» 6 / En’âm  88:

Kuran Sırası: 6
İniş Sırası: 55
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165

 » 6 / En’âm  Suresi: 88
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : İşte bu
2. هُدَى (HD̃) = hudā : hidayetidir
3. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
4. يَهْدِي (YHD̃Y) = yehdī : doğru yola iletir
5. بِهِ (BH) = bihi : bununla
6. مَنْ (MN) = men :
7. يَشَاءُ (YŞEÙ) = yeşā'u : dilediğini
8. مِنْ (MN) = min : -ndan
9. عِبَادِهِ (ABED̃H) = ǐbādihi : kulları-
10. وَلَوْ (VLV) = velev : eğer
11. أَشْرَكُوا (ÊŞRKVE) = eşrakū : ortak koşsalardı
12. لَحَبِطَ (LḪBŦ) = leHabiTa : boşa giderdi
13. عَنْهُمْ (ANHM) = ǎnhum : onlar
14. مَا (ME) = mā : şeyler
15. كَانُوا (KENVE) = kānū : oldukları
16. يَعْمَلُونَ (YAMLVN) = yeǎ'melūne : yaptıkları
İşte bu | hidayetidir | Allah'ın | doğru yola iletir | bununla | | dilediğini | -ndan | kulları- | eğer | ortak koşsalardı | boşa giderdi | onlar | şeyler | oldukları | yaptıkları |

[] [HD̃Y] [] [HD̃Y] [] [] [ŞYE] [] [ABD̃] [] [ŞRK] [ḪBŦ] [] [] [KVN] [AML]
Z̃LK HD̃ ELLH YHD̃Y BH MN YŞEÙ MN ABED̃H VLV ÊŞRKVE LḪBŦ ANHM ME KENVE YAMLVN

ƶālike hudā llahi yehdī bihi men yeşā'u min ǐbādihi velev eşrakū leHabiTa ǎnhum kānū yeǎ'melūne
ذلك هدى الله يهدي به من يشاء من عباده ولو أشركوا لحبط عنهم ما كانوا يعملون

 » 6 / En’âm  Suresi: 88
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ذلك | Z̃LK ƶālike İşte bu That
هدى ه د ي | HD̃Y HD̃ hudā hidayetidir (is the) Guidance
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah,
يهدي ه د ي | HD̃Y YHD̃Y yehdī doğru yola iletir He guides
به | BH bihi bununla with it
من | MN men whom
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u dilediğini He wills
من | MN min -ndan of
عباده ع ب د | ABD̃ ABED̃H ǐbādihi kulları- His slaves.
ولو | VLV velev eğer But if
أشركوا ش ر ك | ŞRK ÊŞRKVE eşrakū ortak koşsalardı they (had) associated partners (with Allah),
لحبط ح ب ط | ḪBŦ LḪBŦ leHabiTa boşa giderdi surely (would be) worthless
عنهم | ANHM ǎnhum onlar for them
ما | ME şeyler what
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū oldukları they used to
يعملون ع م ل | AML YAMLVN yeǎ'melūne yaptıkları do.

6:88 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

İşte bu | hidayetidir | Allah'ın | doğru yola iletir | bununla | | dilediğini | -ndan | kulları- | eğer | ortak koşsalardı | boşa giderdi | onlar | şeyler | oldukları | yaptıkları |

[] [HD̃Y] [] [HD̃Y] [] [] [ŞYE] [] [ABD̃] [] [ŞRK] [ḪBŦ] [] [] [KVN] [AML]
Z̃LK HD̃ ELLH YHD̃Y BH MN YŞEÙ MN ABED̃H VLV ÊŞRKVE LḪBŦ ANHM ME KENVE YAMLVN

ƶālike hudā llahi yehdī bihi men yeşā'u min ǐbādihi velev eşrakū leHabiTa ǎnhum kānū yeǎ'melūne
ذلك هدى الله يهدي به من يشاء من عباده ولو أشركوا لحبط عنهم ما كانوا يعملون

[] [ه د ي] [] [ه د ي] [] [] [ش ي ا] [] [ع ب د] [] [ش ر ك] [ح ب ط] [] [] [ك و ن] [ع م ل]

