» 6 / En’âm  37:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

 » 6 / En’âm  Suresi: 37
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَقَالُوا (VGELVE) = ve ḳālū : dediler ki
2. لَوْلَا (LVLE) = levlā : değil miydi?
3. نُزِّلَ (NZL) = nuzzile : indirilmeli
4. عَلَيْهِ (ALYH) = ǎleyhi : ona
5. ايَةٌ ( ËYT) = āyetun : bir mu'cize
6. مِنْ (MN) = min : -nden
7. رَبِّهِ (RBH) = rabbihi : Rabbi-
8. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
9. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
10. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
11. قَادِرٌ (GED̃R) = ḳādirun : kadirdir
12. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : üzerine
13. أَنْ (ÊN) = en :
14. يُنَزِّلَ (YNZL) = yunezzile : indirmeğe
15. ايَةً ( ËYT) = āyeten : bir mu'cize
16. وَلَٰكِنَّ (VLKN) = velākinne : fakat
17. أَكْثَرَهُمْ (ÊKS̃RHM) = ekṧerahum : çokları
18. لَا (LE) = lā :
19. يَعْلَمُونَ (YALMVN) = yeǎ'lemūne : bilmezler
dediler ki | değil miydi? | indirilmeli | ona | bir mu'cize | -nden | Rabbi- | de ki | şüphesiz | Allah | kadirdir | üzerine | | indirmeğe | bir mu'cize | fakat | çokları | | bilmezler |

[GVL] [] [NZL] [] [EYY] [] [RBB] [GVL] [] [] [GD̃R] [] [] [NZL] [EYY] [] [KS̃R] [] [ALM]
VGELVE LVLE NZL ALYH ËYT MN RBH GL ÎN ELLH GED̃R AL ÊN YNZL ËYT VLKN ÊKS̃RHM LE YALMVN

ve ḳālū levlā nuzzile ǎleyhi āyetun min rabbihi ḳul inne llahe ḳādirun ǎlā en yunezzile āyeten velākinne ekṧerahum yeǎ'lemūne
وقالوا لولا نزل عليه آية من ربه قل إن الله قادر على أن ينزل آية ولكن أكثرهم لا يعلمون

 » 6 / En’âm  Suresi: 37
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقالوا ق و ل | GVL VGELVE ve ḳālū dediler ki And they said,
لولا | LVLE levlā değil miydi? """Why (is) not"
نزل ن ز ل | NZL NZL nuzzile indirilmeli sent down
عليه | ALYH ǎleyhi ona to him
آية ا ي ي | EYY ËYT āyetun bir mu'cize a Sign
من | MN min -nden from
ربه ر ب ب | RBB RBH rabbihi Rabbi- "his Lord?"""
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
إن | ÎN inne şüphesiz """Indeed"
الله | ELLH llahe Allah Allah
قادر ق د ر | GD̃R GED̃R ḳādirun kadirdir (is) Able
على | AL ǎlā üzerine [on]
أن | ÊN en to
ينزل ن ز ل | NZL YNZL yunezzile indirmeğe send down
آية ا ي ي | EYY ËYT āyeten bir mu'cize a Sign,
ولكن | VLKN velākinne fakat but
أكثرهم ك ث ر | KS̃R ÊKS̃RHM ekṧerahum çokları most of them
لا | LE (do) not
يعلمون ع ل م | ALM YALMVN yeǎ'lemūne bilmezler "know."""

6:37 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

dediler ki | değil miydi? | indirilmeli | ona | bir mu'cize | -nden | Rabbi- | de ki | şüphesiz | Allah | kadirdir | üzerine | | indirmeğe | bir mu'cize | fakat | çokları | | bilmezler |

[GVL] [] [NZL] [] [EYY] [] [RBB] [GVL] [] [] [GD̃R] [] [] [NZL] [EYY] [] [KS̃R] [] [ALM]
VGELVE LVLE NZL ALYH ËYT MN RBH GL ÎN ELLH GED̃R AL ÊN YNZL ËYT VLKN ÊKS̃RHM LE YALMVN

ve ḳālū levlā nuzzile ǎleyhi āyetun min rabbihi ḳul inne llahe ḳādirun ǎlā en yunezzile āyeten velākinne ekṧerahum yeǎ'lemūne
وقالوا لولا نزل عليه آية من ربه قل إن الله قادر على أن ينزل آية ولكن أكثرهم لا يعلمون

