iyi bilen | biş-şākirīne: şükredenleri |
Kırık Meal (Transcript) : |VKZ̃LK: böylece | FTNE: biz denedik | BAŽHM: onların kimini | BBAŽ: kimi ile | LYGVLVE: demeleri için | ÊHÙLEÙ: şunlara mı? | MN: lutfu layık gördü | ELLH: Allah | ALYHM: kendilerine | MN: -dan | BYNNE: aramız- | ÊLYS: değil midir? | ELLH: Allah | BÊALM: daha iyi bilen | BELŞEKRYN: şükredenleri |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve biz, Allah'ın, aramızdan seçip lütfettiği bunlar mı demeleri için halkın bir kısmını, bir kısmıyla sınarız. Allah, şükredenleri daha iyi bilmez mi?
Adem Uğur : Aramızdan Allah'ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı! demeleri için onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi?
Ahmed Hulusi : İşte böylece onların kimini kimiyle imtihan ettik, "Allâh aramızdan şunlara mı (bazı yoksul, dar gelirli kimselere) lütufta bulundu?" desinler diye. . . Allâh, değerlendirenleri daha iyi bilen değil midir?
Ahmet Tekin : 'Aramızdan Allah’ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı?' şeklinde konuşturmak için, onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi?
Ahmet Varol : İşte böyle, 'Allah aramızdan bunlara mı lütufta bulundu!' demeleri için onları birbirleriyle denedik. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil midir?
Ali Bulaç : Böylece: "Allah içimizden bunlara mı lütufta bulundu?" demeleri için onlardan bazısını bazısıyla denedik. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil mi?
Ali Fikri Yavuz : İnsanların bir kısmını, diğer bir kısmı ile imtihan ettik ki, Kureyş’in ileri gelenleri, fakirler hakkında şöyle desinler; “-Allah’ın aramızdan kendilerine iman ihsan ettiği kimseler şunlar mı?” Allah, İslâm (nimeti üzere) şükredenleri daha iyi bilen değil mi?
Bekir Sadak : Boylece, «Aramizdan Allah bunlara mi iyilikte bulundu?» demeleri icin onlari birbiriyle denedik. Allah sukredenleri iyi bilen degil midir?
Celal Yıldırım : Böylece onlardan kimini kimiyle deneyip fitneye soktuk, tâ ki «Aramızdan bunlara mı Allah nîmet verip lûtufta bulunmuştur?» desinler. Allah şükredenleri daha iyi bilen değil midir?
Diyanet İşleri : Böylece insanların bazısını bazısı ile denedik ki, “Allah, aramızdan şu adamları mı iman nimetine lâyık gördü?” desinler. Allah, şükreden kullarını daha iyi bilen değil mi?
Diyanet İşleri (eski) : Böylece, 'Aramızdan Allah bunlara mı iyilikte bulundu?' demeleri için onları birbiriyle denedik. Allah şükredenleri iyi bilen değil midir?
Diyanet Vakfi : «Aramızdan Allah'ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı!» demeleri için onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi?
Edip Yüksel : Birbirinizle böylece sınadık ki 'ALLAH'ın aramızdan seçip nimetlendirdiği kişiler bunlar mı,' desinler. ALLAH güzel karşılık verenleri daha iyi bilmiyor mu!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz onlardan kimini kimi ile, «Allah aramızdan bunlara mı lutfunu layık gördü» desinler diye, işte böyle imtihan ettik. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil midir?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Böylece bazılarını bazısıyla fitneye düşürmüşüzdür ki: «A!.. Şunlar mı o Allah'ın aramızdan lütfunu layık gördüğü kimseler?» desinler. Allah şükreden kullarını daha iyi bilen değil midir?
Elmalılı Hamdi Yazır : Böyle ba'zılarını ba'zısiyle fitneye de düşürmüşüzdür ki şöyle desinler: Â!... Şunlar mı o Allahın aramızdan lûtfuna lâyık gördüğü kimseler? Allah şükreden kullarını daha iyi bilir değil mi?
Fizilal-il Kuran : Kendini beğenmişler «Allah'ın aramızdan seçerek lütfuna lâyık gördükleri bunlar mıdır?» desinler diye biz onları işte böylece sınavdan geçirdik. Allah şükredenleri herkesten iyi bilen değil mi?