 » 6 / En’âm  Suresi: 88
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ذلك | Z̃LK ƶālike İşte bu That
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
هدى ه د ي | HD̃Y HD̃ hudā hidayetidir (is the) Guidance
He,Dal,,
5,4,,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
يهدي ه د ي | HD̃Y YHD̃Y yehdī doğru yola iletir He guides
Ye,He,Dal,Ye,
10,5,4,10,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
به | BH bihi bununla with it
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
من | MN men whom
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u dilediğini He wills
Ye,Şın,Elif,,
10,300,1,,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
من | MN min -ndan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
عباده ع ب د | ABD̃ ABED̃H ǐbādihi kulları- His slaves.
Ayn,Be,Elif,Dal,He,
70,2,1,4,5,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولو | VLV velev eğer But if
Vav,Lam,Vav,
6,30,6,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الواو استئنافية
حرف شرط
أشركوا ش ر ك | ŞRK ÊŞRKVE eşrakū ortak koşsalardı they (had) associated partners (with Allah),
,Şın,Re,Kef,Vav,Elif,
,300,200,20,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لحبط ح ب ط | ḪBŦ LḪBŦ leHabiTa boşa giderdi surely (would be) worthless
Lam,Ha,Be,Tı,
30,8,2,9,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine singular perfect verb
اللام لام التوكيد
فعل ماض
عنهم | ANHM ǎnhum onlar for them
Ayn,Nun,He,Mim,
70,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
ما | ME şeyler what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū oldukları they used to
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يعملون ع م ل | AML YAMLVN yeǎ'melūne yaptıkları do.
Ye,Ayn,Mim,Lam,Vav,Nun,
10,70,40,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |ذَٰلِكَ: İşte bu | هُدَى: hidayetidir | اللَّهِ: Allah'ın | يَهْدِي: doğru yola iletir | بِهِ: bununla | مَنْ: | يَشَاءُ: dilediğini | مِنْ: -ndan | عِبَادِهِ: kulları- | وَلَوْ: eğer | أَشْرَكُوا: ortak koşsalardı | لَحَبِطَ: boşa giderdi | عَنْهُمْ: onlar | مَا: şeyler | كَانُوا: oldukları | يَعْمَلُونَ: yaptıkları |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ذلك Z̃LK İşte bu | هدى HD̃ hidayetidir | الله ELLH Allah'ın | يهدي YHD̃Y doğru yola iletir | به BH bununla | من MN | يشاء YŞEÙ dilediğini | من MN -ndan | عباده ABED̃H kulları- | ولو WLW eğer | أشركوا ÊŞRKWE ortak koşsalardı | لحبط LḪBŦ boşa giderdi | عنهم ANHM onlar | ما ME şeyler | كانوا KENWE oldukları | يعملون YAMLWN yaptıkları |
Kırık Meal (Okunuş) : |ƶālike: İşte bu | hudā: hidayetidir | llahi: Allah'ın | yehdī: doğru yola iletir | bihi: bununla | men: | yeşā'u: dilediğini | min: -ndan | ǐbādihi: kulları- | velev: eğer | eşrakū: ortak koşsalardı | leHabiTa: boşa giderdi | ǎnhum: onlar | : şeyler | kānū: oldukları | yeǎ'melūne: yaptıkları |
Kırık Meal (Transcript) : |Z̃LK: İşte bu | HD̃: hidayetidir | ELLH: Allah'ın | YHD̃Y: doğru yola iletir | BH: bununla | MN: | YŞEÙ: dilediğini | MN: -ndan | ABED̃H: kulları- | VLV: eğer | ÊŞRKVE: ortak koşsalardı | LḪBŦ: boşa giderdi | ANHM: onlar | ME: şeyler | KENVE: oldukları | YAMLVN: yaptıkları |
Abdulbaki Gölpınarlı : İşte Allah'ın doğru yolu budur, kullarından dilediğini o yola sevk eder. Onlar da şirk koşsalardı bütün yaptıkları boşa giderdi.
Abdullah Aydın : İşte o yol Allah'ın hidayet (doğru, kurtuluş) yoludur ki, o kullarından dilediğini bu yola eriştirir. Eğer onlar da Allah'a eş koşsalardı yaptıkları büyün iyi şeyler elbette boşa giderdi.
Adem Uğur : İşte bu, Allah'ın hidayetidir, kullarından dilediğini ona iletir. Eğer onlar da Allah'a ortak koşsalardı yapmakta oldukları amelleri elbette boşa giderdi.
Ahmed Hulusi : Bu, Allâh hidâyetidir. . . Kullarından dilediğine, onunla hidâyet eder. . . Eğer Onlar dahi şirk koşsalardı, elbette yaptıkları tüm yararlı çalışmalar hiç olur, boşa giderdi.
