» 6 / En’âm  7:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

 » 6 / En’âm  Suresi: 7
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَوْ (VLV) = velev : ve eğer
2. نَزَّلْنَا (NZLNE) = nezzelnā : indirmiş olsaydık
3. عَلَيْكَ (ALYK) = ǎleyke : sana
4. كِتَابًا (KTEBE) = kitāben : bir Kitap
5. فِي (FY) = fī :
6. قِرْطَاسٍ (GRŦES) = ḳirTāsin : kağıt üzerine yazılı
7. فَلَمَسُوهُ (FLMSVH) = fe lemesūhu : onu tutsalardı
8. بِأَيْدِيهِمْ (BÊYD̃YHM) = bieydīhim : elleriyle
9. لَقَالَ (LGEL) = leḳāle : yine derlerdi
10. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
11. كَفَرُوا (KFRVE) = keferū : inkar eden(ler)
12. إِنْ (ÎN) = in :
13. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : bu
14. إِلَّا (ÎLE) = illā : ancak
15. سِحْرٌ (SḪR) = siHrun : bir büyüdür
16. مُبِينٌ (MBYN) = mubīnun : apaçık
ve eğer | indirmiş olsaydık | sana | bir Kitap | | kağıt üzerine yazılı | onu tutsalardı | elleriyle | yine derlerdi | kimseler | inkar eden(ler) | | bu | ancak | bir büyüdür | apaçık |

[] [NZL] [] [KTB] [] [GRŦS] [LMS] [YD̃Y] [GVL] [] [KFR] [] [] [] [SḪR] [BYN]
VLV NZLNE ALYK KTEBE FY GRŦES FLMSVH BÊYD̃YHM LGEL ELZ̃YN KFRVE ÎN HZ̃E ÎLE SḪR MBYN

velev nezzelnā ǎleyke kitāben ḳirTāsin fe lemesūhu bieydīhim leḳāle elleƶīne keferū in hāƶā illā siHrun mubīnun
ولو نزلنا عليك كتابا في قرطاس فلمسوه بأيديهم لقال الذين كفروا إن هذا إلا سحر مبين

 » 6 / En’âm  Suresi: 7
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | VLV velev ve eğer And (even) if
نزلنا ن ز ل | NZL NZLNE nezzelnā indirmiş olsaydık We (had) sent down
عليك | ALYK ǎleyke sana to you
كتابا ك ت ب | KTB KTEBE kitāben bir Kitap a written Scripture
في | FY in
قرطاس ق ر ط س | GRŦS GRŦES ḳirTāsin kağıt üzerine yazılı a parchment
فلمسوه ل م س | LMS FLMSVH fe lemesūhu onu tutsalardı and they touched it
بأيديهم ي د ي | YD̃Y BÊYD̃YHM bieydīhim elleriyle with their hands,
لقال ق و ل | GVL LGEL leḳāle yine derlerdi surely (would) have said
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieved,
إن | ÎN in """Not"
هذا | HZ̃E hāƶā bu (is) this
إلا | ÎLE illā ancak but
سحر س ح ر | SḪR SḪR siHrun bir büyüdür magic,
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnun apaçık "clear."""

6:7 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve eğer | indirmiş olsaydık | sana | bir Kitap | | kağıt üzerine yazılı | onu tutsalardı | elleriyle | yine derlerdi | kimseler | inkar eden(ler) | | bu | ancak | bir büyüdür | apaçık |

[] [NZL] [] [KTB] [] [GRŦS] [LMS] [YD̃Y] [GVL] [] [KFR] [] [] [] [SḪR] [BYN]
VLV NZLNE ALYK KTEBE FY GRŦES FLMSVH BÊYD̃YHM LGEL ELZ̃YN KFRVE ÎN HZ̃E ÎLE SḪR MBYN

velev nezzelnā ǎleyke kitāben ḳirTāsin fe lemesūhu bieydīhim leḳāle elleƶīne keferū in hāƶā illā siHrun mubīnun
ولو نزلنا عليك كتابا في قرطاس فلمسوه بأيديهم لقال الذين كفروا إن هذا إلا سحر مبين