Gültekin Onan : Böylece: "Tanrı içimizden bunlara mı lütufta bulundu?" demeleri için onlardan bazısını bazısıyla denedik. Tanrı şükredenleri daha iyi bilen değil mi?
Hakkı Yılmaz : Ve Biz, “Allah, aramızdan bunlara mı iyilikte bulundu?!” desinler diye, onlardan bazısını bazısı ile böyle ateşlere sürükledik, imtihan ettik. Allah, kendilerine verilen nimetlerin karşılığını ödeyenleri daha iyi bilen değil midir?
Hasan Basri Çantay : Biz, onlardan (insanlardan) kimini kimi ile — (sırf) «Allah (buldu buldu da) aramızdan bunlara, bunların üzerine mi lutfünü reva gördü»? desinler diye — işte böyle imtihan etdik. Allah şükredenleri daha iyi bilen değil mi?
Hayrat Neşriyat : Böylece onların bazılarını bazılarıyla (ileri gelenlerini zayıflarıyla) imtihân ettik ki(o müşrikler, îmân eden zayıflar hakkında): 'Allah’ın, aramızdan kendilerine lütufta bulunduğu (hidâyete erdirdiği) kimseler bunlar mı?' desinler! Allah, şükredenleri en iyi bilen değil midir?
İbni Kesir : Biz, böylece onların bir kısmını bir kısmıyla denedik ki: Aramızadan Allah bunlara mı lütfetti? desinler. Allah; şükredenleri daha iyi bilen değil midir?
İskender Evrenosoğlu : Ve “Aramızdan, Allah'ın ni'metlendirdikleri bunlar mı?” derler diye, onları birbirleri ile işte böyle imtihan ettik. Allah, şakirleri (şükredenleri) en iyi bilir, öyle değil mi?
Muhammed Esed : İşte bu şekilde insanları birbirleri aracılığıyla sınarız, ki sonunda, "Acaba Allah bizim yerimize onlara mı lütufta bulundu?" diye sorsunlar. Kimin (kendisine) şükrettiğini en iyi bilen Allah değil mi?
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve işte böylece onların bazısını bazısı ile fitneye düşürmüşüzdür ki, «Ya Allah Teâlâ aramızda şunlara mıdır ki, lütfunu reva görmüştür?» deyiversinler. Allah Teâlâ şâkir olanları ziyâdesiyle bilen değil midir?
Ömer Öngüt : Biz böylece onların bir kısmını bir kısmı ile denedik ki: “Allah aramızda bunlara mı lütfetti?” desinler. Allah şükredenleri daha iyi bilen değil midir?”
Şaban Piriş : Böylece, “Allah, aramızdan bunlara mı iyilikte bulundu?” desinler diye onları birbiriyle denedik. Allah, şükredenleri en iyi bilen değil midir?
Suat Yıldırım : Biz onlardan kimini kimi ile, neticede "Allah bula bula aramızdan bunları mı lütfuna lâyık gördü?" desinler diye, işte böyle imtihan ettik. Allah kimin şükrettiğini, kimin lütfuna daha lâyık olduğunu bilmez olur mu?
Süleyman Ateş : Böylece biz onların kimini kimi ile denedik ki: "Allâh, aramızdan şunlara mı lutfu lâyık gördü?" desinler. Allâh, şükredenleri daha iyi bilmez mi?
Tefhim-ul Kuran : Böylece: «Allah içimizden bunlara mı lütufta bulundu?» demeleri için onlardan bazısını bazısıyla denedik. Allah, şükredenleri daha iyi bilen değil mi?
Ümit Şimşek : Onları birbiriyle böylece imtihana uğrattık; onlar da 'Aramızdan bunları mı Allah lütfuna lâyık gördü?' dediler. Şükredenleri en iyi bilen Allah değil mi?
Yaşar Nuri Öztürk : Biz böylece onların bir kısmını diğer bir kısmıyla imtihana çektik ki, şunu söylesinler: "Allah aramızdan şunlara mı lütufta bulundu?" Allah şükredenleri daha iyi bilmiyor mu?


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}