Ahmet Davudoğlu : İşte bu yol, Allah'ın yoludur. O, buna kullarından dilediğine hidayet eder. Eğer onlar da Allah'a ortak koşsalardı, yaptıkları bütün ameller boşa giderdi.
Ahmet Tekin : İşte bu, Allah’tan gelen, Allah’ın hidâyet rehberiyle öğrettiği dindir. Kullarından sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimseleri hak yola iletir. Eğer onlar da, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a ortak koşsalardı, işlemeye devam ettikleri bilinçli amelleri elbette boşa giderdi.
Ahmet Varol : Bu, Allah'ın hidayetidir. Kullarından dilediğini bu hidayete eriştirir. Eğer onlar Allah'a ortak koşmuş olsalardı yapageldiklerinin tümü boşa giderdi.
Ali Arslan : İşte bu Allah'ın hidayetidir. Kullarından dilediğine hidayet eder.
Ali Bulaç : Bu, Allah'ın hidayetidir; kullarından dilediğini bununla hidayete erdirir. Onlar da şirk koşsalardı, elbette bütün yapıp ettikleri 'onlar adına' boşa çıkmış olurdu.
Ali Fikri Yavuz : İşte o yol, Allah’ın hidâyet yoludur ki, O, bunu kullarından dilediğine nasîb eder. Eğer onlar da (peygamberler) Allah’a ortak koşsalardı, yaptıkları bütün (hayırlı) ameller elbette boşa çıkmış gitmişti.
Arif Pamuk : İşte bu Allah'ın doğru yoludur. Kullarından dilediğini onunla doğru yola iletir. Eğer onlar Allah'a ortak koşsalardı, yaptıkları bütün amelleri boşa giderdi.
Ayntabî Mehmet Efendi : Bu yol (İslâm dini) Allahû Tealâ'nın hidayetidir. O; bunu, kullarından dilediğine hidayet eder. Eğer, onlar da şirk etmiş olsaydılar, (indallah şanları büyük ve yüksekken afv olunmaz) işlediklerinin sevabu heder olur giderdi.
Bahaeddin Sağlam : İşte bu Allah'ın hidayetidir. Kullarından istediğini doğru yola iletir.
Bekir Sadak : Bu, Alah'in kullarindan diledigini eristirdigi yoludur. Puta taparlarsa amelleri bosa cikar.
Bir Heyet : İşte o Allah'ın hidayetidir. Kullarından dilediğini ona iletir.
Celal Yıldırım : İşte bu, Allah'ın yoludur ki kullarından dilediğini ona eriştirir. Onlar Allah'a ortak koşmuş olsalardı. İşledikleri amelleri boşa çıkardı.
Diyanet İşleri : İşte bu, Allah’ın hidayetidir ki, kullarından dilediğini buna iletip yöneltir. Eğer onlar da Allah’a ortak koşsalardı, bütün yaptıkları boşa gitmişti.
Diyanet İşleri (eski) : Bu, Allah'ın kullarından dilediğini eriştirdiği yoludur. Eğer ortak koşsalarda amelleri boşa çıkardı.
Diyanet Vakfi : İşte bu, Allah'ın hidayetidir, kullarından dilediğini ona iletir. Eğer onlar da Allah'a ortak koşsalardı yapmakta oldukları amelleri elbette boşa giderdi.
Diyanet Vakfı (1993) : İşte bu Allah'ın hidayetidir, kullarından dilediğini ona iletir.
Edip Yüksel : ALLAH'ın hidayeti böyledir. Kullarından dilediğini ve/veya dileyeni ona ulaştırır. Ortak koşsalardı yaptıkları boşa çıkardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İşte bu, Allah'ın doğru yoludur. Kullarından dilediğini o doğru yola iletir. Eğer onlar Allah'a ortak koşsalardı, yaptıkları bütün amelleri boşa giderdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte bu yol Allah yoludur. O, kullarından dilediğine hidayet eyler. Eğer bunlar Allah'a ortak koşmuş olsalardı, bütün yaptıkları boşa gitmiş olurdu.
Elmalılı Hamdi Yazır : İşte o yol Allah hüdasıdır, o bunu kullarından dilediğine hidayet eyler, ve eğer bunlar şirketmiş olaydılar bütün mesaîleri heder olmuş gitmişti
Fizilal-il Kuran : İşte bu Allah'ın doğru yoludur, dilediği kullarını ona iletir. Eğer onlar da Allah'a ortak koşsalardı, yapmış oldukları bütün iyilikler boşa giderdi.
Gültekin Onan : Bu, Tanrı'nın hidayetidir; kullarından dilediğini bununla hidayete erdirir. Onlar da şirk koşsalardı, elbette bütün yapıp ettikleri 'onlar adına' boşa çıkmış olurdu.
Hakkı Yılmaz : İşte bu, Allah'ın kılavuzluğudur. O, onunla kullarından dilediğine kılavuzluk eder. Ve eğer onlar ortak koşsalardı, kesinlikle yapmış oldukları şeyler boşa gitmişti.