[] [ن ز ل] [] [ك ت ب] [] [ق ر ط س] [ل م س] [ي د ي] [ق و ل] [] [ك ف ر] [] [] [] [س ح ر] [ب ي ن]

 » 6 / En’âm  Suresi: 7
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | VLV velev ve eğer And (even) if
Vav,Lam,Vav,
6,30,6,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الواو استئنافية
حرف شرط
نزلنا ن ز ل | NZL NZLNE nezzelnā indirmiş olsaydık We (had) sent down
Nun,Ze,Lam,Nun,Elif,
50,7,30,50,1,
V – 1st person plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
عليك | ALYK ǎleyke sana to you
Ayn,Lam,Ye,Kef,
70,30,10,20,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
كتابا ك ت ب | KTB KTEBE kitāben bir Kitap a written Scripture
Kef,Te,Elif,Be,Elif,
20,400,1,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
قرطاس ق ر ط س | GRŦS GRŦES ḳirTāsin kağıt üzerine yazılı a parchment
Gaf,Re,Tı,Elif,Sin,
100,200,9,1,60,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
فلمسوه ل م س | LMS FLMSVH fe lemesūhu onu tutsalardı and they touched it
Fe,Lam,Mim,Sin,Vav,He,
80,30,40,60,6,5,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الفاء عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بأيديهم ي د ي | YD̃Y BÊYD̃YHM bieydīhim elleriyle with their hands,
Be,,Ye,Dal,Ye,He,Mim,
2,,10,4,10,5,40,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
جار ومجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لقال ق و ل | GVL LGEL leḳāle yine derlerdi surely (would) have said
Lam,Gaf,Elif,Lam,
30,100,1,30,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine singular perfect verb
اللام لام التوكيد
فعل ماض
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRVE keferū inkar eden(ler) disbelieved,
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إن | ÎN in """Not"
,Nun,
,50,
NEG – negative particle
حرف نفي
هذا | HZ̃E hāƶā bu (is) this
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
إلا | ÎLE illā ancak but
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
سحر س ح ر | SḪR SḪR siHrun bir büyüdür magic,
Sin,Ha,Re,
60,8,200,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnun apaçık "clear."""
Mim,Be,Ye,Nun,
40,2,10,50,
ADJ – nominative masculine indefinite (form IV) active participle
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَوْ: ve eğer | نَزَّلْنَا: indirmiş olsaydık | عَلَيْكَ: sana | كِتَابًا: bir Kitap | فِي: | قِرْطَاسٍ: kağıt üzerine yazılı | فَلَمَسُوهُ: onu tutsalardı | بِأَيْدِيهِمْ: elleriyle | لَقَالَ: yine derlerdi | الَّذِينَ: kimseler | كَفَرُوا: inkar eden(ler) | إِنْ: | هَٰذَا: bu | إِلَّا: ancak | سِحْرٌ: bir büyüdür | مُبِينٌ: apaçık |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولو WLW ve eğer | نزلنا NZLNE indirmiş olsaydık | عليك ALYK sana | كتابا KTEBE bir Kitap | في FY | قرطاس GRŦES kağıt üzerine yazılı | فلمسوه FLMSWH onu tutsalardı | بأيديهم BÊYD̃YHM elleriyle | لقال LGEL yine derlerdi | الذين ELZ̃YN kimseler | كفروا KFRWE inkar eden(ler) | إن ÎN | هذا HZ̃E bu | إلا ÎLE ancak | سحر SḪR bir büyüdür | مبين MBYN apaçık |
Kırık Meal (Okunuş) : |velev: ve eğer | nezzelnā: indirmiş olsaydık | ǎleyke: sana | kitāben: bir Kitap | : | ḳirTāsin: kağıt üzerine yazılı | fe lemesūhu: onu tutsalardı | bieydīhim: elleriyle | leḳāle: yine derlerdi | elleƶīne: kimseler | keferū: inkar eden(ler) | in: | hāƶā: bu | illā: ancak | siHrun: bir büyüdür | mubīnun: apaçık |