[ق و ل] [] [ن ز ل] [] [ا ي ي] [] [ر ب ب] [ق و ل] [] [] [ق د ر] [] [] [ن ز ل] [ا ي ي] [] [ك ث ر] [] [ع ل م]

 » 6 / En’âm  Suresi: 37
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقالوا ق و ل | GVL VGELVE ve ḳālū dediler ki And they said,
Vav,Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
6,100,1,30,6,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو استئنافية
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لولا | LVLE levlā değil miydi? """Why (is) not"
Lam,Vav,Lam,Elif,
30,6,30,1,
EXH – exhortation particle
حرف تحضيض
نزل ن ز ل | NZL NZL nuzzile indirilmeli sent down
Nun,Ze,Lam,
50,7,30,
V – 3rd person masculine singular (form II) passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
عليه | ALYH ǎleyhi ona to him
Ayn,Lam,Ye,He,
70,30,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
آية ا ي ي | EYY ËYT āyetun bir mu'cize a Sign
,Ye,Te merbuta,
,10,400,
N – nominative feminine singular indefinite noun
اسم مرفوع
من | MN min -nden from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
ربه ر ب ب | RBB RBH rabbihi Rabbi- "his Lord?"""
Re,Be,He,
200,2,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
إن | ÎN inne şüphesiz """Indeed"
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
قادر ق د ر | GD̃R GED̃R ḳādirun kadirdir (is) Able
Gaf,Elif,Dal,Re,
100,1,4,200,
N – nominative masculine indefinite active participle
اسم مرفوع
على | AL ǎlā üzerine [on]
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
أن | ÊN en to
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
ينزل ن ز ل | NZL YNZL yunezzile indirmeğe send down
Ye,Nun,Ze,Lam,
10,50,7,30,
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
آية ا ي ي | EYY ËYT āyeten bir mu'cize a Sign,
,Ye,Te merbuta,
,10,400,
N – accusative feminine singular indefinite noun
اسم منصوب
ولكن | VLKN velākinne fakat but
Vav,Lam,Kef,Nun,
6,30,20,50,
REM – prefixed resumption particle
ACC – accusative particle
الواو استئنافية
حرف نصب من اخوات «ان»
أكثرهم ك ث ر | KS̃R ÊKS̃RHM ekṧerahum çokları most of them
,Kef,Se,Re,He,Mim,
,20,500,200,5,40,
N – accusative masculine singular noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لا | LE (do) not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يعلمون ع ل م | ALM YALMVN yeǎ'lemūne bilmezler "know."""
Ye,Ayn,Lam,Mim,Vav,Nun,
10,70,30,40,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَقَالُوا: dediler ki | لَوْلَا: değil miydi? | نُزِّلَ: indirilmeli | عَلَيْهِ: ona | ايَةٌ: bir mu'cize | مِنْ: -nden | رَبِّهِ: Rabbi- | قُلْ: de ki | إِنَّ: şüphesiz | اللَّهَ: Allah | قَادِرٌ: kadirdir | عَلَىٰ: üzerine | أَنْ: | يُنَزِّلَ: indirmeğe | ايَةً: bir mu'cize | وَلَٰكِنَّ: fakat | أَكْثَرَهُمْ: çokları | لَا: | يَعْلَمُونَ: bilmezler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وقالوا WGELWE dediler ki | لولا LWLE değil miydi? | نزل NZL indirilmeli | عليه ALYH ona | آية ËYT bir mu'cize | من MN -nden | ربه RBH Rabbi- | قل GL de ki | إن ÎN şüphesiz | الله ELLH Allah | قادر GED̃R kadirdir | على AL üzerine | أن ÊN | ينزل YNZL indirmeğe | آية ËYT bir mu'cize | ولكن WLKN fakat | أكثرهم ÊKS̃RHM çokları | لا LE | يعلمون YALMWN bilmezler |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ḳālū: dediler ki | levlā: değil miydi? | nuzzile: indirilmeli | ǎleyhi: ona | āyetun: bir mu'cize | min: -nden | rabbihi: Rabbi- | ḳul: de ki | inne: şüphesiz | llahe: Allah | ḳādirun: kadirdir | ǎlā: üzerine | en: | yunezzile: indirmeğe | āyeten: bir mu'cize | velākinne: fakat | ekṧerahum: çokları | : | yeǎ'lemūne: bilmezler |