Hasan Basri Çantay : İşte o (yol), Allahın hidâyet yoludur ki O, bunu kullarından kime dilerse ona nasıyb eder. Eğer onlar da (Allaha) eş koşsalardı yapageldikleri her şey kendi hesâblarına elbette boşa gitmişdi.
Hasan Tahsin Feyizli : İşte bu Allah'ın hidayetidir ki, Allah kullarından dilediğini ona eriştirir.
Hayrat Neşriyat : İşte bu (yol), Allah’ın hidâyetidir; kullarından kimi dilerse (hikmetine binâen, kendi lütfundan) onunla hidâyete erdirir. Fakat şirk koşsalardı, elbette yapmakta oldukları şeyler (ameller) kendilerinden (kabûl edilmez) boşa giderdi.
Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay : Bu Allah'ın kullarından dilediğini eriştirdiği yoludur.
Hüseyin Kaleli : “Bu Allâh’ın hidâyetidir. (Allâh) onunla kullarından dilediği kimseye hidâyet verir. Eğer şirk ederlerse, yapıyor oldukları şeyler, elbette onlardan düşer.”
İbni Kesir : İşte bu; Allah'ın, hidayetidir ki kullarından dilediğini onunla hidayete erdirir. Eğer onlar da şirk koşsalardı yapageldikleri şeyler boşa çıkardı.
İskender Evrenosoğlu : İşte bu Allah'ın hidayetidir. Kullarından dilediğini onunla hidayete erdirir. Ve eğer şirk koşsalardı, elbette yapmış oldukları şeyler heba olurdu (boşa giderdi).
İsmail Mutlu, Şaban Döğen : İşte bu Allah'ın hidayetidir ki, kullarından dilediğine onunla yol gösterir. Eger onlar Allah'a ortak koşmuş olsalardı, elbette işledikleri bütün hayırlar boşa çıkardı.
Muhammed Esed : Bu, Allahın rehberliğidir: O, bununla kullarından kimi dilerse onu doğru yola ulaştırır. Onlar, Allahtan başka şeylere ilahlık yakıştırmış olsalardı, o ana kadar yaptıkları bütün (iyi) şeyler gerçekten boşa gitmiş olurdu:
Mustafa İslamoğlu : Bu Allah’ın rehberliğidir. O bununla kullarından dilediğini doğru yola ulaştırır. Eğer onlar şirk koşmuş olsalardı, yapmış oldukları her şey kesinlikle boşa gitmiş olurdu.
Nedim Yılmaz : İşte bu Allah’ın hidayetidir. Kullarından dilediğini onunla doğru yola iletir. Eğer Allah’a ortak koşsalardı, elbette yapmakta oldukları şeyler boşa giderdi.
Ömer Nasuhi Bilmen : İşte bu, Allah Teâlâ'nın hidâyetidir, onunla kullarından dilediğine hidâyet eder. Ve eğer onlar şirk etmiş olsalardı, elbette yapmış oldukları amelleri kendilerinden sükut edip gitmiş olurdu.
Ömer Öngüt : İşte bu yol Allah'ın hidayet yoludur. Allah kullarından dilediğini bu yola eriştirir. (Kime dilerse ona nasip eder). Eğer onlar da şirk koşsalardı, elbette yapageldikleri şeyler boşa çıkardı.
Ömer Rıza Doğrul : İşte bu Allah'ın yoludur ki kullarından dilediğini ona götürür. Onlar Allah'a şerik katmış olsalardı bütün yaptıkları ve işledikleri heder olur giderdi.
Şaban Piriş : İşte bu, Allah’ın hidayetidir. Kullarından dilediği kimseyi bununla hidayete ulaştırır. Eğer Allah’a şirk koşsalardı, yapmış oldukları şeyler, boşa giderdi.
Suat Yıldırım : İşte bu yol Allah’ın hidâyet yoludur ki kullarından dilediğini ona götürür. Eğer onlar Allah’a ortak tanısalardı, bütün yaptıkları, elde ettikleri bütün kazançları heder olmuş gitmişti.
Süleyman Ateş : İşte bu, Allâh'ın hidâyetidir, kullarından dilediğini bununla doğru yola iletir. Eğer (onlar Allah'a) ortak koşsalardı, yaptıkları (güzel) şeyler hiç olur, giderdi.
Talat Koçyiğit : İşte bu Allah'ın hidayetidir ve kullarından dilediği kimseyi onunla hidayet eder.
Tefhim-ul Kuran : Bu, Allah'ın hidayetidir; kullarından dilediğini bununla hidayete eriştirir. Onlar da şirk koşsalardı, elbette bütün yapıp ettikleri 'onlar adına' boşa çıkmış olurdu.
Ümit Şimşek : Bu Allah'ın hidayetidir ki, kullarından dilediğini ona eriştirir. Eğer onlar Allah'a ortak koşmuş olsaydı, bütün yaptıkları boşa çıkardı.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'ın yol göstermesidir bu. Kullarından dilediğini bununla iletir iyiye ve güzele. Eğer onlar şirke bulaşsalardı yapıp ettikleri kendilerine yararsız hale gelirdi.
Ziya Kazıcı, Necip Taylan : Bu Allah'ın hidayetidir. Onunla kullarından dilediğine hidayet eder.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}