Kırık Meal (Transcript) : |VLV: ve eğer | NZLNE: indirmiş olsaydık | ALYK: sana | KTEBE: bir Kitap | FY: | GRŦES: kağıt üzerine yazılı | FLMSVH: onu tutsalardı | BÊYD̃YHM: elleriyle | LGEL: yine derlerdi | ELZ̃YN: kimseler | KFRVE: inkar eden(ler) | ÎN: | HZ̃E: bu | ÎLE: ancak | SḪR: bir büyüdür | MBYN: apaçık |
Abdulbaki Gölpınarlı : Sana, kâğıda yazılı bir kitap indirseydik ve ona elleriyle dokunsalardı gene de kâfir olanlar derlerdi ki: Bu, ancak apaçık bir büyü.
Adem Uğur : Eğer sana kâğıt üzerine yazılmış bir kitap indirseydik de onlar elleriyle onu tutmuş olsalardı, yine de inkâr ediciler: Bu, apaçık büyüden başka bir şey değildir, derlerdi.
Ahmed Hulusi : Biz sana kâğıtta (yazılı) bir bilgi indirmiş olsaydık da, ona elleriyle dokunmuş olsalardı; o hakikat bilgisini inkâr edenler elbette yine de: "Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir" derlerdi.
Ahmet Tekin : Eğer sana kağıt üzerine yazılmış bir kitap indirseydik, onlar da elleriyle o kitabı tutmuş olsalardı, yine de, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler: 'Bunlar kesinlikle aklı etki altına alan apaçık büyüleyici sözler' derlerdi.
Ahmet Varol : Sana kağıt üzerinde yazılı halde bir kitap indirseydik ve ona elleriyle dokunsalardı yine de inkar edenler: 'Bu apaçık bir sihirdir' derlerdi.
Ali Bulaç : Biz Kitabı üzerine yazılı bir kağıtta göndersek ve onlar elleriyle dokunsalar bile, inkâr edenler, tartışmasız: "Bu apaçık bir büyüden başkası değildir" derler.
Ali Fikri Yavuz : Eğer sana, yapraklara yazılı bir kitap indirseydik de onlar, elleriyle onu tutmuş bulunsalardı, o küfredenler yine muhakkak (şöyle) diyeceklerdi: “- Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir.”
Bekir Sadak : Sana Kitap'i kagitta yazili olarak indirmis olsak da, elleriyle ona dokunsalar, inkar edenler yine de, «Bu apacik bir buyudur» derlerdi.
Celal Yıldırım : Eğer sana kâğıt üzerinde yazılı bir kitap indirseydik, onlar da elleriyle ona dokunsalardı, o küfredenler yine de bu açık bir sihirden başkası değildir, derlerdi.
Diyanet İşleri : (Ey Muhammed!) Eğer sana kâğıda yazılı bir kitap indirseydik, onlar da elleriyle ona dokunsalardı, yine o inkâr edenler, “Bu, apaçık büyüden başka bir şey değildir” diyeceklerdi.
Diyanet İşleri (eski) : Sana Kitap'ı kağıtta yazılı olarak indirmiş olsak da, elleriyle ona dokunsalar, inkar edenler yine de, 'Bu apaçık bir büyüdür' derlerdi.
Diyanet Vakfi : Eğer sana kâğıt üzerine yazılmış bir kitap indirseydik de onlar elleriyle onu tutmuş olsalardı, yine de inkâr ediciler: Bu, apaçık büyüden başka bir şey değildir, derlerdi.
Edip Yüksel : Sana kağıt üzerine yazılı bir kitap indirseydik ve elleriyle dokunsalardı bile, inkarcılar, 'Bu ancak apaçık bir büyüdür,' diyeceklerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer sana kağıtta yazılı bir kitap indirmiş olsak da onu elleriyle tutsalardı, yine de o kâfirler: «Muhakkak ki bu, apaçık bir sihirdir» derlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sana kağıt üzerine yazılmış bir kitap indirseydik, onlar da onu elleriyle yoklasaydılar, muhakkak o küfürlerinde inat edenler yine «Bu apaçık bir büyüden başka bir şey değildir.» diyeceklerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sana kâğıt üzerinde yazılmış olarak bir kitab indirseydik de onu elleriyle yoklasaydılar her halde o küfürlerinde ınad edenler yine diyeceklerdi ki «bu apaçık bir sihirden başka bir şey değil»