Kırık Meal (Transcript) : |VGELVE: dediler ki | LVLE: değil miydi? | NZL: indirilmeli | ALYH: ona | ËYT: bir mu'cize | MN: -nden | RBH: Rabbi- | GL: de ki | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | GED̃R: kadirdir | AL: üzerine | ÊN: | YNZL: indirmeğe | ËYT: bir mu'cize | VLKN: fakat | ÊKS̃RHM: çokları | LE: | YALMVN: bilmezler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Rabbinden ona bir delil indirilse derler. De ki: Allah'ın delil indirmiye gücü yeter ama onların çoğu bilmez.
Adem Uğur : O'na Rabbinden bir mucize indirilseydi ya! dediler. De ki: Şüphesiz Allah mucize indirmeye kadirdir. Fakat onların çoğu bilmezler.
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "O'na (Rasûlullah'a), Rabbinden bir mucize inzâl etse ya!". . . De ki: "Muhakkak ki Allâh bir mucize inzâl etmeye Kaadir'dir. . . Fakat onların çoğunluğu bilmezler. "
Ahmet Tekin : Onlar: 'Ona, doğruluğunu tasdik eden Rabbinden bir mûcize indirilseydi ya' dediler. Sen de: 'Şüphesiz Allah bir âyet, bir mûcize indirmeye kadirdir' de. Fakat onların çoğu mucize geldikten sonra iman etmedikleri zaman başlarına gelecek felâketi bilemezler.
Ahmet Varol : 'Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!' dediler. De ki: 'Şüphesiz Allah bir mucize indirmeye güç yetirir ancak onların çoğu bilmezler.'
Ali Bulaç : "Ona Rabbinden bir ayet indirilmeli değil miydi?" dediler. De ki: Şüphesiz Allah, ayet indirmeye güç yetirendir." Ama onların çoğu bilmezler.
Ali Fikri Yavuz : (Mekke kâfirleri) şöyle dediler: “- O Peygambere, Rabbinden bir başka mûcize indirilse ya!” De ki: “- Allah, onların istediği şekilde bir mûcize indirmeğe kadirdir; fakat onların çoğu, böyle bir mûcize geldiği zaman başlarına felâket geleceğini bilmezler.
Bekir Sadak : «ORabbinden ona (Muhammed'e) bir belge indirilseydi ya» dediler. De ki: «Dogrusu Allah bir belge indirmege Kadir'dir, fakat cogu bilmezler.»
Celal Yıldırım : Ve O'na (Muhammed'e) Rabbinden bir başka âyet (herkesi inandırıcı mu'cize) indirilseydi ya, derler. De ki: Allah'ın bir âyet indirmeğe mutlaka gücü yeter. Ne var ki onların çoğu (bu yüce kudreti, ilâhî sünneti) bilmezler.
Diyanet İşleri : Dediler ki: “Ona Rabbinden bir mucize indirilse ya!” (Ey Muhammed!) De ki: “Şüphesiz Allah’ın, bir mucize indirmeğe gücü yeter. Fakat onların çoğu bilmiyor.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Rabbinden ona (Muhammed'e) bir belge indirilseydi ya' dediler. De ki: 'Doğrusu Allah bir belge indirmeye Kadir'dir, fakat çoğu bilmezler.'
Diyanet Vakfi : O'na Rabbinden bir mucize indirilseydi ya! dediler. De ki: Şüphesiz Allah mucize indirmeye kadirdir. Fakat onların çoğu bilmezler.
Edip Yüksel : 'Ona Rabbinden bir ayet (mucize) inmeli değil miydi!,' diyorlar. De ki: 'ALLAH istediği an bir ayet indirebilir; fakat çoğu bunu bilmez.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Dediler ki: «Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi?» De ki: «Şüphesiz ki Allah, bir mucize indirmeye kâdirdir, fakat çokları bilmezler».