Fizilal-il Kuran : Eğer sana kağıda yazılmış, somut bir kitap indirmiş olsaydık da onu kâfirler elleri ile tutsalardı, «Bu apaçık bir büyüden başka bir şey değil» diyeceklerdi.
Gültekin Onan : Biz kitabı üzerine yazılı bir kağıtta göndersek ve onlar elleriyle dokunsalar bile, küfredenler tartışmasız: "Bu apaçık bir büyüden başkası değildir" derler.
Hakkı Yılmaz : "Ve Biz, eğer ki sana papirüste/kâğıtta yazılı bir kitap indirmiş olsak, onlar da ona elleriyle dokunsalardı, kesinlikle o kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan o kişiler “Bu, apaçık sihirden başka bir şey değildir” derlerdi. "
Hasan Basri Çantay : (Habîbim) eğer sana kâğıd içinde (yazılı) bir kitab göndermiş olsaydık da kendileri de elleriyle onu tutmuş bulunsalardı o küfredenler yine behemehal: «Bu, apaçık bir büyüden başkası değildir» derlerdi.
Hayrat Neşriyat : Hem eğer sana kâğıtta (yazılı) bir kitab indirseydik de ona elleriyle dokunsalardı, elbette o inkâr edenler (yine): 'Bu, apaçık sihirden başka bir şey değildir!' der(ler)di.
İbni Kesir : Eğer sana kağıt içinde bir kitab indirmiş olsaydık da elleriyle ona dokunsalardı; yine de küfretmiş olanlar derlerdi ki: Bu, apaçık büyüden başkası değildir.
İskender Evrenosoğlu : Ve eğer sana kâğıtlarda yazılı olarak indirseydik, böylece ona elleri ile dokunsalar bile kâfir olan kimseler, mutlaka: “Bu ancak apaçık bir sihirdir.” derdi.
Muhammed Esed : Ama Biz, sana, (ey peygamber,) yazılı bir metin göndermiş olsaydık ve ona kendi elleriyle dokunmuş olsalardı bile hakikati inkara şartlanmış olanlar, kesinlikle, "Bu aldatmacadan başka bir şey değil!" derlerdi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Eğer sana kağıtta (yazılı) bir kitab indirseydik de onu eller ile yoklayacak olsalardı elbette o kâfir olanlar, yine diyeceklerdi ki bu bir sihirden başka değildir.
Ömer Öngüt : Eğer sana Kitab'ı kağıt üzerinde yazılmış olarak indirmiş olsaydık da, elleriyle ona dokunsalar, inkâr edenler yine de: “Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir!” derlerdi.
Şaban Piriş : Sana, kağıtta yazılı bir kitap indirmiş olsaydık, onlar da o kitaba elleriyle dokunsalardı yine de kafir olanlar: “Bu yalnızca bir sihirdir” derlerdi.
Suat Yıldırım : Eğer sana kağıda yazılı olarak bir kitap indirmiş olsaydık, kendileri de elleriyle onu tutmuş bulunsalardı o kâfirliklerinde inad eder, yine de: "Bu besbelli bir büyüden başka bir şey değil!" derlerdi.
Süleyman Ateş : Eğer sana kâğıt üzerine yazılı bir Kitap indirmiş olsaydık da onu elleriyle tutsalardı, yine inkâr edenler, "Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir!" derlerdi.
Tefhim-ul Kuran : Biz Kitabı üzerine yazılı bir kağıtta göndersek ve onlar ona elleriyle dokunsalar bile, küfredenler, tartışmasız: «Bu apaçık bir büyüden başkası değildir» derler.
Ümit Şimşek : Biz sana kağıtta yazılı bir kitap indirsek ve ona elleriyle dokunacak olsalar, yine de o kâfirler 'Bu besbelli bir büyüdür' derlerdi.
Yaşar Nuri Öztürk : Eğer biz sana parşömen üzerine yazılı bir kitap göndermiş olsaydık, onlar da ona elleriyle dokunmuş olsalardı, o küfre batmışlar, hiç kuşkusuz şöyle deyivereceklerdi: "Bu, apaçık bir büyüden başka şey değildir."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}