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Durmuşlar: «Ona bambaşka bir mucize indirilse ya!» diyorlar. De ki: «Şüphesiz Allah'ın öyle bir mucize indirmeye gücü yeter, fakat çokları bilmezler!»
Elmalılı Hamdi Yazır : Durmuşlar da ona bambaşka bir âyet indirilse ya diyorlar, de ki: şüphesiz Allah öyle bir mu'cizeyi indirib durmağa kadirdir ve lâkin ekserisi bilmezler
Fizilal-il Kuran : Muhammed'e, Rabbinden bir mucize indirilseydi ya dediler. De ki; «Allah'ın böyle bir mucize indirmeye gücü yeterlidir, fakat onların çoğu bilgiden yoksundur.
Gültekin Onan : "Ona rabbinden bir ayet indirilmeli değil miydi?" dediler. De ki: "Kuşkusuz Tanrı, ayet indirmeye güç yetirendir." Ama onların çoğu bilmezler.
Hakkı Yılmaz : Ve onlar dediler ki: “Ona Rabbinden bir alâmet/gösterge indirilmeli değil miydi?” De ki: “Şüphesiz ki, Allah bir alâmet/gösterge indirmeye güç yetirendir, fakat onların çoğu bilmezler.”
Hasan Basri Çantay : (Şöyle) dediler: «Ona Rabbinden bir âyet (mu'cize) indirilmeli değil miydi?». De ki: «Şübhesiz Allah âyet (mu'cize) indirmiye kaadirdir». Fakat onların çoğu bilmezler.
Hayrat Neşriyat : Bir de (o müşrikler): 'Ona Rabbinden (bizim istediğimiz) bir mu'cize indirilmeli değil miydi?' dediler. De ki: 'Şübhesiz Allah, bir mu'cize indirmeye kadirdir; fakat onların çoğu bilmezler.'
İbni Kesir : Ve dediler ki: Ona Rabbından bir ayet indirilmeli değil miydi? De ki: Şüphesiz Allah, ayet indirmeye kadirdir. Ne var ki, onların çoğu bilmezler.
İskender Evrenosoğlu : Ve “Ona Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse, olmaz mı?” dediler. “Muhakkak ki; Allah, bir mucize (âyet) indirmeye kaadirdir.” de. Ve lâkin onların çoğu bilmezler.
Muhammed Esed : Ve onlar: "Neden ona Rabbi tarafından hiçbir mucizevi işaret bahşedilmedi?" diye sorarlar. De ki: "Allah, katından her türlü işareti indirmeye kadirdir". Ama insanların çoğu bundan habersizdir,
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve dediler ki: «Onun üzerine Rabbinden bir âyet indirilmeli değil mi idi?» De ki: «Şüphe yok Allah Teâlâ âyet indirmeğe kâdirdir. Fakat onların çoğu bilmezler.»
Ömer Öngüt : “Ona Rabbinden bir âyet (mucize) indirilmeli değil miydi?” dediler. De ki: “Şüphesiz ki Allah âyet indirmeye kâdirdir, fakat onların çoğu bilmezler. ”
Şaban Piriş : Peygambere: -Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi? dediler. De ki: -Allah, bir mucize indirmeye elbette kadirdir. Fakat onların çoğu bilmezler.
Suat Yıldırım : "Ona bizim ısrarla istediğimiz bambaşka bir mûcize indirilse ya!" deyip duruyorlar. De ki: "Şüphesiz Allah öyle bir mûcize göndermeye kadirdir, fakat onların çoğu bunu bilmezler."
Süleyman Ateş : Dediler ki: "Ona Rabbinden bir mu'cize indirilmeli değil miydi?" De ki: "Şüphesiz Allâh, bir mu'cize indirmeğe kâdirdir, fakat çokları bilmezler."
Tefhim-ul Kuran : «Ona Rabbinden bir ayet indirilmeli değil miydi?» dediler. De ki: «Şüphesiz Allah, ayet indirmeye güç yetirendir.» Ama onların çoğu bilmezler.
Ümit Şimşek : 'Rabbinden ona bir âyet indirilse ya' dediler. De ki: Allah elbette âyet indirmeye kadirdir. Lâkin onların çoğu bunu bilmez.
Yaşar Nuri Öztürk : Dediler ki: "Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!" De ki: "Kuşkusuz, Allah bir mucize indirmeye Kaadir'dir. Fakat çokları bilmiyorlar."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}